Göl Nedir - Göl Çeşitleri Göller, çeşitli şekillerdeki çukur alanların sularla dolması ile meydana gelir. Gölün oluşumunu elde eden çanaklar...
Göl Nedir - Göl Çeşitleri
Göller, çeşitli şekillerdeki çukur alanların sularla dolması ile meydana gelir. Gölün oluşumunu elde eden çanaklar, tektonik, volkanik, karstik vakaları ile buzul aşındırması sonucu oluşur. Ek olarak, dalga ve akıntıların faaliyetleri, akarsu vadisi ya da bir havzanın akışını keserek göl oluşumunu sağlayabilir. Bu organik olayların yanı sıra, insan eliyle oluşturulan suni göller de vardır.
Göllerimiz, oluşumunda etkili olan olayın özelliğine bakılırsa iki gruba ayrılır. Bunlar:
1. Naturel Göller
2. Baraj Gölleri
Bu tarz şeyleri tek tek inceleyelim.
1. Naturel Göller
Naturel göller, tektonik, volkanik, karstik vakalar ile akarsular, buzullar, dalga ve akıntıların etkisiyle oluşur. Bu vakalar, tek basına göl oluşumuna sebep olduğu benzer biçimde, bazı durumlarda birden fazla olayın etkisiyle oluşmuş göller de vardır. Ülkemizin organik göllerini; tektonik, karstik, set, volkanik, sirk ve karma yapılı göller olarak gruplandırabiliriz.
1.1. Tektonik Göller
Bu göller, yer kabuğu hareketi sonucunda oluşan çanakların sularla dolması ile meydana gelir. Ülkemizin tektonik gölleri, çoğu zaman yer kabuğunun hâlâ hareketli olduğu fay kuşaklarını takip eder. Sapanca, İznik, Ulubat ve Kuş gölleri, Cenup Marmara bölümündeki çöküntü alanlarında yer alır. Ege Bölgesi'ndeki Simav Gölü tektonik karakterlidir. Göller yöresindeki Beyşehir, Eğirdir, Burdur, Ilgın (Çavuşçu), Akşehir, Eber, Kovada gölleri de tektonik çanaklarda oluşmuştur.
İç Anadolu Bölgesi'nde yer edinen Tuz gölü, Seyfe ve Tuzla Gölleri bu özelliktedir. Doğu Anadolu Bölgesindeki Hazar ve Hozapin gölleri tektonik çukurlarda oluşmuştur. Ülkemizin en büyük organik gölü olan Van Gölü ise tektonik, bir çukurluğun önünün lâvlarla kesilmesi sonucu oluşmuştur. Doğu Anadolu'nun öteki göllerinde de benzer özellikler görülür.
1.2. Karstik Göller
Bu göller, kireç taşı ve alçı taşı benzer biçimde çözünebilen tabakaların bulunmuş olduğu sahalarda oluşur. Yurdumuzda, bu tür arazi/erin bilhassa Akdeniz ve iç Anadolu bölgelerinde yaygın olması, söz mevzusu alanlarda karstik göllerin oluşumunu elde etmiştir.
Karstik göller, Batı Toroslar süresince yaygın olarak bulunur. Buradaki Kestel ve Salda gölleri tipik birer karstik göldür. Bununla beraber gene bu alandaki Beyşehir, Eğirdir, Burdur, Acıgöl, Kovada ve Suğla gölleri benzer biçimde daha büyük göllerin oluşumu tektonik çanaklarda başlamış, karstik vakalarla devam etmiştir.
1.3. Set Gölleri
Göl oluşumuna uygun, çukur alanların açık olan kısımlarının, çeşitli vakalarla tıkanması sonucu meydana gelen göllere set gölleri denir. Söz mevzusu vakalarla, çukurlukların önü organik setlerle kesilerek, set gölleri oluşmuştur.
Akarsuların oluşturduğu alüvyal set göllerinin başlıcaları,, Marmara, Çamiçi, Köyceğiz gölleri ile Ankara civarlarındaki Mogan ve Eymir gölleridir. Volkanik set gölleri ise Doğu Anadolu'da yaygındır. Bunların başlıcaları Van, Erçek, Nazik, Çıldır, Haçlı ve Balık gölleridir.
Heyelan vakaları sonucu akarsu vadilerinin tıkanması ile oluşan başlıca göller ise, Tortum, Sera, Zinav, Abant, Sülük ve Yedigöller’dir. Bunların haricinde kıyılarımızda, bilhassa deltalarda dalga ve akıntı faaliyetleri ile oluşmuş kıyı set gölleri de bulunmaktadır.
1.4. Volkanik Göller
Volkanizma faaliyetleri esnasında oluşan patlama çukurları ya da kraterlerde meydana gelen göllerdir. Üçüncü jeolojik zamanda yoğun volkanik faaliyetlere maruz kalan devletimizde, volkanik kökenli göller de oluşmuştur.
İç Anadolu volkanik alanlarındaki Meke tuzlası ve Acıgöl, patlama çukurlarında oluşmuş maar gölleridir. Nemrut volkanı üstündeki Nemrut gölü ve Isparta civarlarındaki Gölcük Gölü krater gölleridir. Bunların yanı sıra Süphan dağının yan kraterlerinden birinde bulunan Aygır gölü bunlardandır.
1.5. Sirk Gölleri
Dağ doruklarındaki buzulların hareketleriyle ortaya çıkan çukurlarda oluşan göllere, sirk gölü denir. Yurdumuzun 2200 m'den yüksek dağları son buzul döneminde buzullaşmaya uğramıştır. Günümüzde de, Sat, Ağrı, Erciyes, Kaçkar, Bolkar ve Aladağlar üstünde yer yer buzullar bulunmaktadır.
2. Baraj Gölleri
Akarsu ağı bakımından oldukça zengindir. Gene devletimizde dağların geniş yer kaplaması, yüksek olması, akarsuların dar ve derin vadilerde akmasına sebep olmuştur. Bu özellikler de, baraj yapımına elverişli şartlar ortaya çıkarmıştır.
İçme ve sulama suyu temini, elektrik enerjisi üretimi, taşkın kontrolü benzer biçimde gereksinimler, baraj yapımını teşvik eden öteki faktörlerdir. Ek olarak, su ürünleri üretimi ve öteki etkenler sebebiyle akarsularımız üstünde çok sayıda baraj inşa edilmiştir.
Yurdumuzdaki akarsular üstünde, 140’dan fazla baraj bulunmaktadır. Fırat nehri üstündeki Mustafa Kemal Atatürk, Keban, Karakaya barajları ülkemizin en büyük barajlarıdır. Dicle nehri üstündeki en mühim baraj, Devegeçidi barajıdır.
Yurdumuzun en uzun akarsuyu olan Kızılırmak üstünde, Hirfanlı, Kesikköprü, Kapulukaya ve Altınkaya barajları yapılmıştır. Yeşilırmak üstünde ise, Almus, Hasan Uğurlu ve Suat Uğurlu barajları bulunur. Sakarya nehri üstündeki Hasan Polatkan barajı, yurdumuzun mühim barajlarındandır. Gediz üstündeki Demirköprü, Büyük Menderes üstündeki Adıgüzel ve Kemer barajları, Ege Bölgesi'nin başlıca barajlarıdır. Seyhan Nehri üstünde bulunan Seyhan ve Ceyhan Nehri üstündeki Aslantaş barajları, Çukurova için çok büyük öneme haizdir.
Ülkemizdeki Göller
Buzul Gölleri ise yüksek dağlarımızda IV. dönemin ilk yarısında buzul oymaları sonucunda ortaya çıkan çanaklarda meydana gelmişlerdir. Bu tip göllere memleketimizde Cilo Dağlarında, Doğu Karadeniz Dağlarında, Kaçkar Dağı'nda, Doğu Anadolu'da, Munzur Dağlarında, Orta Toroslarda, Aladağlar ve Bolkar Dağlarında rastlanmaktadır.
Kalkerlerin yoğun olduğu ve yer yer de Jips alçı taşlarının bulundukları sahalarda dikkati çeken karstik göllere devletimizde Batı Toroslar Göller Yöresinde Menteşe Yöresinde Sivas çevresinde rastlanır. En mühimleri Kestel, Elmalı, Avlan, Söğüt, Kovada, Suğla Gölleri'dir.Set Gölleri ise devletimizde oldukça çok sayıdadır. Bunlar heyelan, birikinti konisi, delta, akarsu, lav, volkan sedleri olarak değişik şekillerde meydana gelirler. Bu tip göllere devletimizde en güzel örnekler olarak Sera, Tortum, Yedi Göller, Eğmir, Mogan, Marmara, Amik, Köyceğiz, Balık, Çıldır, Van, Terkos, Büyük ve Küçükçekmece Gölleri gösterilebilir.
Ülkemiz yüzölçümünün %12'si su birikintileri öteki bir deyişle göller ile kaplıdır. Türkiye'de dikkati çeken büyüklü küçüklü göller 9243 km2. alan kaplar. Değişik derinliklerde olan göllerimizin oluşumları da çok çeşitli vakalara bağlıdır. Bu bakımdan ülkemizdeki gölleri tektonik, volkanik (krater), buzul, setleşme, karstik göller olmak suretiyle ayırabiliriz. Tektonik göller olarak İznik, Ulubat, Manyas, Simav, Acıgöl, Eğridir, Ilgın, Beyşehir, Hazar, Tuzla, Yay, Seyfe, Eber, Akşehir, Burdur, Tuz Gölü benzer biçimde göller sayılabilirken, volkanik krater gölleri olarak Nemrut, Acıgöl, Gölcük (Isparta), Meke Tuzlası sayılabilir.
YORUMLAR