VAAT Gösterim: 45 Boyut: 16.3 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/> a. (ar. va'd). 1. Bir işi yerine getir...
VAAT
Gösterim: 45
Boyut: 16.3 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>
Boyut: 16.3 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>
a. (ar. va'd).
1. Bir işi yerine getirmek suretiyle söz verme; verilen söz: Ona, gezmeye götüreceği vaadinde bulunmuş oldu. Vaadini yerine getirmek. Onlar boş vaatlerdir, sakın inanmayın.
2.
Vaat edilmek, söz verilmek, adanmak: Ona rüşvet olarak, mühim bir vazife vaat edilmiş. İbrani ler'e Tanrı taralından vaat edilmiş topraklar.
Vaat etmek, bir hiç kimseye bir şey yapacağına ya da vereceğine söz vermek: Seneye gene geleceğini vaat etti. Köpeğimi bulana bir ödül vaat ediyorum; bazı niteliklerinden dolayı bir şeyin emaresi olmak, sezdirmek, ümit vermek: Bulutsuz sema güzel bigün vaat ediyordu. Bu üstün yetenekli çocuk parlak bir gelecek vaat ediyor.
Vaadini tutmak, vaadinde durmak, verdiği sözü yerine getirmek, gerçekleştirmek.
Vaatte bulunmak, söz vermek.
—Huk. Satış vaadi, ileride bir salış sözleşmesi yapılacağı mevzusunda taraflar içinde varılan antak kalma.
—isi. Tanrı'nın ahrette kullarına vereceğini bildirdiği ödül ya da ceza.
Kaynak: Büyük Larousse
Vaat -di
isim Arapça
Bir işi yerine getirmek için verilen söz:
isim Arapça
Bir işi yerine getirmek için verilen söz:
- "Tüm bunlar güneşli ve rüzgârlı bir günün boş vaatleri miydi?"- N. Hikmet.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- vaadinde durmak
- vaadini tutmak
- vaatte bulunmak
Birleşik Sözler
- vadetmek
- vadolunmak
- akit vaadi
vaat ingilizcesi
- -di promise.
- -te bulunmak /a/ to make a promise (to), promise.
- - etmek /ı/ to promise.
YORUMLAR