YÖNLENDİRİCİ a. Opt. Renksemez yakınsak bir mercek ile bu merceğin odak düzleminde yer alan aydınlatılmış bir yarıktan meydana gelen...
YÖNLENDİRİCİ a. Opt. Renksemez yakınsak bir mercek ile bu merceğin odak düzleminde yer alan aydınlatılmış bir yarıktan meydana gelen ve sonsuzda bir görüntü veren optik alet. (Eşanl. KOLİMATÖR.) [Bk. ansikl. böl.]
*Dilbil. Özelliği bildiriye gönderme yapmak olan dilsel kod birimi. (Bk. ansikl. böl.)
*Isıbil. Güneş toplayıcısını Güneş'e doğru yönlendirmekte kullanılan sistem. (Yönlendirme tek bir eksen çevresinde ya da iki eksene göre gerçekleştirilebilir. Yönlendirme organlarına, önceden hazırlanmış bir programa göre "kapalı çevrimle†ya da Güneş'in görünür hareketlerini izleyen bir toplayıcının işaretlerine göre “açık çevrimle" kumanda edilebilir)
*Tem. parç. Bir demetin parçacıklarını, doğrultularına ya da hareket miktarlarına göre seçmeye yönelik, yoğun malzemeden, genellikle de kurşundan, üstü yarık blok. (Eşanl. KOLİMATÛR.)
* sıf. Opt. Doğrultma yapmaya yarayan optik bir alet için kullanılır.
*Dy. Yönlendirici boji, yönlendirici dingil, hareket yönüne göre lokomotifin ön bölümüne yerleştirilen ve kurbalara girişi kolay laşbncı bir geriçekme düzeneğiyle lokomotif şasisine bağlı olan boji ya da dingil. || Yönlendirici levye, bağımsız levyeli ve mekanik külemeli bir makas postasında, bekri bir doğmtuya dank düşen tüm küsmeleri gerçekleştirmeye olanak veren levye.
*Ruhbil. Yönlendirici görüşme görüşmeyi yapanın, tutum ve sorularıyla, görüşülen kişiye pek az cevap serbestliği bıraktığı görüşme biçimi.
*ANSİKL. Dilbil. R. Jakobson'da, yönlendiriciler yaklaşık gösterici kavramıyla eşdeğerdir. Yönlendiriciler, işlevleri, kişileri ya da sözcenin oluşunu, sözceleme oluşuyla bağlama olan dilbilgisi birimleri sınıfıdır; bildiriyi duruma "yönlendirirlerâ€. Örneğin ben oluşum öznesiyle sözcü üreteni birleştirir, oysa o bunları ayınr. Adıllar (kişi kategorisi), zaman, görünüş ve kip yönlendiricilerdir.
*Opt. Bir yakınsak merceğin odağına yerleştirilen bir ışık noktasından çıkan ışın demeti, mercekten geçtikten sonra silindirsel bir demete dönüşür. Silindirsel demet içine ikinci bir yakınsak mercek yerleştirilirse, ışık noktasının görüntüsü bu ikinci merceğin odağında oluşur. Birinci merceğin odağına yerleştirilen ışık noktası genellikle bir retikülün kıllarının çakışma noktasıdır. Mercek ile odağına yerleştirilmiş retikülün oluşturduğu sisteme yönlendirici denir. Yönlendiriciler bir dürbünün optik eksenini birçok kez aynı doğrultuya getirmeye yarar. Dürbünün objektifi, yukarıda değindiğimiz ikinci mercek işlevi görür. Böylece, yönlendirici retikülünün görüntüsü dürbün retikülü ile çakıştırılır.
*Dilbil. Özelliği bildiriye gönderme yapmak olan dilsel kod birimi. (Bk. ansikl. böl.)
*Isıbil. Güneş toplayıcısını Güneş'e doğru yönlendirmekte kullanılan sistem. (Yönlendirme tek bir eksen çevresinde ya da iki eksene göre gerçekleştirilebilir. Yönlendirme organlarına, önceden hazırlanmış bir programa göre "kapalı çevrimle†ya da Güneş'in görünür hareketlerini izleyen bir toplayıcının işaretlerine göre “açık çevrimle" kumanda edilebilir)
*Tem. parç. Bir demetin parçacıklarını, doğrultularına ya da hareket miktarlarına göre seçmeye yönelik, yoğun malzemeden, genellikle de kurşundan, üstü yarık blok. (Eşanl. KOLİMATÛR.)
* sıf. Opt. Doğrultma yapmaya yarayan optik bir alet için kullanılır.
*Dy. Yönlendirici boji, yönlendirici dingil, hareket yönüne göre lokomotifin ön bölümüne yerleştirilen ve kurbalara girişi kolay laşbncı bir geriçekme düzeneğiyle lokomotif şasisine bağlı olan boji ya da dingil. || Yönlendirici levye, bağımsız levyeli ve mekanik külemeli bir makas postasında, bekri bir doğmtuya dank düşen tüm küsmeleri gerçekleştirmeye olanak veren levye.
*Ruhbil. Yönlendirici görüşme görüşmeyi yapanın, tutum ve sorularıyla, görüşülen kişiye pek az cevap serbestliği bıraktığı görüşme biçimi.
*ANSİKL. Dilbil. R. Jakobson'da, yönlendiriciler yaklaşık gösterici kavramıyla eşdeğerdir. Yönlendiriciler, işlevleri, kişileri ya da sözcenin oluşunu, sözceleme oluşuyla bağlama olan dilbilgisi birimleri sınıfıdır; bildiriyi duruma "yönlendirirlerâ€. Örneğin ben oluşum öznesiyle sözcü üreteni birleştirir, oysa o bunları ayınr. Adıllar (kişi kategorisi), zaman, görünüş ve kip yönlendiricilerdir.
*Opt. Bir yakınsak merceğin odağına yerleştirilen bir ışık noktasından çıkan ışın demeti, mercekten geçtikten sonra silindirsel bir demete dönüşür. Silindirsel demet içine ikinci bir yakınsak mercek yerleştirilirse, ışık noktasının görüntüsü bu ikinci merceğin odağında oluşur. Birinci merceğin odağına yerleştirilen ışık noktası genellikle bir retikülün kıllarının çakışma noktasıdır. Mercek ile odağına yerleştirilmiş retikülün oluşturduğu sisteme yönlendirici denir. Yönlendiriciler bir dürbünün optik eksenini birçok kez aynı doğrultuya getirmeye yarar. Dürbünün objektifi, yukarıda değindiğimiz ikinci mercek işlevi görür. Böylece, yönlendirici retikülünün görüntüsü dürbün retikülü ile çakıştırılır.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR