TEBYİN a. (ar. beyân'dan tebyin). Esk. 1. Açıkça anlatma, meydana çıkarma. "Bu hayatın esâsı hikmeti vicdânı tebyindir...
TEBYİN a. (ar. beyân'dan tebyin). Esk.
1. Açıkça anlatma, meydana çıkarma. "Bu hayatın esâsı hikmeti vicdânı tebyindir" (Neyzen Tevfik).
2. Tebyin etmek, açıkça ortaya koymak, anlatmak: "Orada nikâh rabıtasının o kadar az bir kıymete haiz olduğu tebyin eder" (F. Köprülü).
1. Açıkça anlatma, meydana çıkarma. "Bu hayatın esâsı hikmeti vicdânı tebyindir" (Neyzen Tevfik).
2. Tebyin etmek, açıkça ortaya koymak, anlatmak: "Orada nikâh rabıtasının o kadar az bir kıymete haiz olduğu tebyin eder" (F. Köprülü).
Kaynak: Büyük Larousse
Hz. Muhammed'in Tebliğ, Tebyin ve Teşri Görevi
YORUMLAR