Rusların dünyaca ünlü büyük yazarı, düşünce adamı ve sanat yaşamına yön vermiş kişiliği olan Tolstoy’un yaşamı, eserleri ve edebi kişiliği h...
Rusların dünyaca ünlü büyük yazarı, düşünce adamı ve sanat yaşamına yön vermiş kişiliği olan Tolstoy’un yaşamı, eserleri ve edebi kişiliği hakkında bilgiler.
Kont Lev Nikolayeviç TOLSTOY (9 Eylül 1828 – 20 Kasım 1910), büyük bir Rus yazarı, düşünce, eğitim, sanat dünyasının en ünlü kişilerinden biridir. Varlıklı bir ailenin evladı olarak Yasnaya-Polyana’da dünyaya geldi. Çok ufak yaşlarında ilkin annesini, sonrasında babasını yitirdi, yakınlarının elinde büyüdü. Çocukluğundan bu zamana kadar gerçekleri incelemeye karşı büyük bir ilgisi vardı. Öğrenimini tamamlamak için Moskova’ya gitti.
Çalışkan, akıllı bir talebe olarak başarı ve sevgi kazanmıştır. Fransızcasını ilerletmiş, Voltaire‘i, J. J. Rousseau‘yu okumuş, bu iki yazarın kuvvetle tesirinde kalmıştı. Yasnaya-Polyana’ya döndü, yoksul köylüler arasına katıldı. İlk eseri olan «Çocukluk»u bu sıralarda yazdı. Bir süre sonrasında orduya girdi; Kafkasya’ya gitti. Kafkas halkının yoksulluk dolu yaşayışlarından almış olduğu izlenimlerle ilk gerçekçi hikayelerini yazdı.
1854’te Kırım Savaşı’na subay olarak katıldı. Sonrasında askerlikten ayrılıp Petersburg’a gitti. Bir kısım eserlerini, oldukça sakin geçirdiği o yıllarda yazdı. Gene de içinde, aradığını bulamayan bir ruh çalkalanıyordu. Garp Avrupa vatanlarında uzun bir geziye çıktı. Almanya, Fransa, İsviçre’de dolaştı. Yurduna dönüşünde gene Yasnaya-Polyana’da yerleşti. Soyluluk unvanlarından, lüksten sıkılıyordu. Köyünde bir okul kurdu. Bu okul, tahsil, eğitim bakımından yepyeni bir kurumdu. Huzura kavuştuğuna kanaat getirdikten sonrasında, 1862’de evliliğe ilk adımını attı.
Tolstoy bir düzineyi geçen çocuk sahibi olduğu bu evlilik yaşamının ilk yıllarında ömrünün en mutlu, en rahat devresini yaşadı. Eserlerinin en kuvvetlisi olan iki romanını, «Cenk ve Sulh» ile «Anna Karanina»yı, bu sıralarda yazdı. Aradan bir süre geçince tekrardan, bu sefer eskilerinden daha şiddetli, bir moral çöküntüye uğradı. Geniş halk yığınlarının, bilhassa Rus köylüsünün yoksul, perişan şartları onu çok üzüyordu. Tüm servetini köylülere dağıttı, her haliyle onlar benzer biçimde yaşamaya başladı. Kabasaba giyiniyor, giydirilmiş olduğu her türlü elbiseyi kendisi dikiyordu. Değişmeyen tek tarafı, bıkıp usanmadan, yazmasıydı. «Kreutzer Sonat», «Efendi ile Uşak», «Karanlıkların Gücü», «İman Nedir?», «İndiler», «Kilise ve Devlet», «İtiraflarım» hep bu yılların ürünleridir.
Tolstoy, ömrünün son yıllarını büsbütün derbeder bir biçimde geçirdikten sonrasında, bir küskünlük sonucunda, evini koyup yollara düştü. Bigün ufak bir kasaba istasyonunda, hayata gözlerini yumdu.
Eserlerinde insanlığın türlü meselelerine dokunan Tolstoy’un dünya ölçüsünde bir sanat ve düşünce kıymeti vardır. Kendi ülkesinin toplumsal, siyasal çalkantılarını, halkının yaradılışını, yaşayışını hakkaten büyük bir ustalıkla yansıtmıştır. Gerçekçi edebiyatın en büyük temsilcilerinden birisi olmasıyla birlikte, bir felsefeci ve eğitimci olarak da ün kazanmıştı. Yukarıda sayılanların haricinde «Diriliş», «Gençlik», «Hacı Murat», «Ayaklanış», «Sergey Baba», «Tanrı Bizim İçimizdedir», «Kazaklar», «Rastlantı», «İki Süvari» benzer biçimde eserleri vardır.
YORUMLAR