İstiklal Marşımızın önemini özetleyen, hakkında bilgi veren İstiklal Marşımızın anlamını dile getiren yazı. Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Mar...
İstiklal Marşımızın önemini özetleyen, hakkında bilgi veren İstiklal Marşımızın anlamını dile getiren yazı.
Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı’mızda, milletimize sesleniyor, tarih süresince özgür ve bağımsız yaşadığınızı; bayrağımıza, yurdumuza, kültürümüze, tarih mirasımıza hücum eden sömürgenlere karşı direnişimizi ve savaşımızı gür bir sesle haykırıyor:
Ozan, şiirine “Korkma!” diye başlıyor. Zira bizi yıkacak, birbirimize düşürecek, parçalayacak en büyük çekince ümitsizliktir. Çekince ne kadar büyük olursa olsun, ümitsizliğe düşmemek gerekir. Mehmet Akif Ersoy, Türk milletinin ümidini güçlendirmek ister. Bu ümittir ki Türk’ü zafere götürmüştür.
Ziva Gökalp diyor ki: “Yeis ruhlar, tahrip eden en tehlikeli düşmandır, gelecek büyük bir çekince içinde kalır.Ferdin ümitsizliği korkunçtur. Fakat toplumun ümitsizliği bir ihtimal ondan yüz kere daha korkunçtur. Örneğin İstiklâl Savaşı’nda düşmanlarımız Anadolu’yu baştan başa yıktılarsa da Türklerin ruhundaki ümide dokunamadılar. Bundan dolayıdır ki Anadolu bugün yaşıyor ve gelecekte de daima yaşayacaktır. Zira Türk milleti, bağımsız yaşamaya alışıktır, vatanını çok sever, onun için canın verir. Son şahıs, son ocak kalsa da bağımsızlığı için savaşır, hiçbir süre ümidini yitirmez, bayrağının rengini asla soldurmaz. Iyi mi ki yaşamış olduğu sürece ocağı tütecek, ocağındaki alev parlayacaksa, ateşin kırmızılığı da, rengini kanından almış olduğu bayrağının rengini soldurmayacaktır.
Bu topraklar üstünde Türk insanı var oldukça, al bayrağındaki yıldız da parıldayacak, ona kimse dokunamayacaktır. Böylece Türk milleti sonsuza kadar yaşayacak, var olacaktır.
Dizelerinde ise bayrağa seslenir. Bayrağımızdaki hilâl (yeni ay), uğruna ölünen, candan çok sevilen bir sevgilidir. Bu sevgili kaşlarını çatmakladır. Niçin?… Ülke tehlikeye düşmüş millet perişan kalmıştır. Fakat bunlar geçicidir. Bunun için üzülmemek gerekir. Zira Türk milleti, Tanrı’ya adalete, hakikate inanmakta, vatanını çok sevmektedir. Bundan dolayı Türklerin bağımsız ve özgür yaşamak naturel hakkıdır. Türk Milleti şimdiye kadar köle olmamıştır. Bundan sonrasında da asla köle olmaz.
İstiklal Marşı’mızın öteki kıtalarında, Türklerin geçmişte olduğu benzer biçimde, gelecekte de özgür ve bağımsız olarak, birlik ve bütünlük içinde yaşayacağı, bunun için tüm engellerin aşılacağı vurgulanmaktadır. Ek olarak uygarlığın bilim ve tekniğin insanlığı yıkmasına, özgürlüğü ve bağımsızlığı kaldıracak silahlar yapmasına karşı çıkılıyor. Türk yurdunun bayağı bir toprak parçası olmadığı, atalarının kanıyla yoğrulduğu, her karış toprağın altında binlerce şehit yatmış olduğu belirtiliyor. Bu düşünceyi bir başka şairimiz şu şekilde dile getirmektedir.
Bizim vatanımız, özgürlüğü, bağımsızlığı, namusu, inancı, Tanrı’ı için can verenlerin, kan akıtanların yeridir. Bu topraklar üstünde birliğimizin, bütünlüğümüzün bozulmadan sürdürülmesi, devletimizin yaşatılması düşüncesi şiirde ortaya konmaktadır.
Netice olarak, Türkler özgür ve bağımsız yaşarlar; esir olmazlar. Türk bayrağı sonsuza kadar dalgalanacaktır. Mustafa Kemal Atatürk’ün de belirttiği benzer biçimde Türk bağımsızlığı, Türk Cumhuriyeti sonsuza kadar korunacak ve savunulacaktır. Bu bizim ilk ödevimizdir.
İstiklâl Marşımız, özgürlüğümüzün, bağımsızlığımızın iyi mi kazanıldığını dile getirir; vatan sevgisinin yüceliğini, her karış toprağın kanla, canla yoğrulduğunu vurgular. İstiklâl Marşımız söylenirken hep beraber, gür ve coşkuyla katılalım, içten gelen saygı ve sevgiyle dinleyelim. Onu saygıyla dinlemek, kendimize, atalarımıza saygı duymaktır, bağımsızlık Marşımızı coşkuyla söylemek ise kendimize güvenmektir.
YORUMLAR