TRAİNİNG a. (ing. training, to Irain, çalıştırmak, talim ettirmek'ten). Ruhbil. Otojen training, psikoterapötik gevşeme yöntemi...
TRAİNİNG a. (ing. training, to Irain, çalıştırmak, talim ettirmek'ten). Ruhbil. Otojen training, psikoterapötik gevşeme yöntemi. J. H. Schultz'un ortaya koyduğu bu yöntemin amacı, gitgide artan bir bedensel gevşeme ve düşüncenin yerçekimi, ısı, vb. gibi bazı senestezık duyumlar üzerinde toplanması yardımıyla, organizmada genel bir yatışma sağlamaktır.
*Spor. EŞOFMAN'ın eşanlamlısı.
*Topruhbil. Training grup (kısaltılmışı T-grup), katılımcılarının üyesi oldukları grup içinde gözlemlenen, sınanan ve incelenen süreçler sayesinde yeni davranış biçimleri edinmelerini amaçlayan dar grup durumu. (Eşanl. TEMEL GRUP, GRUBA DAYANAN GRUP. TANI GRUBU, GELİŞME GRUBU, EĞİTİM GRUBU ya da DUYGUNLAŞTIRMA GRUBU.) [Bk. ansikl. böl.]
*ANSİKL. Training grup 1947'de K. Levvin'in izleyicileri tarafından ortaya kondu. Fransa'ya 1955'te giren T-grup, grupların dinamik hareketinin doğuşunda önemli bir kuramsal hareket noktasıydı, ilk T-gruplar açıkça bir öğrenme açısında yer alıyorlardı ve bu öğrenme açısı da bir yanda model kavramı, öte yandan öğrenme aktarımı kavramı olmak üzere, iki ortak kavrama dayanıyordu. Buna göre gözlemlenen ve edinilen şeyin, başka yere aktarılıp uygulanması akla yatkındı. T-grup bir mikrokozmos olarak anlaşıldığı için öğrenme erekleri, katılanların aktörleri durumuna gelecekleri bir toplumsal değişim stratejisine göre saptandı. Levvin'in yönelimi daha çok bilişsel süreçlere ve grup sosyolojisine önem verirken, Cari Rogers (tanışma grubu) ya da Jacob Moreno'nun yönelimi daha çok grupların duygusal süreçleri üzerinde duruyordu. Toplumsal değişim erekleri, kişisel bir değişimin ger pekleşmesine uygun bir biçimde tasarlandı.
Training grupta katılımcılar ve monitörler her zaman aynı odada, seansların (en azından ikişer saatlik on iki seans) aralığına göre günlerce ya da haftalarca süren toplantılar boyunca, bir masa çevresinde oturmuş olarak bir araya gelirler Katılımcılar birbirlerini ve monitör ya da monitörleri tanımazlar. Bazıları arasında her zaman olabilecek kültür, işlev, statü ve deneyim yakınlığı dışında, henüz ortak bir öyküleri yoktur. Seminerin süresi boyunca birlikte yaşamak ve tartışmak dışında, onlara hiçbir belirgin görev verilmemiştir. İlişkilerinin öyküsünü sanki birlikte kuracak, olup biteni birlikte inceleyecek ve bu incelemeden yararlanarak, gruplarının işleyiş ve bozukluklarının daha iyi bir sezmeye çalışacaklardır. Bu "deneyimsel", bu “burada ve şimdi†nitelikli bilgiçleri yola çıkarak, genellikle küçük insan gruplarının işleyişine aktarılabilir bir anlayış ve bilgi edineceklerdir.
Bir dereceye kadar ya da tamamen “yönlendirici olmayan" monitör ya da monitörlerin yerine getirecekleri görevler şunlardır:
*grubun yaşamını oluşturan kişisel, kişilerarası ve kolektif tepkileri grup düzeyinde katalize etmek;
*katılımcıların müdahaleler, değerlendirmeler ya da yorumlamalar aracılığıyla, kişisel ve kişilerarası tepkilerle ilgili olduğu kadar görevlere dayanan işlevsel tepkilerle de ilgili olarak, kısacası grup içinde ister bilinçli ister bilinçsiz, ister mantıklı ister mantıksız, ister akılsal ister akıldışı belirtiler sözkonusu olsun, gruplarının işleyiş özelliklerinin bilincine varmalarını sağlamak;
*durum saptaması yapmak;
*katılımcıların "yansıtma''lan (terimin freudcu anlamında) için özel bir dayanak oluşturmak ve bundan dolayı grup üyelerine, bireysel ve hep birlikte, davranışlarının temel yapıları durumuna gelmekle birlikte, kökenleri bakımından olduğu kadar güncel belirtileri bakımından da genellikle bilinç dışında kalan tepkisel mekanizmalarını ortaya koymak olanağını sağlayan bir aktarım nesnesi olmak;
*gruba bir "uzmanâ€ın yapacağı gibi, yani sorunları güçsüz grup yerine kendi başına çözmemekle birlikte, öteki grup üyeleri arasında özel bir işlev, bir danışman uzman işlevi gören bir grup üyesi olarak müdahale ederek yol göstermek.
*Spor. EŞOFMAN'ın eşanlamlısı.
*Topruhbil. Training grup (kısaltılmışı T-grup), katılımcılarının üyesi oldukları grup içinde gözlemlenen, sınanan ve incelenen süreçler sayesinde yeni davranış biçimleri edinmelerini amaçlayan dar grup durumu. (Eşanl. TEMEL GRUP, GRUBA DAYANAN GRUP. TANI GRUBU, GELİŞME GRUBU, EĞİTİM GRUBU ya da DUYGUNLAŞTIRMA GRUBU.) [Bk. ansikl. böl.]
*ANSİKL. Training grup 1947'de K. Levvin'in izleyicileri tarafından ortaya kondu. Fransa'ya 1955'te giren T-grup, grupların dinamik hareketinin doğuşunda önemli bir kuramsal hareket noktasıydı, ilk T-gruplar açıkça bir öğrenme açısında yer alıyorlardı ve bu öğrenme açısı da bir yanda model kavramı, öte yandan öğrenme aktarımı kavramı olmak üzere, iki ortak kavrama dayanıyordu. Buna göre gözlemlenen ve edinilen şeyin, başka yere aktarılıp uygulanması akla yatkındı. T-grup bir mikrokozmos olarak anlaşıldığı için öğrenme erekleri, katılanların aktörleri durumuna gelecekleri bir toplumsal değişim stratejisine göre saptandı. Levvin'in yönelimi daha çok bilişsel süreçlere ve grup sosyolojisine önem verirken, Cari Rogers (tanışma grubu) ya da Jacob Moreno'nun yönelimi daha çok grupların duygusal süreçleri üzerinde duruyordu. Toplumsal değişim erekleri, kişisel bir değişimin ger pekleşmesine uygun bir biçimde tasarlandı.
Training grupta katılımcılar ve monitörler her zaman aynı odada, seansların (en azından ikişer saatlik on iki seans) aralığına göre günlerce ya da haftalarca süren toplantılar boyunca, bir masa çevresinde oturmuş olarak bir araya gelirler Katılımcılar birbirlerini ve monitör ya da monitörleri tanımazlar. Bazıları arasında her zaman olabilecek kültür, işlev, statü ve deneyim yakınlığı dışında, henüz ortak bir öyküleri yoktur. Seminerin süresi boyunca birlikte yaşamak ve tartışmak dışında, onlara hiçbir belirgin görev verilmemiştir. İlişkilerinin öyküsünü sanki birlikte kuracak, olup biteni birlikte inceleyecek ve bu incelemeden yararlanarak, gruplarının işleyiş ve bozukluklarının daha iyi bir sezmeye çalışacaklardır. Bu "deneyimsel", bu “burada ve şimdi†nitelikli bilgiçleri yola çıkarak, genellikle küçük insan gruplarının işleyişine aktarılabilir bir anlayış ve bilgi edineceklerdir.
Bir dereceye kadar ya da tamamen “yönlendirici olmayan" monitör ya da monitörlerin yerine getirecekleri görevler şunlardır:
*grubun yaşamını oluşturan kişisel, kişilerarası ve kolektif tepkileri grup düzeyinde katalize etmek;
*katılımcıların müdahaleler, değerlendirmeler ya da yorumlamalar aracılığıyla, kişisel ve kişilerarası tepkilerle ilgili olduğu kadar görevlere dayanan işlevsel tepkilerle de ilgili olarak, kısacası grup içinde ister bilinçli ister bilinçsiz, ister mantıklı ister mantıksız, ister akılsal ister akıldışı belirtiler sözkonusu olsun, gruplarının işleyiş özelliklerinin bilincine varmalarını sağlamak;
*durum saptaması yapmak;
*katılımcıların "yansıtma''lan (terimin freudcu anlamında) için özel bir dayanak oluşturmak ve bundan dolayı grup üyelerine, bireysel ve hep birlikte, davranışlarının temel yapıları durumuna gelmekle birlikte, kökenleri bakımından olduğu kadar güncel belirtileri bakımından da genellikle bilinç dışında kalan tepkisel mekanizmalarını ortaya koymak olanağını sağlayan bir aktarım nesnesi olmak;
*gruba bir "uzmanâ€ın yapacağı gibi, yani sorunları güçsüz grup yerine kendi başına çözmemekle birlikte, öteki grup üyeleri arasında özel bir işlev, bir danışman uzman işlevi gören bir grup üyesi olarak müdahale ederek yol göstermek.
Kaynak: Büyük Larousse
Keyboard Training - Klavye Eğitmeni
YORUMLAR