TOKSİKOMANİ a. (fr. toxicomanie). Psik. Bedensel ve / ya da ruhsal bir bağımlılık durumuna yol açmaya elverişli bir ya da birkaç psi...
TOKSİKOMANİ a. (fr. toxicomanie). Psik. Bedensel ve / ya da ruhsal bir bağımlılık durumuna yol açmaya elverişli bir ya da birkaç psikotrop (uyuşturucu) madde kullanma alışkanlığı.
*ANSİKL. Toksikomaninin özelliği, bir (monotoksikomani) ya da birkaç (politok- sikomani) psikotrop kara maddeyi kullanmak yolunda duyulan zorlayıcı ve yineleyici gereksinimdir. Toksikomanide ayrıca, aynı etkiyi elde etmek için dozların artırılması yolunda bir eğilim de saptanır (bağımlılık durumu). Bazı kara maddeler (“sert†denilen uyuşturucular), kullanımlarının birdenbire kesilmesi durumunda bir kesilme sendromuna yol açarlar (bedensel bağımlılık).
1970'li yıllardan başlayarak toksikoma- ni, birçok ülkede toplumsal bir afet olarak gösterildi. Bu dönemde gençlik arasında beklenmedik bir yaygınlık kazanan toksi- komani, iletişim araçlarında büyük bir yankı uyandıran bir yığın olayı durumuna geldi. Bu dönemde ortaya çıkan genç uyuşturucu tutkunu, XIX. yy. sonu toksi- komanından farklıydı. XIX yy. sonundaki afyonkeş, morfinman ya da kokainoman. genellikle sanat ve tıp çevrelerinde yer alıyor ve klasik olarak toksikomaniye, "mutsuzluk kapısından, şehvet kapısından ve üzüntü kapısından" giriyordu. Thomas De Ouincey'nin Corrfessions of an English ÖpiumEater (Bir İngiliz afyonkeşin itirafları) [1821] adlı yapıtında, yöntemli ve düşünülüp taşınılmış, zevke yeniden kavuşmak için uzun sakınma dönemleriyle ara verilmiş bir uyuşturucu kullanımı anlatılıyordu. Burada ölçülü, kendi köşesinde yaşanan ve çok belirgin bir suçluluğa rağmen, ne bir toplumsal sınıfa ilişkinlik duygusunu, ne de aile yaşamını belirli bir biçimde sarsmayan bir toksikomani söz konusuydu. Bütün sapıkların ve bütün marjinallerin paradigması olan genç uyuşturucunun güncel kişiliği, bundan çok farklıdır. Toksikomanlar, kendileri üzerine konuşmadıkları için, dışardan ve onları akıl sağlığı hekimlerine ve sosyal hizmet uzmanlarına yeni tedavi nesneleri olarak gösteren iletişim araçlan tarafından tanımlandılar. Gerçekte güncel toksikomani çeşitli durumları kapsar ve özellikle rastlantısal bir esrar çekicisiyle damarlarına sert uyuşturucular şırınga eden bir toksikoman arasında ortak bir şey yoktur. Barbitürik- ler günümüzde hekim reçetesiyle elde edilebilen kara maddeler olmalarına rağmen, yasak kara maddeler olan kanabis (hint keneviri) ve türevlerinin toksikomano- jen gücünden daha tehlikeli bir toksikomanojen güçleri vardır. Yasaya aykırı davranma kavramının, toksikomani konusunda çok önemli bir boyut olduğu eleştirisiyle bu durumun hafifletilmesi gerekir. Uyuşturucu tüketimi, kuşaklar arasındaki bölünmeyi artıran bir moda olayına da bağlıdır. Belli bir esrar (ve şimdi kokain) tüketme tipi, insan ilişkilerinde büyük bir olasılıkla alkol ve tütünün daha önceki kuşaklarda oynadığı rolün tıpkısını oynamaktadır.
Klasik toksikoman kendi gizli alışkanlığını çarpık bir zevk, bir düşkünlük ve benimsemeyi sürdürdüğü toplumsal konvansiyonlara karşı bir ihanet olarak yaşıyordu. Çağdaş genç toksikoman kendi "dalga"sınt, etiği yetişkin insanların kültür ve ahlak değerlerinin toptan bir reddine dayanan grubun içinde yaşar. Eğreti kimliğini eroinci toksikoman (junky), yalnızca bu redde dayandırıyor ve bu davranış, düşkünlüğün imgesel uzayını toplumsal uzay yerine geçirmesine yol açıyordu.
Bununla birlikte düşkünlük, toksikoma- nın kendini kendi bedeni içinde yaşamaya mahkûm ettiği bir "eksiklikâ€in de belirtisidir. Çağdaş toplum bunalımının iktisadi olmayan bir görünümünü oluşturan bu eksiklik, insan ilişkilerini etkiler ve kendini, antropologların "simgesel değiştokuşâ€ olarak adlandırdıkları şeyin bir güçsüzleşmesi, hatta bir yok olmasıyla gösterir. Antropologların "simgesel değiş tokuş" dedikleri şeyse, bir toplumun kendi farklılıklarını özgül kurumsal uygulamalarla düzenleme biçimi olarak tanımlanabilir.
60'lı ve 70'li yıllardaki junkylerin serüveninden yeni toksikomanlar kuşağına, düşkünlüğün kendi şiddetinden başka bir şey kalmamış gibi görünüyor. Bir karşı kültür, yani geniş bir kültür bağdaşımı umudu, son "underground†temsilcilerinin de ortadan kalkmasıyla birlikte yitip gitti. Bu yeni toksikomanlar kuşağı, düşkünlüğün erekliği üzerindeki her türlü yanılsamadan vazgeçerek radikalleşti. Toplumbilimsel düzeyde bu durum, toksikomaninin hiçbir toplumsal sınıfı esirgemediğinin saptanmasıyla kendini gösterdi.
Toksikomani olayının tehlikesi, tamamen nesnel bir biçimde değerlendirilemez. Çünkü, bir yandan toksikomaniyi tanımlama ölçütleri, bu olayı ele almak için durulan yere bağlıdır (polis istatistikleri, tedavi merkezlerinin istatistiklerinden farklıdır), öte yandan güncel toksikomani ergenleri, yani yetişkinlerin gözünde kaygısızlık ve yaşama sevincinin somut örneği olmak ve toplumun kültür sürekliliğini sağlamakla görevli özneleri kapsar ve bu ereklikleri engellediği düşünülür.
Daha 1968'de C. Olievenstein şöyle yazıyordu: “Bugün toksikomani belirtisi, çeşitli günlük saldırılara karşı, günümüzde özel sosyokültürel koşullarla kamçılanan patolojik bir tepki biçimidir." Bu özel sosyokültürel koşullar arasında, şiddetin manipülasyonu ve iletişim araçları aracılığıyla şiddete karşı koyacağı varsayılan önlemlerin genişletilmesi, küçümsenemeyecek bir rol oynar. Gerçekten de, uyuşturucunun gizli piyasadaki fiyatı dolayısıyla toksikomani, zorunlu olarak adi suçlulukla birleşir. Uyuşturucu tutkunu kişiliğin yaratılmasında, her kuşaktan ergenlerin iyi bilinen başkaldırısının kristalleşmesini kolaylaştıran kültürel bir koşul da düşünülebilir. Aslında psikiyatrların çalışmalarından, toksikomaninin her türlü kişilik yapısında ortaya çıkabilen bir belirti olduğu ve yalnızca bireysel akıl patolojisi terimleriyle kavranamayacağı sonucu çıkmaktadır.
Toksikomani, alkolizm ve intihar gibi olayların tedavisine benzemeyen özel bir tedavi konusudur. Bu tedavi çoğu ülkelerde parasızdır ve gizli de tutulabilir. Yasalar, genellikle, kullanıcı ve satıcı arasında bir ayrım yapmaz. Çünkü toksikomani alanında kullanıcı, zehrini sağlamayı sürdürebilmek için kendini toksikomaniyi yaymaya vermek ve bir süre sonra da "dealer" (satıcı) durumuna gelmek zorundadır. Bu tedavinin son derece özel bir statüsü vardır, çünkü bir ilk suçun söz konusu olduğu durumlarda, adli kovuşturma askıya alınır. Toksikomanyak olayın yeni biçimine daha iyi karşılık vermek amacıyla ortaya konan bu yasa, toplumun toksikoman karşısındaki ikiyanlılığını yansıtır. Çünkü bu yasa metninde toksikoman hem bir suçlu, hem de tedavi edilecek biri olarak kabul edilmektedir.
Toksikomaniye karşı önleyici ya da tedavi edici savaşım alanı, büyük bir gelişme gösteren bir toplumsal kesimdir. Uyuşturucuya karşı bir tedavinin başarı ölçütleri henüz açıkça saptanamadığı için tedavi düzeyinde henüz tamamen el yordamıyla ilerlenmesine rağmen, bu kesimdeki kuramsal ve uygulamalı yenilikler (ara yapılar, hastaları aralarına kabul eden aileler vb.) oldukça önemlidir.
*ANSİKL. Toksikomaninin özelliği, bir (monotoksikomani) ya da birkaç (politok- sikomani) psikotrop kara maddeyi kullanmak yolunda duyulan zorlayıcı ve yineleyici gereksinimdir. Toksikomanide ayrıca, aynı etkiyi elde etmek için dozların artırılması yolunda bir eğilim de saptanır (bağımlılık durumu). Bazı kara maddeler (“sert†denilen uyuşturucular), kullanımlarının birdenbire kesilmesi durumunda bir kesilme sendromuna yol açarlar (bedensel bağımlılık).
1970'li yıllardan başlayarak toksikoma- ni, birçok ülkede toplumsal bir afet olarak gösterildi. Bu dönemde gençlik arasında beklenmedik bir yaygınlık kazanan toksi- komani, iletişim araçlarında büyük bir yankı uyandıran bir yığın olayı durumuna geldi. Bu dönemde ortaya çıkan genç uyuşturucu tutkunu, XIX. yy. sonu toksi- komanından farklıydı. XIX yy. sonundaki afyonkeş, morfinman ya da kokainoman. genellikle sanat ve tıp çevrelerinde yer alıyor ve klasik olarak toksikomaniye, "mutsuzluk kapısından, şehvet kapısından ve üzüntü kapısından" giriyordu. Thomas De Ouincey'nin Corrfessions of an English ÖpiumEater (Bir İngiliz afyonkeşin itirafları) [1821] adlı yapıtında, yöntemli ve düşünülüp taşınılmış, zevke yeniden kavuşmak için uzun sakınma dönemleriyle ara verilmiş bir uyuşturucu kullanımı anlatılıyordu. Burada ölçülü, kendi köşesinde yaşanan ve çok belirgin bir suçluluğa rağmen, ne bir toplumsal sınıfa ilişkinlik duygusunu, ne de aile yaşamını belirli bir biçimde sarsmayan bir toksikomani söz konusuydu. Bütün sapıkların ve bütün marjinallerin paradigması olan genç uyuşturucunun güncel kişiliği, bundan çok farklıdır. Toksikomanlar, kendileri üzerine konuşmadıkları için, dışardan ve onları akıl sağlığı hekimlerine ve sosyal hizmet uzmanlarına yeni tedavi nesneleri olarak gösteren iletişim araçlan tarafından tanımlandılar. Gerçekte güncel toksikomani çeşitli durumları kapsar ve özellikle rastlantısal bir esrar çekicisiyle damarlarına sert uyuşturucular şırınga eden bir toksikoman arasında ortak bir şey yoktur. Barbitürik- ler günümüzde hekim reçetesiyle elde edilebilen kara maddeler olmalarına rağmen, yasak kara maddeler olan kanabis (hint keneviri) ve türevlerinin toksikomano- jen gücünden daha tehlikeli bir toksikomanojen güçleri vardır. Yasaya aykırı davranma kavramının, toksikomani konusunda çok önemli bir boyut olduğu eleştirisiyle bu durumun hafifletilmesi gerekir. Uyuşturucu tüketimi, kuşaklar arasındaki bölünmeyi artıran bir moda olayına da bağlıdır. Belli bir esrar (ve şimdi kokain) tüketme tipi, insan ilişkilerinde büyük bir olasılıkla alkol ve tütünün daha önceki kuşaklarda oynadığı rolün tıpkısını oynamaktadır.
Klasik toksikoman kendi gizli alışkanlığını çarpık bir zevk, bir düşkünlük ve benimsemeyi sürdürdüğü toplumsal konvansiyonlara karşı bir ihanet olarak yaşıyordu. Çağdaş genç toksikoman kendi "dalga"sınt, etiği yetişkin insanların kültür ve ahlak değerlerinin toptan bir reddine dayanan grubun içinde yaşar. Eğreti kimliğini eroinci toksikoman (junky), yalnızca bu redde dayandırıyor ve bu davranış, düşkünlüğün imgesel uzayını toplumsal uzay yerine geçirmesine yol açıyordu.
Bununla birlikte düşkünlük, toksikoma- nın kendini kendi bedeni içinde yaşamaya mahkûm ettiği bir "eksiklikâ€in de belirtisidir. Çağdaş toplum bunalımının iktisadi olmayan bir görünümünü oluşturan bu eksiklik, insan ilişkilerini etkiler ve kendini, antropologların "simgesel değiştokuşâ€ olarak adlandırdıkları şeyin bir güçsüzleşmesi, hatta bir yok olmasıyla gösterir. Antropologların "simgesel değiş tokuş" dedikleri şeyse, bir toplumun kendi farklılıklarını özgül kurumsal uygulamalarla düzenleme biçimi olarak tanımlanabilir.
60'lı ve 70'li yıllardaki junkylerin serüveninden yeni toksikomanlar kuşağına, düşkünlüğün kendi şiddetinden başka bir şey kalmamış gibi görünüyor. Bir karşı kültür, yani geniş bir kültür bağdaşımı umudu, son "underground†temsilcilerinin de ortadan kalkmasıyla birlikte yitip gitti. Bu yeni toksikomanlar kuşağı, düşkünlüğün erekliği üzerindeki her türlü yanılsamadan vazgeçerek radikalleşti. Toplumbilimsel düzeyde bu durum, toksikomaninin hiçbir toplumsal sınıfı esirgemediğinin saptanmasıyla kendini gösterdi.
Toksikomani olayının tehlikesi, tamamen nesnel bir biçimde değerlendirilemez. Çünkü, bir yandan toksikomaniyi tanımlama ölçütleri, bu olayı ele almak için durulan yere bağlıdır (polis istatistikleri, tedavi merkezlerinin istatistiklerinden farklıdır), öte yandan güncel toksikomani ergenleri, yani yetişkinlerin gözünde kaygısızlık ve yaşama sevincinin somut örneği olmak ve toplumun kültür sürekliliğini sağlamakla görevli özneleri kapsar ve bu ereklikleri engellediği düşünülür.
Daha 1968'de C. Olievenstein şöyle yazıyordu: “Bugün toksikomani belirtisi, çeşitli günlük saldırılara karşı, günümüzde özel sosyokültürel koşullarla kamçılanan patolojik bir tepki biçimidir." Bu özel sosyokültürel koşullar arasında, şiddetin manipülasyonu ve iletişim araçları aracılığıyla şiddete karşı koyacağı varsayılan önlemlerin genişletilmesi, küçümsenemeyecek bir rol oynar. Gerçekten de, uyuşturucunun gizli piyasadaki fiyatı dolayısıyla toksikomani, zorunlu olarak adi suçlulukla birleşir. Uyuşturucu tutkunu kişiliğin yaratılmasında, her kuşaktan ergenlerin iyi bilinen başkaldırısının kristalleşmesini kolaylaştıran kültürel bir koşul da düşünülebilir. Aslında psikiyatrların çalışmalarından, toksikomaninin her türlü kişilik yapısında ortaya çıkabilen bir belirti olduğu ve yalnızca bireysel akıl patolojisi terimleriyle kavranamayacağı sonucu çıkmaktadır.
Toksikomani, alkolizm ve intihar gibi olayların tedavisine benzemeyen özel bir tedavi konusudur. Bu tedavi çoğu ülkelerde parasızdır ve gizli de tutulabilir. Yasalar, genellikle, kullanıcı ve satıcı arasında bir ayrım yapmaz. Çünkü toksikomani alanında kullanıcı, zehrini sağlamayı sürdürebilmek için kendini toksikomaniyi yaymaya vermek ve bir süre sonra da "dealer" (satıcı) durumuna gelmek zorundadır. Bu tedavinin son derece özel bir statüsü vardır, çünkü bir ilk suçun söz konusu olduğu durumlarda, adli kovuşturma askıya alınır. Toksikomanyak olayın yeni biçimine daha iyi karşılık vermek amacıyla ortaya konan bu yasa, toplumun toksikoman karşısındaki ikiyanlılığını yansıtır. Çünkü bu yasa metninde toksikoman hem bir suçlu, hem de tedavi edilecek biri olarak kabul edilmektedir.
Toksikomaniye karşı önleyici ya da tedavi edici savaşım alanı, büyük bir gelişme gösteren bir toplumsal kesimdir. Uyuşturucuya karşı bir tedavinin başarı ölçütleri henüz açıkça saptanamadığı için tedavi düzeyinde henüz tamamen el yordamıyla ilerlenmesine rağmen, bu kesimdeki kuramsal ve uygulamalı yenilikler (ara yapılar, hastaları aralarına kabul eden aileler vb.) oldukça önemlidir.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR