Andromeda Gökadası 1920'li yıllarda Amerikalı astronomlar Harlow Shapley ve Heber Curtis uzak galaksi hakkında irdelemenin bir ...
Andromeda Gökadası
1920'li yıllarda Amerikalı astronomlar Harlow Shapley ve Heber Curtis uzak galaksi hakkında irdelemenin bir parçası olmuştu, o dönemde astronomlar Samanyolu'nun evrenin kendisi bulunduğunu nebulaları da içinde barındırdığını düşünüyorlardı. Heber Curtis Andromeda içinde bir nova patlaması görmüş olduğu için onun Samanyolundan değişik bir galaksi bulunduğunu savunanlardandı.
1925 senesinde kadar sonuca varmayan tartışmalar, 1925 de Edwin Hubble'ın sefeid değişken yıldızlar terimi tanımlaması ile tamamlandı, bu yıldızların uzaklıklarını türlü formüller vasıtasıyla bulabilen Hubble, Andromeda'nın Samanyolu'ndan daha uzakta bulunduğunu anlamış oldu. Çünkü bulunan mesafe bir süre önce Shapley'in bulmuş olduğu 100.000 ışık senelik Samanyolu çapını aşıyordu.
1925 senesinde kadar sonuca varmayan tartışmalar, 1925 de Edwin Hubble'ın sefeid değişken yıldızlar terimi tanımlaması ile tamamlandı, bu yıldızların uzaklıklarını türlü formüller vasıtasıyla bulabilen Hubble, Andromeda'nın Samanyolu'ndan daha uzakta bulunduğunu anlamış oldu. Çünkü bulunan mesafe bir süre önce Shapley'in bulmuş olduğu 100.000 ışık senelik Samanyolu çapını aşıyordu.
Sebep: Yazım hatası / Kırık bağlantı!
Andromeda
Andromeda Takımyıldızı
Andromeda - Samanyolu Çarpışması (Galaksiler Arası Çarpışma)
Andromeda'ya Bir de Bu şekilde Bakın
En yakın komşumuz Andromeda Gökadası yüz milyarlarca yıldızdan oluşuyor.İki Avrupa Uzay Ajansı(ESA) gözlemevi güçlerini birleştirerek Andromeda Gökadası'nı yeni bir nazar açısıyla bize sundu. ESA'nın Herschel Uzay Teleskobu'nun kızılötesi dalga boylarında yıldız oluşumunu gösteren görüntüleriyle XMM-Newton X-ışını uydusunun ölen yıldızları gösteren görüntüleri birleştirildi.
Kızıl ötesi ve x-ışınlarını yeryüzünden görüntülemek olanaksız. Bu dalga boyları Dünya'nın atmosferi tarafınca emiliyor. Yıldızlardan yeryüzüne erişen ışınlardan hikâyelerinin fakat yarısını öğrenebiliriz. Gözle görülen bu dalga boyları erişkin yıldızlara aittir. Genç yıldızları görebilmek için kızılötesini ve ölmekte olan yıldızları görebilmek için x-ışınlarını görebilen gözlere gereksinim vardır.
2010'un son günlerinde ESA'nın iki teleskobu, Herschel Uzay Teleskobu ve XMM-Newton, bizlere en yakın spiral gökada Andromeda'ya çevrildi. Elde edilmiş kızılötesi görüntüler şimdiye kadarki görüntülerin en ayrıntılı olanları. Herschel'in görmüş olduğu soğuk toz ve gaz bulutları yıldızların oluştuğu bölgeler. Bu bulutlarda yeni oluşan yıldızların olduğu tozlu kozalar var, her bir yıldız çekim gücüyle kendini toparlayarak yüz milyonlarca yıl devam edecek bir süreci başlatıyor. Yıldız gerekliği yoğunluğa ulaştığında, gözle görülebilir dalga boylarında parlamaya başlıyor, doğduğu buluttan geliyor ve basit teleskoplarla görülebilir hale geliyor.
XMM-Newton, Andromeda'dan gelen yüzlerce x-ışını kaynağını gösteriyor, bunların pek büyük bölümü gökadanın merkezine yakın. Kimisi patlayan yıldızlardan geriye kalan şok dalgalarını ve kalıntıları gösterirken kimisi de birbirinin çekim gücüne ölümüne kapılan yıldız çiftlerini gösteriyor. Bu çiftlerde, esasen ölü olan yıldız hemen hemen yaşamakta olan yol arkadaşından gaz çekiyor. Uzayda sürüklenen bu gaz ısınarak x-ışınları yayıyor. Yaşamakta olan yıldız eninde sonunda tükenecek, daha yoğun ve çekim gücü daha çok olan yol dostu hacminin çoğunu çekip alacak.
Spiral şekilli bir çok gökada var fakat Andromeda'yı garip kılan merkezini çevreleyen 75,000 ışık yılı büyüklüğündeki toz halkası. Kimi astronomlar bu halkanın başka bir gökadayla kısa sürede gerçekleşen bir çarpışmanın izleri bulunduğunu iddia ediyor. Herschel'in sunmuş olduğu yeni görüntüler, minimum beş benzer halkanın görünmüş olduğu daha da karmaşık ayrıntılar sunuyor.
Kaynak : (Tercüme: Özden Hanoğlu)
Görseller: Kızılötesi: ESA/Herschel/PACS/SPIRE/J. Fritz, U. Gent; X-ışını: ESA/XMM-Newton/EPIC/W. Pietsch, MPE; Optik: R. Gendler
En yakın komşumuz Andromeda Gökadası yüz milyarlarca yıldızdan oluşuyor.İki Avrupa Uzay Ajansı(ESA) gözlemevi güçlerini birleştirerek Andromeda Gökadası'nı yeni bir nazar açısıyla bize sundu. ESA'nın Herschel Uzay Teleskobu'nun kızılötesi dalga boylarında yıldız oluşumunu gösteren görüntüleriyle XMM-Newton X-ışını uydusunun ölen yıldızları gösteren görüntüleri birleştirildi.
Kızıl ötesi ve x-ışınlarını yeryüzünden görüntülemek olanaksız. Bu dalga boyları Dünya'nın atmosferi tarafınca emiliyor. Yıldızlardan yeryüzüne erişen ışınlardan hikâyelerinin fakat yarısını öğrenebiliriz. Gözle görülen bu dalga boyları erişkin yıldızlara aittir. Genç yıldızları görebilmek için kızılötesini ve ölmekte olan yıldızları görebilmek için x-ışınlarını görebilen gözlere gereksinim vardır.
2010'un son günlerinde ESA'nın iki teleskobu, Herschel Uzay Teleskobu ve XMM-Newton, bizlere en yakın spiral gökada Andromeda'ya çevrildi. Elde edilmiş kızılötesi görüntüler şimdiye kadarki görüntülerin en ayrıntılı olanları. Herschel'in görmüş olduğu soğuk toz ve gaz bulutları yıldızların oluştuğu bölgeler. Bu bulutlarda yeni oluşan yıldızların olduğu tozlu kozalar var, her bir yıldız çekim gücüyle kendini toparlayarak yüz milyonlarca yıl devam edecek bir süreci başlatıyor. Yıldız gerekliği yoğunluğa ulaştığında, gözle görülebilir dalga boylarında parlamaya başlıyor, doğduğu buluttan geliyor ve basit teleskoplarla görülebilir hale geliyor.
XMM-Newton, Andromeda'dan gelen yüzlerce x-ışını kaynağını gösteriyor, bunların pek büyük bölümü gökadanın merkezine yakın. Kimisi patlayan yıldızlardan geriye kalan şok dalgalarını ve kalıntıları gösterirken kimisi de birbirinin çekim gücüne ölümüne kapılan yıldız çiftlerini gösteriyor. Bu çiftlerde, esasen ölü olan yıldız hemen hemen yaşamakta olan yol arkadaşından gaz çekiyor. Uzayda sürüklenen bu gaz ısınarak x-ışınları yayıyor. Yaşamakta olan yıldız eninde sonunda tükenecek, daha yoğun ve çekim gücü daha çok olan yol dostu hacminin çoğunu çekip alacak.
Spiral şekilli bir çok gökada var fakat Andromeda'yı garip kılan merkezini çevreleyen 75,000 ışık yılı büyüklüğündeki toz halkası. Kimi astronomlar bu halkanın başka bir gökadayla kısa sürede gerçekleşen bir çarpışmanın izleri bulunduğunu iddia ediyor. Herschel'in sunmuş olduğu yeni görüntüler, minimum beş benzer halkanın görünmüş olduğu daha da karmaşık ayrıntılar sunuyor.
Kaynak : (Tercüme: Özden Hanoğlu)
Görseller: Kızılötesi: ESA/Herschel/PACS/SPIRE/J. Fritz, U. Gent; X-ışını: ESA/XMM-Newton/EPIC/W. Pietsch, MPE; Optik: R. Gendler
Andromeda Tek Kareye Sığdı
Gökbilimciler, gökyüzünü gözlemleyen teleskoplara kazandırdıkları yeni teknolojik donanımlar yardımıyla Uzay'da yepyeni ve büyüleyici görüntüler yakalıyor. ABD'nin Hawaii adasında bulunan Subaru teleskobu, Andromeda Galaksisi'nin bugüne dek yakalanan en geniş görüntüsünü elde etti.
Mauna Kea yanardağının tepesinde bulunan Japonya'nın Subaru teleskobu, yeni bir donanım yardımıyla Andromeda Galaksisi'nin tamanını gösteren muhteşem bir kare yakalamayı başardı. Güneş Sistemi'nin yer almış olduğu Samanyolu Galaksisi'nin komşusu olan Andromeda'nın görüntüsü, Subaru'ya eklenen Hyper-Suprime Cam (HSC) donanımı yardımıyla yakalandı. HSC, geniş görüş kendi alanında kozmik alanın daha net fotoğraflarının çekilmesini sağlıyor. Donanım, Subaru'nın 1.5 derecelik görüş alanı süresince yüksek çözünürlüğünde olan fotoğrafların standardını artırıyor.
Japonya'daki Physics and Mathematics of the Universe enstitüsünde (IPMU) HSC ekibinin başlangıcında yer edinen Masahiro Takada, “Elde ettiğimiz ilk fotoğraf hakikaten büyüleyici... Şimdi, genişleyen evrenin sırrını çözmek için uzun süredir beklenen, en geniş ölçekli galaksi gözlemlerine başlayabiliriz†dedi.
Karanlık Madde de Araştırılacak
Samanyolu'ndan 2,5 milyar ışık yılı uzaklıkta yer edinen Andromeda, M31 adıyla da biliniyor. Dünya'ya en yakın spiral galaksi olan ve Samanyolu'na benzerlik gösteren Andromeda, geceleri çıplak gözle silik bir benek olarak görünüyor. Andromeda, ilk olarak M.S 964 senesinde Persli gökbilimci Abdurrahman es-Sufi tarafınca tespit edildi.Gökbilimciler, HSC donanımını kullanarak gökte geniş görüş alanlı gözlemler gerçekleştirmeyi planlıyor. HSC ile büyük gök cisimlerinin ışığı yerçekimsel güçleriyle iyi mi büktüğü algılanmaya çalışılacak. Kozmik terimde bu sürece ‘yerçekimsel mercekleme' adı veriliyor. Takada, yapılacak çalışmalarla sırrı hala çözülememiş olan karanlık maddenin sağılımı hakkında bilgi edebileceklerini de beyan etti.
Kaynak: Ntvmsnbc / BBC (02 Ağustos 2013, 09:38)
Gökbilimciler, gökyüzünü gözlemleyen teleskoplara kazandırdıkları yeni teknolojik donanımlar yardımıyla Uzay'da yepyeni ve büyüleyici görüntüler yakalıyor. ABD'nin Hawaii adasında bulunan Subaru teleskobu, Andromeda Galaksisi'nin bugüne dek yakalanan en geniş görüntüsünü elde etti.
Mauna Kea yanardağının tepesinde bulunan Japonya'nın Subaru teleskobu, yeni bir donanım yardımıyla Andromeda Galaksisi'nin tamanını gösteren muhteşem bir kare yakalamayı başardı. Güneş Sistemi'nin yer almış olduğu Samanyolu Galaksisi'nin komşusu olan Andromeda'nın görüntüsü, Subaru'ya eklenen Hyper-Suprime Cam (HSC) donanımı yardımıyla yakalandı. HSC, geniş görüş kendi alanında kozmik alanın daha net fotoğraflarının çekilmesini sağlıyor. Donanım, Subaru'nın 1.5 derecelik görüş alanı süresince yüksek çözünürlüğünde olan fotoğrafların standardını artırıyor.
Japonya'daki Physics and Mathematics of the Universe enstitüsünde (IPMU) HSC ekibinin başlangıcında yer edinen Masahiro Takada, “Elde ettiğimiz ilk fotoğraf hakikaten büyüleyici... Şimdi, genişleyen evrenin sırrını çözmek için uzun süredir beklenen, en geniş ölçekli galaksi gözlemlerine başlayabiliriz†dedi.
Karanlık Madde de Araştırılacak
Samanyolu'ndan 2,5 milyar ışık yılı uzaklıkta yer edinen Andromeda, M31 adıyla da biliniyor. Dünya'ya en yakın spiral galaksi olan ve Samanyolu'na benzerlik gösteren Andromeda, geceleri çıplak gözle silik bir benek olarak görünüyor. Andromeda, ilk olarak M.S 964 senesinde Persli gökbilimci Abdurrahman es-Sufi tarafınca tespit edildi.Gökbilimciler, HSC donanımını kullanarak gökte geniş görüş alanlı gözlemler gerçekleştirmeyi planlıyor. HSC ile büyük gök cisimlerinin ışığı yerçekimsel güçleriyle iyi mi büktüğü algılanmaya çalışılacak. Kozmik terimde bu sürece ‘yerçekimsel mercekleme' adı veriliyor. Takada, yapılacak çalışmalarla sırrı hala çözülememiş olan karanlık maddenin sağılımı hakkında bilgi edebileceklerini de beyan etti.
Kaynak: Ntvmsnbc / BBC (02 Ağustos 2013, 09:38)
Andromeda'da Büyük Sürpriz
Hubble Uzay Teleskobu'nu kullanan gökbilimciler komşu gökada Andromeda'yı saran gazın önceki ölçümlere nazaran 6 kat daha büyük hacimli ve 1000 kat daha kütleli bulunduğunu belirlediler. Optik alanda görülmeyen halo, gökadanın bir milyon ışık yılı uzağına, doğrusu Samanyolu ile Andromeda arasındaki uzaklığın yarısına kadar uzanıyor. Bu bulgu görkemli dev sarmal gökadanın evrimini ve yapısını ortaya çıkararak benzer gökadalar hakkında da mühim bilgiler sunabilir.
Komşu gökada Andromeda'yı saran halonun sanılandan 1000 kat daha kütleli olduğu belirlendi. Samanyolu'nda da benzer bir halo var ise iki gökadanın halosu birbirine değiyor olabilir (NASA, ESA, and A. Feild (STScI)).
ABD'deki Notre Dame üniversitesi'nden Nicolas Lehner: “Halolar gökadaların gaz yapılarıdır. Haloların özellikleri ve büyüklüğü gökadaların oluşumlarında mühim rol oynayarak türünü belirlemektedir†diyor. Andromeda'nın hacminin yarısını oluşturan haloyu düzgüsel şartlarda görebilseydik, komşu gökada gökyüzünde Dolunay'ın 100 katı büyüklüğünde ya da bir kol uzaklığında tutulan basketbol topunun görülen büyüklüğü kadar alanı kaplardı.Andromeda gökadası 2,5 milyon ışık yılı uzaktadır ve gökyüzünde çıplak gözle nefes iğ yapısı şeklinde görülür ve altı dolunay büyüklüğünde bir alanı kaplar. Gökbilimciler Andromeda'yı Samanyolu'nun ikizi olarak kabul etmektedir.
Andromeda'yı saran halo karanlık olduğundan, bu gazın arkasında parlayan cisimlerin parlaklık değişimleri ölçüldü. Bu vaka bir havuzun dibinde parlayan ışığın şiddetindeki gözlenen anlık değişimi çağrıştırır. Bu çabalama için en ideal cisimler uzaklardaki kuasarlardır. Gökbilimciler 18 kuasarı hedefleyerek verileri topladı. Sonuçlar Astrophysical Journal'ın 4 Mayıs 2015 sayısında gösterildi. Hubble Kozmik Kökenli Tayfçekeri ile bir süre önce 44 uzak gökadanın haleleri belirlenmişti. Fakat benzer bir haleye komşu gökadalarda rastlanmamıştı. Önceki çalışmalarda bulunan halelerden bir tek bir kuasardakinin büyüklüğü gene ondan uzakta yer edinen başka bir cisme odaklanarak tespit edilebilmişti.
Notre Dame'dan J. Christopher Howk: “Kuasarlardan yayılan ışığın bir bölümü halodaki gaz tarafınca emilir ve bir tek çok ufak dalga boyu aralığındaki ışıma Hubble'a ulaşır. Fark edilen parlaklıktaki değişimler ölçülerek halodaki gazın büyüklüğü hakkında bilgi edinilebilir†diyor.Araştırmacılar kuasardan gelen morötesi ışığı incelemek için Hubble'ın eşsiz kabiliyetini kullandı. Yer merkezli bir teleskop ile benzer bir gözlem yapmak zor olsa gerek. Çünkü bu ışık atmosfer tarafınca emilir. Ekip çabalama için lüzumlu veriyi 5 yılda oluşturdu. Hubble'ın başka çalışmalarda elde edilmiş Andromeda yönündeki uzak kuasar gözlem verilerinden de yararlanıldı.
Ama bu dev halo nereden geldi? Bilgisayar benzetimleri halonun Andromeda ile beraber oluştuğunu gösteriyor. Ekip bununla birlikte halonun gökadadaki süpernova patlamalarıyla hidrojen ve helyumdan daha ağır unsurlarla da zenginleştiğini gösterdi. Andromeda bu yolla yıldızlarındaki ağır elementlerin neredeyse yarısını 200.000 ışık yılı çapındaki diskinin dışına atmıştır.Bu netice kendi gökadamız için ne anlama geliyor? Samanyolu içinde yaşadığımızdan benzer bir gözlemi yaparak, gökadamızı saran bir halo olup olmadığını edinmek mümkün değildir. Eğer Samanyolu'nda da Andromeda'daki şeklinde devasa bir halo var ise, bu tür şeyler birbirine değiyor olabilir. Bu da iki gökadanın çarpışmasından daha ilkin halolar içinde etkileşimin başladığını gösterir. Hubble gözlemleri Andromeda ve Samanyolu'nun ortalama 4 milyar yıl sonrasında birleşerek dev eliptik gökada oluşturacağını gösteriyor.
Kaynak: / Astrophysical Journal (7 Mayıs 2015)
Hubble Uzay Teleskobu'nu kullanan gökbilimciler komşu gökada Andromeda'yı saran gazın önceki ölçümlere nazaran 6 kat daha büyük hacimli ve 1000 kat daha kütleli bulunduğunu belirlediler. Optik alanda görülmeyen halo, gökadanın bir milyon ışık yılı uzağına, doğrusu Samanyolu ile Andromeda arasındaki uzaklığın yarısına kadar uzanıyor. Bu bulgu görkemli dev sarmal gökadanın evrimini ve yapısını ortaya çıkararak benzer gökadalar hakkında da mühim bilgiler sunabilir.
Komşu gökada Andromeda'yı saran halonun sanılandan 1000 kat daha kütleli olduğu belirlendi. Samanyolu'nda da benzer bir halo var ise iki gökadanın halosu birbirine değiyor olabilir (NASA, ESA, and A. Feild (STScI)).
ABD'deki Notre Dame üniversitesi'nden Nicolas Lehner: “Halolar gökadaların gaz yapılarıdır. Haloların özellikleri ve büyüklüğü gökadaların oluşumlarında mühim rol oynayarak türünü belirlemektedir†diyor. Andromeda'nın hacminin yarısını oluşturan haloyu düzgüsel şartlarda görebilseydik, komşu gökada gökyüzünde Dolunay'ın 100 katı büyüklüğünde ya da bir kol uzaklığında tutulan basketbol topunun görülen büyüklüğü kadar alanı kaplardı.Andromeda gökadası 2,5 milyon ışık yılı uzaktadır ve gökyüzünde çıplak gözle nefes iğ yapısı şeklinde görülür ve altı dolunay büyüklüğünde bir alanı kaplar. Gökbilimciler Andromeda'yı Samanyolu'nun ikizi olarak kabul etmektedir.
Andromeda'yı saran halo karanlık olduğundan, bu gazın arkasında parlayan cisimlerin parlaklık değişimleri ölçüldü. Bu vaka bir havuzun dibinde parlayan ışığın şiddetindeki gözlenen anlık değişimi çağrıştırır. Bu çabalama için en ideal cisimler uzaklardaki kuasarlardır. Gökbilimciler 18 kuasarı hedefleyerek verileri topladı. Sonuçlar Astrophysical Journal'ın 4 Mayıs 2015 sayısında gösterildi. Hubble Kozmik Kökenli Tayfçekeri ile bir süre önce 44 uzak gökadanın haleleri belirlenmişti. Fakat benzer bir haleye komşu gökadalarda rastlanmamıştı. Önceki çalışmalarda bulunan halelerden bir tek bir kuasardakinin büyüklüğü gene ondan uzakta yer edinen başka bir cisme odaklanarak tespit edilebilmişti.
Notre Dame'dan J. Christopher Howk: “Kuasarlardan yayılan ışığın bir bölümü halodaki gaz tarafınca emilir ve bir tek çok ufak dalga boyu aralığındaki ışıma Hubble'a ulaşır. Fark edilen parlaklıktaki değişimler ölçülerek halodaki gazın büyüklüğü hakkında bilgi edinilebilir†diyor.Araştırmacılar kuasardan gelen morötesi ışığı incelemek için Hubble'ın eşsiz kabiliyetini kullandı. Yer merkezli bir teleskop ile benzer bir gözlem yapmak zor olsa gerek. Çünkü bu ışık atmosfer tarafınca emilir. Ekip çabalama için lüzumlu veriyi 5 yılda oluşturdu. Hubble'ın başka çalışmalarda elde edilmiş Andromeda yönündeki uzak kuasar gözlem verilerinden de yararlanıldı.
Ama bu dev halo nereden geldi? Bilgisayar benzetimleri halonun Andromeda ile beraber oluştuğunu gösteriyor. Ekip bununla birlikte halonun gökadadaki süpernova patlamalarıyla hidrojen ve helyumdan daha ağır unsurlarla da zenginleştiğini gösterdi. Andromeda bu yolla yıldızlarındaki ağır elementlerin neredeyse yarısını 200.000 ışık yılı çapındaki diskinin dışına atmıştır.Bu netice kendi gökadamız için ne anlama geliyor? Samanyolu içinde yaşadığımızdan benzer bir gözlemi yaparak, gökadamızı saran bir halo olup olmadığını edinmek mümkün değildir. Eğer Samanyolu'nda da Andromeda'daki şeklinde devasa bir halo var ise, bu tür şeyler birbirine değiyor olabilir. Bu da iki gökadanın çarpışmasından daha ilkin halolar içinde etkileşimin başladığını gösterir. Hubble gözlemleri Andromeda ve Samanyolu'nun ortalama 4 milyar yıl sonrasında birleşerek dev eliptik gökada oluşturacağını gösteriyor.
Kaynak: / Astrophysical Journal (7 Mayıs 2015)
Andromeda
Andromeda Takımyıldızı
Andromeda - Samanyolu Çarpışması (Galaksiler Arası Çarpışma)
YORUMLAR