KANCALAMAK g. f. 1. Kancayı bir şeye ya da bir yere geçirmek. 2. Bir şeyi kanca takıp çekmek. —Metalürj. Dökümcülükte, bir maça...
KANCALAMAK g. f.
1. Kancayı bir şeye ya da bir yere geçirmek.
2. Bir şeyi kanca takıp çekmek.
—Metalürj. Dökümcülükte, bir maçayı yuvasına metal bir bağ ile başına tutturmak.
1. Kancayı bir şeye ya da bir yere geçirmek.
2. Bir şeyi kanca takıp çekmek.
—Metalürj. Dökümcülükte, bir maçayı yuvasına metal bir bağ ile başına tutturmak.
Kaynak: Büyük Larousse
kancalamak
(-i durum ekiyle kullanılan eylem)
1 . Kancayı bir şeye takmak.
2 . Kancayı atıp çekmek.
3 . mecaz Bir kimse ya da şeyin üstüne bıktıracak kadar düşmek.
(-i durum ekiyle kullanılan eylem)
1 . Kancayı bir şeye takmak.
2 . Kancayı atıp çekmek.
3 . mecaz Bir kimse ya da şeyin üstüne bıktıracak kadar düşmek.
kancalamak ingilizcesi
1. to hook.
2. to grapple.
3. to pester, pick on.
1. to hook.
2. to grapple.
3. to pester, pick on.
YORUMLAR