Foton Kuşağı Y üksek enerjili fotonlardan oluşan büyük bir dönem. 2012 senesinde güneş sistemimiz tüm gezegenleri ile beraber bu ku...
Foton Kuşağı
Yüksek enerjili fotonlardan oluşan büyük bir dönem.
2012 senesinde güneş sistemimiz tüm gezegenleri ile beraber bu kuşağa girdiğinde dünyamızın ozon deliği onarılacak ve tüm yaşam 3. boyuttan 5. boyuta geçecek. İnsanların 2 sarmallı DNA'ları ikişerli olarak biraraya gelip 12 sarmallı bir DNA'ya haiz olacaklar. Bu vaka esnasında tüm insanların chakra'ları açılacak ve duyuları ve algılamaları artacak. Hepimiz birbirinin düşüncesini okuyabilecek. Bu en önce kısa devam eden bir kaosa niçin olacak fakat bir süre sonra hepimiz bir fikir birliği halinde bir araya gelmiş olarak, önyargının, yalanın ve fena fikirlerin olmadığı bir ortama geçilecek. İnsanlar birbirinin auralarını görebilecekler. 12 sarmallı DNA'ya geçiş sonrası insanlarda hiçbir hastalık kalmayacak, hasta olanlar kendilerini ve birbirlerini iyileştirebilecekler. İnsanlar ölümsüz olacaklar. Ölüm vakası ise fizyolojik dünya'da kalmaktan vazgeçip başka bir boyuta geçmeye karar verme şeklinde olacak. Şu demek oluyor ki, dünya'da geri kalanlar (kalmayı seçenler) ölmeye (başka boyut gitmeye) karar verenlerin ortadan aniden kaybolduğunu görecekler. Fizyolojik dünyamızda kalmayı seçen insanların ışık vücutları olacak ve bu cennete çok benzeyen ışıklı bütün ülkelerce çok güzel zaman geçirecekler. Fizyolojik olarak 2000 yıl sürecek olan bu vaka sonrasında foton kuşağı güneş sistemimizi terkedecek.
Foton kuşağı ilk kez ingiliz gökbilimci Edmund Halley (1656-1742) senesinde Pleiades takımyıldızlarını kuşatan gazımsı bir dönem olarak gözlendi (Halley kuyruklu yıldızını da keşfeden gökbilimci). Fredrick Wilhelm Bessel ise foton kuşağının dönüş hızını keşfetti (herbir yüzyılda 5.5 aşama saniye). Jose Comas Sol Pleiades takımyıldızındaki güneş sistemlerini keşfetti. Paul Otto Hesse foton kuşağının kalınlığını saptadı (2000 ışık yılı). Güneş sistemimiz her 25.860 yılda bir Pleiades çevresinde bir tur dönmektedir. Şu demek oluyor ki, ortalama olarak her 12.500 yılda bir güneş sistemimiz bu foton kuşağının içine girer. Güneş sistemimizin foton kuşağının içindeki yolculuğu 2000 yıl kadar sürer. Şu demek oluyor ki, foton kuşağından çıktıktan sonrasında yine foton kuşağına girmek için 10.500 yıl geçmektedir. Bu devrelerin alt devreleri de vardır ama üst dönem 206 milyon yıl sürer.
Foton kuşağının kendisinin de aurası var ve ilk aura katmanına (enerji seviyesine) 1962 senesinde dünyamız (ve tüm güneş sistemimiz) girmiş durumda. Şu demek oluyor ki şu anda foton kuşağının az enerjili ilk kısmının içinde bulunuyoruz. Dünya'mız ikinci enerji seviyesine ise 1987 senesinde girdi. 2012 senesinde üçüncü enerji seviyesine girmesi esnasında 110-144 saat (5-6 gün) süresince karanlıkta kalacağız. üçüncü enerji seviyesine (foton kuşağının kendisinin bulunmuş olduğu esas enerjili kısım) girildiğinde ise karanlık sona erecek ve bundan böyle asla gece olmayacak yeryüzünde.
Sırasıyla yazarsak:
1. gün: 21 Aralık 2012'de kör mıntıkaya giriş, tüm canlıların gövde tipinin değişmesi, hiçbir elektrik aygıtının emek vermemesi, tam karanlık
2. gün: Atmosfer basıncının düşmesi, her insanın kendisini şişmiş hissetmesi, Güneş'in kafi ısıtamaması, dünya ikliminin soğuması (buzul çağı soğuğu)
3.-4. gün: Atmosferin şafak vakti şeklinde sönük bir ışıkla aydınlanması, foton tesirinin başlaması, foton enerjili aygıtların çalışabilir hale geçmesi, yıldızların tekrardan gökyüzünde belirmeleri.
5.-6. gün: 24 saatlik gündüz devresine giriş, kör mıntıkadan çıkıp ana foton kuşağına giriş, tüm canlıların güçlenip zindeleşmeleri, dünya ikliminin ısınması, foton ışınıyla çalışan gemilerin uzayda seyahat halletmeye başlaması, telepati, telekinezi şeklinde psişik yeteneklerin ortaya çıkışı (uyanış, süperbilinç).
Özetlemek gerekirse, foton kuşağı dünya'daki tüm yaşam için çok büyük bir faydası olan, yüksek enerjili fotonlardan oluşan devasa bir kemer. Güneş sistemimiz bu kuşağa girmiş olduğu vakit yine çıkması 2000 yıl sürecek. Foton Kuşağı (Manaşik Halka) kendi etrafındaki dönüşünü 25.860 yılda bir tamamlamakta ve güneş sistemimiz her bir 10.500 yılda bir foton kuşağına girmekte. Foton kuşağı torus şeklinde (otomobil lastiği şeklinde) bir kemer ve bunun kalınlığı (çapı değildir, kemerin kalınlığı) 2000 ışık yılı. Mühim bir husus elektrikli hiçbir aygıtın ise foton kuşağına girildikten sonrasında hiçbir şekilde emek vermemesi. 2000 yıl süresince sürecek olan safhada elektrik enerjisi ile çalışacak araca ihtiyaçta olmayacak aslına bakarsan. Çünkü süperbilinç halinde olma hali ve foton enerjisi kullanabilecek teknoloji ile elektrik enerjisini kullanmaya ihtiyacımız olmayacak.
Foton Nedir? Foton Hakkında Genel Bilgiler
68 Kuşağı Hakkında
Çallı Kuşağı (1914 Kuşağı, Türk İzlenimciler)
Daha yüksek titreşim seviyesine doğru tırmanma süreci içersinde,bir zamanlar alışık olduğunuz bir takım gıdalarla ilgilenmez duruma gelebilirsiniz.Söz mevzusu daha yüksek titreşim deneyiminden geçen insanların çoğu zaman terk etmiş olduğu ve terk etmek zorunda kalacağı üç besin: çay ve kahve ve et dir. Ekranda görülen pencereden et ,son aşama ağır bir besin grubu olup, hele hormonlusu, vucut enerjinizi negatif yönde etkisinde bırakır. Bilhassa adamların buna asla gereksinimleri yoktur. Bir takım gıdalara çok fazla talep duyabilir, yada favori gıdalarınızı unutabilirsiniz. Bu vaziyet normaldir ve yüksek titreşime doğru olan değişimin bir kısmıdır.Eğer bu şekilde birşeyin bulunduğunu fark ederseniz geçin olsun,telaşlanmayın. Genel olarak titreşiminizi yükseltirken,değişik bilinç seviyelerinden geçersiniz.Titreşimsel olarak değişmeye başladığınız ilk dönemde, içinde bulunacağınız bilinç düzeyi ay şuuru diye tanımlanan süreç tir. Bu aşamada duyarlılığınız artar, ruhsal şifa ve berrak görü yetenekleriniz ortaya çıkar. Bu bilinç düzeyi ortalama beş senelik bir süreci kapsar. Bundan sonraki ikinci aşama güneş şuurudur.Bu aşamada enejiye daha uyumlu olur ve insanların suptil bedenlerindeki sorunları giderebilecek bir şifa kabiliyeti kazanırsınız.bilinmiş olduğu şeklinde fizik bedenlerimizin yanı sıra, eterik, mantal, kozal ve ruhsal vücutlarımız var. Bu bilinç düzeyinde, tüm bedenlerinizdeki sorunları giderebilirsiniz. Bu değişimin tamamlanması ortalama 3 - 5 yıl alır. Bu oldukça yüksek bir düzey olduğundan, pek çok insan daha ileri gidemez.bundan sonrası yıldız bilinç seviyesidir. Bu düzey oldukça yüksek düzeyde olan mevzularla ulaşabileceği bir düzeydir. Bu düzeye gelmiş olmak tüm çakraların tamamen temizlenmiş olduğu anlamına gelir. Muhtemelen karmalarında temizlenmiş olmasıyla ruhsal alem için tertemiz bir kanal olamak durumuna gelmişşiniz diyebiliriz.Bundan sonrası bir tek çok büyük insiyelerin ulaşabileceği bir aşamadır. Foton kuşağı dünya planını daha yüksek bir seviyeye çıkaracaktır. Olması ihtiyaç duyulan tüm negatifleri doğrusu uyumsuzlukları temizleyip, yeni enerjiye yer açmak ve dünya beşerinin enerjisini yükseltmesine destek olmaktır.
1. gün: 21 Aralık 2012'de kör mıntıkaya giriş, tüm canlıların gövde tipinin değişmesi, hiçbir elektrik aygıtının emek vermemesi, tam karanlık
2. gün: Atmosfer basıncının düşmesi, her insanın kendisini şişmiş hissetmesi, Güneş'in kafi ısıtamaması, dünya ikliminin soğuması (buzul çağı soğuğu)
3.-4. gün: Atmosferin şafak vakti şeklinde sönük bir ışıkla aydınlanması, foton tesirinin başlaması, foton enerjili aygıtların çalışabilir hale geçmesi, yıldızların tekrardan gökyüzünde belirmeleri.
5.-6. gün: 24 saatlik gündüz devresine giriş, kör mıntıkadan çıkıp ana foton kuşağına giriş, tüm canlıların güçlenip zindeleşmeleri, dünya ikliminin ısınması, foton ışınıyla çalışan gemilerin uzayda seyahat halletmeye başlaması, telepati, telekinezi şeklinde psişik yeteneklerin ortaya çıkışı (uyanış, süperbilinç).
şu okuduklarımızı sırasıyla yorumlayalım
21 aralıkta doğrusu en uzun gecede son uzun gece yaşanmış olacak.
yıl 2012 doğrusu tüm kahinlerin odaklandığı meşhur tarih! 2012 dünyanın sonu deniyordu. maya takvimleri vs. yeryüzünde yaşam bitişi olarak yorumluyordu. bununla birlikte mısır'ın ölüler kitabında da 2012 zamanı firavunların tekrardan doğuşuna dair bilgiler veriyordu.
şimdi olurya saçma ama demekki telekinezi vs... şeklinde güçleri mısırda firavunlar kullanıyordu. aslına bakarsan o piramitleri dev gibi yapmışlar hepsi belirgin tarihlere bağlıydı ya demek ki insanlık eski mısırda ki firavunlarla aynı özelliklere haiz olacak. doğrusu firavunlar dirilmiyor ama hepimiz firavun özelliği kazanıyor. firavunlarda rahip olunuyordu ilkin ve rahip olmak için aslına bakarsan ruh bedenden ayrılıp yine vücuda sokuluyordu. bu durumu yaşayanlar firavun oluyordu.boyut değişeceğine gore bu özelliklere haiz olup mısır'ın ölüler kitabının rivayetleri gerçekleşecek!
daha evvel bütün ülkelerce pek çok diri buzul çağlarında yok olmuştu. şimdi de buzul soğuğuyla direnç kazanacağız.
tarihlerin sonuncusu doğrusu 6. gün çok garip Hz. İsa'nın doğum günü ! İncil'de de aslına bakarsan dünyanın 6 günde yaratıldığı yazar. demek ki 6 günlük değişimden sonrasında Hristiyanlık inancına gore onun gökten inmesi ihtimaller içinde. tekrardan yaratıyor ve ilk peygamberi yine gönderiyor.
kıyamet alameti diye bahsedilen ne var ise 2012 senesinde 6 günde yaşanacak
geveze dostum akaşa kayıtlarından bahsetmişsin. akaşa kayıtları reenkarnasyon sonrası yaşantılar için geçerli aslına bakarsak. yine doğmadan ilkin beyininde yaşanmışlıklara dair ne var ise silinir. doğrusu akaşa kayıtları beyninde saklanır ama beynimiz gücümüz yetmediğinden hatırlayıp anlatamayız. ama bir takım insanların beyinlerinin bir takım bölgeleri fazla çalıştığından bu kayıtları ara ara ya da tamamen hatırlarlar.
eğer şu psişik kabiliyetler uyanırsa aslına bakarsan kimsede gizli saklı kayıt kalmayacak. hepimiz herşeyi hatırlayacak. aslına bakarsak bu insanlığın çığrından çıkışı olur. tüm dünya akraba. bu da şey şeklinde hani adem havva ilk insandı , kardeş sayılırlar vakasından çoğumuz kardeşiz seçimi konuşmaları doğrudan destekliyor
1. gün: 21 Aralık 2012'de kör mıntıkaya giriş, tüm canlıların gövde tipinin değişmesi, hiçbir elektrik aygıtının emek vermemesi, tam karanlık
2. gün: Atmosfer basıncının düşmesi, her insanın kendisini şişmiş hissetmesi, Güneş'in kafi ısıtamaması, dünya ikliminin soğuması (buzul çağı soğuğu)
3.-4. gün: Atmosferin şafak vakti şeklinde sönük bir ışıkla aydınlanması, foton tesirinin başlaması, foton enerjili aygıtların çalışabilir hale geçmesi, yıldızların tekrardan gökyüzünde belirmeleri.
5.-6. gün: 24 saatlik gündüz devresine giriş, kör mıntıkadan çıkıp ana foton kuşağına giriş, tüm canlıların güçlenip zindeleşmeleri, dünya ikliminin ısınması, foton ışınıyla çalışan gemilerin uzayda seyahat halletmeye başlaması, telepati, telekinezi şeklinde psişik yeteneklerin ortaya çıkışı (uyanış, süperbilinç).
şu okuduklarımızı sırasıyla yorumlayalım
21 aralıkta doğrusu en uzun gecede son uzun gece yaşanmış olacak.
yıl 2012 doğrusu tüm kahinlerin odaklandığı meşhur tarih! 2012 dünyanın sonu deniyordu. maya takvimleri vs. yeryüzünde yaşam bitişi olarak yorumluyordu. bununla birlikte mısır'ın ölüler kitabında da 2012 zamanı firavunların tekrardan doğuşuna dair bilgiler veriyordu.
şimdi olurya saçma ama demekki telekinezi vs... şeklinde güçleri mısırda firavunlar kullanıyordu. aslına bakarsan o piramitleri dev gibi yapmışlar hepsi belirgin tarihlere bağlıydı ya demek ki insanlık eski mısırda ki firavunlarla aynı özelliklere haiz olacak. doğrusu firavunlar dirilmiyor ama hepimiz firavun özelliği kazanıyor. firavunlarda rahip olunuyordu ilkin ve rahip olmak için aslına bakarsan ruh bedenden ayrılıp yine vücuda sokuluyordu. bu durumu yaşayanlar firavun oluyordu.boyut değişeceğine gore bu özelliklere haiz olup mısır'ın ölüler kitabının rivayetleri gerçekleşecek!
daha evvel bütün ülkelerce pek çok diri buzul çağlarında yok olmuştu. şimdi de buzul soğuğuyla direnç kazanacağız.
tarihlerin sonuncusu doğrusu 6. gün çok garip Hz. İsa'nın doğum günü ! İncil'de de aslına bakarsan dünyanın 6 günde yaratıldığı yazar. demek ki 6 günlük değişimden sonrasında Hristiyanlık inancına gore onun gökten inmesi ihtimaller içinde. tekrardan yaratıyor ve ilk peygamberi yine gönderiyor.
kıyamet alameti diye bahsedilen ne var ise 2012 senesinde 6 günde yaşanacak
geveze dostum akaşa kayıtlarından bahsetmişsin. akaşa kayıtları reenkarnasyon sonrası yaşantılar için geçerli aslına bakarsak. yine doğmadan ilkin beyininde yaşanmışlıklara dair ne var ise silinir. doğrusu akaşa kayıtları beyninde saklanır ama beynimiz gücümüz yetmediğinden hatırlayıp anlatamayız. ama bir takım insanların beyinlerinin bir takım bölgeleri fazla çalıştığından bu kayıtları ara ara ya da tamamen hatırlarlar.
eğer şu psişik kabiliyetler uyanırsa aslına bakarsan kimsede gizli saklı kayıt kalmayacak. hepimiz herşeyi hatırlayacak. aslına bakarsak bu insanlığın çığrından çıkışı olur. tüm dünya akraba. bu da şey şeklinde hani adem havva ilk insandı , kardeş sayılırlar vakasından çoğumuz kardeşiz seçimi konuşmaları doğrudan destekliyor
Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
Nasa bu durumu ne kadar reddetsede dostlar sonunda bir kaç şey açıklamış dünyaya gelen ışınlarla ilgili ve Ruslar aslına bakarsan astronomi faaliyetinde büyük çalışmlar içerisindeler.
Şimdi Rusların Açıklamaları
RUS BİLİM ADAMLARININ FOTON KUŞAĞINA BAKIŞI
Bir tek gizemli diye Maya uygarlığının yazıtlarındaki kehanetlerin gerçekleşeceğine inanmak ilim kesimlerine beklide olanaksız geliyor.Ama vakaya bilimsel açıdan yaklaşıldığında Rusya'da ve 51. bölümde meydana getirilen araştırmalar bu 21.12.2012 kehanetlerini destekler özellikte.2012 ve Foton Kuşağı hakkında çalışmalarını sürdüren Rus Ulusal Ilim Akademisi evrende bugüne dek görülmeyen çok mühim değişimleri gözlemlediklerini ifade ediyorlar.Bu bilimsel grubun sözcüsü konumunda olan Dr. N.Dmitriev ,Güneş sistmi,Güneş ve gezegenlerin çok süratli bir değişiklik içinde bulunduğunu ve bugüne dek görülmemiş bir gelişime uğradığını ifade ediyor.Bununda evrenin merkezinden yaklaşmakta olan büyük bir enerjinin varlığını doğrulayabileceğini ifade ediyor.
EVRENDEKİ ÖNEMLİ DEĞİŞİMLER
Yaklaşan bu enerjiye karşı gezegenlerin kendi önlemlerini almaya başladıkları da gözlemleri içinde.Örnek olarak Dünyamızın Uydusu Ay kendi atmosfer sistemini oluşturmakta,Yaşam varmı yokmu araştırmalarının odağı olan Mars gezegeninin atmosfer Kalınlığı her geçen gün artmakta,Dünyamızın atmosferindeki Hidroksit oranıda günden güne belirgin bir biçimde artış göstemekte ve bunun sebebinin küresel ısınma,sera tesirleri vs. olamayacağı vurgulanıyor.Ve gene gözleniyorki bu atmosferler fazla enerjilerini devamlı boşaltıyorlar.Bununla birlikte Uranüs,Venüs ve jupiter şeklinde gezegenlerde yoğun manyetik alan oluşumu ve bu gezegenlerin parlaklıklarının devamlı artışta olduğu gözlemlenen sonuçlar içinde.Günümüzde arttığı tüm insanoğlu tarafınca da fark edilebilen depremler,volkanik aktivasyonlar,seller,tufanlar şeklinde tabii afetler elbetteki bir rastlantı sonucu artış ya da azalış göstermiyor.Dr.N.Dmitriev dikkat çekmiş olduğu bu husus Güneşteki değişimler ile Dünya arasındaki bağlantı.Bundan 10bin yıl ilkin bu şekilde bir değişiklik bulunduğunun bilindiğini söyleyen Dmitriev ,Uzayda oldukça yüksek enerjide ve titreşimi devamlı artan bir manyetik alana girmekte olduğumuz sonucuna vardıklarını vurguluyor.Bunların pek çok yetkili ilim çevreleri tarafınca da gözlemlendiğini fakat pek çok bilginin gün ışığına çıkarılmadığı da söyledikleri içinde.
Sibiryadaki bu akadaminin varmış olduğu netice foton kuşağına işaret ediyor.Ve bu yüksek enerjili kuşağa geçişin sonucunda gezegenlerin desteklediği yaşam şekline tesirleri anlatılıyor.Bu enerji sürecinde canlılardaki iki sarmallı DNA spirallerinin mutasyonlarla beraber on iki ye çıkacağı ifade ediliyor.
Rus Ulusal Ilim Akademisinin ortaya koyduğu bu çabalama ve varlığını desteklediği bu boyutta bir enerjinin aslına bakarsan gerek hücresel gerek ruhsal bazda yapacağı değişimler kaçınılmaz olur.Bugün çevremize baktığımızda toplumsal olarak değişim gösteren bir insanlık ,günden güne düzenini yitiren bir çevre,iklim,tabiat vs. aslına bakarsan görünüyor.Bunun sonucunda toplu bir değişiklik koşul şeklinde duruyor.
Şimdide Amerikanın açıklamaları
Dünyamıza Kozmik Işın Yağıyor
Kozmik ışınlar Dünya üstünde elde edilemeyecek kadar yüksek enerjili ve yüklü,helyum ya da proton çekirdeğine çok benzeyen az oranda foton ve elektron karışımından oluşan,ışık hızına yakın hareket eden atomaltı parçacıklardır.Uzayda iyi mi oluştuğu ve kaynağının ne olduğu günümüzde hala anlaşılamamıştır. Uzayın her yönünden Dünyamıza yağabilen kozmik ışınlar büyük bölümü vakit yeryüzüne kadar inebilmektedir.Ama dünyamızın manyetik alanından dolayı enerjilerini yitirmekte ve insanlara hasar vermemektedirler.
Son yıllarda ise Dünyamızın maruz kalmış olduğu kozmik ışın yağmurları epeyce artmış,bu da ilim çevrelerini endişeye sevketmiştir.Şartları Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA da “Keşif†başlığıyla duyurduğu haberde,Dünyamızın güneş sistemi haricinde membaı belirlenemeyen bir yerden gelen kozmik ışınların bombardımanı altında bulunduğunu ifade etmiştir.Nasa ilim adamlarında coşku yaratan yüksek enerjili yoğun elektron bombardımanının daha öncekilerden farkı ise güneş sistemi haricinde değişik bir tan geldiğinin gözlenmesi ve bu kaynağın ne bulunduğunun saptanamaması.Louisiana üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. John Wefel ise bu şekilde birşeyin ilk kez görüldüğünü, ışınların kara delikten gelme ihtimali üstünde durulduğunu ve bunun büyük bir bulgu bulunduğunu vurguluyor.Güneşten gelen kozmik ışınlar genel anlamda atmosferde sapmaya uğrarken,bu ışınların ise iyi mi bir tesir göstereceği hemen hemen tam olarak bilinmiyor.2012 Söylentilerini her fırsatta reddeden NASA'nın bu ışınlar hakkında yapmış olduğu son incelemeleri bilmiyoruz fakat, NASA kozmik ışınların yüksek enerjili bir biçimde yeryüzüne erişmesi sonucunda insanoğlunun genetik yapısı DNA ya tesir edebileceği,hücre yapısına ağırbaşlı değişimler ve bozulmalar doğurabileceği,elektrik,elektronik sitemlere hasarlar verebileceğini belirtiyor.
2012 ye ortalama iki yıl kadar bir sürenin kalmış olduğu şu günlerdeFoton kuşağı ve etkilerini hatırlarsak,insan DNA 'sında oluşacağı söylenen değişme ve gelişmeler,2 sarmallı DNA dan 12 sarmallı DNA ya yükseliş,insan hücrelerinin büyüyüp şişmesi, elektriksiz ve karanlık günler vs..ortak noktalar olarak göze çarpıyor ve aceba kozmik ışınlarla foton kuşağını ve 2012 yi ilişkilendirebilirmiyiz diye değerlendirmeden edemiyoruz.Doğal olarak bizim fikir ve yorumlarımız bi yana işin uzmanları önümüze iyi mi bir tablo koyacak şuan için onu beklemek zorundayız.
Lütfen tamamamını Okuyu dostlar
Foton Nedir? Foton Hakkında Genel Bilgiler
68 Kuşağı Hakkında
Çallı Kuşağı (1914 Kuşağı, Türk İzlenimciler)
YORUMLAR