Online terapi, psikoterapinin yeni bir türüdür fakat bu psikoterapinin online ortamda meydana getirilen şekli anlamına da gelmemekted...
Online terapi, psikoterapinin yeni bir türüdür fakat bu psikoterapinin online ortamda meydana getirilen şekli anlamına da gelmemektedir. Böylelikle bir tanımlama, bu yeni terapi şeklinin zenginliğini ve ona özgü olan niteliklerini indirgeyen kolay bir nazar açısıdır. Online terapi, danışanın yaşamında farklılık yapmasına yardım etmek için dilin zenginliğini kullanmaktadır. Dil, ister yazılı ister sözel şekilde olsun iletişimin ana öğesidir. Kimileri, iletişimin en iyi bir tek sözel şekilde gerçekleştiğini iddia etse de (bu düşünceye nazaran psikoterapi bir tek sözel diyaloglarla gerçekleşmelidir), bu iddiayı destekleyecek ampirik kanıtlar kafi değildir. Psikoterapinin etkili olabilmesi için (ne şekilde olduğu mühim değildir), haberleşme-iletişim kurulması gerekmektedir ve danışanla terapist içinde da bir ilişki kurulmuş olmalıdır. Online terapiyle ilgili hiçbir şey, bu iki özelliğin gerçekleşmesine engel değildir.
Online terapi, ustalaşmış ruh sağlığı hizmetlerine başvurmayı düşünmeyen insanların büyük bir bölümüne ulaşmaktadır. Her insanın hayatında farklılık yapması için geleneksek psikoterapinin uygun olduğu görüşü geriye kalan geçerliliğini kaybetmeye adım atmıştır. U.S. Surgeon Generals Report on Mental Healthe (1999) nazaran teşhis edilebilir ruhsal bozuklukları olan insanların büyük bir bölümü ustalaşmış bir tedaviye başvurmamaktadırlar. Online terapi, gizlilik mevzusuyla ilgilenen pek çok kişiye ulaşabilecek mühim bir biçim önermektedir.
Online terapi, geleneksel karşı karşıya gerçekleşen terapiye oranla daha güvenli, gizli saklı ve özeldir. E-terapinin kendi özgü özellikleri yardımıyla, terapötik değişiklik isimsiz ya da takma adların kullanıldığı bir kontekste gerçekleşebilmektedir. Bu vaziyet, gerçek hayattakinden daha yüksek seviyede bir güvenliği ve gizliliği bununla beraber getirmektedir. Şimdiye kadar çalıştığım pek çok klinikte gizliliğin türlü şekillerde ihlal edildiğine tanık oldum; ince duvarlar, açık kapılar, terapistler yemeğe çıktığında ya da ara verdiğinde masalarında açık bırakılan dosyalar, kilitlenmeyen ya da görüntülenmeyen odalarda gizlenen dosyalar benzer biçimde. Online terapide, gizliliğin ihlal edildiği bu tip durumlar mevzusunda endişelenmenize gerek kalmamıştır çünkü online terapide kimliğiniz ile bilgiler istenmemektedir. Netice olarak terapi, demografik bilgilerden ziyade, kişilerdeki değişiklik ile ilgilenmektedir.
Online terapi, geleneksel psikoterapiden değişimin epey kuvvetli ve hızlı bir biçimde ortaya çıkmasını sağlayabilir. Bununla birlikte daha evvelinde de belirtildiği benzer biçimde, online terapideki kişiler, varmak istedikleri noktaya daha süratli bir biçimde gelebilmektedirler ve kendilerini terapiye getiren ve az derecede mühim olan konulardan bahsederek seans zamanını harcamamaktadırlar. Karşı karşıya gerçekleşen terapilerde, kişinin teşhisi ya da bozukluğu üstünde hiçbir tesiri olmayan mevzular üstünde konuşularak tüm bir seans geçirilebilmektedir. Ödeme, randevuların ayarlanması, kağıt üstünde not tutma benzer biçimde terapi dışı mevzular da uzmanın zamanının büyük bir kısmını alabilmektedir. Bu konuların bir bölümü online terapi de ilgilendiriyor olmakla beraber, karşı karşıya gerçekleşen terapide olduğundan daha az sayıdadır ve kapsamı daha daraltılmıştır.
Online Terapi Ne Değildir?
Online terapi, doğru bir biçimde uygulandığında ve belli başlı mevzulara ihtiyaç duyulan duyarlılık gösterildiği takdirde, yasalara aykırı değildir. Online terapi, psikoterapi olmadığı için psikoterapiyle ilgili yasalar otomatikman online terapiye uygulanamamaktadır.
Online terapi özünde mesafeler arası terapi anlamına gelmemektedir. Online terapiyle ilgili hiçbir özellik, bunun belli başlı bir mesafeden yapılması icap ettiğini ya da bir tek mesafeler içinde olduğunda etkili olacağını göstermemektedir.
Online terapinin kullanımını destekleyen araştırmaların olmadığı yönünde düşünceler vardır. Bir takım uzmanlara nazaran online terapinin etkililiğini ya da kullanımını destekleyen çok az araştırma vardır. Buna rağmen meydana getirilen araştırmalar vardır fakat bu araştırmaların büyük bir bölümü tek bir olay çalışmasına aittir ya da kongrelerde sunulmaktadır. Bilimsel niteliği olan çevrede yer edinmeye çalışan yeni tedaviler; ilk olarak en basite indirgenmiş çalışmalarla başlamaktadırlar ve zaman içinde daha geniş kapsamlı, ayrıntılı ve daha iyi miktardaki ödeneklerle meydana getirilen çalışmalara devam etmektedirler. Mesela, geçen yıl İngiltere'de yeme bozuklukları ile ilgili meydana getirilen kongrede, araştırmacılar online terapi kullanmanın, hiçbir tedaviye başvurmamaktan ya da bir yardım grubundan daha etkili bulunduğunu göstermişlerdir fakat bu çabalama yayınlanmadığı için çok az şahıs bu konuyu bilmektedir.
Online terapi kendi başına iyileştirici değildir ya da her insanın problemlerine yanıt vermez. Ve kimse de o şekilde olması icap ettiğini önermemektedir. Kimileri, online terapinin danışanları geleneksel psikoterapiden uzaklaştırdığını iddia etmektedir. Oysa e-terapi, psikoterapinin hizmetlerini artırabilmektedir çünkü karşı karşıya bir terapistle görüşmeyi hiçbir süre düşünmemiş olan kişiler, online terapiyi deneyebilirler ve bu şekilde bu kişilere de erişilmiş olur. Online terapiyi, devam etmekte olan psikoterapiyle beraber yürütmek, ya da terapi son bulmuş olduğu ya da danışan başka bir yere taşındığı süre kullanmak, pek çok insana değişik şekillerde destek olabilir.
Kaynak:psychcentral.com
E terapi, kişilere hayatlarındaki sorunlarını çözme mevzusunda destek olabilmek için Web'in imkanlarından faydalanılarak kullanılan yeni bir yöntemdir.
Teriminde terapi kelimesi geçmesine karşın, literatürdeki yaygın görüşe nazaran, meydana getirilen terapi ya da ruhsal danışmanlık değildir çünkü ruhsal bozuklukları teşhis etmeyi ve tedavi etmeyi amaçlamaz. Bu yöntem daha çok “coaching†e yakındır. E terapinin hiçbir süre karşı karşıya terapinin yerini tutamayacağı fakat türlü nedenlerle karşı karşıya terapiye gitme imkanı olmayan kişilere destek olduğu belirtilmektedir.
Psikoloji kendi alanında hiçbir şey karşı karşıya iletişimin yerini alamasa da, teknoloji psikologların ve danışanlarının kendilerini rahat hissetmelerini sağlayacak yeni haberleşme-iletişim araçları sunmaktadır ve insanlara her geçen gün daha da hızla erişilebilen haberleşme-iletişim kanalları sağlamaktadır
Bu haberleşme-iletişim kanallarından bir tanesi telesağlıktır. Nickelson'un tanımına nazaran telesağlık; mesafeler arası, sıhhat ile ilgili değerlendirmelere, teşhis, müdahale, danışmanlık, süpervizyon, eğitim ve bilgilere erişilmesini elde eden telekomünikasyon ve enformasyon teknolojisinin kullanılması anlamına gelmektedir.
Bundan gelecek adım ise klinik psikolojide Web ve ilgili medya kanallarının kullanıldığı E-terapi' dir. E-terapideki temel fikir; bir fert ile uzman içinde Web'in gücü ve rahatlığı kullanılarak, simultane (senkronize) ve asenkronize haberleşme-iletişim sağlamaktır. Simultane terapide iki ya da daha çok kullanıcı simultane haberleşme-iletişim kurmaktadır. Danışan ve terapist bilgisayarlarının karşısına aynı anda oturmakta ve karşılıklı etkileşimde bulunmaktadırlar. Asenkronize terapide esnasında kurulan haberleşme-iletişim ise simultane değildir. Başka bir ifadeyle, etkileşim aynı anda meydana gelmemektedir.
E-terapinin uygulama alanları üçe ayrılmaktadır:
1) Bireysel telepsikoterapi
2) Self-help (kendi kendine yardım amaçlı) terapi
3) Online self-help grupları
Ruh sağlığı kendi alanında kullanılan türlü e-terapi araçları mevcuttur:
1) E-posta: E posta en çoğunlukla tercih edilen yöntemdir çünkü kişilerin aynı anda online olmaları gerekmez. İşleri yoğun olan ve kendilerini yazarak ifade etmeyi yeğleyen kişiler için uygundur. Bununla birlikte, kişilere kısa süre önce yazılanlara bakma, yeniden gözden geçirme imkanı verir. Fakat güvenlik açısından problemli olabilir.
E- terapide e-postanın kullanımı çoğu zaman iki türlüdür; tek mektupluk tavsiye ya da bildiri panosuna bırakılan tek yanıt ya da e-mail aracılığı ile sürekli danışmanlık.
Tek mektupluk tavsiye şeklinde, danışan kişiler kimlik bilgilerini gizleyebilir ya da açılayabilirler. Terapistin vereceği cevabın uzunluğu ve derinliği, terapistin yazdıklarında referans belirtmesinin lüzumlu olup olmadığı, terapist ve danışan arasındaki iletişimin bir süre sonra iyi mi devam edeceği mevzusunda belirlenmiş standartlar yoktur. Çoğu zaman, terapist ve danışan içinde konuşulanlar saklı kalır fakat bir takım sitelerde benzer problemi yaşayan kişilere destek olunabilmesi amacıyla sorular ve yanıtlar bir panoda, danışanın izniyle gösterilebilir.
Tek mektupluk öneriyi sunan kişilerin kimler olduğu araştırıldığında, ustalaşmış olan ve olmayan pek çok kişinin bu işi yapmış olduğu görülmüştür. (doktorlar, hemşireler, din adamları, psikologlar, vs.). Çoğu zaman pek çok sitede öneriyi sunan kişinin kimliği, eğitimi, ne süredir bu işi yapmış olduğu benzer biçimde bilgilere yer verilmektedir.
Başka e-posta ile terapi şekli ise, danışanın ve terapistin karşılıkları e-postalar aracılığı ile haberleşme-iletişim kurmasıdır. E-posta sayısının ve sıklığının iyi mi olacağı mevzusunda belirlenmiş bir standart yoktur. Bir takım terapistler, her gün, bazıları günde aniden fazla, ya da haftada bir ya da haftada bir çok kez şeklinde uygulama yapmaktadır. Posta sıklığı ve sayısı terapi başlamadan ilkin terapist ve danışan tarafınca belirlenir.
2) Chat:Terapistten hemen cevap bekleyen kişiler için uygun bir yöntemdir. Ama, terapist süre üstünden ücret alıyorsa ekonomik açıdan uygun olmayabilir.
3) Web bildiri sistemleri : Giderek daha çok tercih edilir hale gelmektedirler çünkü güvenlik sistemleri güçlüdür.
4) Video konuşma: Pek çok terapist en ideal yöntemin video konuşma sistemi bulunduğunu düşünmektedir çünkü terapist danışanı, danışan terapisti görebilir, bu nedenle yazılı yöntemlerdeki birbirini yanlış anlama riski bu yöntemle azalmaktadır. Fakat bu yöntemdeki sorun ise Web video teknolojisinin hemen hemen yeterince gelişmiş olmamasıdır.
Online Psikoterapötik Müdahalelerin Potansiyel Riskleri ve Yararları
Ruh sağlığı uzmanlarının, online terapötik müdahalelerin taşımış olduğu ihtimaller içinde risk faktörleriyle ilgili olarak danışanlarını bilgilendirmek benzer biçimde etik bir zorunlulukları vardır.
Potansiyel Risk Faktörleri
1) Görsel ve İşitsel İpuçlarının Kaybı
Görsel ve işitsel ip uçlarının olmaması, Web kullanarak ruhsal müdahalelerde bulunan ruh sağlığı uzmanları için türlü problemler yaratabilmektedir.
a) Müdahalelerin Kuramsal Temeli: Karşı karşıya gerçekleşen terapötik iletişimden elde edilmiş terapötik değişimle ilgili teoriler, metine dayalı iletişime uygulanamayabilir. Bundan dolayı online metine dayalı müdahalelerde bulunmadan ilkin, Web kullanımına uygun olarak terapötik değişimi sağlayacak yeni modeller gerekmektedir.
b) Teşhis: Metine dayalı haberleşme-iletişim, ruh sağlığı uzmanlarının uygun bir teşhiste bulunma becerilerini sınırlamaktadır. Danışanı doğru bir biçimde teşhis etme becerisi olmadan, bu nedenle uygun bir tedavi planı geliştirmek de mümkün olmayacaktır.
c) Kimlik: Metine dayalı haberleşme-iletişim; ruh sağlığı uzmanlarının, danışanın kimliğini belirlemesini de zorlaştırmaktadır. Web üstünde kimliğin belirlenmesi mevzusunda yaşanmış olan güçlük; ebeveynlerin izni olmadan başvuran küçük yaşlarındaki danışanlar ve intihar girişimi, katliam, çocuk istismarı, eşini dövme benzer biçimde kriz durumları söz mevzusu olduğunda mühim bir hale gelmektedir.
d) Yanlış anlama/anlaşılma: Karşı karşıya haberleşme-iletişim esnasında anlatılan kelimelere bir zemin oluşturan görsel ve işitsel ip uçları, metine dayalı iletişimde var olmadığı için, yanlış anlama/anlaşılma ihtimali daha da çoğalmaktadır.
E-terapinin eksileri içinde çoğunlukla belirtilen bir unsur olan kişiler arası haberleşme-iletişim kalitesinin düşüklüğü ve bunun yol açabileceği duygusal mealde uzaklık mevzusunda araştırma icra eden Walther and Burgoon (1992), danışanların geleneksel terapi ve e-terapi arasındaki duygusal deneyimlerinin farkının az bulunduğunu ve farkın süre içinde giderek azaldığını bulmuşlardır.
Colon (1996) iletişimin tamamen bilgisayarlar içinde yapıldığı grup çalışmasında, kişilerin rahatlıkla birbirlerine karşı gerçek hisleri beslediğini bulmuştur.
Bununla birlikte, Fenichel yazılı metinin, his ifade sınırlamalarını azaltmak için deneyimli kullananların pek çok yöntem geliştirdiğinden bahsetmektedir. Renk seçimi, büyük ve ufak harfler arasındaki geçişler, sık kullanılan gülen sima ve asık sima işaretleri bunlardan biride bazılarıdır. Bunlara ek olarak, fotoğraf ve şiirlerin gönderilmesi, şahsi web sayfaları, kişilerin kendilerini doğru bir biçimde ifade imkanını arttırmaktadır.
2) Gizlilik
Web üstünde gizliliği sağlamak, karşı karşıya ilişkilerde olduğundan daha zor olsa gerek. Gizliliğin sağlanmasıyla ilgili olarak türlü riskler ortaya çıkmaktadır:
*Web'te iletimin sağlanması için bilgiler elektronik olarak kopyalanmaktadır ve bu vaziyet pek çok noktada bilgilerin ele geçirilme ihtimalini bununla beraber getirmektedir.
*Terapistin, danışanla olan iletişiminin başka kişiler tarafınca okunmamasını sağlayacak güvenlik önlemlerini alması gerekmektedir (örn: dosyaların şifreyle korunması). Bununla birlikte hard-diskten lanabilecek dosya kayıplarını önlemek için dosyaların sık sık ve tertipli olarak yedekleme işleminden geçirilmesi gerekmektedir.
*Danışan da, terapistle olan yazışmalarının gizliliğini korumak amacıyla türlü önlemler alabilmek durumundadır.
3) Kriz Durumlarında Müdahale
Pek çok ruh sağlığı uzmanı, risk taşıyan durumların değerlendirilmesi ve intihar girişimlerine uygun müdahalelerde bulunulması benzer biçimde alanlarda Web üstünden gerçekleşen terapilerin kafi olamayacağını düşünmektedir. Danışmanlar danışanlarını gözlemleyemedikleri için, izlenimleri bir tek sözel ifadelerle sınırı olan kalmaktadır. Bundan ötürü riskli durumların değerlendirilmesi çok sınırı olan ve geçersiz olacaktır. Bununla birlikte, Web ortamında kaçış kolay olduğundan ve dolaylı yoldan haberleşme-iletişim sağlandığı için, tehlikeli durumda olan ve acil desteğe ihtiyacı olabilecek bir danışanın takip edilmesinin, hastaneye yatırılmasının ya da tedavi edilmesinin de mümkün olamayacağına dair düşünceler vardır. Fakat bu görüşe karşı çıkıp, intihar girişiminde bulunabilecek ve başka kriz durumundaki kişiler için, online danışmanlığın ve desteğin etkili olacağını savunanlar da vardır. Bu görüşe nazaran; Web ortamında kimlik izah etme zorunluluğu olmadığı için ve kişiler yazı yazarak kendilerini ifade etme fırsatına haiz oldukları için, kendileri hakkında şahsi detayları daha derinlemesine ve daha süratli bir biçimde verebilmektedirler. Bundan ötürü itirafların zamanlamasının ve derinliğinin çok mühim olduğu acil durumlarda, görünmezliğin bununla beraber getirmiş olduğu dezavantajlar, yarar haline gelebilmektedir.
Online yardım gruplarının, stres, tıbbi rahatsızlıklar, depresyon, ilişkisel problemler ve başka şahsi sorunları olan kişiler üstünde mühim bir tesirinin olduğu bilinmektedir. Mesela İsrail'de online kriz hizmeti veren SAHAR'a nazaran online verilen yardım ve yardım sonucu, intihar etkili bir biçimde önlenebilmekte ve kriz hemen kişilere yardım edilebilmektedir.
4) Yetersiz Araştırma
Online terapinin etkinliğiyle ilgili olarak şu ana kadar çok az sayıda araştırma yapılmıştır.
Potansiyel Yararları
1) Görüntüleme (Screening)
Ruh sağlığı uzmanlarıyla online haberleşme-iletişim kurulması yardımıyla, ruh sağlığı hizmetlerinden faydalanabilecek kişilere bu hizmetler etkili bir biçimde tanıtılabilir.
2) Klinik Olmayan Sorunların Tedavisi
Web, klinik sorunları olmayan ve ruhsal danışmanlıktan faydalanamayacak olan kişiler için uygun bir ortam oluşturabilir. Düzgüsel sayılabilecek sorunları olan pek çok insan ruhsal danışmanlık almaktan yarar görebilirler ama etiketlenme ve maliyet yüzünden ya da bunun kendileri için uygun olamayacağını düşündüklerinden, geleneksel terapi için başvurmayabilirler. Web, bu kişilere sorunlarıyla ilgili uygun ve hususi yollar sunabilir.
3) Online İletişime Özgü Avantajlar
Web üstünde gerçekleşen ve yazılı metine dayalı olan terapinin, şahsi terapiden değişik olarak türlü avantajları vardır:
*Asenkronize İletişim: E-mail şeklinde kurulan iletişimim asenkronize bir özelliği olduğundan, hem danışan hem de terapist konuştukları mevzular üstünde daha çok düşünme fırsatına haiz olurlar ve bu nedenle da iletişimler daha netlik kazanıyor ve müdahaleler daha dikkatli seçilebiliyor.
*Derinlemesine Konuşma: İnsanlar bilgisayar karşısında, bir insanla karşı karşıya olduklarından daha çok kendilerinden bahsedebiliyorlar. Kendileri hakkında böylelikle daha derinlemesine bilgi vermeleri, terapötik sürecin de daha iyi işlemesini sağlayabilir.
4) Yardım Grupları
Web, türlü hastalıkları ya da engelleri sebebiyle kişiler arası gruplara katılamayan kişilere yardım grupları sağlayabilmektedir.
5) Ev Ödevlerini Takip Etme
Web kullanımı yardımıyla, günlük davranışların kaydını tutma ya da danışanın belli başlı bir vaka ya da şahıs hakkında yorumlarını yazma benzer biçimde danışana verilen ev ödevleri daha kolay takip edilebilir.
Bununla birlikte online terapi, karşı karşıya gerçekleşen terapiye ek olarak uygulandığında da türlü yararları olabilmektedir. Mesela, Web kullanımı, karşı karşıya görüşmelerde konuşulan konuların derinliğini artırabilir. Danışan Web ortamında konuşurken, seansta görüşülmeyen mevzulara değinebilir ve böylece terapist, seans öncesi bu mevzular üstünde daha çok düşünme ve seans için daha iyi düşünülmüş tedavi planları geliştirme fırsatı yakalayabilir. Bunun yanı sıra, seanslara ek olarak Web'in kullanılması, seansların sona erdirilmesi sürecinde danışanlara kolaylık sağlamaktadır. Karşı karşıya görüşme sıklığı kademeli olarak azaltılırken, Web vesilesiyle haberleşme-iletişim kurma seansların yerini alabilir.
E-TERAPİ ve ETİK
E terapide dikkat edilmesi ihtiyaç duyulan etik ilkeler nedir?
E-terapi mevzusundaki en mühim sorunlardan bir tanesi, bu hizmeti sunan kişilerin ehliyetlerinin denetlenememesidir. Web üstünde kontrol sınırı olan olduğundan, ustalaşmış olmayan pek çok şahıs bu işi yapabilmektedir. Bundan ötürü, Web üstünden hizmet alabilmek isteyen kişilerin doğru kişileri seçebilmesi zor olmaktadır.
E-terapi yeni gelişen bir yöntem olduğundan, geleneksel yöntemlerle eğitilmiş kişilerin e-terapi mevzusunda eğitilmeleri gerekmektedir. Karşı karşıya görüşmelerdeki bilgi zenginliği e terapide olmayabilir ve terapistler danışanın sorununu olduğundan daha kararlı ya da daha hafifçe görebilirler. Ya da danışanlar terapistten gelen bir mektubu okurken yalnız olduklarından, kendileri ile ilgili yorumları kabullenmekte zorlanabilirler. Terapistin, e-terapinin ortaya çıkarabileceği bu şekilde değişik dinamiklerin bilincinde olması ve lüzumlu önlemleri alması gerekmektedir.
The National Career Development Association Etik Komitesi Web üstünden danışmanlık verirken dikkat edilmesi ihtiyaç duyulan bir takım etik kurallar sıralaması hazırlanmıştır.
*Danışan kişiye, hizmet sunanın eğitimi, deneyimi, yardımın sınırları, gizliliğin limitleri, konuşulanların ya da yazılanların ne kadar süre ile saklanacağı, hangi durumlarda telefon ile kontak kurulabileceği ile gerektiği ile ilgili bilgilerin aktarılması
*Kriz hemen danışanın mahalli bir profesyonele yönlendirilmesi
*E- terapinin kişiye uygun olup olmadığına dair bir değerlendirmenin yapılması
*Hizmet veren şahıs ile ilgili güncel bilgilerin internet sayfasına olması
*Başka sitelerden alınan bilgilerin güvenilirliğinin teyit edilmesi
*Mahalli kültür özelliklerden, koşullardan haberdar olma gerekliliği
*Eğer danışan şahıs e-terapiden yarar görmüyorsa, lüzumlu telefon kontağının kurulması ya da başka profesyonellere yönlendirme yapılması
*Danışan kişiye, terapistin ya da hizmet veren kişinin bilgilerinin doğruluğunu denetim edebileceği bir Web adresi ya da e-posta adresi verilmesi.
Alıntıdır
...
Feminist Terapi
Art Terapi
Bilişsel Davranışçı Terapi
Kaynak:msxlabs.org
YORUMLAR