Bütün ülkelerde oldukça yaygın dinlerden biri olan Budizm ile ilgili olarak genel ve temel bilgilerin yer almış olduğu yazımız. Budizm dinin...
Bütün ülkelerde oldukça yaygın dinlerden biri olan Budizm ile ilgili olarak genel ve temel bilgilerin yer almış olduğu yazımız. Budizm dininin inanç ve yakarma esasları.
Budizm, MÖ.VI. yüzyılda, Hinduizmin çok Tanrıcılığına, Brahman denilen din adamlarının otoritelerine ve kast sistemine bir tepki olarak ortaya çıkmıştır.
Budizm, Hindistan’dan Moğolistan’a, Tibet’ten Japon adalarına kadar uzanan geniş bir coğrafyada etkin olan bir dindir. Evrensel yapısı ve misyoner karakteri sebebiyle bilhassa son yıllarda garp devletlerinde hızla yayılmaya adım atmıştır.
Budizm, aslolan ismi Siddhartha olan Buda tarafınca kurulan bir dindir. Buda’nın MÖ. 563-483 yılları içinde yaşamış olduğu bilinmektedir. Sarayda yetişip, büyümesine karşın, halkla iç içe olan Buda, toplumsal yaşamın saray hayatından değişik bulunduğunu görünce, sarayı terk edip tabiatta yaşamaya başladı. 35 yaşlarında iken bir incir ağacının altında, ölümü, varlıkları ve evreni düşünürken zihninin aydınlandığına inanılır.
Buda’nın öğretileri onun ölümünden sonrasında Budistler tarafınca derlenip yazılı metinler haline getirilmiştir. Budizmin bu mukaddes metinlerine Tipitaka (Üç Sepet) ismi verilmektedir.
Budizm’de belli başlı bir yakarma yoktur. Fakat Budizmin evrensel bir din olmasından sonrasında Buda’nın heykellerine, anılarına, altında aydınlığa kavuştuğu yabani incir ağacına (Bodhi ağacına) ehemmiyet verme ve Buda’ya dua edip bir takım dileklerde bulunma geleneği adım atmıştır.
Budizmin inanç esasları üç cevher olarak adlandırılır. Bu tür durumlar, “Buda’ya sığınırım, Dhamma’ya sığınırım, Sangha’ya sığınırım.” dua cümleleridir.
Belirgin bir Tanrı inancı olmamasına karşın, bir kurtarıcının geleceğine inanılır. Budizm’de aslolan gaye; Nirvana’ya ulaşmaktır. Nirvana ise; ihtiyarlıktan, ölümden, dünya çilelerinden, istek ve ihtiraslardan kurtulup yüceliğe ve huzura ermektir. Bir kimsenin Nirvana’ya ulaşabilmesi için “sekiz dilimli yol” denilen ve sekiz ilkeden oluşan ahlak kurallarına uyması gerekmektedir.
Budizm, dinî anlayış ve uygulama bakımından Japonya’ya özgü Zen Budizmi ve Tibet’e özgü Tibet Budizmi şeklinde iki değişik anlayış olarak yaşamaktadır.
Budizm, Tanrı terimine karşı kayıtsız oluşları sebebiyle başka dinlerden ayrılırlar. Mutlak güç sahibi, öncesiz ve ebedi yaratıcı bir Tanrı’nın varlığını kesinlikle kabul etmezler. Onlara gore her şey değişmeye ve yok olmaya mahkûmdur.
Budizm’in varlığını inkar etmiş olduğu ikinci olgu ise ruhtur. Bundan dolayı, ruh göçüne inanmazlar.
YORUMLAR