Alıntı Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, tabip uyarısı ya da önerisi değildir. Trişinell...
Trişinelloz
Hayvanlarda görülen hastalıkların türlü şekillerde insanlara da bulaşmaları ile ortaya çıkan hastalıklar zoonoz olarak adlandırılmaktadır. Son 1 sene içinde bilhassa İzmir ve çevresinde çiğ köftelik etlere karıştırılan domuz etlerinin yenmesi sebebiyle ortaya çıkan bir parazit hastalığı olan trişinelloz ve Tokat çevresinde etkili olan ve büyükbaş hayvanlarda bulunan bir virusun kenelerin ısırması ile insanlara bulaşmasıyla ortaya çıkan Kırım-Kongo kanamalı ateşi hastalığı, zoonotik hastalıklara son dönemde yaşadığımız örneklerdir. Bununla birlikte günlük hayatta sık sözü edilen zoonotik hastalıklar içinde şarbon, kuduz ve bruselloz da sayılabilir. Dünya Sıhhat Örgütü tarafınca her cinsten mikroplarla oluşabilen ve yayılımları ülkelerin coğrafyası, iklimi ve geleneklerinden etkilenen 200 kadar zoonotik hastalık tanımlanmıştır.
Hastalıkların bir bölümde belirgin bir sıklıkta daima görülmesinden değişik olarak kısa bir süre diliminde çok sayıda vakanın görülmesi salgın olarak adlandırılmaktadır. Bilhassa besin ve suya bağlı bulaşıcı hastalıklar çok hızla yayılabilir ve tanımlanana kadar çok sayıda kişiyi etkileyebilir.
İnsanlarda bilhassa barsak boşluğunda yerleşerek hastalık oluşturan parazit hastalıkları, dünyanın bir sürü yerinde olduğu şeklinde vatanımızda de gerek sosyo-kültürel gerekse sosyo-ekonomik düzeylerdeki yetersizlik sebebiyle ve besin ve su güvenliği mevzularında tam denetim sağlanamadığı için hala mühim bir halk sağlığı problemi olmaya devam etmektedir. ülkemiz ılıman iklim kuşağındadır ve bu da parazit hastalıkları için uygun bir ortam oluşturmaktadır. Tüm bunlara denetlemelerdeki yetersizlikler ve toplumun yanlış beslenme alışkanlıkları da eklendiğinde bu hastalıkların toplumda kontrolu zorlaşmaktadır.
Trişinellozis; Trichinella spiralis, T. nativa, T. pseudospiralis, T. britovi, T. nelsoni, T. papuae, T. murrelli ve T. zimbabwensis şeklinde nematod (yuvarlak barsak solucanı) larvalarının kaslara yerleşmesinin niçin olduğu bir parazit enfeksiyonudur.
Trişinellozis, esas olarak enfekte domuz etlerinin çiğ ya da az pişmiş olarak tüketilmesi ile bulaşmaktadır. Fakat, ayı, at, köpek, tilki vb. hayvanların Trichinella larvaları ile enfekte etlerinin çiğ ya da az pişmiş olarak yenmesi sonucu da bir bulaşma söz mevzusudur.
İnsanlar tarafınca çiğ ya da az pişmiş etlerle alınan kist içindeki Trichinella, ince bağırsaklara geçer ve larvalar 36 saat içinde erişkin hale gelir ve çiftleşerek larva doğurmaya başlar; larvalar kana geçer ve tüm vücuda yayılır. Larvalar kaslara yerleşerek kistler oluşturur. Bu kistler, 6-8 ay sonrasında kireçlenirler. Larvalar beynimiz dokusuna da yerleşebilir.
Hastalık, alınan larva sayısına, Trichinella türüne, hastanın yaşına ve etkilenen organlarına bağlı olarak hafifçe bir formdan öldürücü olabilecek bir tabloya kadar değişik klinik seyirler izah edebilir.
Trichinella larvaları ile enfekte etlerin çiğ ya da az pişmiş yenmesinden sonrasında 1-2 gün içinde ateş, ishal, karın ağrısı-sancısı, genel kırgınlık, bulantı ve kusma ortaya çıkar.
Genel olarak 5-15 gün içinde ateşe, kas ağrıları-sancıları, yüzde ve göz çevresinde şişlik, gözde kızarıklık, döküntü, nefes almada, yutmada ve çiğnemede güçlük, öksürük, terleme şeklinde bulgular eklenmiş olur. Tedavi edilmeyen vakalarda ölüm daha çok birinci ayın sonunda kardiyak ya da nörolojik (menenjit, ensefalit şeklinde) problemlere bağlı olarak görülür.
Parazit hastalıklarının tanısında kan tablosunda eozinofilinin varlığı mühim bulgulardan biridir. Trişinelloziste de % 20 ya da daha yüksek oranlarda eozinofili görülür. Eozinofili genel olarak larvaların vücuttaki dolaşımı esnasında ortaya çıkar. Kreatinfosfokinaz (CPK) ve laktat dehidrojenaz (LDH) şeklinde kas enzimlerinde yükselme olguların % 75-90'ında görülebilmekte ve enfeksiyondan 2-5 hafta sonrasında ortaya çıkmaktadır.
Tanıda, hastanın hikayesi ve klinik belirtilerin yanı sıra laboratuvar bulguları ve kas biyopsileri de mühim yer meblağ. Kas biyopsisinde kas içinde kistleşmiş Trichinella larvalarının gösterilmesi hedeflenmektedir. Fakat, genel anlamda pozitif sonuçlar hastalığın başlangıcından 2-3 hafta sonrasında alınan kas biyopsilerinden elde edilebilir.
Trişinellozis tedavi edilebilen besin lı zoonoz bir parazitozdur. Fakat, hastalık genel anlamda kaslara yerleştikten sonrasında tanındığından, bu durumda daha çok yardım tedavisi ön plâna çıkmaktadır.
Her enfeksiyon hastalığında olduğu şeklinde trişinelloziste de esas olan korunmadır ve kolay bir takım önlemlerin alınması ve bazı alışkanlıklara son verilmesi ile korunma sağlanmaktadır.
- Membaı belirsiz, üretim izni olmayan ve etiketinde lüzumlu bilgilerin yer almadığı et ve et ürünleri tüketilmemelidir.
- Domuz ve av etleri başta olmak suretiyle hiçbir hayvansal ürün çiğ ya da az pişmiş olarak yenmemelidir. Etler, iç ısıları 71 ºC olacak şekilde minimum 3 dakika ya da renkleri pembeden griye dönene kadar pişirildikten sonrasında tüketilmelidir.
- Etlerin tuzlama, dumanlama, kurutma ve mikrodalga şeklinde yöntemlerle muameleye doğal olarak tutulmaları ya da baharatların eklenmesi ile parazitlerin ölmeyeceği ve hastalığı bulaştırmaya devam edecekleri bilinmelidir.
- İnsan tüketimine sunulacak gıdalarla ilgili olarak “çiftlikten sofraya besin güvenliği†kapsamında işletmelerde GMP (Good Manufacturing Practise, İyi üretim Uygulamaları) ve HACCP (Hazard Analyses Critical Control Point, Eleştiri Denetim Noktalarında Çekince Analizi) sisteminin uygulanması sağlanmalıdır. Bu mealde ilk olarak domuzların yetiştirilmesinden, insanların tüketimine sunulmasına kadar tüm safhalarda lüzumlu tüm hukukî zeminler oluşturularak titizlikle uygulanmalı, çiftlikler, hayvanların enfekte olmasına müsaade etmeyecek şekilde kurulmalı ve hayvansal gıdalar haşlandıktan sonrasında domuzlara verilmelidir.
Besin, halk sağlığını direkt ilgilendirmektedir. Beraber tüketilen gıdalarla açığa çıkan salgınlar çok sayıda kişiyi etkileyebilmekte ve hafifçe bir gıda zehirlenmesinden öldürücü olabilen hastalıklara kadar bir sürü hastalık bu yolla insanlara bulaşabilmektedir. Bilhassa son 10 senelik dönemde karşılaşılan deli dana hastalığı ve kuş gribi şeklinde hastalıklar hayvanlar içinde salgınlar oluşturmuş ve bir sürü hayvanın itlaf edilmesi ile bu salgınlar önlenmeye çalışılmıştır. İnsan sağlığını korumaya yönelik olarak yapılacak işler içinde besin sağlığı da yer almıştır. Bu yüzden hem üreticiler, hem de tüketiciler bu mevzuda dikkat ve itina göstermelidir. Ama kontrol mekanizmalarının da besin üretim ve satış yerlerinde devamlılığı sağlanmalıdır.
vatanımızda daha önceki yıllara ait son aşama az sayıda olay bildirimi bulunan trişinelloz mevzusunda yaşanılan salgın esnasında Sıhhat Bakanlığı tarafınca bu olguların tanımlanması ile ilgili emek harcamalar yapılmış ve olgu tanımları ve bildirim formları meydana getirilmiştir. Zoonotik hastalıklardan korunma mevzusunda da halkı bilgilendirmek amacıyla bir broşür meydana getirilmiştir.
YORUMLAR