Kale TDK, Türk Dil Kurumu 1. isim, tarih Düşmanın gelmesi beklenilen yollar üstünde, askerî ehemmiyet taşıyan şehirlerde, geçit ve...
Kale
TDK, Türk Dil Kurumu
1. isim, tarih Düşmanın gelmesi beklenilen yollar üstünde, askerî ehemmiyet taşıyan şehirlerde, geçit ve dar boğazlarda güvenliği sağlamak için meydana getirilen kalınca duvarlı, burçlu, mazgallı yapı, kermen.
2. Satranç tahtasının dört köşesine dikilen, tahtanın bir tarafınca öteki tarafına kadar düz olarak boş hanelerde gidebilen kale biçiminde taş.
3. Çoğu zaman bir düşüncenin savunulduğu, sürdürüldüğü yer.
4. spor Takımla oynanan bazı top oyunlarında topun sokulmasına çalışılan yer.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
Birleşik Sözler
TDK, Türk Dil Kurumu
"Onu kalenin tarafındaki minik mezarlığa, bir zeytin ağacının yanına gömdüler." - Halikarnas Balıkçısı
2. Satranç tahtasının dört köşesine dikilen, tahtanın bir tarafınca öteki tarafına kadar düz olarak boş hanelerde gidebilen kale biçiminde taş.
3. Çoğu zaman bir düşüncenin savunulduğu, sürdürüldüğü yer.
4. spor Takımla oynanan bazı top oyunlarında topun sokulmasına çalışılan yer.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- kale şeklinde
- kaleyi içinden fethetmek
Birleşik Sözler
- kale bedeni
- kalebent
- kale çizgisi
- kale vuruşu
- uçankale
Kale savaşları nedir? Iyi mi kazanılır?
Kale - Denizli
Kale Vuruşu Nedir?
Kale
MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
Stratejik önemde bir yeri korumak ve güvenli bir karargâh olmak suretiyle yapılmış, dışarıya karşı müdafa düzenekleri oluşturulmuş yapı. Kaleler, tarihin ilk yıllarından beri yapılmış ve çeşitli biçimlerde kullanılmışlardır. Çoğu zaman yol kavşağı, bir anayol, geçit, dağlar arasındaki bir boğaz, denize uzanan bir burun, kıyıya yakın adacıklar, köprübaşları vb. şeklinde yerlerin savunmaya sağlamış olduğu olanaklarla birleştirilerek yapılmışlardır. Topçuluğun gelişmesiyle kale mimarisinde değişimler ortaya çıkmış ve nerede ise son kaleler sayılabilecek Maginot ve Siegfried hatları da, çağıl harp tekniği karşısında artık kalelerin modasının geçtiğini kanıtlamıştır.
MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
Stratejik önemde bir yeri korumak ve güvenli bir karargâh olmak suretiyle yapılmış, dışarıya karşı müdafa düzenekleri oluşturulmuş yapı. Kaleler, tarihin ilk yıllarından beri yapılmış ve çeşitli biçimlerde kullanılmışlardır. Çoğu zaman yol kavşağı, bir anayol, geçit, dağlar arasındaki bir boğaz, denize uzanan bir burun, kıyıya yakın adacıklar, köprübaşları vb. şeklinde yerlerin savunmaya sağlamış olduğu olanaklarla birleştirilerek yapılmışlardır. Topçuluğun gelişmesiyle kale mimarisinde değişimler ortaya çıkmış ve nerede ise son kaleler sayılabilecek Maginot ve Siegfried hatları da, çağıl harp tekniği karşısında artık kalelerin modasının geçtiğini kanıtlamıştır.
KALE a. (ar. karia).
1. Eskiden, bir bölgenin müdafa ve güvenliğini sağlamak amacıyla, düşmanın gelmesi beklenen yollarda, askeri önemi olan kentlerde, geçit ve dar boğazlarda meydana getirilen kalınca duvarlı, burçlu, mazgallı, dayanıklı yapı. (Bk. ansikl. böl.)
2. Bir grubun, bir düşüncenin kuvvetli olduğu, güçle savunulduğu yer: Tutucuların kalesi olan bölge. Toplumculuğun bir kalesi olan mecmua.
3. Kale şeklinde, büyük ve sağlam yapı, her yönden kendisine güvenilebilen kuvvetli kimse için kullanılır: Köyün tam girişinde kale şeklinde bir ev yaptırdı. Kale şeklinde adam, bu şekilde durumlar vız gelir ona. || Kaleyi içerden fethetmek, kazanılması birçok kimselerle görüşmeyi, uğraşmayı gerektiren bir şeyi, onlardan biriyle anlaşıp, onun yardım ve etkisiyle elde etmek.
—Esk. Kaia-dar, kaleyi korumuş olan, muhafız. || Kala-gir, kale alan. || Kala-kân, kale yıkan.
—-Ask. havc. Uçan kale, Boeing B-17 amerikan ağır bombardıman uçaklarına 1942 senesinde verilen ad. [Bu uçaklardan B-29 (1944), B-36 (1949), B-52 (1949) ve B-58 (1956) tipleri yapıldı.]
—Ask. tar. Kale ağası, kalelerin muhafızlarına ya da yöneticilerine verilen ad. || Kale azapları - AZAR || Kale beyi, kale yöneticisi. || Kale dizdarı - DİZDAR. || Kale hizmeti, kalelerde yürütülen askerlik hizmeti. || Kale muhafızları, bir kalenin güvenliğinin sağlanmasıyla görevli askerler. (Bunlar merkezden geçici olarak gönderilirdi; "yamak†denilen kapıkulu askerleri ve devamlı muhafızlar olarak iki bölümdü.) || Kale topçusu, kalelerdeki topları kullanan görevliler. || Kale yamağı, kale muhafızlarının bir kısmına verilen ad.
—Mim. Kale bedeni, kalenin burçları içinde kalan, üstü mazgal, barbata, siperlerle donatılmış, kalınca ve sağlam ana duvarı. || Kale dışı, bir yerleşmenin kale duvarlarıyla çevrili bölümünün haricinde kalan kesimler, mahalleler. || Kale dibi, kale duvarlarının altına gelen alan. || Kale içi, bir yerleşmenin surla çevrili kesimi. || Kale kapısı, kalelerde ya da surlarda giriş çıkışı elde eden kapılar. (Çoğu zaman iki yanında yer edinen sağlam kulelerle korunan bu kapılar, çift kanatlı olarak kalınca ağaçlardan yapılır, üst kısımları demir, tunç şeklinde metallerle kaplanırdı.) || Kale meydanı, kalenin ortasında askerlerin toplanmasına ve eğitimine ayrılan alan. || Kale önü, kalelerin önünde, bina yapılması yasak olan boş bölüm. || Kale siperi ya da kale kalkanı, kale duvarlarının üstünde mazgallar ve barbatalarla donatılmış bölüm. || iç kale, surla çevrili bir yerleşmenin içinde, en yüksek yerde bulunan, hükümdarın, beyin ya da komutanın oturmuş olduğu, son olarak müdafa yeri olan minik kale, hisar.
—Oy. Satrançta tahtanın dört köşesine yerleştirilen ve dikey doğrultuda hareket eden mazgallı kule biçiminde taş. || Kale kapmaca, açık havada iki grup halinde oynanan bir çocuk oyunu. (Arası kesme de denir.) [Bk. ansikl. böl.]
—Spor Topla oynanan nerede ise tüm ekip sporlarında, topun sokulmaya çalışmış olduğu yer. (Bk. ansikl. böl.).
—ANSİKL. Arkeol. ve Mim. Anadolu'da Yenitaş döneminden Çatalhöyük kale benzeri bir yerleşmeye sahipti. Yapıların dış cepheleri büyük ve kalınca bir duvar oluşturacak şekilde düzenlenmiş, dışa kapalı, korunaklı bir görünüm elde edilmişti. Bakırtaş süreci yerleşmelerinin müdafa düzeninde belirgin bir gelişme izlenebilir. Hacılarâ€da yerleşim alanı bir hendekle çevrilmiş, yapılar kimi bölümlerde kalınlığı 3 m'yi kabul eden kerpiçten bir sur içine yerleştirilmiştir. Yümüktepe'deyse Son Bakırtaş döneminde görülen kuvvetli dış duvar ve kazamat türünde bir takım odanın bulunmuş olduğu surlar Anadolu'nun en mühim müdafa düzenlerinden biri olarak nitelenir Surlardaki testere dişi çıkmalar ve burçlar da güçlendirici öğelerdir ilk Tunç çağda Truva mühim bir kale şehir olarak dikkati çeker. Her yerleşme katmanında kale alanı genişlemiş, surlar iç içe çemberler oluşturmuştur. Truva I katmanındaki balıksırtı biçiminde düzenlenen duvarlar çok gelişmiş bir teknik gösterir. Beycesultan da devrin surlarla çevrili yerleşmelerindendir. Truva l-ll ile uygar Demircihöyük, taş ve kerpiç örgülü, daire biçimi planlı dört kapılı surla çevrili bir kale, görünümündeydi. Gözlükulede de, Yümüktepe örneğine benzer, kalınca duvarlı, üçgen biçiminde geniş çıkmalarla desteklenmiş surlar vardır, duvarın iç yüzüne de kazamat türünde odalar eklenmiş, konutlarla sur duvarı ayrılmıştır, ilk Tunç çağ yerleşmesi olan Tümen höyükle, muntazam kesme taşlardan sandık duvar tekniğinde örülmüş surlarda, anıtsal kapılar yer alır. Hititler'de kale mimarisinin en gelişkin örnekleriyle karşılaşılmaktadır (Boğazköy, Alişar). Boğazköy'de yerleşme, alanın olanaklarından da yararlanılarak sandık duvar tekniğinde surlarla çevrilmiş, bunlar iç ve dış duvarlardaki kuleler ve burçlarla güçlendirilmiştir. Kentin en yüksek kesiminde yer edinen ve yerleşmenin çekirdeğini oluşturan Büyükka- le, tümüyle kendi içine tapalı bir iç kale görünümündedir. Ek olarak kayalıklara da minik kaleler yapılmıştır. Geç Hitit döneminde de yerleşmeler, daire (Samal), dikdörtgen (Kargamış) planlı surlarla çevrili kale şehirler görünümündedir. Urartu kaleleriyse, taş mimarileri ve yapı teknikleriyle, bu türün mühim örnekleridir. Bunlar çoğunlukla aşılması güç dağ dizileri üstüne yapılmış, savunması zayıf noktalar burçlarla desteklenmiştir, sadece kule yoktur. Duvarlar belirli bir yüksekliğe kadar büyük taş bloklardan, üstleri kerpiçten örülmüştür. Devrin en mühim örnekleri içinde Aşağı ve Yukarı kaleden oluşan Çavuştepe, Van kalesi, Aznavurtepe, Altıntepe Topraktale belirtilebilir Phrygi- alılar'da, bir ovanın kenarına ya da yüksek bir tepeye meydana getirilen şehirler, kuvvetli surlarla çevriliyordu (Gordion). Anadolu'daki yunan ve roma kentleriyse, dış surlar kenti çevreleyen surlar ve iç kale olmak suretiyle üç aşamalı müdafa düzenine sahipti. Bizans döneminde, çevreye başat noktalara kurulan kaleler içinde Amasra, Trabzon, Enez kaleleri belirtilebilir. Anadolu' daki Ortaçağ kalelerinin en anıtsal örneği, Rodos şövalyelerince yaptırılan Bodrum kalesi'dir. iç içe üç surla çevrili Afyonkarahisar kalesi bir iç kaleden oluşan yapı beş kuleyle Amasya kalesi güçlendirilmiştir.
Türkler Anadolu'da ilkçağdan başlayarak kurulmuş kaleleri devamlı yenileyip genişleterek kullandılar (Afyonkarahisar kalesi, Ankara kalesi, Silifke kalesi, Tokat kalesi, Sinop kalesi, Diyarbakır kalesi, Bayburt kalesi, Anamur kalesi vd.). Bu durum OsmanlIlar döneminde de sürdü. üç yanı denizlerle çevrili görkemli bir roma kalesi olan Alanya kalesi, Anadolu Selçukluları döneminde, Alaettin Keykubat I tarafınca tekrardan yaptırıldı (1225). üç sıra surla çevrili olan yapı iç kale ve dış kaleden oluşur. Anadolu'daki ilk türk kalelerinden biri de Kars kalesidir (1152). Murat III döneminde onarılan bu yapı, beş sıra surla çevrilidir, surlar 220 burç ve kuleyle desteklenmiştir. Divriği'de Mengücükler'den kalma kalenin surlarının ve kapılarının bir kısmı sağlamdır, iç kalede çok köşeli yüksek bir kulenin üstündeki iki aslan heykeli çok gösterişlidir. 1252 tarihindeki bu iç kaleden yalnızca bu kulenin birkaç duvarı kalmıştır. Anadolu Selçukluları döneminden Kayseri kalesi oldukça sağlamdır. Kale, Mehmet II (Fatih) döneminde büyük bir onarım geçirmiş ve kale içinde onun adını taşıyan bir cami yaptırılmıştır (1466).
Tümüyle osmanlı yapısı olan ilk örnekler içinde Osman Gazi döneminden Bursa'nın D.'sundaki Balabancık kalesi'yle, Karacahisar belirtilebilir. İstanbul'daki Anadoluhisarı, Rumelihisarı ve Yedikule hisarı minik, sadece kale mimarisinin en heybetli ve gelişmiş örnekleridir. Çanakkale boğazının iki yakasında yer edinen Kilitbahir ve Kaleisultaniye kuvvetli müdafa düzenlerinin yanı sıra güzel duyu üstünlükleriyle de dikkati çekerler. Bir iç kale ve kuleli bir surdan oluşan Kaleisultaniye her türlü müdafa ve saldırıya elverişli anıtsal bir yapıdır. Kilitbahir ise bilhassa yonca biçimi iç kalesiyle benzersiz bir plana haizdir. İstanbul boğazında, Kavaklar kesimindeki karşılıklı iki kale, Murat IV zamanında kazak akınlarının önlenmesi amacıyla yaptırılmıştı. Van'daki Hoşap kalesi (1643), Selçuklu geleneğini sürdüren duvar tekniği ve fresklerinin yanı sıra değişik biçimlerdeki mazgal ve gözetleme yerleriyle ilgi çeker.
—Oy. Kale kapmacada oyuncular iki takıma ayrılır. Oyuna başlamış olacak takımda- kiler ortaya ceket, ayakkabı vb. bir eşya koyarak kale yaparlar ve daire biçiminde çevresine dizilirler. Kalenin başlangıcında da bir şahıs durur. Karşı (akımdakiler bu dairenin dışına dizilir ve içteki oyuncuları geçip kaleye ulaşmaya çalışırlar Dıştakiler aralarından biri diğeri oyunculara yakalanmadan kaleye vardığında içtekiler ise dıştaki oyuncuları teker teker yakalayıp el vurduklarında oyunu kazanırlar.
—Spor. Futbol, hentbol, hokey, ve su topunda kaleler, iki yan direk ve bu tarz şeyleri birbirine bağlayan bir üst direkten meydana gelir. Çoğu zaman direklerin arkasına bir ağ tutturulmuştur; bu görünümüyle kale bir kafesi çağrıştırır. Top (ya da buz hokeyinde puk) bu kafese girdiğinde gol olur. Rugbyde kaleler enlemesine bir direkle birbirine bağlanan iki uzun direkten oluşur. Sayı olması için ayakla yollanan topun bu direğin üstünden geçmesi gerekir. Kale futbolda 7,32 x 2,44 m; hentbolda 3,0 x 2,0 m; (buz hokeyinde 1,83 x 1,22 m), çim hokeyinde 3,66 x 2,13 m; su topunda 3,0 x 7,0 m; rugbyde 6,10 (3,05 x 2) x 5,50 m ölçülerindedir.
1. Eskiden, bir bölgenin müdafa ve güvenliğini sağlamak amacıyla, düşmanın gelmesi beklenen yollarda, askeri önemi olan kentlerde, geçit ve dar boğazlarda meydana getirilen kalınca duvarlı, burçlu, mazgallı, dayanıklı yapı. (Bk. ansikl. böl.)
2. Bir grubun, bir düşüncenin kuvvetli olduğu, güçle savunulduğu yer: Tutucuların kalesi olan bölge. Toplumculuğun bir kalesi olan mecmua.
3. Kale şeklinde, büyük ve sağlam yapı, her yönden kendisine güvenilebilen kuvvetli kimse için kullanılır: Köyün tam girişinde kale şeklinde bir ev yaptırdı. Kale şeklinde adam, bu şekilde durumlar vız gelir ona. || Kaleyi içerden fethetmek, kazanılması birçok kimselerle görüşmeyi, uğraşmayı gerektiren bir şeyi, onlardan biriyle anlaşıp, onun yardım ve etkisiyle elde etmek.
—Esk. Kaia-dar, kaleyi korumuş olan, muhafız. || Kala-gir, kale alan. || Kala-kân, kale yıkan.
—-Ask. havc. Uçan kale, Boeing B-17 amerikan ağır bombardıman uçaklarına 1942 senesinde verilen ad. [Bu uçaklardan B-29 (1944), B-36 (1949), B-52 (1949) ve B-58 (1956) tipleri yapıldı.]
—Ask. tar. Kale ağası, kalelerin muhafızlarına ya da yöneticilerine verilen ad. || Kale azapları - AZAR || Kale beyi, kale yöneticisi. || Kale dizdarı - DİZDAR. || Kale hizmeti, kalelerde yürütülen askerlik hizmeti. || Kale muhafızları, bir kalenin güvenliğinin sağlanmasıyla görevli askerler. (Bunlar merkezden geçici olarak gönderilirdi; "yamak†denilen kapıkulu askerleri ve devamlı muhafızlar olarak iki bölümdü.) || Kale topçusu, kalelerdeki topları kullanan görevliler. || Kale yamağı, kale muhafızlarının bir kısmına verilen ad.
—Mim. Kale bedeni, kalenin burçları içinde kalan, üstü mazgal, barbata, siperlerle donatılmış, kalınca ve sağlam ana duvarı. || Kale dışı, bir yerleşmenin kale duvarlarıyla çevrili bölümünün haricinde kalan kesimler, mahalleler. || Kale dibi, kale duvarlarının altına gelen alan. || Kale içi, bir yerleşmenin surla çevrili kesimi. || Kale kapısı, kalelerde ya da surlarda giriş çıkışı elde eden kapılar. (Çoğu zaman iki yanında yer edinen sağlam kulelerle korunan bu kapılar, çift kanatlı olarak kalınca ağaçlardan yapılır, üst kısımları demir, tunç şeklinde metallerle kaplanırdı.) || Kale meydanı, kalenin ortasında askerlerin toplanmasına ve eğitimine ayrılan alan. || Kale önü, kalelerin önünde, bina yapılması yasak olan boş bölüm. || Kale siperi ya da kale kalkanı, kale duvarlarının üstünde mazgallar ve barbatalarla donatılmış bölüm. || iç kale, surla çevrili bir yerleşmenin içinde, en yüksek yerde bulunan, hükümdarın, beyin ya da komutanın oturmuş olduğu, son olarak müdafa yeri olan minik kale, hisar.
—Oy. Satrançta tahtanın dört köşesine yerleştirilen ve dikey doğrultuda hareket eden mazgallı kule biçiminde taş. || Kale kapmaca, açık havada iki grup halinde oynanan bir çocuk oyunu. (Arası kesme de denir.) [Bk. ansikl. böl.]
—Spor Topla oynanan nerede ise tüm ekip sporlarında, topun sokulmaya çalışmış olduğu yer. (Bk. ansikl. böl.).
—ANSİKL. Arkeol. ve Mim. Anadolu'da Yenitaş döneminden Çatalhöyük kale benzeri bir yerleşmeye sahipti. Yapıların dış cepheleri büyük ve kalınca bir duvar oluşturacak şekilde düzenlenmiş, dışa kapalı, korunaklı bir görünüm elde edilmişti. Bakırtaş süreci yerleşmelerinin müdafa düzeninde belirgin bir gelişme izlenebilir. Hacılarâ€da yerleşim alanı bir hendekle çevrilmiş, yapılar kimi bölümlerde kalınlığı 3 m'yi kabul eden kerpiçten bir sur içine yerleştirilmiştir. Yümüktepe'deyse Son Bakırtaş döneminde görülen kuvvetli dış duvar ve kazamat türünde bir takım odanın bulunmuş olduğu surlar Anadolu'nun en mühim müdafa düzenlerinden biri olarak nitelenir Surlardaki testere dişi çıkmalar ve burçlar da güçlendirici öğelerdir ilk Tunç çağda Truva mühim bir kale şehir olarak dikkati çeker. Her yerleşme katmanında kale alanı genişlemiş, surlar iç içe çemberler oluşturmuştur. Truva I katmanındaki balıksırtı biçiminde düzenlenen duvarlar çok gelişmiş bir teknik gösterir. Beycesultan da devrin surlarla çevrili yerleşmelerindendir. Truva l-ll ile uygar Demircihöyük, taş ve kerpiç örgülü, daire biçimi planlı dört kapılı surla çevrili bir kale, görünümündeydi. Gözlükulede de, Yümüktepe örneğine benzer, kalınca duvarlı, üçgen biçiminde geniş çıkmalarla desteklenmiş surlar vardır, duvarın iç yüzüne de kazamat türünde odalar eklenmiş, konutlarla sur duvarı ayrılmıştır, ilk Tunç çağ yerleşmesi olan Tümen höyükle, muntazam kesme taşlardan sandık duvar tekniğinde örülmüş surlarda, anıtsal kapılar yer alır. Hititler'de kale mimarisinin en gelişkin örnekleriyle karşılaşılmaktadır (Boğazköy, Alişar). Boğazköy'de yerleşme, alanın olanaklarından da yararlanılarak sandık duvar tekniğinde surlarla çevrilmiş, bunlar iç ve dış duvarlardaki kuleler ve burçlarla güçlendirilmiştir. Kentin en yüksek kesiminde yer edinen ve yerleşmenin çekirdeğini oluşturan Büyükka- le, tümüyle kendi içine tapalı bir iç kale görünümündedir. Ek olarak kayalıklara da minik kaleler yapılmıştır. Geç Hitit döneminde de yerleşmeler, daire (Samal), dikdörtgen (Kargamış) planlı surlarla çevrili kale şehirler görünümündedir. Urartu kaleleriyse, taş mimarileri ve yapı teknikleriyle, bu türün mühim örnekleridir. Bunlar çoğunlukla aşılması güç dağ dizileri üstüne yapılmış, savunması zayıf noktalar burçlarla desteklenmiştir, sadece kule yoktur. Duvarlar belirli bir yüksekliğe kadar büyük taş bloklardan, üstleri kerpiçten örülmüştür. Devrin en mühim örnekleri içinde Aşağı ve Yukarı kaleden oluşan Çavuştepe, Van kalesi, Aznavurtepe, Altıntepe Topraktale belirtilebilir Phrygi- alılar'da, bir ovanın kenarına ya da yüksek bir tepeye meydana getirilen şehirler, kuvvetli surlarla çevriliyordu (Gordion). Anadolu'daki yunan ve roma kentleriyse, dış surlar kenti çevreleyen surlar ve iç kale olmak suretiyle üç aşamalı müdafa düzenine sahipti. Bizans döneminde, çevreye başat noktalara kurulan kaleler içinde Amasra, Trabzon, Enez kaleleri belirtilebilir. Anadolu' daki Ortaçağ kalelerinin en anıtsal örneği, Rodos şövalyelerince yaptırılan Bodrum kalesi'dir. iç içe üç surla çevrili Afyonkarahisar kalesi bir iç kaleden oluşan yapı beş kuleyle Amasya kalesi güçlendirilmiştir.
Türkler Anadolu'da ilkçağdan başlayarak kurulmuş kaleleri devamlı yenileyip genişleterek kullandılar (Afyonkarahisar kalesi, Ankara kalesi, Silifke kalesi, Tokat kalesi, Sinop kalesi, Diyarbakır kalesi, Bayburt kalesi, Anamur kalesi vd.). Bu durum OsmanlIlar döneminde de sürdü. üç yanı denizlerle çevrili görkemli bir roma kalesi olan Alanya kalesi, Anadolu Selçukluları döneminde, Alaettin Keykubat I tarafınca tekrardan yaptırıldı (1225). üç sıra surla çevrili olan yapı iç kale ve dış kaleden oluşur. Anadolu'daki ilk türk kalelerinden biri de Kars kalesidir (1152). Murat III döneminde onarılan bu yapı, beş sıra surla çevrilidir, surlar 220 burç ve kuleyle desteklenmiştir. Divriği'de Mengücükler'den kalma kalenin surlarının ve kapılarının bir kısmı sağlamdır, iç kalede çok köşeli yüksek bir kulenin üstündeki iki aslan heykeli çok gösterişlidir. 1252 tarihindeki bu iç kaleden yalnızca bu kulenin birkaç duvarı kalmıştır. Anadolu Selçukluları döneminden Kayseri kalesi oldukça sağlamdır. Kale, Mehmet II (Fatih) döneminde büyük bir onarım geçirmiş ve kale içinde onun adını taşıyan bir cami yaptırılmıştır (1466).
Tümüyle osmanlı yapısı olan ilk örnekler içinde Osman Gazi döneminden Bursa'nın D.'sundaki Balabancık kalesi'yle, Karacahisar belirtilebilir. İstanbul'daki Anadoluhisarı, Rumelihisarı ve Yedikule hisarı minik, sadece kale mimarisinin en heybetli ve gelişmiş örnekleridir. Çanakkale boğazının iki yakasında yer edinen Kilitbahir ve Kaleisultaniye kuvvetli müdafa düzenlerinin yanı sıra güzel duyu üstünlükleriyle de dikkati çekerler. Bir iç kale ve kuleli bir surdan oluşan Kaleisultaniye her türlü müdafa ve saldırıya elverişli anıtsal bir yapıdır. Kilitbahir ise bilhassa yonca biçimi iç kalesiyle benzersiz bir plana haizdir. İstanbul boğazında, Kavaklar kesimindeki karşılıklı iki kale, Murat IV zamanında kazak akınlarının önlenmesi amacıyla yaptırılmıştı. Van'daki Hoşap kalesi (1643), Selçuklu geleneğini sürdüren duvar tekniği ve fresklerinin yanı sıra değişik biçimlerdeki mazgal ve gözetleme yerleriyle ilgi çeker.
—Oy. Kale kapmacada oyuncular iki takıma ayrılır. Oyuna başlamış olacak takımda- kiler ortaya ceket, ayakkabı vb. bir eşya koyarak kale yaparlar ve daire biçiminde çevresine dizilirler. Kalenin başlangıcında da bir şahıs durur. Karşı (akımdakiler bu dairenin dışına dizilir ve içteki oyuncuları geçip kaleye ulaşmaya çalışırlar Dıştakiler aralarından biri diğeri oyunculara yakalanmadan kaleye vardığında içtekiler ise dıştaki oyuncuları teker teker yakalayıp el vurduklarında oyunu kazanırlar.
—Spor. Futbol, hentbol, hokey, ve su topunda kaleler, iki yan direk ve bu tarz şeyleri birbirine bağlayan bir üst direkten meydana gelir. Çoğu zaman direklerin arkasına bir ağ tutturulmuştur; bu görünümüyle kale bir kafesi çağrıştırır. Top (ya da buz hokeyinde puk) bu kafese girdiğinde gol olur. Rugbyde kaleler enlemesine bir direkle birbirine bağlanan iki uzun direkten oluşur. Sayı olması için ayakla yollanan topun bu direğin üstünden geçmesi gerekir. Kale futbolda 7,32 x 2,44 m; hentbolda 3,0 x 2,0 m; (buz hokeyinde 1,83 x 1,22 m), çim hokeyinde 3,66 x 2,13 m; su topunda 3,0 x 7,0 m; rugbyde 6,10 (3,05 x 2) x 5,50 m ölçülerindedir.
Kaynak: Büyük Larousse
kale ingilizcesi
1. fortress, fort; citadel.
2. goal post.
3. chess rook, castle.
- çizgisi goal line.
- şeklinde
1. fortress-like, big and imposing (building).
2. solid, sound, confidence-inspiring (person).
3. (financially) sound, solid (person, business).
- içi inner part of a fortress.
-yi içinden fethetmek
1. to conquer (a place) from within.
2. to get something by circumventing the underlings and dealing directly with the head man
1. fortress, fort; citadel.
2. goal post.
3. chess rook, castle.
- çizgisi goal line.
- şeklinde
1. fortress-like, big and imposing (building).
2. solid, sound, confidence-inspiring (person).
3. (financially) sound, solid (person, business).
- içi inner part of a fortress.
-yi içinden fethetmek
1. to conquer (a place) from within.
2. to get something by circumventing the underlings and dealing directly with the head man
Kale savaşları nedir? Iyi mi kazanılır?
Kale - Denizli
Kale Vuruşu Nedir?
YORUMLAR