Yün isim 1 . Koyun tüyü: "Bu şiltenin yünü az gelmiş."- . 2 . ( sıfat ) Bu tüyden yapılmış: "Sırtımdaki kırmızı...
Yün
isim
1 . Koyun tüyü:
2 . (sıfat) Bu tüyden yapılmış:
isim
1 . Koyun tüyü:
"Bu şiltenin yünü az gelmiş."- .
2 . (sıfat) Bu tüyden yapılmış:
"Sırtımdaki kırmızı yün hırkam devamlı su çekiyordu."- A. Kutlu.
Birleşik Sözler
- madenî yün
- asbest yünü
- cam yünü
- koyunyünü
- maden yünü
YüN
Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
Koyunların, dokumacılık vb. alanlarda kullanılan tüyü.
Ayrıca tiftik keçisi, lama gibi bazı hayvanların kılları da bu adla anılır. Koyun yünleri, hayvansal kökenli dokuma maddelerinin kuşkusuz en önemlileridir.
Yün, iki özelliği nedeniyle önem kazanır. Bunlardan birincisi, kılların fiziksel özelliklerinden dolayı aralarında durgun hava bulundurabilmeleridir. Bir tür yalıtım olan bu olay, yünlü giyeceklerin sıcak tutmasına neden olur. İkincisiyse, yünün oldukça yüksek miktarlarda nemi tutabilmesidir.
Böylece vücut terini kolayca emer ve sağlıklı bir iç giyim malzemesi oluşturur. Koyunlar daha çok yünleri için beslenir. En iyi yün, merinos ırkının yünüdür. Saf merinos ırklarından ve melezlerinden elde edilen yün, dünyadaki toplam üretimin en büyük bölümünü oluşturur.
Koyunlar yılda bir kez, genellikle ilkbahar sonuna doğru kırkılır. Postun farklı bölümlerinden farklı kalitede yünler elde edilir. Kırkılmış yünler önce temizlenir, sonra elde edilecek ipliğin niteliğine göre çeşitli bükme işlemlerinden geçirilerek iplik hâline getirilir. Türkiye'de koyunlar daha çok eti ve sütü için beslenir. Yetiştirilen bütün koyun ırklarının yünü kırkılmakla birlikte, elde edilen yünler düşük kalitelidir ve daha çok halı, kilim yapımında kullanılır. Yün üretimini artırmak için yurt dışından getirilen merinos koyunlarının yaygınlaştırılması ve yerli ırkların ıslahı çalışmaları sürmektedir. 1997'de Türkiye'de toplam yün üretimi 98.816 ton olmuştur (45.632 ton koyun, 3.071 ton kılkeçisi, 690 ton tiftikkeçisi yünü).
Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
Ayrıca tiftik keçisi, lama gibi bazı hayvanların kılları da bu adla anılır. Koyun yünleri, hayvansal kökenli dokuma maddelerinin kuşkusuz en önemlileridir.
Yün, iki özelliği nedeniyle önem kazanır. Bunlardan birincisi, kılların fiziksel özelliklerinden dolayı aralarında durgun hava bulundurabilmeleridir. Bir tür yalıtım olan bu olay, yünlü giyeceklerin sıcak tutmasına neden olur. İkincisiyse, yünün oldukça yüksek miktarlarda nemi tutabilmesidir.
Böylece vücut terini kolayca emer ve sağlıklı bir iç giyim malzemesi oluşturur. Koyunlar daha çok yünleri için beslenir. En iyi yün, merinos ırkının yünüdür. Saf merinos ırklarından ve melezlerinden elde edilen yün, dünyadaki toplam üretimin en büyük bölümünü oluşturur.
Koyunlar yılda bir kez, genellikle ilkbahar sonuna doğru kırkılır. Postun farklı bölümlerinden farklı kalitede yünler elde edilir. Kırkılmış yünler önce temizlenir, sonra elde edilecek ipliğin niteliğine göre çeşitli bükme işlemlerinden geçirilerek iplik hâline getirilir. Türkiye'de koyunlar daha çok eti ve sütü için beslenir. Yetiştirilen bütün koyun ırklarının yünü kırkılmakla birlikte, elde edilen yünler düşük kalitelidir ve daha çok halı, kilim yapımında kullanılır. Yün üretimini artırmak için yurt dışından getirilen merinos koyunlarının yaygınlaştırılması ve yerli ırkların ıslahı çalışmaları sürmektedir. 1997'de Türkiye'de toplam yün üretimi 98.816 ton olmuştur (45.632 ton koyun, 3.071 ton kılkeçisi, 690 ton tiftikkeçisi yünü).
YüN a.
1. Koyunun vücudunu gömlek gibi saran ve kırkılarak tekstil malzemesi olarak kullanılan elyaf.
2. Güzün kırkılan koyun kılı (yaz başında kırkılana yapağı denir).
3. Bazı hayvanlardan (alpaga, deve, keşmir keçisi, lama, tavşan vb.) elde edilen yumuşak elyaf.
4. Saf ya da karışık yünden veya sentetik liften yapılan. örgü ipliği: Kazak örmek için yün almak.
*Bot. Bazı bitkisel organların üzerini kaplayan uzun, ince ve karışık kılların tümü.
*Seram, ve Camc. Anorganik yün, görünümü yünü az ya da çok andıran ve temel bileşkeni anorganik elyaf olan malzemelerin genel adı. (Türleri, kökenlerine göre ayırt edilir: cam yünü, cüruf yünü.) [Bugün, anorganik elyaf terimi yeğlenmededir.]
*Tekst. Ana yünü, yetişkin koyundan elde edilen yün. || ince yün, çok az kalınlıkta, orta uzunlukta, düzgün ve çok büklümlü, yumuşak elyaftan oluşan yün (örneğin merinos yünü). || Ham yün, henüz işlenmemiş yün. || Kaba yün, kalın, uzun ya da kısa, az büklümlü ve az yumuşak elyaftan oluşan yün. || Kasapbaşı yünü -* KASAPBAŞI. || Kırkım yünü, canlı koyunun üstünden kırkılarak alınan yün. || Kuzu yünü, iki yaşından küçük koyunlardan elde edilen yün. || Paçavra yünü, eski yün giysilerin, kumaşların mekanik yollarla parçalanmasıyla elde edilen ve tarama, eğirme işlemlerinden sonra yeniden kullanılan yün. (Paçavra yünü, konfeksiyon fabrikalarında triko artıklarından çıkarıldığında, normal kırkım yününden kolay ayırt edilemeyen yüksek kaliteli bir yün elde edilir.) || Pösteki yünü, yüzülmüş koyun derisinden elde edilen yün. (Tabakhaneye gelen pöstekiler hemen ya da 7-8 ay asılarak kurutulduktan sonra zırnıklanarak yünleri alınır; buna göre elde edilen yünün kalitesi de değişir. Bu yün kireç ve zırnığın etkisiyle sertleştiğinden kırkım yününe göre daha düşük kalitelidir.) || Sırtta yıkanmış yün, canlı hayvanın üzerinde, kırkılmadan önce soğuk suyla yıkanmış yün. || Tam yıkanmış yün, önce sıcak suyla, sonra sabunla yıkanarak yağıltısı tamamen giderilmiş yün. || Tarak yünü -* TARAK. || Yağlı yün, yıkanmamış yün. || Yarı yıkanmış yün, kırkıldıktan sonra ılık suyla yıkanmış yün.
*sıf. Yünden yapılmış: Yün kazak. Yün kumaş.
*ANSİKL. Tekst. Yün (ya da yapağı) koyunun derisinin içinde az ya da çok derinde bulunan kıl köklerince üretilir. Kılların (yün liflerinin) çok hücreli bir yapısı vardır üstte pulcukları oluşturan yassı hücrelerden bir kutikula bölgesi ve onun altında iğsi hücrelerden oluşan bir kabuk bölgesi bulunur Kabuğun içinde hücreler iki yanlı bir dağılım gösterir: bir yanda, çekirdek kalıntılarının hâlâ görülebildiği tam hücrelerden oluşan üreğen kabuk ve öte yanda makrofib- rillere ayrılmış “patlak" hücrelerden oluşan düz kabuk. Merinos yünü lifindeki bu iki yanlı yapı ona özgü kıvraklığın nedenidir. Kaba yünlerde, kılın ortasında içi boş hücrelerden oluşan bir orta kanal bulunur. Koyunun üstündeki yünün sıklığı, ırklara göre santimetre karede 1 200 kıl (en kaba yünler) ile santimetre karede 9 000 kıla (en ince yünler) kadar değişir. Koyun ayrıca yağ ve ter bezleriyle, yağıltı" denen ve yün kıllarını birbirine yapıştırmaya yarayan bir madde salgılar; bu maddenin oranı yünün ağırlığının % 15 ila % 75'i arasında değişir.
Yün çok değerli bir tekstil maddesidir. Dokuma sanayisi bakımından yünler iki kısma ayrılabilir: kaba yünler, ince yünler. Yerli koyun ırklarından elde edilen yünler kabadır, giyim için kumaş yapımına elverişli değildir. Bunlardan ancak halı, kilim, battaniye, keçe gibi şeyler yapılır Merinos ve merinos melezi koyunlardan elde edilen yünlerse incedir, her türlü yün giysi yapımına çok elverişlidir; kumaş, triko vb
Yün, iklim koşullanna göre koyunlar yılda bir ya da iki kez kırkılarak elde edilir. Türkiye'de koyunlar çoğunlukla yılda iki kez kırkılır, ilkbahar ya da yaz başı kırkıntına genellikle yapağı, sonbahar kırkıntına da yün denir. Yapağı, yani kış yünü uzun olduğundan her türlü dokuma ve örgü işlerine elverişlidir, güz yünü ise kısa elyaflıdır ve bu yüzden kullanım alanı çok sınırlıdır. Ancak güzün kuzulardan elde edilen yün ilk kırkım yünü olduğundan ve bunların özel kullanım yerleri de bulunduğundan makbul sayılır Ayrıca merinos kuzu yünleri iki buçuk üç santimetre lüle uzunluğunda ve yumuşak olduğundan bunların tekstil sanayisinde bazı önemli kullanım yerleri vardır.
incelik alman-fransız İngiliz ölçüsü
(mikron) ölçüsü (sortimenti)
18 AA 74 S
18,5 AA7A 70 S
19 AA/A 64-70 S
20 A 64 S
22 AB 60-64 S
24 B 60 S
25 BCI 58-60 S
26 Cl 58 S
26,5 CI/CII 56-58 S
27 Cll 56 S
27,5 CI/DI 50-56 S
28,5 Dİ 50 S
30 D 48 S
31 Dil 46 S
33 Dll/E 40-46 S
34 E 40 S
35,5 E/EE 36-40 S
37 Eli 36 S
düzgünlük, yoğunluk ve esneklik
Düzgünlük yün elyafını oluşturan kılların bir ucundan öbür ucuna kadar aynı incelikte ve sağlamlıkta olmasıdır. Normal ve sağlıklı bir yün kılı, yün sanayide işlenirken her türlü işleme rahat dayanır. Güzel taranır ve bu sırada fazla zayiat vermez.
Yünde türdeşlik ve yoğunluk da önemli niteliklerdir. Türdeşlik istenilen incelikteki yapağının bir gömlekle (bir kırkımda koyunun sırtından alınan yün) ve hatta bir sürüde hep aynı olmasıdır. Aslında bir koyunda bile düzgünlük ve incelik yünün vücutta bulunduğu yere göre farklılık gösterir En ince ve türdeş yün omuzda ve kaburgalar üzerinde bulunur. Yoğunluk ise bir santimetre kareye düşen yün kılı miktarının fazlalığıdır. Yoğunluk arttıkça kıl inceliği de artar.
Yünde aranan önemli niteliklerden biri de esnekliktir. Esneklik yündeki büklümlerden ileri gelir. Yün lifleri, yün ne kadar ince olursa o kadar sık büklümlü olur. Bu da, 140-200 MPa'lık bir kopma yükü altında % 30 ila % 50'lik bir kopma uzaması gösteren yünün esneme özelliğini kısmen açıklar. Mikroskop altında balamasına incelenen yün, ayırtedici özellikte pul
lu bir görünüm sunar. En ince yünler, en fazla görünür oldukları halde en küçük pullara sahip olanlardır. Kuzuların kırkılmasıyla elde edilen yünler ince uçlu olmasına karşın, yetişkin hayvanlardan alınan yünler kesik koni uçludur. En iyi kalite yün iki yaşındaki hayvanlardan elde edilir; yün kalitesi yaklaşık beş yıl boyunca değişmez, sonra yün daha sert bir hale gelir.
Yün, keçeleştirme" işlemine yatkındır; iplik çekimi ya da dokuma işlemi gerçekleştirilmeden kumaşa dönüştürülebilir; bu özellik, yünlü kumaşları dinkleme" işleminde büyük bir yarar sağlar.
Kimyasal bakımdan, yün, proteinli ve keratinli bir elyaftır. lt;*- aminoasitlerin (glikol, lösin, glutamik asit, arginin, sistin vb.) yoğuşmasıyla oluşmuş uzun protein zincirlerinden meydana gelen keratinin mak- romolekül yapısı belirlenmiştir. Sistin, komşu zincirler arasındaki yanal bağı "sistin köprüleri" ile sağlar. Yün, 100 °C'a kadar ısıyla bozulmaz. 150 °C'a doğru, sülfüriû maddeler açığa çıkar ve daha yüksek sıcaklıkta, yanmış boynuz kokusu yayarak kömürleşir. Nem oranı, % 18,25 olarak belirlenmiştir. Kimi işlemler, özellikle de klorlu ortamda yapılan işlemler, yüne ilginç çekmezlik özellikleri kazandırır ve yıkama sırasında meydana gelebilecek keçeleşmelere engel olur. Ticari bakımdan, yünler çeşitli kategoriler halinde sınıflandırılmıştır. Koyuhların doğrudan doğruya kırkılmasıyla elde edilen ve ana yCınü denilen yünler, yağlı (yağıltısı üstünde duran) yünleri, "yıkanmış yün" denilen, sırtta yıkanmış yünleri ve tam yıkanmış (yağıltısı tamamen giderilmiş) yünleri içerir, tfetişkin koyun yünlerinden her zaman daha yumuşak ve daha keçeleşebilir olan kuzu yünleri, ayrı bir sınıflandırmaya tabi tutulur.
"ikincil" yünler, fazla kaliteli olmamasına karşın en çok kullanılan yünlerdir. Bu kategori içinde şu tip bir sınıflandırma yapılır: salgın hastalıktan ölmüş koyunlardan kırkılan "ölü hayvan yünü", ölmüş hayvanlardan kimyasal yöntemlerle alınan "kasapbaşı yünüâ€, kasaplık hayvandan kırkılan “pösteki yünü". Ayrıca, yünün bütün özellikleri korunarak "yolma†işlemiyle elde edilen yünlerden de söz etmek gerekir. ikincil yünler arasında, yün paçavralarını işleme yoluyla elde edilen tarama döküntüleri ve kırpıntı yünleri de yer alır.
*Dünya üretimi. Yün, Avrupa'da çok eskiden beri bilinen tekstil maddelerinden biridir. Ortaçağ'da, çok ince yünlü merinos koyunlarından büyük bir sürüye sahip olan İspanya başta olmak üzere, gelişmiş bir yün sanayisi vardır. Diğer Avrupa ülkeleri yalnız oldukça kaba yünlü koyunlar besliyordu; XVIII. yy.'da, bu ülkeler İspanyol merinoslannı kendi iklimlerine alıştırmaya çalışmıştır. XIX. yy.'ın ikinci yarısında, G. yarıküre'nin, ABD'nin doğusunun ve D. Asya steplerinin değerlendirmesi yoluna gidilmiş ve geniş çayırlar, küçükbaş hayvancılığın gelişmesini sağlamıştır. Günümüzde, yün üretiminin büyük kısmı (yaklş. 3,4 Mt ham yün) bu bölgelerde gerçekleştirilir. üretimde (1,1 Mt, dünya üretiminin yaklş. 1/3'ü) olduğu gibi dışsatımda da Avustralya birinci sırayı alır (720 0001) ve çok ince yünler üretir, Yeni- Zelanda dışsatımda İkincidir (230 000 t). Çin, koyun sürüsü bakımından ikinci, yün üretimi bakımından Yeni-Zelanda' dan (310 0001) sonra üçüncü sırada gelir (240 000 t). La Plata ülkeleri (Arjantin ve Uruguay) melez yün üretiminde uzmanlaşmıştır. G. Afrika Cumhuriyeti, halı sanayisinde kullanılan sert yünler üretir.
Avrupa, İkinci Dünya savaşı'ndan önce üretimin % 15'ini gerçekleştirirken, bugün ancak % 5'ini sağlamaktadır. İngiltere, özellikle uzun ve yumuşak melez yünler üretir. Fransa'da, temel olarak merinos yünlerine dayanan üretim, ulusal sanayinin ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzaktır. Diğer üretici ülkeler, Güney Amerika' da, Akdeniz çevresinde; Yakındoğu'da ve Ortadoğu'da yer alır, Türkiye'nin yıllık yün üretimi 85 0001 dolayındadır.
Çin ve Amerika Birleşik Devletleri dışında, bütün bu ülkeler, oldukça zayıf tüketicilerdir. Bu nedenle dünya genelinde, büyük uzaklıklar arasında yün ticareti oldukça etkindir. Güney yarıküre ülkelerinin dışsatımı özellikle Japonya, ABD ve Avrupa ülkelerine yöneliktir.
*Yün sanayisinin coğrafyası. Bu konuda ülkeleri üç gruba ayırmak gerekir. Ortadoğu ve Akdeniz havzasındaki eski yün üretici ülkeler, çökmekte olan ve dünya ölçeğine göre çok zayıf bir zanaatsal sanayiyi korumuşlardır. Büyük sanayi ülkeleri yün üretiminde kullanılan donanımların büyük bir bölümüne sahiptir. Yün ipliği üretiminde ABD başta gelir (635 0001). Onu sırasıyla İtalya (560 000 t), Japonya (260 000 t), Büyük Britanya (150 000 t), Belçika (102 500 t). Fransa (75 000 t) ve Almanya (56 700 t) izler. Hollanda, İtalya, Polonya, İsviçre, vb. de önemli yün ipliği üreticileridir. üçüncü grup ülkeler ise, Güney yarıküre'deki büyük yün üreticilerinden oluşur: Arjantin, Avustralya, Güney Afrika ve Uruguay; ancak sözü edilen bu ülkelerin payları hâlâ çok kısıtlıdır ve rekabetleri, sanayileşmiş ülkeleri henüz ciddi olarak tehdit edecek noktaya varmamıştır.
1. Koyunun vücudunu gömlek gibi saran ve kırkılarak tekstil malzemesi olarak kullanılan elyaf.
2. Güzün kırkılan koyun kılı (yaz başında kırkılana yapağı denir).
3. Bazı hayvanlardan (alpaga, deve, keşmir keçisi, lama, tavşan vb.) elde edilen yumuşak elyaf.
4. Saf ya da karışık yünden veya sentetik liften yapılan. örgü ipliği: Kazak örmek için yün almak.
*Bot. Bazı bitkisel organların üzerini kaplayan uzun, ince ve karışık kılların tümü.
*Seram, ve Camc. Anorganik yün, görünümü yünü az ya da çok andıran ve temel bileşkeni anorganik elyaf olan malzemelerin genel adı. (Türleri, kökenlerine göre ayırt edilir: cam yünü, cüruf yünü.) [Bugün, anorganik elyaf terimi yeğlenmededir.]
*Tekst. Ana yünü, yetişkin koyundan elde edilen yün. || ince yün, çok az kalınlıkta, orta uzunlukta, düzgün ve çok büklümlü, yumuşak elyaftan oluşan yün (örneğin merinos yünü). || Ham yün, henüz işlenmemiş yün. || Kaba yün, kalın, uzun ya da kısa, az büklümlü ve az yumuşak elyaftan oluşan yün. || Kasapbaşı yünü -* KASAPBAŞI. || Kırkım yünü, canlı koyunun üstünden kırkılarak alınan yün. || Kuzu yünü, iki yaşından küçük koyunlardan elde edilen yün. || Paçavra yünü, eski yün giysilerin, kumaşların mekanik yollarla parçalanmasıyla elde edilen ve tarama, eğirme işlemlerinden sonra yeniden kullanılan yün. (Paçavra yünü, konfeksiyon fabrikalarında triko artıklarından çıkarıldığında, normal kırkım yününden kolay ayırt edilemeyen yüksek kaliteli bir yün elde edilir.) || Pösteki yünü, yüzülmüş koyun derisinden elde edilen yün. (Tabakhaneye gelen pöstekiler hemen ya da 7-8 ay asılarak kurutulduktan sonra zırnıklanarak yünleri alınır; buna göre elde edilen yünün kalitesi de değişir. Bu yün kireç ve zırnığın etkisiyle sertleştiğinden kırkım yününe göre daha düşük kalitelidir.) || Sırtta yıkanmış yün, canlı hayvanın üzerinde, kırkılmadan önce soğuk suyla yıkanmış yün. || Tam yıkanmış yün, önce sıcak suyla, sonra sabunla yıkanarak yağıltısı tamamen giderilmiş yün. || Tarak yünü -* TARAK. || Yağlı yün, yıkanmamış yün. || Yarı yıkanmış yün, kırkıldıktan sonra ılık suyla yıkanmış yün.
*sıf. Yünden yapılmış: Yün kazak. Yün kumaş.
*ANSİKL. Tekst. Yün (ya da yapağı) koyunun derisinin içinde az ya da çok derinde bulunan kıl köklerince üretilir. Kılların (yün liflerinin) çok hücreli bir yapısı vardır üstte pulcukları oluşturan yassı hücrelerden bir kutikula bölgesi ve onun altında iğsi hücrelerden oluşan bir kabuk bölgesi bulunur Kabuğun içinde hücreler iki yanlı bir dağılım gösterir: bir yanda, çekirdek kalıntılarının hâlâ görülebildiği tam hücrelerden oluşan üreğen kabuk ve öte yanda makrofib- rillere ayrılmış “patlak" hücrelerden oluşan düz kabuk. Merinos yünü lifindeki bu iki yanlı yapı ona özgü kıvraklığın nedenidir. Kaba yünlerde, kılın ortasında içi boş hücrelerden oluşan bir orta kanal bulunur. Koyunun üstündeki yünün sıklığı, ırklara göre santimetre karede 1 200 kıl (en kaba yünler) ile santimetre karede 9 000 kıla (en ince yünler) kadar değişir. Koyun ayrıca yağ ve ter bezleriyle, yağıltı" denen ve yün kıllarını birbirine yapıştırmaya yarayan bir madde salgılar; bu maddenin oranı yünün ağırlığının % 15 ila % 75'i arasında değişir.
Yün çok değerli bir tekstil maddesidir. Dokuma sanayisi bakımından yünler iki kısma ayrılabilir: kaba yünler, ince yünler. Yerli koyun ırklarından elde edilen yünler kabadır, giyim için kumaş yapımına elverişli değildir. Bunlardan ancak halı, kilim, battaniye, keçe gibi şeyler yapılır Merinos ve merinos melezi koyunlardan elde edilen yünlerse incedir, her türlü yün giysi yapımına çok elverişlidir; kumaş, triko vb
Yün, iklim koşullanna göre koyunlar yılda bir ya da iki kez kırkılarak elde edilir. Türkiye'de koyunlar çoğunlukla yılda iki kez kırkılır, ilkbahar ya da yaz başı kırkıntına genellikle yapağı, sonbahar kırkıntına da yün denir. Yapağı, yani kış yünü uzun olduğundan her türlü dokuma ve örgü işlerine elverişlidir, güz yünü ise kısa elyaflıdır ve bu yüzden kullanım alanı çok sınırlıdır. Ancak güzün kuzulardan elde edilen yün ilk kırkım yünü olduğundan ve bunların özel kullanım yerleri de bulunduğundan makbul sayılır Ayrıca merinos kuzu yünleri iki buçuk üç santimetre lüle uzunluğunda ve yumuşak olduğundan bunların tekstil sanayisinde bazı önemli kullanım yerleri vardır.
yünün inceliği
Yün liflerinin uzunluğu, koyun ırkına göre 35 ila 350 mm arasında değişir. Ama yünün kalitesini ve fiyatını belirleyen en önemli özellik inceliktir. Yün inceliği mikroskop altında yapılan çap ölçümüyle belirlenir ve saf merinoslarda 16jjm ila 37 /ım arasında değişir; melez merinoslarda 50 /im'ye kadar çıkar. Sanayide ve ticarette yün inceliği şu ölçülerle gösterilir.incelik alman-fransız İngiliz ölçüsü
(mikron) ölçüsü (sortimenti)
18 AA 74 S
18,5 AA7A 70 S
19 AA/A 64-70 S
20 A 64 S
22 AB 60-64 S
24 B 60 S
25 BCI 58-60 S
26 Cl 58 S
26,5 CI/CII 56-58 S
27 Cll 56 S
27,5 CI/DI 50-56 S
28,5 Dİ 50 S
30 D 48 S
31 Dil 46 S
33 Dll/E 40-46 S
34 E 40 S
35,5 E/EE 36-40 S
37 Eli 36 S
düzgünlük, yoğunluk ve esneklik
Düzgünlük yün elyafını oluşturan kılların bir ucundan öbür ucuna kadar aynı incelikte ve sağlamlıkta olmasıdır. Normal ve sağlıklı bir yün kılı, yün sanayide işlenirken her türlü işleme rahat dayanır. Güzel taranır ve bu sırada fazla zayiat vermez.
Yünde türdeşlik ve yoğunluk da önemli niteliklerdir. Türdeşlik istenilen incelikteki yapağının bir gömlekle (bir kırkımda koyunun sırtından alınan yün) ve hatta bir sürüde hep aynı olmasıdır. Aslında bir koyunda bile düzgünlük ve incelik yünün vücutta bulunduğu yere göre farklılık gösterir En ince ve türdeş yün omuzda ve kaburgalar üzerinde bulunur. Yoğunluk ise bir santimetre kareye düşen yün kılı miktarının fazlalığıdır. Yoğunluk arttıkça kıl inceliği de artar.
Yünde aranan önemli niteliklerden biri de esnekliktir. Esneklik yündeki büklümlerden ileri gelir. Yün lifleri, yün ne kadar ince olursa o kadar sık büklümlü olur. Bu da, 140-200 MPa'lık bir kopma yükü altında % 30 ila % 50'lik bir kopma uzaması gösteren yünün esneme özelliğini kısmen açıklar. Mikroskop altında balamasına incelenen yün, ayırtedici özellikte pul
lu bir görünüm sunar. En ince yünler, en fazla görünür oldukları halde en küçük pullara sahip olanlardır. Kuzuların kırkılmasıyla elde edilen yünler ince uçlu olmasına karşın, yetişkin hayvanlardan alınan yünler kesik koni uçludur. En iyi kalite yün iki yaşındaki hayvanlardan elde edilir; yün kalitesi yaklaşık beş yıl boyunca değişmez, sonra yün daha sert bir hale gelir.
Yün, keçeleştirme" işlemine yatkındır; iplik çekimi ya da dokuma işlemi gerçekleştirilmeden kumaşa dönüştürülebilir; bu özellik, yünlü kumaşları dinkleme" işleminde büyük bir yarar sağlar.
Kimyasal bakımdan, yün, proteinli ve keratinli bir elyaftır. lt;*- aminoasitlerin (glikol, lösin, glutamik asit, arginin, sistin vb.) yoğuşmasıyla oluşmuş uzun protein zincirlerinden meydana gelen keratinin mak- romolekül yapısı belirlenmiştir. Sistin, komşu zincirler arasındaki yanal bağı "sistin köprüleri" ile sağlar. Yün, 100 °C'a kadar ısıyla bozulmaz. 150 °C'a doğru, sülfüriû maddeler açığa çıkar ve daha yüksek sıcaklıkta, yanmış boynuz kokusu yayarak kömürleşir. Nem oranı, % 18,25 olarak belirlenmiştir. Kimi işlemler, özellikle de klorlu ortamda yapılan işlemler, yüne ilginç çekmezlik özellikleri kazandırır ve yıkama sırasında meydana gelebilecek keçeleşmelere engel olur. Ticari bakımdan, yünler çeşitli kategoriler halinde sınıflandırılmıştır. Koyuhların doğrudan doğruya kırkılmasıyla elde edilen ve ana yCınü denilen yünler, yağlı (yağıltısı üstünde duran) yünleri, "yıkanmış yün" denilen, sırtta yıkanmış yünleri ve tam yıkanmış (yağıltısı tamamen giderilmiş) yünleri içerir, tfetişkin koyun yünlerinden her zaman daha yumuşak ve daha keçeleşebilir olan kuzu yünleri, ayrı bir sınıflandırmaya tabi tutulur.
"ikincil" yünler, fazla kaliteli olmamasına karşın en çok kullanılan yünlerdir. Bu kategori içinde şu tip bir sınıflandırma yapılır: salgın hastalıktan ölmüş koyunlardan kırkılan "ölü hayvan yünü", ölmüş hayvanlardan kimyasal yöntemlerle alınan "kasapbaşı yünüâ€, kasaplık hayvandan kırkılan “pösteki yünü". Ayrıca, yünün bütün özellikleri korunarak "yolma†işlemiyle elde edilen yünlerden de söz etmek gerekir. ikincil yünler arasında, yün paçavralarını işleme yoluyla elde edilen tarama döküntüleri ve kırpıntı yünleri de yer alır.
*Dünya üretimi. Yün, Avrupa'da çok eskiden beri bilinen tekstil maddelerinden biridir. Ortaçağ'da, çok ince yünlü merinos koyunlarından büyük bir sürüye sahip olan İspanya başta olmak üzere, gelişmiş bir yün sanayisi vardır. Diğer Avrupa ülkeleri yalnız oldukça kaba yünlü koyunlar besliyordu; XVIII. yy.'da, bu ülkeler İspanyol merinoslannı kendi iklimlerine alıştırmaya çalışmıştır. XIX. yy.'ın ikinci yarısında, G. yarıküre'nin, ABD'nin doğusunun ve D. Asya steplerinin değerlendirmesi yoluna gidilmiş ve geniş çayırlar, küçükbaş hayvancılığın gelişmesini sağlamıştır. Günümüzde, yün üretiminin büyük kısmı (yaklş. 3,4 Mt ham yün) bu bölgelerde gerçekleştirilir. üretimde (1,1 Mt, dünya üretiminin yaklş. 1/3'ü) olduğu gibi dışsatımda da Avustralya birinci sırayı alır (720 0001) ve çok ince yünler üretir, Yeni- Zelanda dışsatımda İkincidir (230 000 t). Çin, koyun sürüsü bakımından ikinci, yün üretimi bakımından Yeni-Zelanda' dan (310 0001) sonra üçüncü sırada gelir (240 000 t). La Plata ülkeleri (Arjantin ve Uruguay) melez yün üretiminde uzmanlaşmıştır. G. Afrika Cumhuriyeti, halı sanayisinde kullanılan sert yünler üretir.
Avrupa, İkinci Dünya savaşı'ndan önce üretimin % 15'ini gerçekleştirirken, bugün ancak % 5'ini sağlamaktadır. İngiltere, özellikle uzun ve yumuşak melez yünler üretir. Fransa'da, temel olarak merinos yünlerine dayanan üretim, ulusal sanayinin ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzaktır. Diğer üretici ülkeler, Güney Amerika' da, Akdeniz çevresinde; Yakındoğu'da ve Ortadoğu'da yer alır, Türkiye'nin yıllık yün üretimi 85 0001 dolayındadır.
Çin ve Amerika Birleşik Devletleri dışında, bütün bu ülkeler, oldukça zayıf tüketicilerdir. Bu nedenle dünya genelinde, büyük uzaklıklar arasında yün ticareti oldukça etkindir. Güney yarıküre ülkelerinin dışsatımı özellikle Japonya, ABD ve Avrupa ülkelerine yöneliktir.
*Yün sanayisinin coğrafyası. Bu konuda ülkeleri üç gruba ayırmak gerekir. Ortadoğu ve Akdeniz havzasındaki eski yün üretici ülkeler, çökmekte olan ve dünya ölçeğine göre çok zayıf bir zanaatsal sanayiyi korumuşlardır. Büyük sanayi ülkeleri yün üretiminde kullanılan donanımların büyük bir bölümüne sahiptir. Yün ipliği üretiminde ABD başta gelir (635 0001). Onu sırasıyla İtalya (560 000 t), Japonya (260 000 t), Büyük Britanya (150 000 t), Belçika (102 500 t). Fransa (75 000 t) ve Almanya (56 700 t) izler. Hollanda, İtalya, Polonya, İsviçre, vb. de önemli yün ipliği üreticileridir. üçüncü grup ülkeler ise, Güney yarıküre'deki büyük yün üreticilerinden oluşur: Arjantin, Avustralya, Güney Afrika ve Uruguay; ancak sözü edilen bu ülkelerin payları hâlâ çok kısıtlıdır ve rekabetleri, sanayileşmiş ülkeleri henüz ciddi olarak tehdit edecek noktaya varmamıştır.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR