YUMURTLAMA a. 1. Yumurtlamak eylemi. 2. Bir canlının dişisinde, yumurtalığın düzenli aralıklarla, yumurta çıkartma işlevi. *Balıkç...
YUMURTLAMA a.
1. Yumurtlamak eylemi.
2. Bir canlının dişisinde, yumurtalığın düzenli aralıklarla, yumurta çıkartma işlevi.
*Balıkç. Yumurtlama yeri, her türün kendine özgü bir yumurtlama yeri vardır; sular altında kalmış çayırlar ve otlu alanlar, turnabalığının üremesine elverişlidir; oysa alabalıklar çakılla kaplı alanları yeğler, insanların yaptığı çalışmalar (taraklama vb ), göçmen türlerin alışılmış yumurtlama yerlerine ulaşmalarına mani olan aşılması güç engeller (barajlar, eşikler vb.), suların kirlenmesiyle birlikte, bazı türlerin yok olmasında ana etken olmaktadır.
*Biyol. Döllenmemiş ya da döllenmiş yumurtaların dişi tarafından yumurtlanıp vücut dışında açıldığı üreme biçimi. (Bk. ansikl. böl.) || Yumurtalığın belli aralıklarla bir yumurta salıvermesi. (Bk. ansikl. böl. Kad. hast.) || Aşın yumurtlama, dişi tarafından yumurtlanan yumurta sayısının anormal artışı.
*Böcbil. Yumurtlama borusu, bazı bösivri aygıt.
*Zool. Yumurtlama mevsimi, kuşların yumurtladıkları mevsim.
*ANSİKL. Biyd. Yumurtlama hayvanlarda genel kuraldır. Doğurma (viviparlık‘) memeliler dışında çok az türde görülür. Fakat birçok yumurtlayıcıların pek çoğu yumurtladıktan sonra yumurtalarını vücut boşluğunda barındırır ve onları bu boşluğun iç duvanndan geçişme yoluyla besler. Bu üreme biçimine paravivipariık' denir. (-» KULUÇKA.)
Hayvancılık tekniğinde, günümüzde bazı evcil memelilerin dişilerinde aşırı yumurtlama sağlamak üzere özel hormon işlemleri uygulanmaktadır. Bununla birlikte bu olayı programlamak çok zordur, çünkü bu yol ikiz doğum sağlamak için (sığırlar) geçerli bir şekilde kullanılamaz. Buna karşılık, bugün büyük bir gelişme gösteren embriyon naklinde büyük rol oynamakta ve bu işlemin ilk aşamasını oluşturmaktadır: embriyonları alınacak olan dişiye aşırı yumurtlama yaptırılır, hayvana yapay tohumlama uygulanır ve birkaç gün sonra döllenmiş yumurtalar döl yatağından alınarak alıcı dişilere aktarılır.
*Kad. hast. Kadında yumurtlama her ay gerçekleşir Yumurtalığın kabuk tabakasında bulunan foliküller FSH'nin etkisi altında başlangıç, birincil ve boşluklu folikül evrelerinden geçerler. Bununla beraber, her devrede yalnız bir folikül olgunlaşır, ötekiler büyümekten alıkonur ve körelirler. Olgunlaşan folikül, folikül sıvısının artması nedeniyle gerginleşir, şişer. Gonadotrofinlerin etkisiyle E ve F prostaglandinleri- nin miktarı folikül sıvısında artar Yumurtlama, hipofizde birikmiş olan fazla miktardaki LH'nin birdenbire boşalmasını izler. O zaman yumurtalığın yüzeyinde stigma denilen bir şişlik peyda olur, burası yumurtayı salıverecek olan kansız ve ince bölgedir. Salıverme, 28 günlük âdet devresinin 14. günü meydana gelir. Yumurtlamadan sonra yumurta keseciğini kılcal damarlar kaplar ve onu sarı cisme dönüştürür.
* Yumurtlama bozukluğu, âdet devresi içinde yumurtlamanın gecikmesi, zamanından önce olması ve yokluğu ile belirgin yumurtalık işlev bozukluğu. (Nedeni nadiren yumurtalığın kendisidir. Çoğunlukla arabeynin hipofiz gonadostimülinlerine kumandasındaki bir dengesizliğe bağlıdır; yumurtlama bozukluğu âdet bozukluklarının ve kısırlığın kaynağıdır.)
* Yumurtlama tutukluğu. Ya gebeliği önlemek için ya da endometrioz ve disme- noreye karşı kullanılır. Bütün cinsel hormonlar, yeterli miktarda ve âdet devresinin erken günlerinde verildiğinde yumurtlamaya engel olabilir. Genellikle östrojenlerle projestatiflerin âdet devresinin 5. ila 26. günleri arasında birlikte verilmesi gelenek haline gelmiştir.
* Yumurtlamanın indüklenmesi. Yumurtlama indükleyicileri yumurtlama yokluğundan ileri gelen kısırlıklarda kullanılır. Bunun için ya klomifen adlı sentetik östrojene ya da âdetten kesilmiş kadınların idrarından elde edilen FSH ve LH etkisine sahip gonadotrofinlere başvurulur. Bu son ilaçlar, çok etkili olduklarından, aşırı uyarımla çok çocuklu doğumlara neden olabilirler.
*Met. Yumurtlama bazı hayvan türlerinde (tavşan, kedi) çiftleşme ile; bazı türlerde ise kendiliğinden olur. Yumurtlama zamanının bilinmesi, aşım ve döllenme için çok önemlidir ve türlere göre önemli ölçüde değişir:
kısrak: kızışmanın sonundan 24-48 saat önce;
inek: kızışmanın başlangıcından 18-30 saat sonra;
köpek: erkeğin aşmasından sonra 3 ila 5 gün arası.
*Zootekn. Kuşlann yumurtlaması cinsel hormonlarla kontrol edilen fizyolojik bir mekanizmadır. İlk yumurtanın yumurtlanmasıyla erişilen yaş cinsel olgunluğa tekabül eder. Cinsel olgunluk türlere göre çok değişkendir ve hem beslenme koşullarına, hem büyüme dönemindeki aydınlanma ritmine bağlıdır. Sıkı bir besin kısıtlamasıyla geciktirilebileceği gibi artan bir ışıklanma ritmiyle de (günlük aydınlanma döneminin giderek artması) ertenleştirilebilir. Uygulamada, yumurtlama başlar başlamaz elverişli boyda yumurta elde etmek için cinsel olgunluk biraz geciktirilmeye çalışılır; çünkü hayvanlar ne kadar erken yumurtlarlarsa ilk yumurtalar o kadar küçük olur, bu da onların pazarlanmalannı önler.
Yumurtlama eğrisi, bütün üretim dönemi boyunca (bir yıl) 100 tavuğun bir günde yumurtladığı yumurta sayısındaki değişimi ortaya koyar. Eğride üç parametreye bakılır: yükseliş (ilk yumurta ile maksimum yumurtlama [yumurtlama doruğu] arasında hafta olarak geçen dönem), doruk (yumurtlama doruğunun değeri) ve devam (doruktan başlayarak azalan yumurtlama eğrisi). Islah çalışmaları sayesinde yumurtanın ortalama ağırlığı da yükseltilerek bu üç parametrenin büyük ölçüde iyileştirilmesi sağlanmıştır. Sanayi çapında tavuk yetiştiriciliğinde, yiyecek yumurta üretimi için kullanılan tavukların verimi çok iyidir: % 95'e varan yumurtlama doruğuna iki hafta içinde ulaşılır, beş haftada toplam yumurta sayısı 250 ila 300 arasında değişir; yumurtanın ortalama ağırlığı 60 ila 65 g arasındadır. Et tavuğu (piliç) üretimine yarayan anaç tavuklarda zooteknik performanslar daha düşüktür: toplam yumurta sayısı 150 ila 200 arasındadır, yumurtlama doruğu ender olarak % 85'i geçer; bu arada yumurtanın ortalama ağırlığı yumurtlama sonunda çoğunlukla 70 g'ın üzerindedir.
1. Yumurtlamak eylemi.
2. Bir canlının dişisinde, yumurtalığın düzenli aralıklarla, yumurta çıkartma işlevi.
*Balıkç. Yumurtlama yeri, her türün kendine özgü bir yumurtlama yeri vardır; sular altında kalmış çayırlar ve otlu alanlar, turnabalığının üremesine elverişlidir; oysa alabalıklar çakılla kaplı alanları yeğler, insanların yaptığı çalışmalar (taraklama vb ), göçmen türlerin alışılmış yumurtlama yerlerine ulaşmalarına mani olan aşılması güç engeller (barajlar, eşikler vb.), suların kirlenmesiyle birlikte, bazı türlerin yok olmasında ana etken olmaktadır.
*Biyol. Döllenmemiş ya da döllenmiş yumurtaların dişi tarafından yumurtlanıp vücut dışında açıldığı üreme biçimi. (Bk. ansikl. böl.) || Yumurtalığın belli aralıklarla bir yumurta salıvermesi. (Bk. ansikl. böl. Kad. hast.) || Aşın yumurtlama, dişi tarafından yumurtlanan yumurta sayısının anormal artışı.
*Böcbil. Yumurtlama borusu, bazı bösivri aygıt.
*Zool. Yumurtlama mevsimi, kuşların yumurtladıkları mevsim.
*ANSİKL. Biyd. Yumurtlama hayvanlarda genel kuraldır. Doğurma (viviparlık‘) memeliler dışında çok az türde görülür. Fakat birçok yumurtlayıcıların pek çoğu yumurtladıktan sonra yumurtalarını vücut boşluğunda barındırır ve onları bu boşluğun iç duvanndan geçişme yoluyla besler. Bu üreme biçimine paravivipariık' denir. (-» KULUÇKA.)
Hayvancılık tekniğinde, günümüzde bazı evcil memelilerin dişilerinde aşırı yumurtlama sağlamak üzere özel hormon işlemleri uygulanmaktadır. Bununla birlikte bu olayı programlamak çok zordur, çünkü bu yol ikiz doğum sağlamak için (sığırlar) geçerli bir şekilde kullanılamaz. Buna karşılık, bugün büyük bir gelişme gösteren embriyon naklinde büyük rol oynamakta ve bu işlemin ilk aşamasını oluşturmaktadır: embriyonları alınacak olan dişiye aşırı yumurtlama yaptırılır, hayvana yapay tohumlama uygulanır ve birkaç gün sonra döllenmiş yumurtalar döl yatağından alınarak alıcı dişilere aktarılır.
*Kad. hast. Kadında yumurtlama her ay gerçekleşir Yumurtalığın kabuk tabakasında bulunan foliküller FSH'nin etkisi altında başlangıç, birincil ve boşluklu folikül evrelerinden geçerler. Bununla beraber, her devrede yalnız bir folikül olgunlaşır, ötekiler büyümekten alıkonur ve körelirler. Olgunlaşan folikül, folikül sıvısının artması nedeniyle gerginleşir, şişer. Gonadotrofinlerin etkisiyle E ve F prostaglandinleri- nin miktarı folikül sıvısında artar Yumurtlama, hipofizde birikmiş olan fazla miktardaki LH'nin birdenbire boşalmasını izler. O zaman yumurtalığın yüzeyinde stigma denilen bir şişlik peyda olur, burası yumurtayı salıverecek olan kansız ve ince bölgedir. Salıverme, 28 günlük âdet devresinin 14. günü meydana gelir. Yumurtlamadan sonra yumurta keseciğini kılcal damarlar kaplar ve onu sarı cisme dönüştürür.
* Yumurtlama bozukluğu, âdet devresi içinde yumurtlamanın gecikmesi, zamanından önce olması ve yokluğu ile belirgin yumurtalık işlev bozukluğu. (Nedeni nadiren yumurtalığın kendisidir. Çoğunlukla arabeynin hipofiz gonadostimülinlerine kumandasındaki bir dengesizliğe bağlıdır; yumurtlama bozukluğu âdet bozukluklarının ve kısırlığın kaynağıdır.)
* Yumurtlama tutukluğu. Ya gebeliği önlemek için ya da endometrioz ve disme- noreye karşı kullanılır. Bütün cinsel hormonlar, yeterli miktarda ve âdet devresinin erken günlerinde verildiğinde yumurtlamaya engel olabilir. Genellikle östrojenlerle projestatiflerin âdet devresinin 5. ila 26. günleri arasında birlikte verilmesi gelenek haline gelmiştir.
* Yumurtlamanın indüklenmesi. Yumurtlama indükleyicileri yumurtlama yokluğundan ileri gelen kısırlıklarda kullanılır. Bunun için ya klomifen adlı sentetik östrojene ya da âdetten kesilmiş kadınların idrarından elde edilen FSH ve LH etkisine sahip gonadotrofinlere başvurulur. Bu son ilaçlar, çok etkili olduklarından, aşırı uyarımla çok çocuklu doğumlara neden olabilirler.
*Met. Yumurtlama bazı hayvan türlerinde (tavşan, kedi) çiftleşme ile; bazı türlerde ise kendiliğinden olur. Yumurtlama zamanının bilinmesi, aşım ve döllenme için çok önemlidir ve türlere göre önemli ölçüde değişir:
kısrak: kızışmanın sonundan 24-48 saat önce;
inek: kızışmanın başlangıcından 18-30 saat sonra;
köpek: erkeğin aşmasından sonra 3 ila 5 gün arası.
*Zootekn. Kuşlann yumurtlaması cinsel hormonlarla kontrol edilen fizyolojik bir mekanizmadır. İlk yumurtanın yumurtlanmasıyla erişilen yaş cinsel olgunluğa tekabül eder. Cinsel olgunluk türlere göre çok değişkendir ve hem beslenme koşullarına, hem büyüme dönemindeki aydınlanma ritmine bağlıdır. Sıkı bir besin kısıtlamasıyla geciktirilebileceği gibi artan bir ışıklanma ritmiyle de (günlük aydınlanma döneminin giderek artması) ertenleştirilebilir. Uygulamada, yumurtlama başlar başlamaz elverişli boyda yumurta elde etmek için cinsel olgunluk biraz geciktirilmeye çalışılır; çünkü hayvanlar ne kadar erken yumurtlarlarsa ilk yumurtalar o kadar küçük olur, bu da onların pazarlanmalannı önler.
Yumurtlama eğrisi, bütün üretim dönemi boyunca (bir yıl) 100 tavuğun bir günde yumurtladığı yumurta sayısındaki değişimi ortaya koyar. Eğride üç parametreye bakılır: yükseliş (ilk yumurta ile maksimum yumurtlama [yumurtlama doruğu] arasında hafta olarak geçen dönem), doruk (yumurtlama doruğunun değeri) ve devam (doruktan başlayarak azalan yumurtlama eğrisi). Islah çalışmaları sayesinde yumurtanın ortalama ağırlığı da yükseltilerek bu üç parametrenin büyük ölçüde iyileştirilmesi sağlanmıştır. Sanayi çapında tavuk yetiştiriciliğinde, yiyecek yumurta üretimi için kullanılan tavukların verimi çok iyidir: % 95'e varan yumurtlama doruğuna iki hafta içinde ulaşılır, beş haftada toplam yumurta sayısı 250 ila 300 arasında değişir; yumurtanın ortalama ağırlığı 60 ila 65 g arasındadır. Et tavuğu (piliç) üretimine yarayan anaç tavuklarda zooteknik performanslar daha düşüktür: toplam yumurta sayısı 150 ila 200 arasındadır, yumurtlama doruğu ender olarak % 85'i geçer; bu arada yumurtanın ortalama ağırlığı yumurtlama sonunda çoğunlukla 70 g'ın üzerindedir.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR