Kabin isim Fransızca cabine 1 . Minik, hususi bölme: "Azca sonrasında asansör kabininin çıkardığı sesi tekrardan duydu.&qu...
Kabin
isim Fransızca cabine
1 . Minik, hususi bölme:
"Azca sonrasında asansör kabininin çıkardığı sesi tekrardan duydu."- O. Aysu.
2 . Gemilerde, uçaklarda, uzay gemilerinde ufak bölme.
3 . Uçakta yolcuların oturmuş olduğu bölüm.
4 . Plajda soyunma yeri:
"Sonrasında kabinini gösterdi Özer'e. Hadi giyinin, kabinimin kapısından gel al beni."- N. Cumalı.
Birleşik Sözler
kabin amiri
telefon kabini
banyo kabini
duş kabini
pilot kabini
isim Fransızca cabine
1 . Minik, hususi bölme:
"Azca sonrasında asansör kabininin çıkardığı sesi tekrardan duydu."- O. Aysu.
2 . Gemilerde, uçaklarda, uzay gemilerinde ufak bölme.
3 . Uçakta yolcuların oturmuş olduğu bölüm.
4 . Plajda soyunma yeri:
"Sonrasında kabinini gösterdi Özer'e. Hadi giyinin, kabinimin kapısından gel al beni."- N. Cumalı.
Birleşik Sözler
kabin amiri
telefon kabini
banyo kabini
duş kabini
pilot kabini
Kabin Memuru
THY kabin memuru listesini iyi mi öğrenebilirim?
Microlab MC-300 kabin problemi iyi mi çözümlenir?
KABİN a. (ing. cabin'den).
1. Belli kullanımlara ayrılmış ufak hususi ve kapalı bölme (çoğu zaman bir tamlayanla kullanılır): Telefon kabini. Elbiseyi üstünüzde görmek isterseniz, kabinde deneyebilirsiniz.
2. Denize girenlerin soyundukları ve giyindikleri ufak kapalı baraka. (KABİNE de denir.)
—Denize. - KAMARA.
—Dy. Kabin işareti, bildirileri, kabin içine yerleştirilmiş ışıklarla makiniste ileten işaretleme sistemi. (Bu ışıklar hat işaretlerinin basitçe kabine iletimi olabilir; fakat bir çok kez bu işaretler tümüyle kaldırılmıştır.
Bildiriler makinelere indükleme akımları, kodlanmış akımlar ya da hertz dalgalarıyla durağan(durgun) postalardan iletilebilir) ||Makas kabini, bir garın, bir kavşağın makas kumanda ve denetim aygıtlarını, bu tarz şeyleri çalıştıran mensubu barındırmaya yarayan ufak yapı. ||Makinist kabini, bir vagonun, bilhassa bir lokomotifin önünde yer edinen, yolcu kompartımanlarından ayrılmış, makinistin bulunmuş olduğu bölme.
— Bir lokomotifte personel ile kumanda ve manevra aygıtları için düzenlenmiş bölme.
—Havc. Bir uçağın içine oturulabilen kısmı.
— Nakliye uçaklarında yolculara ayrılan bölüm. Kabin yükseltisi, bir uçağın kabini içinde suni olarak korunacak atmosfer basıncını karşılayan saymaca yükselti. (Yüksekten uçan bir nakliye uçağının kabin yükseltisi çoğu zaman 1 500 ile 2 500 metre içinde değişmiş olur.) Pilot kabini, bir uçağın mürettebatının bulunmuş olduğu yer. (Bk. ansikl. böl.) || Yataklı kabin, bir uçakta, perdelerle çevrilmiş yataklı oda biçiminde düzenlenen bölüm.
—inş. Bir asansörün, içine binilen bölüm.
—Ziraat mak. Traktörlerde ya da özdevinimli makinelerde yağmurdan ya da güneşten korunmayı ve devrilmeye karşı güvenliği elde eden karoserli yapı. (Bazılarında havalandırma ve ısıtma düzeneği de bulunur.)
—Uz. havc. insanlı bir uzay aracında astronotların Yer'e döndükleri bölme. (Bk. ansikl. böl.) || Yörünge kabini, bir gezegen çevresinde yörünge devinimi icra eden uzay aracı.
— Amerikan uzay mekiğinin uydulaştırılan ve Yer'e indirilerek tekrardan kullanılan ana öğesi.
—ANSİKL. Havc. Bazı askeri uçaklarda mürettebatın kurtarılmasını kolaylaştırmak için fırlar bir kabin bulunur; bu tabinin yörüngesi ilkin ufak roket-motorlarla, sonrasında paraşütlerle denetim altında tutulur. Ağır ve pahalı olan bu teknik günümüzde çok azca kullanılır.
—Uz. havc. Kabin uzay aracının olmazsa olmaz bir bölümüdür. Amerikalıların insanlı ilk uzay aracı Mercury kapsülünde tek bir modül vardı: aracın kabini yalnız bir astronot taşıyacak şekilde düzenlenmişti. Gerek Ruslar'ın, gerek Amerikalılar'ın insanlı ilk uzay araçlarında (Mercury, Gemini, Apollo, Vostok, Voshod) kabin, mürettebat için, hem fırlatma esnasında ve Yer'e dönüşte, hem de Yer çevresinde yörüngede kaldıkları sürece barınak oluşturuyordu. Bu alanda mühim bir çelişki ortaya çıkmıştı; zira uzaydaki yaşam daha geniş ve rahat bir ortam gerektirmekteydi, oysa fırlatmada ve bilhassa dönüşte karşılaşılan güçlükler yüzünden olabildiğince ufak ve hafifçe olması zorunluydu. Ruslar'ın Soyuz uzay aracında kabine eklenen yörünge modülü çelişkiyi bir seviyede çözdü; yine kullanılmayan bu modül uzayda bir süre kalma olanağı verdi. Yörünge istasyonlarının devreye girmesi, bu soruna kati bir çözüm getirdi; geniş bir konaklama yeri oluşturan bu istasyonlar, uzayda uzun süre kalma sorunuyla, mürettebatı fırlatma ve Yer'e döndürme (kabinle donatılmış ulaşım araçlarıyla) sorunlarını birbirinden tümüyle ayırdı.
Uzay kabini atmosferin yoğun katmanları arasından Yer'e dönüş koşulu göz önüne alınarak gerçekleştirildi. Hakikaten de atmosfere girişte sürtünmenin doğurduğu ani frenleme esnasında açığa çıkan yoğun ısıya karşı astronotların can güvenliğini sağlamak zorunluydu. Bu koşulu yerine getirmek için uzay aracının atmosfere nerede ise teğet konumda girmesi gerekir. Yavaşlama, kaldırma kuvveti kullanmayan bir kabinde 8 g'ye, kaldırma kuvvetine başvuran bir kabinde ise 3 ya da 4 g'ye düşer. 3u arada ısı akışının bir bölümünü ısı kalkanı'soğurur, bir bölümünü de ısı kalkanı önünde kızgın havanın oluşturduğu aşırı sıcak plazma ışıma biçiminde yayar. Isıyı kolay boşaltmak için kabinin olduğunca hafifçe ve tıkız olması gerekir. Dolayısıyla astronot koltuğu ya da koltukları çevresinde çok ufak hacim bırakılır, ek olarak Yer e dönüş evresinde mürettebat için mecburi donanım ve rezervler haricinde hiçbir şey bulunmaz. Öteki da nanım ve rezervleri taşıyan uzay aracının servis modülü, kabın atmosfere dönüş yörüngesine oturmuş olduğu anda atılır. Minimum iki bölmeli bu uzay araçlarını (kabin ve servis modülü) 1961'den başlayarak Ruslar Vostok'la, 1965 ten bu yana da Amerikalılar Gemini'yle kullanır.
Dönüş esnasında ortaya çıkan yüksek ivme düşüşüne dayanmak için astronotlar kabinde ısı kalkanı sırtlarına gelecek şekilde oturur. Dolayısıyla ısı kalkanı kabinin derhal arkasına yerleştirilir. İnsanlı ilk Vostok uzay aracının kabini küreseldi ve hiçbir kaldırma kuvveti kullanmıyordu. Ruslar'ın bu biçimi seçmesinin sebebi atmosfere girdiğinde aracın büyük bir kararlılık göstermesiydi. Buna karşılık, Amerikalılar belli bir kaldırma kuvveti kullanan, dolayısıyla atmosfere girişte ivme düşüren ve dönüş yörüngesini denetim altında tutan bir kabin seçti. Mercury, Gemini ve Apollo araçlarının kabinleri kesik koni biçimindeydi ve arkalarında (kesik koninin en geniş kısmı) eğrilik yarıçapı büyük küremsi bir kalkan vardı. Ruslar Soyuz araçlarında Amerikalıların seçimine oldukça benzer kabin biçimleri benimsedi.
Kabinin hızı yeterince azaldığında, mesela atmosfere girişte 8 krn/sn ya da 11 km/sn olan hız, saniyede birkaç yüz metreye düştüğünde, denize (Amerikalıların uygulaması) ya da karaya (Ruslar'ın uygulaması) iniş için paraşütler açılır. Ek olarak Ruslar Soyuz araçlarında Yer'e iniş şokunu sınırlamak için ortalama 1 m yükseltide ateşlenen ufak frenleme roketleri kullanır. Fırlatmanın ilk evresinde kozmonotların ya da astronotların güvenliklerini sağlamak için uzay kabinleri, çoğu zaman fırlar koltuklarla (Vostok, Gemini) ya da kabinin tümünü fırlatan araçlarla (Apollo, Soyuz araçlarının kuvvetli barutlu roket motorları) donatılır.
80'lerde tekrardan kullanılabilen uzay mekiklerinin devreye girmesi sonucu uzay kabini terimi önemini yitirmiştir.
1. Belli kullanımlara ayrılmış ufak hususi ve kapalı bölme (çoğu zaman bir tamlayanla kullanılır): Telefon kabini. Elbiseyi üstünüzde görmek isterseniz, kabinde deneyebilirsiniz.
2. Denize girenlerin soyundukları ve giyindikleri ufak kapalı baraka. (KABİNE de denir.)
—Denize. - KAMARA.
—Dy. Kabin işareti, bildirileri, kabin içine yerleştirilmiş ışıklarla makiniste ileten işaretleme sistemi. (Bu ışıklar hat işaretlerinin basitçe kabine iletimi olabilir; fakat bir çok kez bu işaretler tümüyle kaldırılmıştır.
Bildiriler makinelere indükleme akımları, kodlanmış akımlar ya da hertz dalgalarıyla durağan(durgun) postalardan iletilebilir) ||Makas kabini, bir garın, bir kavşağın makas kumanda ve denetim aygıtlarını, bu tarz şeyleri çalıştıran mensubu barındırmaya yarayan ufak yapı. ||Makinist kabini, bir vagonun, bilhassa bir lokomotifin önünde yer edinen, yolcu kompartımanlarından ayrılmış, makinistin bulunmuş olduğu bölme.
— Bir lokomotifte personel ile kumanda ve manevra aygıtları için düzenlenmiş bölme.
—Havc. Bir uçağın içine oturulabilen kısmı.
— Nakliye uçaklarında yolculara ayrılan bölüm. Kabin yükseltisi, bir uçağın kabini içinde suni olarak korunacak atmosfer basıncını karşılayan saymaca yükselti. (Yüksekten uçan bir nakliye uçağının kabin yükseltisi çoğu zaman 1 500 ile 2 500 metre içinde değişmiş olur.) Pilot kabini, bir uçağın mürettebatının bulunmuş olduğu yer. (Bk. ansikl. böl.) || Yataklı kabin, bir uçakta, perdelerle çevrilmiş yataklı oda biçiminde düzenlenen bölüm.
—inş. Bir asansörün, içine binilen bölüm.
—Ziraat mak. Traktörlerde ya da özdevinimli makinelerde yağmurdan ya da güneşten korunmayı ve devrilmeye karşı güvenliği elde eden karoserli yapı. (Bazılarında havalandırma ve ısıtma düzeneği de bulunur.)
—Uz. havc. insanlı bir uzay aracında astronotların Yer'e döndükleri bölme. (Bk. ansikl. böl.) || Yörünge kabini, bir gezegen çevresinde yörünge devinimi icra eden uzay aracı.
— Amerikan uzay mekiğinin uydulaştırılan ve Yer'e indirilerek tekrardan kullanılan ana öğesi.
—ANSİKL. Havc. Bazı askeri uçaklarda mürettebatın kurtarılmasını kolaylaştırmak için fırlar bir kabin bulunur; bu tabinin yörüngesi ilkin ufak roket-motorlarla, sonrasında paraşütlerle denetim altında tutulur. Ağır ve pahalı olan bu teknik günümüzde çok azca kullanılır.
—Uz. havc. Kabin uzay aracının olmazsa olmaz bir bölümüdür. Amerikalıların insanlı ilk uzay aracı Mercury kapsülünde tek bir modül vardı: aracın kabini yalnız bir astronot taşıyacak şekilde düzenlenmişti. Gerek Ruslar'ın, gerek Amerikalılar'ın insanlı ilk uzay araçlarında (Mercury, Gemini, Apollo, Vostok, Voshod) kabin, mürettebat için, hem fırlatma esnasında ve Yer'e dönüşte, hem de Yer çevresinde yörüngede kaldıkları sürece barınak oluşturuyordu. Bu alanda mühim bir çelişki ortaya çıkmıştı; zira uzaydaki yaşam daha geniş ve rahat bir ortam gerektirmekteydi, oysa fırlatmada ve bilhassa dönüşte karşılaşılan güçlükler yüzünden olabildiğince ufak ve hafifçe olması zorunluydu. Ruslar'ın Soyuz uzay aracında kabine eklenen yörünge modülü çelişkiyi bir seviyede çözdü; yine kullanılmayan bu modül uzayda bir süre kalma olanağı verdi. Yörünge istasyonlarının devreye girmesi, bu soruna kati bir çözüm getirdi; geniş bir konaklama yeri oluşturan bu istasyonlar, uzayda uzun süre kalma sorunuyla, mürettebatı fırlatma ve Yer'e döndürme (kabinle donatılmış ulaşım araçlarıyla) sorunlarını birbirinden tümüyle ayırdı.
Uzay kabini atmosferin yoğun katmanları arasından Yer'e dönüş koşulu göz önüne alınarak gerçekleştirildi. Hakikaten de atmosfere girişte sürtünmenin doğurduğu ani frenleme esnasında açığa çıkan yoğun ısıya karşı astronotların can güvenliğini sağlamak zorunluydu. Bu koşulu yerine getirmek için uzay aracının atmosfere nerede ise teğet konumda girmesi gerekir. Yavaşlama, kaldırma kuvveti kullanmayan bir kabinde 8 g'ye, kaldırma kuvvetine başvuran bir kabinde ise 3 ya da 4 g'ye düşer. 3u arada ısı akışının bir bölümünü ısı kalkanı'soğurur, bir bölümünü de ısı kalkanı önünde kızgın havanın oluşturduğu aşırı sıcak plazma ışıma biçiminde yayar. Isıyı kolay boşaltmak için kabinin olduğunca hafifçe ve tıkız olması gerekir. Dolayısıyla astronot koltuğu ya da koltukları çevresinde çok ufak hacim bırakılır, ek olarak Yer e dönüş evresinde mürettebat için mecburi donanım ve rezervler haricinde hiçbir şey bulunmaz. Öteki da nanım ve rezervleri taşıyan uzay aracının servis modülü, kabın atmosfere dönüş yörüngesine oturmuş olduğu anda atılır. Minimum iki bölmeli bu uzay araçlarını (kabin ve servis modülü) 1961'den başlayarak Ruslar Vostok'la, 1965 ten bu yana da Amerikalılar Gemini'yle kullanır.
Dönüş esnasında ortaya çıkan yüksek ivme düşüşüne dayanmak için astronotlar kabinde ısı kalkanı sırtlarına gelecek şekilde oturur. Dolayısıyla ısı kalkanı kabinin derhal arkasına yerleştirilir. İnsanlı ilk Vostok uzay aracının kabini küreseldi ve hiçbir kaldırma kuvveti kullanmıyordu. Ruslar'ın bu biçimi seçmesinin sebebi atmosfere girdiğinde aracın büyük bir kararlılık göstermesiydi. Buna karşılık, Amerikalılar belli bir kaldırma kuvveti kullanan, dolayısıyla atmosfere girişte ivme düşüren ve dönüş yörüngesini denetim altında tutan bir kabin seçti. Mercury, Gemini ve Apollo araçlarının kabinleri kesik koni biçimindeydi ve arkalarında (kesik koninin en geniş kısmı) eğrilik yarıçapı büyük küremsi bir kalkan vardı. Ruslar Soyuz araçlarında Amerikalıların seçimine oldukça benzer kabin biçimleri benimsedi.
Kabinin hızı yeterince azaldığında, mesela atmosfere girişte 8 krn/sn ya da 11 km/sn olan hız, saniyede birkaç yüz metreye düştüğünde, denize (Amerikalıların uygulaması) ya da karaya (Ruslar'ın uygulaması) iniş için paraşütler açılır. Ek olarak Ruslar Soyuz araçlarında Yer'e iniş şokunu sınırlamak için ortalama 1 m yükseltide ateşlenen ufak frenleme roketleri kullanır. Fırlatmanın ilk evresinde kozmonotların ya da astronotların güvenliklerini sağlamak için uzay kabinleri, çoğu zaman fırlar koltuklarla (Vostok, Gemini) ya da kabinin tümünü fırlatan araçlarla (Apollo, Soyuz araçlarının kuvvetli barutlu roket motorları) donatılır.
80'lerde tekrardan kullanılabilen uzay mekiklerinin devreye girmesi sonucu uzay kabini terimi önemini yitirmiştir.
Kaynak: Büyük Larousse
kabin ingilizcesi
1. cabin (of an airplane or ship).
2. changing cubicle (at a beach, in a store).
3. (telephone) booth.
- memuru airline steward or stewardess.
1. cabin (of an airplane or ship).
2. changing cubicle (at a beach, in a store).
3. (telephone) booth.
- memuru airline steward or stewardess.
Kabin Memuru
THY kabin memuru listesini iyi mi öğrenebilirim?
Microlab MC-300 kabin problemi iyi mi çözümlenir?
YORUMLAR