KALINLIK a 1. Bir cismin birbirine azca çok paralel iki ana yüzü arasındaki uzunluğu ölçüldüğünde elde edilmiş boyutu: 2 santimetre...
KALINLIK a
1. Bir cismin birbirine azca çok paralel iki ana yüzü arasındaki uzunluğu ölçüldüğünde elde edilmiş boyutu: 2 santimetre genişliğinde bir tahta. Kalınlığı fazla olmayan ahşap bölme.
2. Kalınlığıyla ehemmiyet ve belirginlik kazanan şeyin niteliği: Duvarlarının kalınlığı sebebiyle bu oda hep serindir. Kar kalınlığı bir metreyi aştı.
3. Yoğunluğuyla belirginlik kazanan şeyin niteliği: Sisin kalınlığı.
4. Tok ve gür bir sesin niteliği.
—Ciltç. Ciltlenmiş bir kitap kabının sırt genişliği.
—Havc. Göreli kalınlık, bir profilin derinliğine oranla kalınlığının mateimum yüzdesi.
—Mak. san. Kalınlık sacı, bilhassa kalınlık kaması olarak kullanılan çok ince çelik sac.
—Marangl. Kalınlık makinesi, bir yüzünün kabası öncesinden planyada alınmış bir iş parçasına son kalınlığını vermeye yarayan makine. (Bk. ansikl. böl.)
—Nük. müh. Yarı kalınlık, bir ışımanın yeğinliğini yarıya indiren soğurucu madde kalınlığı.
—ANSİKL. Marangl. üretim gücü yüksek bir kalınlık makinesi ortalama 1 m genişliğindeki parçaları 5 ile 40 m/dk'lık yaklaştırma hızıyla işlemeye olanak verir; bu da saatte 2 000 m2'yi geçen bir verim sağlar. Bu makineler bir emme düzeneğiyle donatılmıştır.
1. Bir cismin birbirine azca çok paralel iki ana yüzü arasındaki uzunluğu ölçüldüğünde elde edilmiş boyutu: 2 santimetre genişliğinde bir tahta. Kalınlığı fazla olmayan ahşap bölme.
2. Kalınlığıyla ehemmiyet ve belirginlik kazanan şeyin niteliği: Duvarlarının kalınlığı sebebiyle bu oda hep serindir. Kar kalınlığı bir metreyi aştı.
3. Yoğunluğuyla belirginlik kazanan şeyin niteliği: Sisin kalınlığı.
4. Tok ve gür bir sesin niteliği.
—Ciltç. Ciltlenmiş bir kitap kabının sırt genişliği.
—Havc. Göreli kalınlık, bir profilin derinliğine oranla kalınlığının mateimum yüzdesi.
—Mak. san. Kalınlık sacı, bilhassa kalınlık kaması olarak kullanılan çok ince çelik sac.
—Marangl. Kalınlık makinesi, bir yüzünün kabası öncesinden planyada alınmış bir iş parçasına son kalınlığını vermeye yarayan makine. (Bk. ansikl. böl.)
—Nük. müh. Yarı kalınlık, bir ışımanın yeğinliğini yarıya indiren soğurucu madde kalınlığı.
—ANSİKL. Marangl. üretim gücü yüksek bir kalınlık makinesi ortalama 1 m genişliğindeki parçaları 5 ile 40 m/dk'lık yaklaştırma hızıyla işlemeye olanak verir; bu da saatte 2 000 m2'yi geçen bir verim sağlar. Bu makineler bir emme düzeneğiyle donatılmıştır.
Kaynak: Büyük Larousse
kalınlık
ödat
1 . Kalınca olma durumu.
2 . (cisimler için) Uzunluk ve genişlik haricinde üçüncü boyut.
ödat
1 . Kalınca olma durumu.
2 . (cisimler için) Uzunluk ve genişlik haricinde üçüncü boyut.
kalınlık ingilizcesi
- thickness; coarseness; deepth
YORUMLAR