TEZEVVüC a. (ar. zevc'den tezevvüc). Esk. 1. Evlenme, izdivaç: "Benim sizinle tezevvücümû tasvib eden Melike hazretleri siz...
TEZEVVüC a. (ar. zevc'den tezevvüc). Esk.
1. Evlenme, izdivaç: "Benim sizinle tezevvücümû tasvib eden Melike hazretleri size de bir at hediye etmişler" (A. H. Tarhan).
2. Tezevvüc etmek, evlenmek: ''Artık zamanımızda çoban kızlarıyla evlenen krallar olmadığı gibi cihazsız kızlarla tezevvüc eden erkekler de görülmediğinden..." (H. C. Yalçın).
1. Evlenme, izdivaç: "Benim sizinle tezevvücümû tasvib eden Melike hazretleri size de bir at hediye etmişler" (A. H. Tarhan).
2. Tezevvüc etmek, evlenmek: ''Artık zamanımızda çoban kızlarıyla evlenen krallar olmadığı gibi cihazsız kızlarla tezevvüc eden erkekler de görülmediğinden..." (H. C. Yalçın).
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR