Bağlama TDK,Türk Dil Kurumu isim 1 . Bağlamak işi. 2 . üç çift telli olan ve mızrapla çalınan bir saz. 3 . Yapılarda duvarları birb...
Bağlama
TDK,Türk Dil Kurumu
isim
2 . üç çift telli olan ve mızrapla çalınan bir saz.
3 . Yapılarda duvarları birbirine bağlayan kiriş, putrel vb.
4 . dil bilgisi Ulama.
Birleşik Sözler
- bağlama hattı
- bağlama zarf-fiili
- kemer bağlama
- dönem bağlama
Telli Çalgılar - Bağlama
Olta Ekibi Bağlama Teknikleri
Seri Bağlama Nedir?
BAĞLAMA
Gösterim: 50Boyut: 20.4 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>
Bağlamak eylemi. Ağ. yet. Sürgünleri ya da dalları hereklere ya da çit tellerine tutturma eylemi.
—Arabac. Eski at otomobillerinde yastıkla kundağı bağlayan demir şerit.Bayınd. Bir yapı öğesinin birbirlerinden bağımsız olarak inşa edilmiş iki kısmını (mesela bir kemerin iki ayağını) birleştirme. REGüLATÖR'ün eşanlamlısı
—Giz. bil. Gerdek gecesi damadın eşiyle bedensel birleşmesini önleme amacıyla meydana getirilen büyü. Denize. Bir halatla bir cismi ya da iki halatı birleştirme. Palamarla bir gemiyi durağan bir yere tutturma. Bir gemiyi kiralama. Bağlama hattı, pek çok geminin bir yere yan yana bağlanması sonucu oluşan hat.
—Deniz huk. Bağlama limanı, bir geminin seferlerinin yönetildiği liman.
—Dilbil. Tümcede aynı özellikleri taşıyan dil birimleri (sözcükler, tümceler) arasındaki bağıntı. Bağlama noktası
—Dokmc. El dokumacılığında, iki ipi birbirine ekleme, düğümleme.
—Fels. Bir sürü gözlemi, tek bir bireşimsel kavramda bir araya getirme. (Bu, hemen hemen saptanmamış bir görüngüyü ortaya çıkarmayı sağlar.)
—inş. Bir tonozun killttaşını yerine koyma işlemi. Kâgir yapılarda öğelerin birbirlerinden ayrılmasını önleyen demir armatür. Bu armatürü yerine köyma işlemi. Bağlama vurmak, BAĞIN VURMAK'ın eşanlamlısı, işlem. Bağlama düzeneği, işlenecek parçanın ekip tezgâhına hızlı, otomatik ve doğru bağlanmasını elde eden düzenek.
—Jeod. Temel bir röperin konumuna nazaran ikinci röperi belirlemeyi elde eden işlem.
—Kaynakç. Bağlama düzeneği, birleştirilmiş boruları esnasında sabitleştirmeye yarayan aygıt.
—Kim. Uçucu bir maddeyi kararlaştırma. Bir bileşiğe yeni bir elementin katılmasını elde eden kimyasal tepkime türü (mesela karbona bir klor atomunu bağlama).
—Mak. san. iki parçanın birleşme şekli. (Bir tekerleğin bir milden hareket alması ya da ona hareket vermesi gerekiyorsa, bu iki parçanın birbirine, mesela pimlerle bağlanması zorunludur.) Bağlama düzeni, bağzı tezgâhını donatan üniversal (mengeneler, aynalar vb.) ya da hususi parça taşıyıcıların tümü. Bağlama elemanı, bir parçanın bir başka parça ile birleşmesini elde eden eleman (muylu, çubuk mastar, merkezleme pimi vb.). Bağlama kelepçesi, yarı-bilezik ya da bilezik şeklinde metal bağ parçası. (Herhangi bir nesneye geçirilerek sağlamlaştırılmasına ya da bu nesneyi oluşturan parçaların yerinden oynamamasına yarar.)
—Marangl. Mobilya parçalarını tutkallamadan türlü gereçlerle (çivi, vida, cıvata, dübel vb.) birleştirme, kurma işlemi.
—Mim. Bağlama çizgisi, mimarlık planlarında kotlara eşlik eden ve bu kotların ait olduğu uç noktaları gösteren devamlı ya l da kesik çizgilerden her birisi. Bağlama kemeri, bir tonozun sırt çizgisi alt kısmındaki kaburga. Gotik bir tonozda, ikincil kaburgaları kilittaşına bağlayan haç şeklinde düzenlenmiş kaburgalardan her birisi. (Bilhassa alevli gotik'te kullanılmıştır.)
—Mutf. Bir sıvı besine son anda un, nişasta, yumurta sarısı, kanatlı av ya da kümes hayvanı kanı katarak, sıvıyı koyulaştırma işlemi.
—Nörobiyol. Dışardan gelen uyarı ile duyu siniri liflerinin elektrik etkinliği içinde bağlantıyı elde eden (iletken) duyu alıcılarının görevi.
—Ormanc. Bağlama çubuğu, bir çalı ya da odun demetini bağlamaya yarayan ince esnek çubuk.
—Petr. san. Matkabın çıkışı esnasında, kuyu açma çubuklarını istifleme, inişi esnasında ise birleştirme işlemi. Bağlama platformu, kuyu açma aygıtının üçte ikilik kısmını oluşturan ve bağlayıcılarla donatılan platform.
—Teknol. Bir parçayı bir başka bölüme tutturma işlemi.
—Tekst. Çiftkatlı kumaş üretiminde, kumaşlardan birinin bir öğesini (çözgü ya da atkı) ötekinin bir öğesine tutturarak iki dokumayı birleştirme işlemi. (Ek bir atkı ipliği, bileşenlerden her birinin çözgü ipliklerine almaşık şekilde düğümlenerek bu netice elde edilebilir. Aynı teknik kayış üretiminde kullanılan çokkatlı dokumaların [üçkatlı, dörtkatlı vb.] yapımında da uygulanır.) Bağlama ipliği, kumaş yapımında, bilhassa gaze kumaş dokumada, durağan bir çözgü ipliğinin altından geçerek sağdan sola ve soldan sağa almaşık bağlantı icra eden çözgü ipliği. Bağlama kolu, dokuma ve iplik tezgâhlarında, iki yan kenarın birbirine bağlanarak sallanmamasını elde eden kollardan her birisi.
—ANSİKL. Ağ. yet. Dalları rüzgâr sarsıntısından korumaya ve havanın, güneş ısı ve ışığının en iyi şekilde dağılımını kolaylaştırmaya yarayan bağlama işlemi yaz başlangıcında yapılır. Bitkiler budandıktan sonrasında çıkan yeni sürgünler ya da dallar bu maksatla hazırlanmış çıtalara ya da bir hereğe bağlanarak onlara en uygun şekil verilir.
—Deniz huk. Her geminin bir bağlama limanı vardır. Vapur seferlerinin yabancı bir ülkeden yönetildiği durumlar hariç, bağlama limanı, çoğu zaman geminin sicile kayıtlı olduğu yerdir. Bağlama limanı türlü açılardan .hukuksal ehemmiyet taşır: donatan aleyhine bu sıfatından dolayı açılacak tüm davalarda bağlama limanı mahkemeleri yetkilidir; kaptanın donatanı temsil yetkisi bağlama limanında dar, bağlama limanı haricinde ise geniştir; vapur bağlama limanındaki sicile yazıldığından bununla ilgili tüm yönetimsel işlemler burada yapılır. Bağlama limanı gemilerin bordalarının her iki yanına ve kıçına yazılır.
—Dilbil. Bağlama, ya bağlayıcı ismi verilen hususi terimlerin kullanılmasıyla (Mavi ve parlak bir sema) ya da birimlerin yan yana getirilmesiyle (Mavi, parlak bir sema) sağlanır. Sözdizimsel açıdan, bağlanan öğeler içinde işlev ve kalite bakımından özdeşlik vardır: bu öğelerden birisini kaldırmak tümcenin yapısını değiştirmez. Anlamsal açıdan, bağlama ile meydana gelen mantıksal bağ türlüdür: süredeşlik (Çalışır ve sigara içiyor), ardışıklık (Çalışır peşinden sigara içer), netice (Düşünüyorum demek ki varım), niçin (Gidelim çünkü geç oldu), karşıtlık (Varlıklı ama mutsuz bir adam), vb.
—Elektrotekn. Elektrik üreteçlerini bağlama işlemi, üç şekilde yapılabilir: seri, paralel ve seri-paralel.
Seri bağlamada, toplam akım aynı yönde, art arda üreteçlerden geçer ve bunların elektromotor kuvvetleri birbirine eklenmiş olur. Paralel bağlamada tüm artı kutuplar bir yanda, tüm eksi kutuplar başka yanda olmak suretiyle dış devrenin uçlarına bağlanır; bu bağlama uygulamada, ama üreteçlerin elektromotor kuvvetleri neredeyse birbirine eşitse gerçekleşebilir. Seri paralel bağlamada ise, seri bağlı üreteç grupları paralel olarak birleştirilir.
Seri bağlı, özdeş doğru akım üreteçlerinde, elektromotor kuvvetler ve iç dirençler birbirine eklenmiş olur; bu tür durumlar paralel bağlandıklarında sistemin elektromotor kuvveti bir üretecin kuvvetine eşittir; toplam iç direnç ise, bir öğenin iç direnci üreteç sayısına bölünerek elde edilir.
Almaşık akımlı makineler, ama frekansları kesinlikle eşitse bağlanabilir. Bu koşulu doğrulamak için senkronoskop, frekansmetre ya da eşzamanlılık lambalarından yararlanılır.
—Giz. bil. Bağlama, eşlerden herhangi birine düşmanlığı olan kişilerin başvurduğu, Anadolu'da oldukça yaygın bir uygulamadır. Türlü sistemleri,metotları vardır. Dinsel nikâh kı-yılırken "amin" dendiği sırada; bıçak ya da kama kınından çıkarılırsa, açık bir asma kilit kilitlenirse, ip ya da urgana düğüm atılırsa damadın bağlanacağına inanılır. En etkili bağlama yollarından birisi, tüfekle bağlamadır. Tüfeğin kullanılmamış fişeği alınır, ucundaki mermi çıkarılır. Mermi ve kovan, eşlerin geçeceği yolun iki yanına konur. Eşler geçtikten sonrasında mermi kovana yerleştirilip havaya ateş edilir, iki mısır koçanını yolun iki yanına koyup eşler geçtikten sonrasında bağlayarak gömmek, ağaca çivi çakmak da başvurulan bağlama yollarındandır. Bağlamanın etkisiz hale getirilmesi için, bağlanmaya yol açan maddi unsurların bulunup yok edilmesi gerekir, inanışa nazaran gelinle damadın buğday ya da mısır çuvalı üstünde gerdeğe girmesi, her türlü bağlamayı çözebilecek en etkili yöntemdir.
—inş. Bir yapıda döşemeleri taşıyan taşıyıcı duvarlar sözkonusu olduğunda tüm düşey ve yatay öğeleri birleştiren bağlamalara başvurulur. Büyük inşaatlarda bağlama, her kat düzeyinde, başka bir deyişle tüm döşemelerde uygulanır. Ahşap ya da demir döşemelerde, yassı demirden bağlamalar ve kare ya da yuvarlak kesitli demir ankrajlar kullanılır; sıkıştırma işlemi kamalarla ya da sergilerle gerçekleştirilir. Bağlama betonarme de olabilir; döşemeler betonarme olarak yapılmışsa, bağlamayı döşemenin kendisi oluşturabilir.
—işlem. Orta ya da büyük serilerin işlenmesinde, bağlama düzeneği, işlenecek parçayı çoğu zaman matkap ya da freze türü bağzı tezgâhına yerleştirerek ve bağlayarak kullanılır; böylelikle işlenmeden ilkin parçanın markalanması gerekmez. Düzenekte, işlenecek parçanın dayandığı takozlar ve hızlı bağlamayı elde eden sıkma parçaları (vidalar, cıvatalar, eksantrikler vb.) vardır. Bağlama düzenekleri çoğu zaman pahalıdır ve bakımları zor olsa gerek: makinelerin çok büyük seriler halinde üretiminde, mesela otomobil sanayisinde bu düzeneklerin yerini aktarmalı ekip tezgâhları alır.
—Mak. san. Ûzgermeli bağlamadan bilhassa yüksek düşüş hidrolik santrallarını besleyen dayanıklı boruların yapımında yararlanılır. Esneklik sınırı yüksek olan çelik çemberler, çapları daha minik, lı çelik sac borular üstüne takılır. Hidrolik bir presle boruya, çabalama basıncının iki katı tazyik uygulanır; tazyik etkisiyle boru plastik olarak şekil değiştirirken, çemberler yalnızca esnek bir şekil değişikliğine uğrar. Tazyik azaltıldığında, çemberler genişleyen boru üstüne sıkıca oturur. Bu yöntem, ısıtılarak takılmış çemberlerde görülen tavlanmayı önler ve boru ağırlığının mühim seviyede azalmasını sağlar.
—Nörobiyol. Bir iletken alıcının zarı, ikazlar (görsel, işitsel, mekanik, vb.) ile sinir sistemi içinde ortak yüzey oluşturur: ikazlar, alıcı (iletken) zarlarının iyon geçirgenliğini değiştirir; sonrasında da mahalli akımlar, duyu siniri liflerinde fiil potansiyeli yayımını değişikliğe uğratır. Teknol. Bir parçayı bağlama işlemi, çoğu zaman bağlama laması bir kenarından takoza başka kenarından da bağlanacak bölüme oturtularak gerçekleştirilir: çektirme vidasının başı makine tablasının ya da aynasının T biçimindeki kanalına yerleştirilerek bir somunla parça sıkıştırılır.
Büyük Larousse
YORUMLAR