17.yy durulma dönemiydi. 18.yy ise tekrardan hareketliliğin yaşandığı aydınlanma dönemleridir. Bu zamanda insan kendi aklıyla dine ve gelene...
17.yy durulma dönemiydi. 18.yy ise tekrardan hareketliliğin yaşandığı aydınlanma dönemleridir. Bu zamanda insan kendi aklıyla dine ve geleneklere bağlı kalmadan kendi yaşamını aydınlatmaya çalışmıştır. Bu anlayış aslen Rönesans’ta adım atmıştır. Fakat 17.yy’da duraklamaya uğramış ve bu yüzyılda bu anlayış zirve noktasına ulaşmıştır.
Aydınlanma ile insan, kendi aklı ile düşmüş olduğu bu durumdan gene kendi aklı ile kurtulacaktır. Aydınlanma felsefesi doğa ötesi mevzularla şiddetle savaşır. Bu zamanda akla çok fazla bir itimat beslenerek, geleneklerden ve dinden kurtulup, insanoğlunun kendi kaderini gene kendisinin belirleyeceğine inanılır. Akla beslenen çok fazla güvenle devlet, cemiyet, din ve eğitim tekrardan düzenlenmeye çalışılmıştır. 18.YY. FELSEFESİ ÖZELLİKLERİ
1. Akla çok fazla bir itimat duyulur. Bundan dolayı tüm kurumlar aklın eleştirisinden geçirilir.
2. Akla duyulan itimat otoritelere karşı savaşımı lüzumlu kılmıştır.
3. Tabiat bilimlerinin yanında insan bilimlerine de ehemmiyet verilir.
4. Laik bir dünya görüşü benimsenir.
5. Deneye ehemmiyet verilmiştir. İnsan merkeze alınmıştır. 17.YY: FELSEFESİ ÖZELLİKLERİ
1- 17.yy. süreci bir durulma dönemleridir.
2- 17.yy. Rönesans’ın elde etmiş olduğu neticeleri derleyip düzenleyen, bunlarla birliği olan yeni bir dünya görüşü sunmaya çalışan yüzyıldır.
3- 17.yy. felsefesi formüllerinde tam bir sağlamlığa ulaşıldığı yüzyıldır. 4- 17.yy. felsefesinin ana dayanağı ve metodu matematik fiziğidir. Bundan dolayı bu yüzyılda Akılcılık akımı etkili olmuştur.
Bu yüzyılda geriye kalan inanç özgürlüğü yardımıyla bir sürü kafadan ses çıkabilmiş ve yeni mezhepler ortaya çıkmıştır ve bu tür şeyler aralarında kimi zaman ters düşen yol çizmişlerdir. Bu zamanda bununla birlikte otoriteden kurtulmanın verdiği özgür fikir ortamıyla bazı yeni akımlar ortaya çıkmış. Gerek inanç özgürlüğü gerekse özgür düşüncenin doğurduğu bu kuşkucu-şüpheci ortamda neyin doğru neyin yanlış olduğu belirlenememiştir. İşte bu ortamda güvenilir bir bilgilere ulaştıracak, bir yöntem arayışı ortaya çıkmıştır. Bu arayışlarda Descartes güvenilir bilgi edebilmenin yegâne yolu olarak Matematik yöntemini savunmuştur.
YORUMLAR