Vereme yol açan etmenler nedir? BULAŞ VE ENFEKSİYON Esas olarak insandan insana solunum yolu ile bulaşır - Bulaştırıcı olan tüb...
Vereme yol açan etmenler nedir?
BULAŞ VE ENFEKSİYON
- Esas olarak insandan insana solunum yolu ile bulaşır
- İyi kaynatılmamış/pastörize edilmemiş süt ve süt ürünlerinin tüketimi ile bulaşabilir
- Öksürük, aksırık benzer biçimde aktiviteler esnasında havaya dağılan sekresyonların sıvı kısmı buharlaşır ve "damlacık çekirdeği" ismi verilen ufak solid bir maddeye dönüşür
- Damlacık çekirdekleri saatlerce havada asılı kalabilir
- 1-5pm çapında, içinde 1-3 basil bulunan çekirdekler, solunum sistemi müdafa mekanizmalarını aşabilirse alveollere ulaşarak TB enfeksiyonunu başlatır
- Partikül filtreli maskeler (FFP2, FFP3, N95) 1-5pm çapındaki damlacık çekirdeklerinin tutulmasında >%90 etkili 
- Ev içi temaslılarda görülme oranı %40-60 içinde değişmektedir
- Ailedeki şahıs sayısı
- İklim koşulları
- Yaş
- Cinsiyet
- Tüberküloz basili ile enfekte olma riski nelere bağlıdır?
- Hastanın bulaştırıcılık derecesine (balgam yayması pozitif olgular daha bulaştırıcı)
- Kişinin bağışıklık sistemini etkileyen faktörlere
- Standart ısı ve nemde aeresol TB basilleri
- Havalandırma ve ultraviyole (UV) ışınları
TüBERKüLOZ PATOGENEZİ
EVRE 1:Bulaşma, başlangıç (l.hafta)
- Hastaya ait sekresyonlar konakçı müdafa mekanizmalarım aşarak alveollere yerleşir
- Lenfohematojen yolla tüm vücuda yayılarak granülomlar oluşturur
- Kazeöz odaklar fibröz kapsülle çevrilerek tüberkülom oluşturur
- Basilin inhalasyonundan 2-3 hafta sonrasında hücresel immünite gelişir
- 6-8 hafta sonrasında gecikmiş tip çok fazla duyarlılık gelişir
- Tüberkülin ten testi pozitifleşir
- Primer enfeksiyon evresi tamamlanmış olur
- Likefaksiyon (erime) ile kavite oluşur
- Postprimer tüberküloz, reaktivasyon tüberkülozu gelişir
- M.Tuberculosis ile enfeksiyondan sonrasında hastalık gelişme riski %10
- Erişkin TB hastalarının %50'si yayma pozitif akciğer TB dir
- Enfeksiyondan sonrasında hastalık gelişimi ilk 2 yıl içinde en fazla;
- Primer enfeksiyonun ilerlemesi (çocuklarda sık)
- Endojen reaktivasyon (erişkinlerde sık)
- Eksojen olarak tekrardan enfekte olma (reenfeksiyon)
- Cinsiyet (akciğer dışı TB hanımlarda, akciğer TB ise erkeklerde sık)
- Yaş (az gelirli ülkelerde erken yaşta, gelişmiş ülkelerde ise yaşlılarda sık)
- Genetik risk faktörleri (HLA tipleri ve kan grupları)
- Sigara (2 kat artırdığı gösterilmiş)
- Fena sosyoekonomik koşullar
- HIV/AIDS
İnsan sağlığını etkileyen etmenler nedir?
Türkiye'de nüfusu yoğun olan iller nedir ve bu illerin nüfusları niçin fazladır?
Su israfına yol açan durumlar nedir?
VEREM (TüBERKüLOZ) NEDİR?
Verem, mycobacterium tuberculosis(Koch basili) adındaki bir bakterinin niçin olduğu bulaşıcı, iltihabi bir hastalıktır. Bu hastalığın etkenini 1882 senesinde Robert Koch isminde alman bilm adamı bulmuştur. Genellikle akciğerlerde ortaya çıkan bu hastalık ender de olsa başka organları tutabilir. Genel anlamda akciğer veremi olarak bilinir. Bu bakteri vücuda girdikten sonrasında derhal hastalık oluşturmayabilir. Vücut direncinin düşmesi benzer biçimde türlü sebeplerden dolayı bu bakteri bir süre sonra vereme niçin olabilir.
Verem hala tüm bütün ülkelerde tıbbi ve ekonomik imkanı yetersiz olan insanoğlu arasındaki başlıca ölüm nedenidir. Bu bakterinin bütün ülkelerde 1.7 milyar insanda bulunmuş olduğu ve her yıl 3 milyon insanoğlunun bu nedenle öldüğü tahmin ediliyor. Her yıl 10 milyon civarında yeni verem hastaları ortaya çıkmaktadır. Dünya Sıhhat Örgütü tüm ölümlerin yüzde 6'sının veremden landığını tahmin etmektedir.
VEREM NASIL BULAŞIR?
Verem, genel anlamda solunum yöntemiyle bulaşan bir hastalıktır. Bundan dolayı verem mikrobu da genellikle akciğere yerleşir. Vücut savunması yetersiz kaldığında ve bakteri akciğere yerleştiğinde burada yara oluşumu gerçekleşir. Bu sırada bakteri çoğalmaya devam eder. Nefes alıp verirken olmasa da hapşururken ya da öksürürken bu bakteriler dış ortama geçer. Dış ortama geçen bakteri kapalı ortamlarda başka kişilerin nefes almasıyla akciğerlerine geçer. Bu şekilde verem mikrobu başka kişilere de bulaşmış olur. Kimi zaman derhal vereme sebep olur kimi zaman de vücut direnci yerinde olduğunda bağışıklık sistemi hücrelerince tutulur. Eğer bağışıklık sistemi zayıflarsa ki bu durumda kendimizi çok kuvvetsiz hissederiz, verem hastalığı ortaya çıkar. Hastalık ilerlerse kişinin balgamında verem mikrobu vardır. Bu kişiyle temas hastalığın bulaşmasına niçin olabilir. Bir başka bulaşma yolu ise pastörize edilmemiş sütlerle beslenenlerde görülür. Gelişmiş ülkelerde pek görülmese de inek sütü ile beslenen, iyi kaynatılmamış ya da pastörize edilmemiş sütlerin içilmesi sonucu ortaya çıkar.
VEREM HASTASINDA GÖRüLEN BELİRTİLER NELERDİR?
Verem hastalığının emareleri bir tek bu hastalığa özgü değildir. Pek çok akciğer hastalığında bu emareler görülebilir. Verem hastalarında en fazla görülen emare öksürüktür. Öksürük esnasında hasta balgam çıkarabilir. Balgam çıkarma ve kan gelmesi hastalığın kronikleşmiş olabileceğinin bir göstergesi olabilir. Fakat hastalığın başlangıç döneminde ender de olsa bu vaziyet gözlenebilir. Halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, öksürük ve gece terlemesi hastalığın ilk belirtileridir. Şahıs genel anlamda bu durumun verem olabileceğini düşünmez. İlerlemiş verem hastalığında akciğerdeki hasar sonucu nefes almada güçlük çekilebilir. Hastanın ateşi artar.
KİMLER RİSK ALTINDA?
Günümüzde en riskli kişiler aids hastalarıdır. Bu durumda vereme yakalanma riski çoğalmaktadır. Ekonomik seviyesi az, sıhhat gereksinimleri yeterince karşılanamayan kişilerde vereme yakalanma daha sık görülür. Beslenme verem hastalığının önlenmesinde çok önemlidir. Maddi imkansızlıklar yüzünden dengeli ve yetersiz beslenen kişilerde görülme ihtimali fazldaır. Bu genel anlamda sosyoekonomik düzeyi az gelişmekte olan ülkelerde ortaya çıkan bir problemdir. Kalabalık ortamlarda bulunma, kent yaşamı risk faktörlerindendir. Bunun yanı sıra meydana getirilen emek harcamalar ırklar arası farkın da verem hastalığında etkili bulunduğunu göstermektedir. Kan grubu AB olanlar, 0 olanlara gore vereme daha çok yakalanmaktadir. Alkol kullanımı verem riskini 10 kat arttırır. Bununla birlikte şeker hastalığı, çok stresli bir yaşam, kanser bu hastalığın oluşmasında etken rol oynamaktadır.
VEREM NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Bir takım emareler iki haftadan fazla sürüyorsa meydana getirilen ilk muayene sonrası hastadan bir takım tetkikler istenir. Bunlardan biride en önemlisi balgamın incelenmesidir. Balgam incelenerek verem mikrobu olup olmadığı araştırılır. En uygunu ise sabah aç karnına çıkarılan balgamdır. Kafi eğer olmazsa bigün süresince çıkarlan balgam incelenir. Emareler var fakat balgam incelenmesinde bu bakteri görülemiyor ise akciğer grafisi çekilir. Meydana getirilen bir takım kan tahlilleri sonucu verem teşhisi konabilir. Sabah hasta kalkmadan alınan mide suyunun incelenmesi de verem teşhisinde kullanılan bir yöntemdir. Çok ender durumlarda ise balgam alınır ve besiyerinde verem mikrobu olup olmadığını idrak etmek için üremeye bırakılır. Eğer bakterilerin üremesi görülüyor ise verem teşhisi konabilir.
VEREM TEDAVİSİ
Verem hastalığının tedavisinde kullanılan yöntem ilaç tedavisidir. Fakat hastanın da yapması gerekenler vardır. Beslenmeye dikkat etmeli, bağışıklık sistemini kuvvetli tutmalı (C vitamini bundan ötürü çok önemlidir) ve iyi dinlenmesi gerekir. Verem tedavisi uzun sürelidir ve tabip nezaretinde olmak gerekir. Hekim isterse tedavi süresini uzatabilir. İlaçlar genel anlamda aniden fazladır. Çünkü bakteriler tek bir ilaca karşı direnç gösterebilirler. Unutmamak gerekir ki erken tani ve bu nedenle tedaviye acele adım atmak çok önemlidir. Bu şekilde hastalığın başkalarına bulaşmasının önüne geçilir ve iyileşme süresi kısalır.
VEREMDEN KORUNMA YOLLARI NELERDİR?
Veremden korunmak için bundan böyle günümüzde aşı kullanımı yagındır. 2 aylıkken ve 7 yaşlarında verem aşısı uygulanır. Çevresinde ya da ailesinde verem hastası olanlar denetim altında olmalı, lüzumlu tetkikler yapılmalı hatta hastalığın bulaşmaması için bir süre ilaç kullanabilirler. Tertipli yaşam, sigara, alkol, madde bağımlılığının bırakılması, temizliğe ehemmiyet vermek, kafi beslenme hastalığın denetim altına alınması ya da başlamaması için önemlidir. Verem hastalığı geçirmiş birinin yeniden olmaması diye bir vaziyet söz mevzusu değildir. Aynı önlemleri o da almalı ve hayatına dikkat etmelidir. Verem tüm toplumu tehdit eden bir hastalıktır. Bu mevzuda çevremizi bilgilendirmek, verem hastalarına yardım olmak, tedavi olmasına teşvik etmek hepimizin görevidir.
Verem, mycobacterium tuberculosis(Koch basili) adındaki bir bakterinin niçin olduğu bulaşıcı, iltihabi bir hastalıktır. Bu hastalığın etkenini 1882 senesinde Robert Koch isminde alman bilm adamı bulmuştur. Genellikle akciğerlerde ortaya çıkan bu hastalık ender de olsa başka organları tutabilir. Genel anlamda akciğer veremi olarak bilinir. Bu bakteri vücuda girdikten sonrasında derhal hastalık oluşturmayabilir. Vücut direncinin düşmesi benzer biçimde türlü sebeplerden dolayı bu bakteri bir süre sonra vereme niçin olabilir.
Verem hala tüm bütün ülkelerde tıbbi ve ekonomik imkanı yetersiz olan insanoğlu arasındaki başlıca ölüm nedenidir. Bu bakterinin bütün ülkelerde 1.7 milyar insanda bulunmuş olduğu ve her yıl 3 milyon insanoğlunun bu nedenle öldüğü tahmin ediliyor. Her yıl 10 milyon civarında yeni verem hastaları ortaya çıkmaktadır. Dünya Sıhhat Örgütü tüm ölümlerin yüzde 6'sının veremden landığını tahmin etmektedir.
Verem, genel anlamda solunum yöntemiyle bulaşan bir hastalıktır. Bundan dolayı verem mikrobu da genellikle akciğere yerleşir. Vücut savunması yetersiz kaldığında ve bakteri akciğere yerleştiğinde burada yara oluşumu gerçekleşir. Bu sırada bakteri çoğalmaya devam eder. Nefes alıp verirken olmasa da hapşururken ya da öksürürken bu bakteriler dış ortama geçer. Dış ortama geçen bakteri kapalı ortamlarda başka kişilerin nefes almasıyla akciğerlerine geçer. Bu şekilde verem mikrobu başka kişilere de bulaşmış olur. Kimi zaman derhal vereme sebep olur kimi zaman de vücut direnci yerinde olduğunda bağışıklık sistemi hücrelerince tutulur. Eğer bağışıklık sistemi zayıflarsa ki bu durumda kendimizi çok kuvvetsiz hissederiz, verem hastalığı ortaya çıkar. Hastalık ilerlerse kişinin balgamında verem mikrobu vardır. Bu kişiyle temas hastalığın bulaşmasına niçin olabilir. Bir başka bulaşma yolu ise pastörize edilmemiş sütlerle beslenenlerde görülür. Gelişmiş ülkelerde pek görülmese de inek sütü ile beslenen, iyi kaynatılmamış ya da pastörize edilmemiş sütlerin içilmesi sonucu ortaya çıkar.
VEREM HASTASINDA GÖRüLEN BELİRTİLER NELERDİR?
Verem hastalığının emareleri bir tek bu hastalığa özgü değildir. Pek çok akciğer hastalığında bu emareler görülebilir. Verem hastalarında en fazla görülen emare öksürüktür. Öksürük esnasında hasta balgam çıkarabilir. Balgam çıkarma ve kan gelmesi hastalığın kronikleşmiş olabileceğinin bir göstergesi olabilir. Fakat hastalığın başlangıç döneminde ender de olsa bu vaziyet gözlenebilir. Halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, öksürük ve gece terlemesi hastalığın ilk belirtileridir. Şahıs genel anlamda bu durumun verem olabileceğini düşünmez. İlerlemiş verem hastalığında akciğerdeki hasar sonucu nefes almada güçlük çekilebilir. Hastanın ateşi artar.
KİMLER RİSK ALTINDA?
Günümüzde en riskli kişiler aids hastalarıdır. Bu durumda vereme yakalanma riski çoğalmaktadır. Ekonomik seviyesi az, sıhhat gereksinimleri yeterince karşılanamayan kişilerde vereme yakalanma daha sık görülür. Beslenme verem hastalığının önlenmesinde çok önemlidir. Maddi imkansızlıklar yüzünden dengeli ve yetersiz beslenen kişilerde görülme ihtimali fazldaır. Bu genel anlamda sosyoekonomik düzeyi az gelişmekte olan ülkelerde ortaya çıkan bir problemdir. Kalabalık ortamlarda bulunma, kent yaşamı risk faktörlerindendir. Bunun yanı sıra meydana getirilen emek harcamalar ırklar arası farkın da verem hastalığında etkili bulunduğunu göstermektedir. Kan grubu AB olanlar, 0 olanlara gore vereme daha çok yakalanmaktadir. Alkol kullanımı verem riskini 10 kat arttırır. Bununla birlikte şeker hastalığı, çok stresli bir yaşam, kanser bu hastalığın oluşmasında etken rol oynamaktadır.
VEREM NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Bir takım emareler iki haftadan fazla sürüyorsa meydana getirilen ilk muayene sonrası hastadan bir takım tetkikler istenir. Bunlardan biride en önemlisi balgamın incelenmesidir. Balgam incelenerek verem mikrobu olup olmadığı araştırılır. En uygunu ise sabah aç karnına çıkarılan balgamdır. Kafi eğer olmazsa bigün süresince çıkarlan balgam incelenir. Emareler var fakat balgam incelenmesinde bu bakteri görülemiyor ise akciğer grafisi çekilir. Meydana getirilen bir takım kan tahlilleri sonucu verem teşhisi konabilir. Sabah hasta kalkmadan alınan mide suyunun incelenmesi de verem teşhisinde kullanılan bir yöntemdir. Çok ender durumlarda ise balgam alınır ve besiyerinde verem mikrobu olup olmadığını idrak etmek için üremeye bırakılır. Eğer bakterilerin üremesi görülüyor ise verem teşhisi konabilir.
VEREM TEDAVİSİ
Verem hastalığının tedavisinde kullanılan yöntem ilaç tedavisidir. Fakat hastanın da yapması gerekenler vardır. Beslenmeye dikkat etmeli, bağışıklık sistemini kuvvetli tutmalı (C vitamini bundan ötürü çok önemlidir) ve iyi dinlenmesi gerekir. Verem tedavisi uzun sürelidir ve tabip nezaretinde olmak gerekir. Hekim isterse tedavi süresini uzatabilir. İlaçlar genel anlamda aniden fazladır. Çünkü bakteriler tek bir ilaca karşı direnç gösterebilirler. Unutmamak gerekir ki erken tani ve bu nedenle tedaviye acele adım atmak çok önemlidir. Bu şekilde hastalığın başkalarına bulaşmasının önüne geçilir ve iyileşme süresi kısalır.
VEREMDEN KORUNMA YOLLARI NELERDİR?
Veremden korunmak için bundan böyle günümüzde aşı kullanımı yagındır. 2 aylıkken ve 7 yaşlarında verem aşısı uygulanır. Çevresinde ya da ailesinde verem hastası olanlar denetim altında olmalı, lüzumlu tetkikler yapılmalı hatta hastalığın bulaşmaması için bir süre ilaç kullanabilirler. Tertipli yaşam, sigara, alkol, madde bağımlılığının bırakılması, temizliğe ehemmiyet vermek, kafi beslenme hastalığın denetim altına alınması ya da başlamaması için önemlidir. Verem hastalığı geçirmiş birinin yeniden olmaması diye bir vaziyet söz mevzusu değildir. Aynı önlemleri o da almalı ve hayatına dikkat etmelidir. Verem tüm toplumu tehdit eden bir hastalıktır. Bu mevzuda çevremizi bilgilendirmek, verem hastalarına yardım olmak, tedavi olmasına teşvik etmek hepimizin görevidir.
Bu bildiri 'en iyi yanıt' seçilmiştir.
- Esas olarak insandan insana solunum yolu ile bulaşır
- İyi kaynatılmamış/pastörize edilmemiş süt ve süt ürünlerinin tüketimi ile bulaşabilir
- Öksürük, aksırık benzer biçimde aktiviteler esnasında havaya dağılan sekresyonların sıvı kısmı buharlaşır ve "damlacık çekirdeği" ismi verilen ufak solid bir maddeye dönüşür
- Damlacık çekirdekleri saatlerce havada asılı kalabilir
- 1-5pm çapında, içinde 1-3 basil bulunan çekirdekler, solunum sistemi müdafa mekanizmalarını aşabilirse alveollere ulaşarak TB enfeksiyonunu başlatır
- Partikül filtreli maskeler (FFP2, FFP3, N95) 1-5pm çapındaki damlacık çekirdeklerinin tutulmasında >%90 etkili 
- Ev içi temaslılarda görülme oranı %40-60 içinde değişmektedir
- Ailedeki şahıs sayısı
- İklim koşulları
- Yaş
- Cinsiyet
- Tüberküloz basili ile enfekte olma riski nelere bağlıdır?
- Hastanın bulaştırıcılık derecesine (balgam yayması pozitif olgular daha bulaştırıcı)
- Kişinin bağışıklık sistemini etkileyen faktörlere
- Standart ısı ve nemde aeresol TB basilleri
- Havalandırma ve ultraviyole (UV) ışınları
TüBERKüLOZ PATOGENEZİ
EVRE 1:Bulaşma, başlangıç (l.hafta)
- Hastaya ait sekresyonlar konakçı müdafa mekanizmalarım aşarak alveollere yerleşir
- Lenfohematojen yolla tüm vücuda yayılarak granülomlar oluşturur
- Kazeöz odaklar fibröz kapsülle çevrilerek tüberkülom oluşturur
- Basilin inhalasyonundan 2-3 hafta sonrasında hücresel immünite gelişir
- 6-8 hafta sonrasında gecikmiş tip çok fazla duyarlılık gelişir
- Tüberkülin ten testi pozitifleşir
- Primer enfeksiyon evresi tamamlanmış olur
- Likefaksiyon (erime) ile kavite oluşur
- Postprimer tüberküloz, reaktivasyon tüberkülozu gelişir
- M.Tuberculosis ile enfeksiyondan sonrasında hastalık gelişme riski %10
- Erişkin TB hastalarının %50'si yayma pozitif akciğer TB dir
- Enfeksiyondan sonrasında hastalık gelişimi ilk 2 yıl içinde en fazla;
- Primer enfeksiyonun ilerlemesi (çocuklarda sık)
- Endojen reaktivasyon (erişkinlerde sık)
- Eksojen olarak tekrardan enfekte olma (reenfeksiyon)
- Cinsiyet (akciğer dışı TB hanımlarda, akciğer TB ise erkeklerde sık)
- Yaş (az gelirli ülkelerde erken yaşta, gelişmiş ülkelerde ise yaşlılarda sık)
- Genetik risk faktörleri (HLA tipleri ve kan grupları)
- Sigara (2 kat artırdığı gösterilmiş)
- Fena sosyoekonomik koşullar
- HIV/AIDS
İnsan sağlığını etkileyen etmenler nedir?
Türkiye'de nüfusu yoğun olan iller nedir ve bu illerin nüfusları niçin fazladır?
Su israfına yol açan durumlar nedir?
YORUMLAR