kalleş ödat Arapça ®allÂ¥ş 1 . Sözünde durmayıp bir işin yüzüstü kalmasına neden olan: "Gene gülümsüyordu fakat artık kall...
kalleş
ödat Arapça ®allÂ¥ş
ödat Arapça ®allÂ¥ş
1 . Sözünde durmayıp bir işin yüzüstü kalmasına neden olan:
"Gene gülümsüyordu fakat artık kalleş bir hınç vardı gülümseyişinde."- T. Buğra.
2 . Birine gizlice fenalık eden.
KALLEŞ sıf. ve a. (ar. kallâş'tan).
1. Sözünde durmayan, sözüne güvenilmeyen kimse için kullanılır; dönek: Bir kalleş yüzünden planlarımız altüst oldu.
2. Arkadan vuran, gizlice fenalık eden.
1. Sözünde durmayan, sözüne güvenilmeyen kimse için kullanılır; dönek: Bir kalleş yüzünden planlarımız altüst oldu.
2. Arkadan vuran, gizlice fenalık eden.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR