İktidar Seçkinleri

İktidar seçkinleri araştırması siyasal sosyoloji tarihinde temel bir analiz konusu olmuştur. Kavramın kökleri iki büyük filozof Arist...








İktidar seçkinleri araştırması siyasal sosyoloji tarihinde temel bir analiz konusu olmuştur. Kavramın kökleri iki büyük filozof Aristoteles ve Platon'a kadar uzanır ve -Robert Michels ve Karl Marks aracılığıyla- Mosca'dan Pareto'ya kadar siyaset teorisyenlerinin ilgi merkezini oluşturmuştur. Ancak Mills'in yorumunda farklı olan yan, ‘seçkinler iktidarı'nı bireylerden ziyade kurumlar temelinde analiz etmesi ve yirminci yüzyılda demokrasinin yuvası olarak görülen ve özellikle 1950'ler ve 60'ların Soğuk Savaş ortamında şer komünist güçlere karşı insanların mutluluğu için savaştığını ve özgürlük mücadelesi verdiğini iddia eden Amerika'da iktidar seçkinlerinin varlığını belirlemesi ve analiz etmesidir. Özgürlük Anıtının yuvasının sorumsuz iktidar seçkinleri tarafından yönetildiğini iddia edebilmek sadece bir cesaret işi değil, özelikle savaş sonrası McChartizm döneminde oldukça tehlikeli bir işti.


Radikal bir ruh ve doğaya sahip olan C.Wright Mills sadece Amerikan toplumunu eleştirmekle kalmaz, onun önde gelen bir demokrasi olduğu iddiasını da sorgular. Mills, İktidar Seçkinleri'nde (1956), Amerikan toplumunun halk tarafından değil, içinde üç temel kurumu -büyük şirketler, ordu ve federal hükümeti- barındıran bir iktidar seçkinleri tarafından yönetildiğini göstermeye çalışır. Ayrıca ona göre, bu üç ayrı organizasyonu oluşturan farklı seçkin gruplar, birbirlerinden bağımsız gibi görünseler de, aslında gerçekte tek ve birleşik bir seçkinler grubu, Amerika'yı kendi çıkarlarına göre yöneten ve seçimlerde hesap verme gibi bir kaygıları olmayan elit bir grup oluştururlar. Onun analizine göre bu seçkinler grubunun birliğinin temeli ‘kurumsal yakınlık'ları ve karşılıklı bağımlılıklarıdır. Siyasetçilerin ülke savunması için orduya ihtiyaçları vardır; ordu askeri bütçeye gerekli mali desteği sağlamak için siyasetçilere ihtiyaç duyar ve büyük şirketlerin askeri teknolojiler ve yeni silahlar geliştirerek karlarını büyük ölçüde artırmaları gerekir. Amerikan ordu bütçesinin bu kadar büyük olmasının nedeni savaş sanayinin modern Amerikan ekonomisinin temel unsurlarından biri olmasıdır; bizzat büyük bir şirket 1950'ler ve 60'larda Amerika'yı Sovyet Rusya ile ‘Soğuk Savaş'a sokacak ölçüde etkili olmuştur. Bu seçkinler grubu, Mills'e göre, sadece ‘işlerini sürdürebilmek' için birbirlerine ihtiyaç duymakla kalmaz, aynı zamanda benzer toplumsal ve eğitsel kökenlerden gelirler, kendi aralarında evlilikler yaparlar ve aynı sosyal çevrede ve üst düzey işlerde yer alırlar. üst düzey bir işadamının kabineye girmesi veya Dwight Eisenhower gibi yüksek komuta kademesinden bir generalin başkan olması alışılmadık bir şey değildir. Başkan George Bush büyük bir işadamıdır ve hukuk kökenlidir; hatta babası daha önce başkanlık yapmıştır ve kendi devlet sekreteri Colin Powell'da Körfez savaşının önde gelen generallerinden biriydi.





Amerika'nın bir iktidar seçkinleri tarafından yönetilmesi -veya yönlendirilmesi- mutlaka anti demokratik yollarla gerçekleşmez çünkü hükümete seçimlerde hesap sorulabilir ve o sahip olduğu gücü kendi ayrıcalıkları veya çıkarlarından ziyade Amerikan halkının yararına kullanabilir. Fakat Mills'e göre, bu askeri-sınai-siyasal kompleks sadece sorumsuz olmakla kalmayıp, aynı zamanda otokratiktir ve kendi çıkarlarına hizmet ederken, kitleler genellikle iktidardan dışlanır ve düzmece bir demokrasi sunulur. Amerika'da iki temel parti Cumhuriyetçiler ve Demokratlar hiçbir gerçek politik alternatif sunmaz ve nüfus kitlesi tüketimciliğe teşvik edilir ve politikaya yabancılaşır. Bu yüzden başkanlık seçimlerine katılım bile düşüktür. Bu tür bir güç yoğunlaşmasının kaynağı, Mills'e göre, bir yandan Amerikan kapitalizminin küçük işletmeleri yutan ve dev şirketler yaratan oligarşik eğilimleri; öte yandan savaş sonrası Amerika'da federal hükümet ve bürokrasinin gelişimi ve özelde 2.Dünya Savaşı'ndan sonraki silahlanma yarışıdır. Mills için, Hiroşima'ya atom bombasının atılması Amerika'daki iktidar seçkinlerinin güçlerinin derecesi ve tam sorumsuzluklarının bir göstergesidir. Amerikan halk kitlesi ona göre, olanları sadece korku ve merak içinde izleyebilir.Onlar bu tür karaklar olduğunda günlük işlerini sürdürmekten başka bir şey yapamazlar.


Amerika'nın aynı zamanda ülke dışında da mücadele veren güçlü, sorumsuz bir iktidar seçkinleri tarafından ve diktatörce yönetildiği düşüncesi yeterince iç karartıcı olsa da, daha sonra Mills, üçüncü Dünya Savaşı'nın Nedenleri'nde (1958), Amerika ve Sovyetler Birliği'ndeki iktidar seçkinlerinin bir anlamda ortak bir çıkara, hatta bir anlamada ortak bir topluluk duygusuna sahip olmakla kalmayıp, aralarındaki bütün ideolojik farklılıklarına rağmen, dünyayı yönetme gibi ortak bir tutkuyla gerçekte bir tür uluslar arası iktidar seçkinleri oluşturabileceklerini öne sürer.


Ancak bu tutkulu ve radikal analizin sahibi Mills'in asıl hedefi, Amerika'daki karar verme sürecini ve karar alıcıları teşhir etmek, Amerikan vatandaşlarının yöneticilerin gerçek güçlerinin daha fazla farkına varmalarını sağlamak ve kamuoyunu bu kurumsal gücü kontrole teşvik etmek ve siyasal karar sürecini iktidar seçkinlerinin özel çıkarlarına hizmet etmekten kurtarıp ulusal çıkarların hizmetine sunmaktır.

Kavramsal Gelişim


Amerikan halkının Stalin Rusyası imgesine uygun düşen bu kitlesel kontrol tasviri, insanlar tarafından kendi toplumları hakkında ortaya atılmış tuhaf bir iddia olarak algılanmış ve doğal olarak büyük bir karşı saldırıya yol açmıştır. Entellektüel düzeyde, eleştirmenler Mills'in fikrinin sadece basit bir ayrıntı olduğunu öne sürmüşlerdir. Ne böyle bir seçkinler grubunun varlığına, ne de Amerika'yı kendi çıkarlarına göre yönettiklerine dair bir kanıt vardı. Kişisel düzeyde, Mills akademik bir asi, Marksizm ve komünizmin bir savunucusuydu. Onlara göre Mills sadece Amerikan toplumunun tepesindeki bir seçkinler grubunun varlığını ortaya koymuş, onların halkı güdümleme potansiyeline sahip olduklarını göstermiş fakat Amerikan halkına karşı işbirliği yaptıklarına ve kelimenin tam anlamıyla idareyi ele geçirdiklerine dair hiçbir kanıt sunmamıştır. Gerçekte sadece temel karar alma sürecinin incelenmesi bile böyle bir iddiayı kanıtlamaya yetecektir. Böylece, gelişmiş sanayi demokrasilerinde güç dağılımı konusunda ‘plüralist-elitist tartışması' başlamıştır.


Amerika'da Robert Dahl (1961) ve Arnold Rose (1967), İngiltere'de Chris Hewitt (1974) gibi bazı plüralistler, yerel ve ulusal düzeyde yaptıkları karar alma süreci analizlerinde, güç yapısının merkezileşmeyip aksine parçalandığını, çeşitlilik ve rekabet içerdiğini öne sürmüşlerdir. Onlar, üst karar alma konumundakilerin ortak kökenleri ve değerlerini analiz etmek yerine, ‘karar-almama' sürecini aydınlatmaya çalışmışlardır. Bu son düşünceye göre, temel kararlar kamuda, Kongre ve Parlamentoda alınmamakta (ve kesinlikle tartışılmamakta), aksine kapalı kapılar ardında veya hiçbir şekilde gündeme getirilmemektedir. Eşitsizlik, ırkçılık ve nükleer silahlanma gibi sorunlar, daha ziyade, gerçek yapısı sorgulanmayan ve medyayı kontrol altına alarak tartışmalar ve eleştirileri modern kapitalizmin birer parçasıdır.


Amerikan iktidar seçkinlerini fiilen belirleme, isimlendirme yönünde bir girişim Thomas R. Dye'dan (1979) gelmiştir. Dye, Amerika'nın temel kurumları ve larını kontrol altında tutan 5416 kişi belirlemiş, Rockefeller ve Kennedyler gibi önde gelen ailelerin gücünü, onların ortak kökenlerini ve bakış açılarını, kadınlar ve zencilerin seçkinler iktidarından nasıl dışlandıklarını, politik tartışmaların esasen amaçlar değil araçlara, Amerikan kapitalizminin nasıl değiştirilebileceğine değil de nasıl korunabileceğine odaklandığını göstermiştir. Siyasal gündem zaten tartışma başlamadan belirlenmiştir. Bununla beraber Dye, ayrıca bu seçkin çevreler içinde bir sosyal hareketlilik olduğu, farklı seçkinler arasında konsensüs kadar çatışmanın da bulunduğu ve Amerikan halkının çoğunluğun alınan kararlarda etkisinin sınırlı düzeyde kaldığı konusunda delillere ulaşmıştır. Sonuçta Dye'a göre, seçkinler iktidarı ne Mills'in resmettiği kadar uyumlu bir gruptur ve ne de plüralistlerin inandığı gibi rekabet halindedir, aslında daha ileri düzeyde araştırmalar yapmayı gerektiren bir oligarşi vardır. Başka ülkelerdeki araştırmalarda da benzer sonuçlara ulaşılmıştır. Örneğin, Butler ve Kavanagh'ın (1997) ve John Scott'ın (1991) Britanya araştırmaları, günümüzde bile benzer toplumsal ve eğitsel kökenlerden gelen seçkinlerin, sayıları ve temsilcilerinin çok ötesinde bir güç ve üstünlüğe sahip olduklarını göstermektedir. Bununla beraber, Jean Blondel'e göre, bu tür araştırmalar seçkinlerin “kelimenin en güçlü anlamında†yönetmediklerini, onların aslında genelde toplumun çıkarlarına değil kendi çıkarlarına hizmet ettiklerini göstermiştir.


Ancak Mills'in fikri ne kanıtlanmış ne de çürütülmüştür, aksine onun gerçekte beklediği gibi, getirdiği açıklamalar Batı dünyasında modern toplumda gücün dağılımı ve doğası konusunda önemli bir tartışma, plüralistler ve elitistler, liberaller ve Marksistler arasında demokrasinin bugünü ve geleceği konusunda bir tartışma başlatmıştır. O aynı şekilde Amerikan halkını kendi seçkincilikleri ve üstünlüklerinin yaratabileceği tehlikeler konusunda uyarır. Mills, bu özgür ülkenin aslında zannedildiği kadar özgür olmadığını gösterir. Bu yüzden, Wright'ın mirası kamusal olduğu kadar akademiktir, kamusal ‘imgelem'e ve Amerikan güçler dengesi sistemine sosyolojik bir katkı olduğu kadar seçkinler teorisi akademik bir katkıdır.



Martin Slattery; Sosyolojide Temel Yaklaşımlar(çev. Gülhan Demiriz)Sentez Yay., Bursa, 2007





  • İktidar - Orda Kal


  • İktidar Nedir?


  • İktidar'dan Albüm Öncesi İki Parça


 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: İktidar Seçkinleri
İktidar Seçkinleri
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/iktidar-seckinleri.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/iktidar-seckinleri.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content