KABİL sıf. (ar kabil, alan, kabul eden, kabul edici). 1. Olabilir, mümkün, olanaklı: Kabil değil, yapamam. Burada bulunsaydı, mesele...
KABİL sıf. (ar kabil, alan, kabul eden, kabul edici).
1. Olabilir, mümkün, olanaklı: Kabil değil, yapamam. Burada bulunsaydı, meselenin halli kabil olabilirdi.
2. Kabil değil, kesinlikle olmaz, olanaksız.
—Esk. Kabil-i afv, bağışlanabilir, bağışlanması mümkün olan. || Kabil-i eki, yenir, yenebilir. || Kabil-i emanet, emanet kabul eden; insan. || Kabil-i feyz-i sefa, neşenin feyzini kabul eden; neşeli. || Kabil-i hitab, kendisiyle konuşulabilir, sözden anlayan. || Kabil-i icra, yapılabilir, uygulanabilir. || Kabil-i algı, algılanabilir, algılanması olanaklı. || Kabil-i inhina, eğilip bükülebilir, esnek. || Kabil-i inkısam, kabil-i bölme, bölünebilir. || Kabil-i inkisar, kırılabilir, kırılgan. || Kabil-i intikal, aktarılabilir, devredilebilir. || Kabil-i istifade, yararlanılabilir, kullanılabilir; ehliyetli becerekli kimse. || Kabil-i itiraz, itiraz edilebilir. || Kabil-i izale, izale edilmesi, giderilmesi olanaklı. || Kabil-i sükna, oturulabilir, oturmaya elverişli. || Kabil-i gerçekleşme, gerçekleşebilir. || Kabil-i tahammül, dayanılabilir, katlanılabilir. || Kabil-i tahayyül, düşünülebilir, zihinde canlandırılabilir. || Kabil-i tahkik, araştırılabilir. || Kabil-i uygulama, uygulanabilir, yapılabilir. || Kabil-ı tecviz, yapılması uygun görülebilir izin verilebilir. || Kabil-i telif, uyuşan, bağdaşan. (Tüm negatif biçimler gayri kabil kalıbıyla yapılır - GAYRİ.)
—Esk. biyol. Kabil-i tenbih, uyarilgan' ın eşanlamlısı.
—Esk. fels. Kabil-i aks, değiştirilebilir.
—Esk. fiz. Kabil-i aks ya da akis, TERSİ- NlR'in eşanlamlısı. || Kabil-i irca, İNDİRGE- NİR'in eşanlamlısı. || Kabil-i tahammuz, YüKSELTGENEBİLİR'in eşanlamlısı. || Kabil-i tahallûl, AYRIşıCI'nın eşanlamlısı.
—Esk. mat. OLANAKLl'nın eşanlamlısı. || Kabil-i İhsa; kabil-i tadad, SAYlLABİLİR'in eşanlamlısı. || Kabil-i ıstılah, YALINLAŞTIRI- LIR'ın eşanlamlısı. || Kabil-i açınma, AÇILA- BİLİR'in eşanlamlısı. || Kabil-i İştikak, Tü- REVLENEBİLİR'in eşanlamlısı. || Kabil-i itmam, İNTEGRALLENEBİLİR'in eşanlamlısı. || Kabil-i bölme, BöLüNEBİLİR'in eşanlamlısı. || Kabil-i tecmi, TOPLANABİLİR'in eşanlamlısı. || Kabil-i terbi, KARELENİR'in eşanlamlısı. || Kabil-i tersim, çiZİLEBlLİR'in eşanlamlısı.
—Esk. ruhbil. Kabil-i taakkul, anlaşılır, kavranılabilir.
—İsi. huk. Kabil-i kısmet, bir malın hak sahipleri içinde hisse edilebilir olması. (Mesela para, buğday, altın benzer biçimde misli mallar kabil-i kısmet mallardandır.)
KABİL a. (ar. Ifabl'den kabil).
1. Tür, çeşit: Bu kabil işlerle uğraşma. Bu kabil hastalıklarda alınacak önlemler.
2. Kabilinden, türünden, benzer biçimde: Kazadan yara almadan kurtulman mucize kabilinden bir şeydi.
KABİL, sıf. ve a. (ar. kabil, dişi. kabile, alan). Esk. Doğum yaptıran, doğurtan.
KABİL, Yaradılış'a bakılırsa, Âdem ve Havva'nın büyük oğlu. Kıskançlık sebebiyle adam kardeşi Habil'i öldürdü. Keniim kolunun ataşıydı, onlara adını verdi. Yeni Ahit'te kötülüğün simgesi, masumların katili olarak geçer. (Habil ve Kabil hikâyesinin anlamı için — HABİL.)
—Ed. Kabil, hıristiyan geleneğine bakılırsa, sema ülkesiyle yeryüzü ülkesi arasındaki ayrımı belirleyen simgesel bir kişiliktir (aziz Augustinus'un Civitas Deisi). Fakat onu bir edebiyat kişisi icra eden, aslolan, Klopstock'un Der Tod Adams' (1756) ile Gessner'in Der Tod Abels'idir (1758). Romantizm döneminde, Hugo (la LĞgende des siöcles, “la Conscience") ve bilhassa Byron (Caln, 1921) Kabil'i başkaldırının timsali yaptılar.
1. Olabilir, mümkün, olanaklı: Kabil değil, yapamam. Burada bulunsaydı, meselenin halli kabil olabilirdi.
2. Kabil değil, kesinlikle olmaz, olanaksız.
—Esk. Kabil-i afv, bağışlanabilir, bağışlanması mümkün olan. || Kabil-i eki, yenir, yenebilir. || Kabil-i emanet, emanet kabul eden; insan. || Kabil-i feyz-i sefa, neşenin feyzini kabul eden; neşeli. || Kabil-i hitab, kendisiyle konuşulabilir, sözden anlayan. || Kabil-i icra, yapılabilir, uygulanabilir. || Kabil-i algı, algılanabilir, algılanması olanaklı. || Kabil-i inhina, eğilip bükülebilir, esnek. || Kabil-i inkısam, kabil-i bölme, bölünebilir. || Kabil-i inkisar, kırılabilir, kırılgan. || Kabil-i intikal, aktarılabilir, devredilebilir. || Kabil-i istifade, yararlanılabilir, kullanılabilir; ehliyetli becerekli kimse. || Kabil-i itiraz, itiraz edilebilir. || Kabil-i izale, izale edilmesi, giderilmesi olanaklı. || Kabil-i sükna, oturulabilir, oturmaya elverişli. || Kabil-i gerçekleşme, gerçekleşebilir. || Kabil-i tahammül, dayanılabilir, katlanılabilir. || Kabil-i tahayyül, düşünülebilir, zihinde canlandırılabilir. || Kabil-i tahkik, araştırılabilir. || Kabil-i uygulama, uygulanabilir, yapılabilir. || Kabil-ı tecviz, yapılması uygun görülebilir izin verilebilir. || Kabil-i telif, uyuşan, bağdaşan. (Tüm negatif biçimler gayri kabil kalıbıyla yapılır - GAYRİ.)
—Esk. biyol. Kabil-i tenbih, uyarilgan' ın eşanlamlısı.
—Esk. fels. Kabil-i aks, değiştirilebilir.
—Esk. fiz. Kabil-i aks ya da akis, TERSİ- NlR'in eşanlamlısı. || Kabil-i irca, İNDİRGE- NİR'in eşanlamlısı. || Kabil-i tahammuz, YüKSELTGENEBİLİR'in eşanlamlısı. || Kabil-i tahallûl, AYRIşıCI'nın eşanlamlısı.
—Esk. mat. OLANAKLl'nın eşanlamlısı. || Kabil-i İhsa; kabil-i tadad, SAYlLABİLİR'in eşanlamlısı. || Kabil-i ıstılah, YALINLAŞTIRI- LIR'ın eşanlamlısı. || Kabil-i açınma, AÇILA- BİLİR'in eşanlamlısı. || Kabil-i İştikak, Tü- REVLENEBİLİR'in eşanlamlısı. || Kabil-i itmam, İNTEGRALLENEBİLİR'in eşanlamlısı. || Kabil-i bölme, BöLüNEBİLİR'in eşanlamlısı. || Kabil-i tecmi, TOPLANABİLİR'in eşanlamlısı. || Kabil-i terbi, KARELENİR'in eşanlamlısı. || Kabil-i tersim, çiZİLEBlLİR'in eşanlamlısı.
—Esk. ruhbil. Kabil-i taakkul, anlaşılır, kavranılabilir.
—İsi. huk. Kabil-i kısmet, bir malın hak sahipleri içinde hisse edilebilir olması. (Mesela para, buğday, altın benzer biçimde misli mallar kabil-i kısmet mallardandır.)
KABİL a. (ar. Ifabl'den kabil).
1. Tür, çeşit: Bu kabil işlerle uğraşma. Bu kabil hastalıklarda alınacak önlemler.
2. Kabilinden, türünden, benzer biçimde: Kazadan yara almadan kurtulman mucize kabilinden bir şeydi.
KABİL, sıf. ve a. (ar. kabil, dişi. kabile, alan). Esk. Doğum yaptıran, doğurtan.
KABİL, Yaradılış'a bakılırsa, Âdem ve Havva'nın büyük oğlu. Kıskançlık sebebiyle adam kardeşi Habil'i öldürdü. Keniim kolunun ataşıydı, onlara adını verdi. Yeni Ahit'te kötülüğün simgesi, masumların katili olarak geçer. (Habil ve Kabil hikâyesinin anlamı için — HABİL.)
—Ed. Kabil, hıristiyan geleneğine bakılırsa, sema ülkesiyle yeryüzü ülkesi arasındaki ayrımı belirleyen simgesel bir kişiliktir (aziz Augustinus'un Civitas Deisi). Fakat onu bir edebiyat kişisi icra eden, aslolan, Klopstock'un Der Tod Adams' (1756) ile Gessner'in Der Tod Abels'idir (1758). Romantizm döneminde, Hugo (la LĞgende des siöcles, “la Conscience") ve bilhassa Byron (Caln, 1921) Kabil'i başkaldırının timsali yaptılar.
Kaynak: Büyük Larousse
Habil ile Kabil'in öyküsü nedir?
Habil ve Kabil
Dünya Kentleri: Kabil
kabil
ödat (ka:bil) Arapça
kabil değil
Birleşik Sözler
gayrikabilişifa
ödat (ka:bil) Arapça
- Olabilir, mümkün: "Ben onu bir göreyim, dedi, kabil mi?"- P. Safa.
kabil değil
Birleşik Sözler
gayrikabilişifa
kabil ingilizcesi
- possible, practicable olanaklý
Habil ile Kabil'in öyküsü nedir?
Habil ve Kabil
Dünya Kentleri: Kabil
YORUMLAR