TEZAHüM a. (ar. zatımdan tezahüm). Esk. 1. Birikme, yığılma: “Birer cenaha mümasil duran o fıstıklar I Olub tezahümi envare cabeca...
TEZAHüM a. (ar. zatımdan tezahüm). Esk.
1. Birikme, yığılma: “Birer cenaha mümasil duran o fıstıklar I Olub tezahümi envare cabeca hail. I Kuruldu karşıma bir takı şuledarı zafer" (Tevfik Fikret).
2. Tezahüm etmek, yığılmak, bir yere toplanma.
1. Birikme, yığılma: “Birer cenaha mümasil duran o fıstıklar I Olub tezahümi envare cabeca hail. I Kuruldu karşıma bir takı şuledarı zafer" (Tevfik Fikret).
2. Tezahüm etmek, yığılmak, bir yere toplanma.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR