Türk Dil Kurumu karina İt. carena 1. Vapur omurgası 2. Vapur teknesinin su içinde kalan kısmı 3. Bazı kemiklerin çıkıntılı parçası. 4...
Türk Dil Kurumu
karina İt. carena
1. Vapur omurgası
2. Vapur teknesinin su içinde kalan kısmı
3. Bazı kemiklerin çıkıntılı parçası.
4.Bir ekip yıldızın adı.
Karina Jelinek
Karina Bulutsusu
Karina Lombard
karina ingilizcesi
- bilge, underwater hull, bottom
KARİNA a. (ital. carena; lat. carına'dan). Denize.
1. Bir vapur teknesinin su içinde kalan bölümünün dış yüzeyi.
2. Karina bordası, bir geminin su hattının altında kalan borda kısmı. || Karina borda kaplaması, vapur karinasında baştan kıça kadar uzanan kaplama tahtaları. || Karina çarmığı basmak, iç omurgaya kadar oturtulmuş bir ana direğin alt çamlıklarını karinaya bağlamak için germek. || Karina etmek, bir gemiyi, su altında kalan bölümünün bakım ve onarımını yapmak için, omurgası sudan çıkana kadar bir bordasının üstüne yatırmak. || Karina fırçası, karinaları temizlemede ya da boyamada kullanılan uzun saplı, topuz biçiminde sert fırça. || Karina ızgarası, gelgit vakası fazla olan limanlarda kullanılan ve üstüne sular çekildiğinde karina bakımı yapılacak gemilerin oturtulduğu tahta ya da beton kızak. || Karina kaplama levhası, ağaç gemilerin karinalarına kaplanan bakır ya da pirinç levha. || Karina dönem kaplaması, karinadaki kuşakları oluşturan kaplamalardan her biri. || Karina zinciri, vapur karinalarından doblin olarak dolaştırılan ve çımaları her iki küpeşteye karşılıklı olarak tutturulan ince zincirler. (Yara paledi kullanıldığı dönemlerde, paledi karinanın istenilen yerine ayarlamaya yarardı. Günümüzde kullanılmamaktadır.)
—Antropd. Bazı kişilerin kafatasında görülen, iki parietal kemik arasındaki orta çıkıntı.
—Bot. Kelebekçiçekligillerin çiçeklerinde bir vapur karinasını çağrıştırır halde, kısmen birbirine kaynaşmış iki alt taçyaprağa verilen ad. || Çeşitli organların (kavuz, çanakyaprak) yüzeyindeki ince uzun çıkıntı.
—Havc. İlerlemeye karşı direnci çok minik olan aerodinamik cisim. || Güdümlü, balon karinası, balonun, içi gaz ile doldurularak şişirilmiş, azca ya da çok uzun bir puroyu çağrıştıran kısmı. (En fazla kullanılan karinanın önü neredeyse küresel ya da yumurtamsı bir bölümden oluşur; arkası ise bir koniyle son bulur.)
—Kuşç. Karinalı kuşlarda, göğüskemiğinin orta kesiminde bulunun kemik çıkıntısı
—Zod. Hayvanlarda bedenin üstünde bulunan, uzun dik bir ibik biçimindeki dış kabartı. (Kimi böceklerin elitraları ve bazı balıkların karın profili karina biçimindedir.)
—ANSİKL. Karina, göğüskemiği yüzeyinden öne doğru çıkıntı icra eden ve karinayı ve ladeskemiğini kolkemiğine bağlayan göğüs kaslarını (uçma kasları) taşır. Tüm karinalılarda bulunmakla beraber iri kümes hayvanlarında çok gelişmiştir. Buna karşılık koşucukuşlarda (devekuşu, nandu, kivi, vb.) bulunmaz.
1. Bir vapur teknesinin su içinde kalan bölümünün dış yüzeyi.
2. Karina bordası, bir geminin su hattının altında kalan borda kısmı. || Karina borda kaplaması, vapur karinasında baştan kıça kadar uzanan kaplama tahtaları. || Karina çarmığı basmak, iç omurgaya kadar oturtulmuş bir ana direğin alt çamlıklarını karinaya bağlamak için germek. || Karina etmek, bir gemiyi, su altında kalan bölümünün bakım ve onarımını yapmak için, omurgası sudan çıkana kadar bir bordasının üstüne yatırmak. || Karina fırçası, karinaları temizlemede ya da boyamada kullanılan uzun saplı, topuz biçiminde sert fırça. || Karina ızgarası, gelgit vakası fazla olan limanlarda kullanılan ve üstüne sular çekildiğinde karina bakımı yapılacak gemilerin oturtulduğu tahta ya da beton kızak. || Karina kaplama levhası, ağaç gemilerin karinalarına kaplanan bakır ya da pirinç levha. || Karina dönem kaplaması, karinadaki kuşakları oluşturan kaplamalardan her biri. || Karina zinciri, vapur karinalarından doblin olarak dolaştırılan ve çımaları her iki küpeşteye karşılıklı olarak tutturulan ince zincirler. (Yara paledi kullanıldığı dönemlerde, paledi karinanın istenilen yerine ayarlamaya yarardı. Günümüzde kullanılmamaktadır.)
—Antropd. Bazı kişilerin kafatasında görülen, iki parietal kemik arasındaki orta çıkıntı.
—Bot. Kelebekçiçekligillerin çiçeklerinde bir vapur karinasını çağrıştırır halde, kısmen birbirine kaynaşmış iki alt taçyaprağa verilen ad. || Çeşitli organların (kavuz, çanakyaprak) yüzeyindeki ince uzun çıkıntı.
—Havc. İlerlemeye karşı direnci çok minik olan aerodinamik cisim. || Güdümlü, balon karinası, balonun, içi gaz ile doldurularak şişirilmiş, azca ya da çok uzun bir puroyu çağrıştıran kısmı. (En fazla kullanılan karinanın önü neredeyse küresel ya da yumurtamsı bir bölümden oluşur; arkası ise bir koniyle son bulur.)
—Kuşç. Karinalı kuşlarda, göğüskemiğinin orta kesiminde bulunun kemik çıkıntısı
—Zod. Hayvanlarda bedenin üstünde bulunan, uzun dik bir ibik biçimindeki dış kabartı. (Kimi böceklerin elitraları ve bazı balıkların karın profili karina biçimindedir.)
—ANSİKL. Karina, göğüskemiği yüzeyinden öne doğru çıkıntı icra eden ve karinayı ve ladeskemiğini kolkemiğine bağlayan göğüs kaslarını (uçma kasları) taşır. Tüm karinalılarda bulunmakla beraber iri kümes hayvanlarında çok gelişmiştir. Buna karşılık koşucukuşlarda (devekuşu, nandu, kivi, vb.) bulunmaz.
Kaynak: Büyük Larousse
Karina Jelinek
Karina Bulutsusu
Karina Lombard
YORUMLAR