Tüfek Nedir?

Tüfek -ği TDK, Türk Dil Kurumu isim Farsça tufeng Savaş veya avda kullanılan, uzun namlulu ateşli silah. Atasözü, deyim ve birleş...

Tüfek -ği
TDK, Türk Dil Kurumu




isim Farsça tufeng

Savaş veya avda kullanılan, uzun namlulu ateşli silah.



Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • tüfek atmak
  • tüfek çatmak
Birleşik Sözler

  • tüfekhane
  • eski tüfek
  • kaval tüfek
  • makineli tüfek
  • pompalı tüfek
  • top tüfek
  • ağız tüfeği






  • Avda Sporda Kullanılan Tüfek vs Alımı Satımı ve Bulundurması Kanunu


  • Rüyada Tüfek Görmek


  • Önemli İcatlar - Tüfek





Tüfek

Genelikle avlarda kullanılan bir tür silahtır, her zaman kötü bir örnektir. Tüfek içinde mermi bulunduran ve can kaybına sebep olan bir alettir.






TüFEK a. (fars. tüfeng'den).

1. Ateşleme ve nişan düzenekleriyle donatılmış ve ağaçtan bir gövde (kundak ve dipçik) üzerine oturtulmuş küçük çaplı bir namludan oluşan, taşınabilir, ateşli av ya da savaş silahı. (Bk. ansikl. böl.)

2. Tüfek atmak, tüfekle ateş etmek. || Tüfek çatmak, tüfekleri dipçikleri üzerinde üçerli olarak birbirine dayamak. || Tüfek patlamaksızın, çarpışma olmaksızın, savaşılmadan.


*Esk. Tüfek-endaz - TüFENKENDAZ.


*Ask. Tüfek as, askere tüfeği omuzuna asması için verilen komut. || Tüfek bileziği, ağız yakınında, tüfeğin namlusuyla kundağını birleştirmeyi sağlayan metal çember. || Tüfek kes, yürüyüş için verilen komutta, dipçik tabanı yere dayalı tüfeği yerden keserek yürümek için verilen komut. || Tüfek omza, askere tüfeği dipçik tabanından tutarak omzuna dayaması için verilen komut. || Gece görüş tüfek dürbünü, tüfeğin üzerine takılarak gece nişan almayı sağlayan dürbün. (Gece karanlığında 600-700 m'ye kadar hedefi görmeyi sağlayacak çeşitli tipleri bulunan gece göüş tüfek dürbünleri vardır.) || Hafif makineli tüfek, tek tek ya da seri atış yapabilen hafif otomatik silah. (Bk. ansikl. böl.) || Hücum tüfeği, tüfek, makineli tabanca ve makineli tüfeğin bir bireşimi olan küçük çaplı hafif tüfek. || Kule makineli tüfeği, zırhlı bir taşıtın önüne ya da kulesi üzerine monte edilmiş makineli tüfek. || Makineli tüfek, bir kundak üzerine monte edilmiş, seri ya da tek tek atış yapabilen, küçük ya da orta çaplı otomatik silah. (Çaplan 12,7 ilâ 14,5 mm'den büyük makineli tüfekler otomatik top olarak kabul edilir [örneğin, 20 mm'lik Oerlikon, 30 mm'lik Hispano-Suiza ya da 40 mm'lik Bofors]). [Eşanl. MİTRALYÖZ.] (Bk. ansikl. böl.) II Makineli tüfek ateşi, makimeli tüfeklerle yapılan yaylım ateş. II Otomatik tüfek, barutun yanmasıyla oluşan gaz basıncıyla çalışan tüfek. (Bk. ansikl. böl.) II Siper tüfeği, XIX. yüzyılın ortalarına kadar, bir siper boyunca yerleştirilmiş nişancılara verilmek üzere yapılmış büyük çaplı (20 ve 22 mm) tüfek. II Yarı otomatik tüfek, otomatik doldurmalı, seri atışlı tüfek.


*Foto. Fotoğraf tüfeği, biçimi tüfeği andıran ve uzakta bulunan konuların, özellikle de doğada yaşayan hayvanların fotoğrafını çekmek için kullanılan fotoğraf çekim aygıtı. (En önemli parçaları şunlardır: uzun odaklı bir objektif, bir fotoğraf kutusu, objektifi hızla ayarlamaya kumanda eden ve objektifle kutu arasında bulunan bir teleskop düzeneği, bütünü taşıyan ve fotoğrafçının aygıta omuzuyla destek vermesine yarayan bir dipçik, ilk fotoğraf tüfeği, 1881'de Marey tarafından yapıldı.)


*Spor. Sualtı tüfeği, naylon bir iple tüfeğe bağlı bir zıpkını, avlanacak balığa doğru fırlatabilen sualtı av silahı. (Sualtı tüfekleri genellikle sıkıştırılmış havayla çalışır.)



*ANSİKL Ask 1630'a doğru ortaya çıkan ilk tüfeklerin çalışma ilkesi, barutu ateşlemek için çakmaktaşından çıkan kıvılcımlarla bir tetik hareketinin birleşimine dayanıyordu. Bu tüfekler namlu ağzından dolduruluyordu. Dakikada bir atış yapmayı sağlayan bu çakmaktaşlı tüfek, yaklaşık iki yüzyıl boyunca kullanıldı. 1703'te, tüfek, Vauban'ın icat ettiği süngüyle donatıldı. Hem ateşli, hem de dürtücü silahlahn özelliklerini taşıyan bu çakmaktaşlı, 1708'de mızraklı askerlerin ortadan Aymasına yol açtı. 1777 de Gribeauval-tıpı, çakmaktaşı zembereğini ve mermi çekirdeğini standartlaştırdı. Bununla birlikte 1777 modeli tüfek, sık sık ateş almama gibi tutukluklar yapıyordu. 1815'ten sonra bu silahta belli iyileştirmeler yapıldı, ancak 1828'den itibaren cıva fülmınatlı amorsların kullanılması ateşlemeyi daha güvenli hale getirdi: bu amors, önce pistonlu tüfekte (İngiltere, 1831), sonra kapsüllü ya da iğneli tüfekte (Fransa, 1840) kullanıldı. Namlu içine yivlerin açılması, yuvarlak mermilerle (Delvigne karabinası, 1829) yapılan atışın isabetini artırmayı sağladı ve daha sonra ince uzun mermilerle (1857 model tüfek) atış yapma olanağı verdi. Fakat en büyük ilerleme, tüfeklerde bir mekanizmagın kütlanılması sonucu, doldurulan ve silah gibi atımı yapılan fişekle (önceleri kâjnjarf olan ve barut hakkı ile amorsu içeren kovan kurşunun üzerine takılıyordu) birlikte görüldü. Dreyse'in iğneli tüfeği (Prusya, 1841) ve Fransa'da 9 mm'lik karabinadan (1854) sonra yapılan Chassepot tüfeği (1866) bu tür tüfeklerdir. Dakikada 5 mermilik atım hızı kuramsal olarak olanaklı bir duruma geldi. Chassepot tüfeğinin arka bölümündeki sızdırmazlık kauçuk bir tıkaçla sağlanıyordu. Pirinç kovanın kullanılması. Gras tüfeğinde (1874) tam bir tıkama sağladı ve iğnenin yerini horoz tarafından harekete geçirilen dteşleme iğnesi aldı. Kuyruktan dolma, silah, ateşleme düzeneği ve atıştan sonra kovanın fırlatılması için gerekli organları, hareketli mekanizma içinde bir araya getirdi. Kara baruttan daha güçlü olan dumansız barutun kullanılması, mermi yollarının daha yatık olarak gerçekleştirilmesini ve yoğun ateş sırasında nişancının dumandan etkilenmemesini sağladı. 1886 modeli Lebel tüfeği (ilk hız 600 m/sn, çap 8 mm) kundağında bir fişek haznesi taşıyordu ve sürekli atış yapma olanağı veriyordu. 1914-1918 arasında yaygın olarak kullanılan bu tüfeğin yerini 1936'da MAS 36 tüfeği aldı; MAS 36 da 1951'de değişikliğe uğradı (5 fişekli şarjör) ve daha sonra yerini yarı otomatik FSA 49-56'ya (15 fişekli şarjör) bıraktı.

1888'de AvusturyalIlar Mannlicher tipini, Almanlar Mauser modelini icat ettiler. Ayrıca ingilizler Lee (1889) ile Lee Enfield (1895) modelini, Ruslar Mosin tipini (1891), Italyanlar 91 modelini yaptılar. Amerikalılar ise alman yapısı Mauser'i geliştirerek Springfield modelini (1903) icat ettiler. Tüm bu silahların 60 cm uzunluğunda özel bir namlusu, kama düzeni, ateşleme takımı, nişangâhı vardı ve kullanımları da aynıydı. Fişek sürgü açıkken yerleştiriliyor, sürgü ileri itilip silah dolduruluyordu. Çapları 7,62 mm ile 8 mm arasındaydı (italyan- lar'ın 91 modeli dışında [6,5 mm]). Namlu çapları XIX. yy.'ın sonlarına doğru küçültüldü, ama İngiliz Enfield tüfeği, çapı 6,5 mm'den küçük tüfeklerin işe yaramadığını gösterdi. XIX. yy. sonunda yapılan küçük iyileştirmelerle bu tüfekler Birinci Dünya savaşı sonlarına kadar kullanıldı. Günümüzde normal tüfeklerden daha fazla, makineli tüfekler, otomatik ve yarı otomatik tüfekler yapılmaktadır.


*Av tüfeği. Av tüfeklerinin çoğu savaş tüfeklerinden dipçiğin birleşme yeriyle ayrılır; namlu, silahın doldurulmasını sağlamak için aşağı doğru kırılır Kamadan doldurulan ilk tüfeği icat eden Lefaucheux' dür. Daha sonra, kama ile dipçik arasın üzerine vuran merkezi ateşleme iğneli tüfek ortaya çıktı. Ardından bu tıkacın yerini, atış sırasında silahın açılmasını önleyen üç ya da dört kilitli bir kapama düzeneği aldı. Horozların çıkıntılı konumu kazalara yol açtığından, 1870'e doğru hammerless tüfeği ("horozsuzâ€) icat edildi; ateşleme mekanizması silahın içine yerleştirildi. En çok kullanılan av tüfeği modeli, 1875'te, İngiliz Anson ile Deeley tarafından icat edildi. Silahın gücünü artırmak ve saçmaların dağılmasını önlemek için, tüfek namlusunun ağza yakın bölümü darlaştırılarak, choke' uygulandı. Av tüfeklerinin namlusu, genellikle eksenleri namludan itibaren 2,60 m'de kesişen ve silahı yeniden doldurmadan iki fişeği ateşlemeyi sağlayan yan yana yerleştirilmiş, yakınsak iki borudan oluşur. Namlu silindir biçiminde ve yivsizdir. Ayrıca, atış temrinleri için kullanılan, namluları üst üste (süperpoze) yerleştirilmiş, seri atışlı tüfekler de vardır. Av tüfeklerinde her zaman bir kovan atacağı bulunmaz. Bu tüfeklerin dipçiği, omza kolayca oturtulabilmesi için, namluların eksenine göre hafifçe sağa doğru eğiktir. Eskiden, av tüfeklerinin, bir İngiliz libresinde bulunan saçma sayısına göre hesaplanan çapları, 12, 16 ve 20'lik olarak belirlenmişti. Günümüzde bu adlandırmalar hâlâ geçerlidir ve bu da, namlu iç çapı küçüldükçe çap numarasının büyümesini açıklar.

*Hücum tüfeği. Aralarında, 1979-80'de kullanıma giren fransız yapısı FAMAS 5,56 F1'in bulunduğu bu tüfeklerin (otomatik ya da yarı otomatik) çapı genellikle 5,56 mm'dir. FSA 49-56 tüfeğinin, MAT 49 makineli tabancasının ve AA-52 hafif makineli tüfeğinin yerini alması için yapılan bu tüfeğin kundak ve dipçik bölümü, dayanıklı cam elyafıyla takviye edilmiş plastiktendir. Kovan dip tablası aracılığıyla gazların doğrudan kama üzerine yaptığı etkiyle çalışır. FAMAS hücum tüfeğinde üç sonel bomba, tanksavar bombası. 300 m'lik erimi, 89 mm'lik tanksavar roketatarın erimine eşittir. 600 m'ye kadar isabetli atışlar yapmak için dürbünlü FRF1 tüfeğini aratmaz.

Otomatik tüfekler ile hücum tüfeklerinin çoğu bomba atabilir; ayrıca kimileri kızıl- altı ışık yayan, kimileri ise gece 100 m'ye kadar etkili atış yapabilmek için ay ışığının aydınlığından yararlanan özel dürbünlerle donatılabilir.


*Hafif makineli tüfek. Bu tüfek, ağır makineli tüfeğin güç taşınması, tek kişi tarafından kullanılamaması gibi zorluklar nedeniyle Birinci Dünya savaşı sırasında ortaya çıktı, ilk hafif makineli tüfek 1904'te DanimarkalIlar tarafından yapılan Madsen hafif makineli tüfeğidir. Daha sonra 1915'te, Fransa'da yapılan 1924-1929 modeli hafif makineli tüfek (çapı 7,5 mm, ağırlığı 8,930 kg, etkili atış erimi'600 m, 25 fişekli şarjör) ikinci Dünya savaşı boyunca ve Cezayir savaşı'na kadar kullanılmıştır. Daha sonra bu silahın yerini, 1952'de icat edilen ve otomatik bir silah olan AA -52 hafif makineli tüfeği aldı (çapı 7,5 mm, ağırlık 9,7 kg, dakikada 200 mermilik atış hızı).


*Makineli tüfek. XV. yy.'da kullanılan ve yan yana birleştirilmiş küçük çaplı namluları taşıyan arabalar, makineli tüfeklerin atası sayılabilir. Fakat, ancak metal fişeklerin ortaya çıkmasından sonra (1860), Gatling ABD'de, birbirine koşut namluları olan ve sabit bir mekanizma çevresinde hareket eden, ilk mermili topu yaptı. 1870'te gerçekleştirilen Reffye makinelisinde, 13 mm'lik 25 namlu bir demet halinde birleştirilmişti ve bu silah 1 800 m uzaklığa dakikada 150 mermi atabiliyordu. Bu modeller çok ağır oldukları için terk edildi (Reffye makineli tüfeği: 800 kg). Tek namlulu, 7,62 mm çapındaki ilk otomatik makineli tüfek 1883'te amerikalı mühendis Maxim tarafından İngiltere'de yapıldı; bu silah 1898'de İsviçre ve 1902'de Almanya tarafından benimsendi. Rus-Ja- pon savaşı'nda (1905) kullanılan bu silahlarla etkili sonuçlar elde edildi. Yine o yıllarda, Fransa'da Puteaux, Saint-Etienne ve Hotchkiss, İngiltere'de Vickers, sonra Lewis, Avusturya'da Skoda makineli tüfek
leri ortaya çıktı ve 1914'te bu ülkelerin orduları tarafından kullanılmaya başladı. Kısa uzaklıklarda mermi yolunun yatık, ateşinin yoğun ve isabetli olması nedeniyle, makineli tüfeğin çok etkili bir savunma silahı olduğu anlaşıldı. Bu silah, savunma mevzilerinde, dikenli tellerle ..birlikte, 1917'den sonra yalnız tankların aşabildiği bir ateş engeli, iaarruzda ise hücum eden birliklere önemli bir ateş desteği sağlar. 1914'te alman ve fransız piyade alaylarında yalnız altı makineli tüfek bulunuyordu. 1916'dan sonra, piyade birliklerinin ateş gücü hafif makineli tüfeklerin hizmete girmesiyle arttı. Daha çok görerek ve 1 200 m'ye kadar doğrudan ya da yanlamasına atışlar yapabilen makineli tüfek, çeşitli teknik uygulamalara konu oldu: dost birliklerin üzerinden ya da ara hatlardan, hatta uzun mesafelerde (2 000 - 3 000 m) görmeden atış yapmak, uçak ve zırhlı taşıtlara karşı ateş etmek. O zamana dek ağır ve pek kullanışlı olmayan makineli tüfek, suyla soğutma sisteminin terk edilmesi ve daha hafif kundak kullanılmasıyla biraz daha hafifledi. Ayrıca, aşamalı olarak hafif zırhlı taşıtlara monte edilmeye ve tankların silah donanımları arasında yer almaya başladı. Ruslar, makineli tüfeklerini tekerlekli kundaklar ve kalkanla kullanıyorlardı. Hava tehdidinin artmasıyla birlikte, makineli tüfeklerin çapı da büyüdü: hafif zırhlı, alçak ya da orta yükseltide uçan hızlı hedefler karşısında mermilerin etkili olması gerekiyordu. 12,7 minik Jikoyvnioa, ABDI. 13,2. mm'lik (Hotchkiss, Fransa) ve 14,5 mm'lik, Deg- tiyarev, Rusya) makineli tüfekler ortaya çıktı; etkilerini artırmak için bu silahlar ikili ya da dörtlü gruplar halinde bir araya getirildi. Sabit mevzilere yerleştirildi ya da tekerlekli ya da tırtıllı taşıtlar üzerine monte edildi. Tahkimatlarda, tank ya da uçaklar üzerinde, Fransa, 1939'dan önce yuvarlak şarjörlü 7,5 mm'lik Reibel makineli tüfeğini kullandı.

1939'da, tabur destek bölükleri makineli tüfeklerle (12 ile 16 adet) donatıldı. Ayrıca, büyük bir ateş gücüne sahip, motorize makineli tüfek taburları (hareketli birimler) oluşturuldu. Alman ordusu 7,9 mm'lik Maxim ve Dreyse makineli tüfekleriyle güçlendirildi. 1939 ile 1945 arasında, makineli tüfek, çalışma ilkesi bakımından büyük bir gelişme göstermedi, ama fransız Hotchkiss tipi ya da japon yapısı model 3 düz şarjörlerin yerini, bez kaplı ya da baklalı zincir (sabit ya da sökülebilir) şeritlerin almasıyla tüfeklerin beslenme sistemleri değişti: Brovvning US (30 ve 50), İngiliz Vickers, alman MG-34 ve MG-42 vb. 1952'de Fransa'da yapılan 7,5 mm'lik otomatik bir silah, o güne kadar kullanılmakta olan otomatik silahların yavaş yavaş yerini almaya başladı. Bu silahlar, namlu ve kundakta yapılan küçük değişikliklerle 7,5 ya da 7,62 mm'lik mermiler atabilen hafif ya da ağır makineli tüfekler olarak kullanılabiliyordu. Bu, yatık mermi yollu, mekanizması kolay ve hızlı olarak açılabilen otomatik bir silahtı. Katlanabilir bir dipçiği vardı. Besleme, baklaları sökülmeyen, esnek metal şeritlerle sağlanıyordu (hafif makineli tüfeklerde 50, makineli tüfeklerde 250 fişek). Atış destekleri olarak hafif makineli tüfeklerde çatalayak, makineli tüfeklerde hafif kundak, ağır makineli tüfeklerde ise mahmuzlu ağır kundak kullanılıyordu.

Uçaklarda kullanılan makineli tüfekler, hafif makineli tüfeklerdir, ancak genel olarak bunların çaplan 7,7 mm'den (1918) 12,7 mm'ye ya da 13,2 mm'ye çıkmıştır. Sayıları ise çok artmıştır: 1915'te uçaklarda pervanenin arasından ateş eden tek bir makineli tüfek bulunurken, İkinci Dünya savaşı'ndan bu yana, bu sayı on iki ya da daha fazlaya ulaşmıştır. Atış hızları ise dakikada 1 200 mermidir. Ancak, uçaklarda kullanılan makineli tüfekler günümüzde yerlerini, toplara, roketatarlara ve havadan havaya güdümlü mermilere bırakmıştır.


Günümüzde, makineli tüfekler, bir komutan, bir nişancı ve bir ya da birçok cephaneciden oluşan bir ekibin kullandığı piyade destek silahlarıdır. Tanklarda ise yardımcı silahlardır: hava savunma, yakın savunma (makineli tüfeğin tankın ön tarafına yerleştirilmesi yavaş yavaş ortadan kalkmaktadır) ya da zırhlı personel taşıyıcılardaki mürettebat için ana destek silahı olarak kullanılır. Av ya da destek uçaklarının ana silahı olan (kanatlarda ya da bununla bulunur) makineli tüfekten, bombardıman, devriye ve deniz uçaklarında savunma silahı olarak yararlanılır. Ancak öldürme ve işba atışlarını birleştiren hücum tüfeklerinin tutulmasıyla makineli tüfek piyade silahı olmaktan çıkmaya başlamış, ama zırhlı ya da zırhsız tüm ulaştırma, destek ve savaş taşıtlarının silah donanımı arasında yer almaya devam etmiştir. Makineli tüfek suüstü savaş gemilerinin yanı sıra uçak ve helikopterlerde de kullanılır. Bununla birlikte 12,7 mm'lik makineli tüfeğin yeniden ortaya çıktığını belirtmek de gerekir, ikinci Dünya savaşı sırasında her tür kullanımda kendini kanıtlayan bu silah, yerim 20 ya da 30 mm'lik makineli topa ya da füzeatarlara bırakıncaya dek kullanılmıştır: günümüzde makineli tüfek, sözü edilen toplar ile 7,5 ya da-7,62 mm'lik silahlar arasındaki boşluğu doldurmada kullanılan donanımlar içinde yer alır.

* Otomatik tüfek. 1967-68'den bu yana, küçük piyade birliklerinin kişisel ya da ortak silahını oluşturur. Fişeği NATO tarafından benimsenen 7,62 mm'lik amerikan yapısı M-14, belçika yapısı FN ve Bundesvvehr G-3 tüfekleri bu silahlar arasında yer alır. Ancak, atıcı üzerinde yaptığı güçlü tepmelerden lanan otomatik atışlardaki isabetsizlikler nedeniyle bu silahların yerine daha az güçlü silahlar yeğlenmiştir. Daha hafif mermi atan rus yapısı 7,62 mm'lik Kalaşnikov bu gereksinime cevap verir. Vietnam savaşı sırasında denenmiş olan ve Remington fişeği atan amerikan yapısı M-16 gibi 5,56 mm'lik tüfekler için de aynı şey söz konusudur. Bugün, Türk silahlı kuvvetleri'nde yaygın olarak kullanılan G-3 piyade tüfeği, her türlü nişan konumunda tek tek ve seri atış yapabilen, 7,62 mm çapında otomatik bir silahtır. Bu tüfek, keskin nişancı dürbünü takılarak kullanılabildiği gibi gece görüş dürbünüyle de kullanılır.

OsmanlI ordusunda tüfek XV. yy.'ın ilk yarısında az da olsa kullanılmaya başlandı. Bu konuda kesin bilgiler yoksa da 1421'de Düzmece Mustafa olayında, 1430'da Selanik'in fethinde, 1442'de Sivrihisar kuşatmasında tüfeğin kullanıldığı yazılı larda bildirilmektedir. Varna savaşı'nda top ve tüfek kullanımı yaygınlaşmıştır (1444). Murat ll'nin Macaristan seferinde ise tüfek ön plana geçmiştir. İstanbul'un fethi ateşli silahların osmanlı ordusunda gelişim ve atılım dönemi olmuştur. XVI. yy.'da tüfeğin devlet eliyle yapımı ve kullanımı arlarken, iç ayaklanmalar nedeniyle 1524'te çıkarılan bir kanunname ile bu silahların yapımı ve onarımı kesin olarak devlet denetimine alınmıştır. Ordunun silah gereksinimi Tüfenkhane-i amire tarafından karşılanmıştır. (Bu kuruluş tavhane, cilahane, baskıhane, marangozhane, nakkaşhane ve depolardan oluşuyordu.) Tüfekler ateşleme düzeneklerine göre fitilli, çakmaklı, kurmalı zemberekli, kapsüllü ve iğneli tüfekler olarak adlandırılır. Bunların en erken örnekleri fitilli tüfeklerdir. ilk tüfekler küçük bir el topuna benzemektedir, metal namlu ahşap bir çubuk üzerine tutturulmuştur. Bunlar doğru ve sağlıklı nişan alınamaması ve ateş menzilinin kısa olması yüzünden sağlıklı değildi. Fitilli bir tüfekte ateşleme düzeneği horozun arasına sıkıştırılmıştır; ateşlenmiş fitil tetiğin çekilmesiyle düşüyor ve falya tavası üzerindeki barutu ateşliyordu, ince bir kanal yardımı ile de namlu içerisindeki barutun tutuşması sağlanıyordu. Bu tüfeklerin namluları kaval olup, namlu ağızları oldukça genişti. Çakmaklı tüfeklerde ateşleme, horozun iki dili arasına sıkıştırılmış çakmaktaşının, tetik yardımı ile düşürülerek, çakmak demirine çarpması ve namluya ağızdan doldurulmuş barutun ateşlenmesi ile sağlanıyordu. Çakmaklı tüfeklerin kavalı düz ve yivsizdi. Kurmalı zemberekli tüfeklerin ateşleme düzeneği çakmaklı tüfeklere benzerse de, burada horozu harekete geçiren tetiğin yerini kurma yayı ve kolu almıştır. Kapsüllü tüfeklerde ateşleme, horozun kapsül memesi üzerindeki eczaya çarparak çıkardığı kıvılcımın barutu ateşlemesiyle sağlanıyordu, iğneli tüfeklerde, barutun yerini mermi çekirdeğinin almasıyla, namlu yivli yapılmaya başlanmıştır. Bu tür tüfeklerde, horozun ucundaki iğnenin horoz yardımıyla düşürülerek mermi yatağında bulunan çekirdeği hızla harekete geçirmesiyle ateşleme gerçekleşiyordu. Fitilli ve çakmaklı tüfeklerin geniş çaplı namluları, ağır kundakları ve kaba görünümleri kullanımlarını güçleştiriyordu. Taşınmaları için birden fazla kişiye gereksinim duyulması bu tüfeklerde kimi değişikliklerin yapılmasına yol açtı; çaplar küçültüldü, namlular uzatıldı ve hafifletildi (kapsüllü ve iğneli tüfekler). Bu tüfeklerin yapımında her parça ayrı bir ustanın elinden çıkıyor ve sonra bir leştiriliyordu (bu silahlar üzerinde Ameli Mehmet Fehmi, Ameli Ebubekir, Ameli Hüseyin gibi usta adlarına rastlanır). XVIII. yy.'dan sonra kapsüllü tüfekler yaygınlaştı. Mahmut II ve Selim III ile başlayan yenileşme hareketleri sırasında türk silahçılığı da geliştirilmeye çalışılmış, aynı zamanda Avrupa ve Amerika'dan da silah satın alınmıştır. Silah alımı Abdülhamit II döneminde eı» üst düzeye ulaşmıştır.

OsmanlI tüfekleri namlu ve dipçik üzerindeki bezemeleriyle de dikkati çeker. Bunlar arasında altın ve gümüş tel, mercan ve akik kakmalı örnekler vardır.

Kaynak: Büyük Larousse





  • Avda Sporda Kullanılan Tüfek vs Alımı Satımı ve Bulundurması Kanunu


  • Rüyada Tüfek Görmek


  • Önemli İcatlar - Tüfek




 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Tüfek Nedir?
Tüfek Nedir?
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/tufek-nedir.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/tufek-nedir.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content