1950 yılından itibaren türk yazar ve şairlerinin büyük bir bölümü, yaşam görüşlerini "toplumsal gerçekçilik" adıyla edebiyata uygu...
1950 yılından itibaren türk yazar ve şairlerinin büyük bir bölümü, yaşam görüşlerini "toplumsal gerçekçilik" adıyla edebiyata uyguladılar. Bu zamanda Garptan gelen varoluşçuluk ve gerçeküstücülük akımları da hayata nazar tarzıyla birlikte eserlerinin Kompozisyon ve üslûbunu da değiştirdi.
Son kırk senelik türk edebiyatı Garptan gelen akımlar, toplumcu dünya görüşü, millî ve dinî yaklaşımlar ve çok partili dönemde çeşitlenen politik tercihler çerçevesinde fevkalâde çeşitlilik göstermekte, edebiyat çok kere araç şeklinde kullanılmakta ve yeni arayışlar içinde görünmektedir.
Kısa vakit içinde büyük şöhret kazanan ya da ismini pek az duyurabilen yazar ve şairlerin Cumhuriyet terkibi paralelinde kurulmakta olan yeni edebiyat geleneklerine katkıda bulunmalarına karşın, bu tür durumlar hakkında objektif tenkitler yapmak ve edebiyat tarihindeki yerlerini oluşturmak mümkün olamamaktadır. Bilhassa 1960'lı yıllardan sonrasında yetişen hanım yazar ve şairlerin sayılarının artmış olması, feminist akımın da başka bir çok akım şeklinde türk edebiyatı içinde yer almasını elde etmiştir.
Ayrıntılı bilgi için bakınız:
Garipçiler
YORUMLAR