LEHİMLEME a Metal parçaları sıvı bir lehim dolgu metaliyle birleştirme; erime noktası birleştirilecek parçalarınkinden düşük olan b...
LEHİMLEME a Metal parçaları sıvı bir lehim dolgu metaliyle birleştirme; erime noktası birleştirilecek parçalarınkinden düşük olan bu dolgu metali, birleştirmenin oluşumuna eriyerek katkıda bulunmayan ana metal ya da metalleri ıslatır.
—ANSİKL. Lehimlemeden Antikçağ'da bilhassa, kimi kez çok karmaşık olan ve çoğu zaman kıymetli metallerden meydana getirilen mücevherler ile süslemelerin yapımında yararlanılıyordu. Lehimlemenin kullanımına, İ.Û. 3200 yılına ilişkin altın ya da altın ve bakır alaşımından vazolar, kadehler ve mücevherlerde de rastlanır.
Akışkanlaştırıcının, doğrusu sıvının (flux) lehimlemedeki önemi, Fenikeliler, Çinliler ve kim bilir Amerindler'ce bile biliniyordu. Romahlar'da, kıymetli metalleri lehimlemek için sıvı olarak bakır karbonat, potasyum nitrat ya da idrar kullanılırdı. Eritme, ucunda pişmiş kilden bir meme bulunan hamlaçlarla hava üfleyerek elde ediliyordu. Etrüskler'in, altın fındıklarını topaklaştırmak için bakır hidrat ve reçine alaşımı bir sıvıdan (flux) yararlandıkları sanılır. Plinius, kendi çağlarında (I. yy.) yaygın olarak kullanıldığı tahmin edilen kalayla tan bahseder.
Ortaçağ'da lehim dolgu metali olarak bir kurşun (% 20) ve kalay (% 80) alaşımı kullanılıyordu. Silahlar ile zırhlar bir Cu-Sn alaşımıyla lehimleniyordu. Boraksın sıvı olarak kullanımı XV. yy.'ın sonuna rastlar.
Lehimlemedeki ilerlemeler, daima daha yüksek sıcaklıklar elde edilmesine bağlı kalmıştır. 1679'da alman Kunckel tarafınca meydana getirilen ilk pürmüş lambası körükten gelen havayla besleniyordu; bu aygıtın günümüzdeki biçimiyle patenti 1798' de fransız Bertin tarafınca alındı.
Kuyumculukta eskiden beri uygulanan gümüşle lehimlemeden 1865'te ilk Atlan- tikaşırı kablonun yapım ve onarımında yararlanıldı. Bir unutulma döneminden sonrasında gümüşle lehimleme, elli yıl ilkin sanayide tekrardan kullanılmaya başladı ve o zamandan beri uygulama alanı çok genişledi.
1925'e kadar tamamen elle meydana getirilen lehimleme, dolgu metallerinin ve sıvıların hazırlanmasında ve ısıtma şekillerinin yetkinleşmesinde elde edilmiş aralıksız ilerlemeler yardımıyla, günümüzde, özdeş cisimlerin, seri halinde devamlı üretiminde uygulanabilen bir endüstri yöntemi durumuna gelmiştir. Bilhassa öteki yöntemlerle gerçekleştirilemeyen birleştirme sorunları için tek çözüm yoludur.
Başlıca lehimleme şekilleri demirle, döverek, gazla, fırında, daldırmayla, tuz banyosunda, indüklemeyle, dirençle ve yayınmayla lehimlemedir. Gazla lehimlemede bileştirilecek parçalar "ıslanma'' sıcaklığına kadar ısıtılır. Bu sıcaklığa erişil- diğinde erimiş haldeki lehim dolgu metali, dökülür ve parçalar arasındaki kılcal boşluğu doldurarak birleştirmeyi sağlar. Birleştirme boşlukları 0,05 ile 0,25 mm dolayındadır. Lehim dolgu metalinin ıslanması, bir sıvı kullanımıyla sağlanır. Bir lehimli birleştirme yerinin ayırtedici özellikleri büyük seviyede tutunma yüzeyine bağlıdır. Dolayısıyla bu tür bir yöntemle gerçekleştirilecek bir birleştirmenin tasarımında birleşme yerlerinin bindirmeli ya da geçmeli olması gerekir.
—ANSİKL. Lehimlemeden Antikçağ'da bilhassa, kimi kez çok karmaşık olan ve çoğu zaman kıymetli metallerden meydana getirilen mücevherler ile süslemelerin yapımında yararlanılıyordu. Lehimlemenin kullanımına, İ.Û. 3200 yılına ilişkin altın ya da altın ve bakır alaşımından vazolar, kadehler ve mücevherlerde de rastlanır.
Akışkanlaştırıcının, doğrusu sıvının (flux) lehimlemedeki önemi, Fenikeliler, Çinliler ve kim bilir Amerindler'ce bile biliniyordu. Romahlar'da, kıymetli metalleri lehimlemek için sıvı olarak bakır karbonat, potasyum nitrat ya da idrar kullanılırdı. Eritme, ucunda pişmiş kilden bir meme bulunan hamlaçlarla hava üfleyerek elde ediliyordu. Etrüskler'in, altın fındıklarını topaklaştırmak için bakır hidrat ve reçine alaşımı bir sıvıdan (flux) yararlandıkları sanılır. Plinius, kendi çağlarında (I. yy.) yaygın olarak kullanıldığı tahmin edilen kalayla tan bahseder.
Ortaçağ'da lehim dolgu metali olarak bir kurşun (% 20) ve kalay (% 80) alaşımı kullanılıyordu. Silahlar ile zırhlar bir Cu-Sn alaşımıyla lehimleniyordu. Boraksın sıvı olarak kullanımı XV. yy.'ın sonuna rastlar.
Lehimlemedeki ilerlemeler, daima daha yüksek sıcaklıklar elde edilmesine bağlı kalmıştır. 1679'da alman Kunckel tarafınca meydana getirilen ilk pürmüş lambası körükten gelen havayla besleniyordu; bu aygıtın günümüzdeki biçimiyle patenti 1798' de fransız Bertin tarafınca alındı.
Kuyumculukta eskiden beri uygulanan gümüşle lehimlemeden 1865'te ilk Atlan- tikaşırı kablonun yapım ve onarımında yararlanıldı. Bir unutulma döneminden sonrasında gümüşle lehimleme, elli yıl ilkin sanayide tekrardan kullanılmaya başladı ve o zamandan beri uygulama alanı çok genişledi.
1925'e kadar tamamen elle meydana getirilen lehimleme, dolgu metallerinin ve sıvıların hazırlanmasında ve ısıtma şekillerinin yetkinleşmesinde elde edilmiş aralıksız ilerlemeler yardımıyla, günümüzde, özdeş cisimlerin, seri halinde devamlı üretiminde uygulanabilen bir endüstri yöntemi durumuna gelmiştir. Bilhassa öteki yöntemlerle gerçekleştirilemeyen birleştirme sorunları için tek çözüm yoludur.
Başlıca lehimleme şekilleri demirle, döverek, gazla, fırında, daldırmayla, tuz banyosunda, indüklemeyle, dirençle ve yayınmayla lehimlemedir. Gazla lehimlemede bileştirilecek parçalar "ıslanma'' sıcaklığına kadar ısıtılır. Bu sıcaklığa erişil- diğinde erimiş haldeki lehim dolgu metali, dökülür ve parçalar arasındaki kılcal boşluğu doldurarak birleştirmeyi sağlar. Birleştirme boşlukları 0,05 ile 0,25 mm dolayındadır. Lehim dolgu metalinin ıslanması, bir sıvı kullanımıyla sağlanır. Bir lehimli birleştirme yerinin ayırtedici özellikleri büyük seviyede tutunma yüzeyine bağlıdır. Dolayısıyla bu tür bir yöntemle gerçekleştirilecek bir birleştirmenin tasarımında birleşme yerlerinin bindirmeli ya da geçmeli olması gerekir.
Kaynak: Büyük Larousse
lehimleme ingilizcesi
- soldering
YORUMLAR