tarassut -du isim, eskimiş Arapça tara¹¹ud Gözleme, gözetleme, dikkatle bakma: "Pek yakın bir tarassut noktasından görebil...
tarassut -du
isim, eskimiş Arapça tara¹¹ud
"Pek yakın bir tarassut noktasından görebilenler arasına katılacağımı sanıyordum."- Y. K. Karaosmanoğlu.
iki istasyon arasında aracılık etmektir.
TARASSUT a. (ar. raşad'dan taraşşud). Esk.
1. Dikkatle bakma, inceleme.
2. Gözleme.
3. Tarassut etmek, gözetlemek; gözlemek: “Onlann hususiyetlerini taraşşud ediniz" (Baha Tevfik).
1. Dikkatle bakma, inceleme.
2. Gözleme.
3. Tarassut etmek, gözetlemek; gözlemek: “Onlann hususiyetlerini taraşşud ediniz" (Baha Tevfik).
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR