Gotik ya da Gotik sanatı nedir ne anlamına gelir? Gotik sanatının özellikleri. Mimarlıkta ve heykelcilikte Gotik sanat akımı ile ilgili bilg...
Gotik ya da Gotik sanatı nedir ne anlamına gelir? Gotik sanatının özellikleri. Mimarlıkta ve heykelcilikte Gotik sanat akımı ile ilgili bilgiler.
Avrupa mimarlık ve heykelcilik sanatının XII. yüzyılın ortalarından başlayarak Rönesans devrine kadar devam eden akımın adıdır. Kati özellikleri olan bu akımın ne Gotlar’la, ne de Gotik sıfatı ile gerçek bir ilgisi yoksa da ilk başlarda alay olsun diye verilen bu isim yerleşip kalmıştır.
Mimarlıkta Gotik
Gotik devir, Avrupa mimarlığında derhal her memlekette ayrı zamanlarda görülmüş, İtalya benzer biçimde daha evvel kalma güçlü sanat geleneği olan memleketlere ise sanki asla girememiştir.
Gotik mimarlık, kendinden önceki Roman devrinden kati noktalarda ayrılır. Her şeyden ilkin Kilise, manastır, kimi zaman şato benzer biçimde daha ziyade din yapıları ile ilgili eserler bırakmıştır. Roman mimarlığı, kilisenin her yanını büyük bir kubbeyle örtmeye bakardı. Gotik sanatta ise kubbe dilimlere ayrılır. Bu dilimler, bir noktada, tepede birleşerek kubbenin ağırlığını ortadan kaldırır. Gotik mimarlık din fikrinin bağlı olduğu büyüklük hissini desteklemiş vardır. Bu konuyu sağlamak için dış sütunlar duvara kaynamış birer süs unsuru haline getirilir. Bununla birlikte, dışta, çatının üzerine kadar minare külahını çağrıştıran sivri «fleche» (ok kule) ler yapılır. Duvar yüzeyleri azaldığı için de pencereler artar, yapının içi ışıklandırılmış olur. Binalar ölçü bakımından pek fazla büyür, yükselir.
Gotik kiliselerin en güzel örnekleri, Paris Notre-Dame Kilisesi, Chartres, Amiens, Reims ve Strasburg katedralleridir.
Heykelcilikte Gotik
Gotik devrinde heykel, katedrallerin kapı yanlarında kendini gösterdi. İlkin yalnız din mevzularını işliyor, Hz. İsa’yı, Hz. Meryem’i, azizleri gösteriyordu. Sonrasında ölümlü insanoğlu da bu heykellere mevzu oldu. Tek figür yerine çok figür kullanıldı. Tüm bunlarda hareket ve denge, en kıymet verilen unsurdu. Heykellerin yüz ifadelerinin, duruşlarının bir anlamı olmasına dikkat edilirdi, doğrusu heykel, bir din fikrini canlandırırdı. XIII. yüzyılın sonlarına doğru gotik heykel bu özellikleri kaybetmeye başladı. Meryem Ana, mukaddes bir hanımdan çok yalnız anaya benzetildi. Paris’teki Notr Dame Kilisesi’yle Amiens Katedrali’ndeki Meryem Ana’lar böyledir.
Gotik mimarlığının sonucu olarak pencereler çoğaldığından nakışlı pencere (vitray) sanatı da böylelikle gelişti. Pencere boşluğunun ana çizgileri demir ya da kurşun çubuklarla bölünerek aralarına renkli, resimli camlar takıldı.
YORUMLAR