Trigonometri ne süre bulundu, trigonometrik oranlar nedir, ne süre bulunmuştur? Trigonometrik oranlar (tanjant, kotanjant, sekant...
Trigonometri ne süre bulundu, trigonometrik oranlar nedir, ne süre bulunmuştur?
Trigonometrik oranlar (tanjant, kotanjant, sekant, kosekant, sinüs, kosinüs...),Müslüman bir matematikçi ve astronomi bilgini olan Ebu'l Vefa (940-998) tarafınca bulunmuş ve kullanılmıştır!
Radyo ne süre ve nasıl bulunmuştur?
Ud ne süre kim tarafınca bulunmuştur?
Futbol ne süre bulunmuştur?
Matematiğin direkt doğruya astronomiden çıkmış bir kolu olan trigonometrinin bir takım ögeleri, daha Babilliler ve Mısırlılar döneminde biliniyor, eski Yunanlılar Menelaos'un Küresel geometrisi vasıtasıyla, bir daire içine çizilebilen dörtgenden yola çıkarak daire yaylarının kirişlerinin değerlerini veren çizgiler oluşturuyorlardı. Bir süre sonra Araplar, yay kirişlerinin yerine sinüsleri koyup; tanjant, kotanjant, sekant, kosekant kavramlarını geliştirdiler.
Garp'da Nasirettin Tusi'den büyük seviyede yararlanan Regiomontanus'un üçgen üzerine adlı eseriyle gerçek trigonometri doğmuş oldu. François Viète ve Simon Stevin, hesaplarda ondalık sayılardan yararlandılar. John Napier logaritmayı işe kattı. Isaac Newton ve öğrencileri trigonometri fonksiyonlarının ve logaritmalarının hesabına tam serileri uyguladılar. Bir süre sonra da Leonhard Euler, birim olarak trigonometrik cetvelin yarıçapını ile birlikte, çağdaş trigonometrinin temellerini attı
ESKİ HİNTLİLER'DE TRİGONOMETRİ
İçinde bulunduğumuz yüzyılın bilimsel araştırmaları, Hint Dünyasının, bilhassa 6., 7., 9. ve 12. yüzyıllarda matematik ve astronomide bilimsel bakımdan üstün düzeyde garip çalışmaların varlığını ortaya çıkarmıştır. Eserleriyle isimleri zamanımıza kadar gelebilen Hint bilginleri, ilim tarihinde kendilerini etkin bir şekilde göstermektedirler. Ekranda görülen pencereden; gösterdiğimiz yüzyıllar içinde yaşamış olan, Hint matematikçilerinden; Brahmagupta (598 -660), Aryahatha (6. yüzyil), Mahavira (9. yüzyil) ve Bhaskara'nın (1114-1158) adlarını belirtebiliriz.
Kaynaklar; Hintli matematikçilerin, bilhassa trigonometri mevzusundaki detayları, olumlu şekilde zenginleştirmiş olduklarını ve Mezopotamya temelli detayları, dönemin ilim dili olan Sanskritçe ve Pevlevice'den meydana getirilen tercümeler kanalıyla, 8. yüzyıl ortalarından itibaren İslam Hayatına intikal etmiş bulunduğunu belirtir.
ESKİ MISIRLILAR'DA TRİGONOMETRİ
İnceleyebildiğimiz lar; Mısır matematiğinde seked ve sek kelimelerinin, bir açının kotanjantına müsavi mana ifade etmesinden hareket ederek, trigonometrinin, başlangıcını eski Mısırlılara kadar götürmenin icap ettiğini belirtir. bu mevzuda Aydın Sayılı "Mısırlılar'da ve Mezopotamyalılar'da Matematik, Astronomi ve Tıp" adlı eserinde şunları yazar: Mısır'da seked haricinde, bu mevzuda herhangi bir gelişmeye tanık olmuyoruz. Seked'e çok benzeyen ya da onunla aynı olan bir kavramla "Mezopotamya Matematiğinde" de karşılaşılmakta olduğu ve trigonometrinin başlangıcını Mısırlılara götürmek isabetli fikir sayılmaz. "Mısır Geometrisinin", "Doğru Geometrisi" olarak nitelik taşıdığını ifade ederek, müşterik Gandz'a atfen de Mısır'da "Açı Geometrisinin" mevcut olmadığını belirtir.
ESKİ YUNAN'DA TRİGONOMETRİ
Trigonometri'de: "Herhangi bir ügende, dik kenarların kareleri toplamı, hipotenüsün karesine eşittir" şeklinde temel bir teorem vardır. Bu teoremin ismi Pisagor teoremi olarak bilinir. Gerçekte; bu teoremin varlığı, Pisagor'dan averaj 2000 yıl kadar önceleri, Eski Mısır ile Mezopotamyalılar tarafınca Babil çağlarında bilinmekte idi. Mezopotamyalılar, bu teoremin, hem hususi hem de genel şeklini biliyorlardı. Ilim zamanı eserleri; Thales'in, Pisagor ve Öklid'in, eski Mısır ve Babil yörelerini uzun seneler dolaşmış olduklarını belirttikleri şeklinde, bu bilginlerin temel matematik bilgilerini, Mısır ve Babil'den elde etmiş olduklarını belirtir.
MEZOPOTAMYALILAR'DA TRİGONOMETRİ
Kaynaklar, Mezopotamyalılar'da, temelinde geometri bulunan, şimdiki trigonometri cetvellerinin ilkel bir örneğiyle karşılaşılmakta bulunduğunu, ve Hipparchos'un trigonometri çalışmalarının, ilkel başlangıcının "Mezopotamya Matematiğine" kadar geri gitmesinin mümkün sayılabilececğini belirtmektedir. Aydın Sayılı, yukarda ismi geçen eserinde bu mevzuda geniş bilgi verdikten sonrasında, "Trigonometri tarihinin, Embriyolojik Menşeinin Mezopotamyalılar'a kadar geri gittiğini ve Mezopotamyalılar'dan, Hipparchos'un bu yönden etkilenmiş olduklarını ileri sürebilir" der.
TRİGONOMETRİNİN AVRUPA'DA GÖRüLMESİ
8. ile 15.yüzyıl Türk - İslam Dünyası matematik ve astronomi bilginlerinin hazırladıkları eserlerin hepsinde, şimdiki trigonometrinin temel detayları vardı. Bu durumda; bu devir Türk - İslam Dünyası'nın ünlü matematik ve astronomi bilginlerinden, Durağan bin Kurra, Beyruni, Ebu'l Vefa, Ali Kuşçu ile çağdaşlarına ait ilgili eserlerin asılları ya da tercümeleri, Johann Müller ve çağdaşları ile kendisinden ilkin ve sonrasında gelen Avrupalı matematikçilerin gözlerinden firar etmiş olması düşünülemez.baktabul
Johann Müller 8. ile 15. yüzyıl Şark ilim dünyasının ünlü yazma eserleri ile varlıklı bir kataloga haiz olan başta Vatikan ile başka Avrupa kütüphanelerinden elde ettikleri, şark ilim dünyasından intikal etmiş matematik ve astronomi ile ilgili eserlerin bir kısmını incelemiş ve zamanının ilim dili olan Latince'ye çevirmişlerdir. Bu çalışmaların sonunda De Triangulis Amnimodis Libri V. adlı bir kitap yayınlamışlardır. Bu kitap, yukarda sözünü ettiğimiz düzlem ve küresel trigonometri mevzularını kapsayan Latince bir eserdir. Johann Müller'in bu eseri de, ölümünden 57 yıl sonrasında, doğrusu 1533 senesinde Nurnberg'te yayınlanmıştırBu durumda, Johann Müller'in, El-Battani'den taklid edilmiş denilen yapıt, kendisinin ölümünden sonrasında gelen çağdaşları dahi, 57 yıl anlamakta güçlük çekmiş oldukları anlaşılmaktadır. El-Battani ve Ebu'l Vefa'dan 500 yıl kadar sonrasında, trigonometri ile ilgili bilgiler; Avrupa'da, Johann Müller ve çağdaşlarının eserleri ile 1533 yılından itibaren görülmeye ve yaygınlaşmaya başladığı açık olarak ortaya çıkmaktadır.
İSLAM DüNYASI'NDA TRİGONOMETRİ
İçinde bulunduğumuz yüzyılda meydana getirilen bilimsel araştırmalar göstermiştir ki; trigonometriye ait temel bilgiler, 8. ile 16. yüzyıl İslam Dünyası matematikçileri tarafınca ortaya konulmuş ve belirgin bir noktaya kadar da geliştirilmiştir. Bunun nedenini, şu şekilde izah etmek mümkündür. Bilinmiş olduğu şeklinde, 8. ile 16. yüzyılda İslam Dünyası'nın derhal her yöresinde astronomi (gökbilim) emekleri ve bunun sonucu olarak da, yoğun bir gözlemevi (gözlemevi) kurma emekleri vardı. Bu rasathanelerdeki bilimsel çalışmalarda, astronomiye destek olarak, trigonometri kullanılmaktaydı.
Astronominin temelini teşkil eden küresel astronomi, direkt doğruya, küresel trigonometrinin astronomiye uygulanmasından doğmuştur. Gezegen ve uydu ile yıldızların gökküresindeki bölgeleri (koordinatları) ve hareketleri ile ilgili hesaplamalar; küresel üçgenin, küresel trigonometriye uygulanmasıyla elde edilebilmektedir. Bundan ötürü, o devir İslam Dünyası'nda, Trigonometri müstakil bir ilim haline gelmiş ve oldukça gelişmiştir.
8. ile 16. yüzyıl İslam Dünyası matematik ve astronomi bilginlerinin hazırlamış oldukları "Ziyc" adlı eserin hepsinde, şimdiki trigonometrinin temel detayları, ilk olarak ortaya konulmuştur. Gene bu devir İslam Dünyası bilginleri, Batlamyos'un (Claidius ptolemeios 85-160) ünlü eseri, değişik tarihlerde değişik matematik ve astronomi bilginleri tarafınca mıcıstı (almagesti) adıyla şerh edilmiştir. Bu şerhlerde de, yer yer trigonometri detayları zenginleştirilip geliştirildi.
Düzlemsel trigonometri aslen her tür düzlemsel üçgen için geçerli olmakla beraber, bağıntılar çoğu zaman dik üçgenlerde tanımlanır. Açılarından birisi (x) 0° ile 90° içinde olan bir dik üçgenin (düzlemsel bir üçgende iç açılarının toplamı 180° olduğundan) diğeri açısı 90-x'e eşittir. Bu şekilde bir üçgende dik açının karşısındaki kenar |OD| hipotenüs, O 'nun karşısındaki kenar |CD| karşı kenar, |OC| 'ye komşu olan kenar ise komşu kenar olarak adlandırılır. Bu kenarlar birbirlerine ikişer ikişer altı değişik şekilde oranlanabilir, böylelikle A açısının trigonometrik fonksiyonları tanımlanmış olur.
Sebep: Bildiri düzeni!
Bu bildiri 'en iyi yanıt' seçilmiştir.
Sinüs, kosinüs, tanjant, kotanjant ne süre bulunmuşlardır?
Sebep: Sual düzeni!
Trigonometrik oranlar, Ebu'l Vefa isminde Müslüman alim (940-998) tarafınca bulunmuş ve kullanılmıştır (10.yy'da)!
Radyo ne süre ve nasıl bulunmuştur?
Ud ne süre kim tarafınca bulunmuştur?
Futbol ne süre bulunmuştur?
YORUMLAR