ürpermek (nsz) 1 . Korku, tiksinti, üşüme vb. yüzünden tüylerin dikilip derinin nokta nokta kabarmasıyla görülen ani titreme: ...
ürpermek
(nsz)
1 . Korku, tiksinti, üşüme vb. yüzünden tüylerin dikilip derinin nokta nokta kabarmasıyla görülen ani titreme:
2 . (mecaz) Korkmak:
(nsz)
1 . Korku, tiksinti, üşüme vb. yüzünden tüylerin dikilip derinin nokta nokta kabarmasıyla görülen ani titreme:
"Fısıltılar duyarım, ürperirim / Terasta sanki bir ayak sesinden"- H. F. Ozansoy.
2 . (mecaz) Korkmak:
"Gecenin durgun saatlerinde top sesleri ile ürperiyordu İstanbul."- Y. Z. Ortaç.
üRPERMEK gçz. f.
1. Bir kimseden söz ederken, kötü bir olay ya da durum karşısında duyulan korku, tiksinti gibi duyguların etkisiyle tüyleri diken diken olmak: Anlatılanların, kendi başına da gelebileceğini düşününce sarsılmış, ürpermişti.
2. Soğuk nedeniyle üşür gibi olmak, hafifçe titremek.
3. ürküntü duymak, kormak: Gece yarısı birden kapı vurulunca ürperdim.
* ürpertmek ettirg. f. Bir kimseyi ürpertmek, onun ürpermesine yol açmak, korkutmak.
1. Bir kimseden söz ederken, kötü bir olay ya da durum karşısında duyulan korku, tiksinti gibi duyguların etkisiyle tüyleri diken diken olmak: Anlatılanların, kendi başına da gelebileceğini düşününce sarsılmış, ürpermişti.
2. Soğuk nedeniyle üşür gibi olmak, hafifçe titremek.
3. ürküntü duymak, kormak: Gece yarısı birden kapı vurulunca ürperdim.
* ürpertmek ettirg. f. Bir kimseyi ürpertmek, onun ürpermesine yol açmak, korkutmak.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR