Mahkeme MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi Yargılama yeridir. 1982 Anayasası'nın 9. maddesine gore yargı yetkisi, Türk ulusu adın...
Mahkeme
MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
Yargılama yeridir. 1982 Anayasası'nın 9. maddesine gore yargı yetkisi, Türk ulusu adına bağımsız mahkemelerce kullanılır. Anayasa'nın 142. maddesinde de; mahkemelerin kuruluşu, vazife ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usullerinin yasayla düzenleneceği belirtilir. Türkiye'deki mahkemeler üç bölümde toplanabilir:
MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
Yargılama yeridir. 1982 Anayasası'nın 9. maddesine gore yargı yetkisi, Türk ulusu adına bağımsız mahkemelerce kullanılır. Anayasa'nın 142. maddesinde de; mahkemelerin kuruluşu, vazife ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usullerinin yasayla düzenleneceği belirtilir. Türkiye'deki mahkemeler üç bölümde toplanabilir:
- üst Mahkemeler (Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Askerî Yargıtay, Danıştay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi, Sayıştay, Uyuşmazlık Mahkemesi);
- Genel Mahkemeler (Barış Hukuk, Asliye Hukuk, Barış Ceza, Asliye Ceza, Ağır Ceza Mahkemeleri);
- Hususi Mahkemeler (İş, Tecim, Tapulama, Askerî, Disiplin, Sıkıyönetim Mahkemeleri).
Yüksek Mahkeme ne vakit devreye girer?
Mahkeme (Nefkar Sarı Solar) - Kalmaz Ahım
MAHKEME a. (ar. mahkeme).
1. Huk. Yargı yetkisini kullanarak hukuksal anlaşmazlıkları karara bağlayan devlet örgütü. (Bk. ansikl. böl.)
2. Dava, duruşma: ' Mahkemelerin uzun sürmesi, birçok insanı zor durumda bırakıyor. Mahkeme bir ay sonrasında başlamış olacak.
3. Davalara bakılan, duruşmaların yapıldığı bina: Mahkemeye gitmek. Mahkeme koridorlarını aşındırmak.
4. (Yüz, sima) mahkeme duvarı, (yüzü, suratı) mahkeme duvarı, bir kimsenin yüzünün asıklığını ya da utanmazlığını vurgulamak için kullanılır. || (Bir kimseyi) mahkeme etmek, onu yargılamak: Mahkeme etmeden zavallıyı astılar. || Mahkeme kapısı, yargı yeri, mahkeme: Mahkeme kapısına düşmemeye bak. || Mahkemede dayısı olmak, işbaşında kendisini koruyup arkalayacak, ona kol kanat gerecek bir yakını bulunmak. || Mahkemeye düşmek, bir uyuşmazlık ya da ihtilaf konusunu mahkemeye götürmek.
—Esk. Mahkeme-i girdgâr, Tanrı'ın mahkemesi. || Mahkeme-i kübra, kıyamet günü kurulacağına inanılan mahkeme. || Mahkeme-i nikâh, miras.ve din işleriyle ilgili mahkeme.
—Huk. Ağır ceza mahkemesi - AĞIR. || Anayasa mahkemesi - ANAYASA. || Askeri mahkeme -ASKERİ. || Asliye mahkemesi -ASLİYE. || Bölge yönetim mahkemesi - BÖLGE. || Çocuk mahkemesi - ÇOCUK. || Devlet güvenlik mahkemesi - DEVLET. |j İdari mahkeme -İDARİ. || Barış mahkemesi - SULH.
—isi. huk. Mahkeme defteri, kadılar tarafınca verilen ilam, hüccet ve cezalarla çeşitli mahkeme kayıtlarını içeren defter. (OsmanlI kadıları tarafınca tutulan mahkeme defterleri, İstanbul müftülüğündeki Şeriye sicilleri arşiviyle çeşitli müzelerde bulunmaktadır.) || Mahkemei şeriye, şeriat hükümlerine uygun olarak her türlü davaya bakmakla görevli mahkeme. (Mahkemelerin başlangıcında bulunan kişiye kadı, başat ya da naip adı verilirdi. Osmanlılar'da nizamiye mahkemeleri kuruluncaya kadar tüm yargı yetkisi şeriye mahkemeleri tarafınca kullanıldı. Tanzimat'tan sonrasında, yetkisi gittikçe sınırlanan şeriye mahkemeleri 8 nisan 1924 tarih ve 469 sayılı kanunla kaldırıldı.)
—far. Devrim mahkemeleri, 1792'den 1795'e kadar Paris'te ve (görevli temsilciler tarafınca) bazı departement'arda kurulan muhteşem mahkemeler. (En önemlisi, mart 1793'te Konvansiyon tarafınca kuruldu.) || Karma yargıcı mahkemesi, Birinci Dünya savaşı'nı sona erdiren sulh antlaşmalarının, savaştan ya da antlaşmaların yürütülmesinden doğacak uyuşmazlıkları yargılamakla görevlendirdiği internasyonal mahkeme, (ilgili iki ülkenin her birinin gösterdiği birer üye ve bir yansız üyeden oluşuyordu.)
—Uluslarar. huk. Halkların devamlı mahkemesi, haziran 1979'da Bologna'da kurulan ve görevi, devletler ya da başka güçler tarafınca, halkların haklarına yöneltilen her türlü ağır ve sistemli saldırıları inceleyip görüş izah etme biçiminde işlev gören mahkeme. (Hükümetler-dışı bir örgütün, Halkların hakları ve kurtuluşu için internasyonal Lelio-Basso vakfı'nın girişimiyle kurulan devamlı mahkeme, otuz kadar devletten gelen saygı duyulan kişilerden [52 kişi] oluşur).
—ANSİKL. Huk. Mahkemeler yargı yetkisini bağımsız olarak kullanırlar. Hiçbir organ, makam, merci ya da şahıs, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve yargıçlara buyruk ve yönerge veremez. Yasama ve yürütme organlarıyla İdare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve yönetim, mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez (Anayasa md. 138). Mahkemelerde duruşmalar her insana açıktır Tüm mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır (Anayasa md. 141). Mahkemelerin kuruluşu, vazife ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri yasayla düzenlenir. Mahkemeler, uzmanlık alanları ve derecelerine gore türlere ayrılır: hukuk, tecim, ceza, vergi, iş, yönetim, ağır ceza, asliye ceza, barış ceza, asliye hukuk, vb. Anayasa'da belirtilen yüksek mahkemeler şunlardır: Anayasa mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askeri yargıtay, Askeri yüksek yönetim mahkemesi, Uyuşmazlık mahkemesi. Mahkemeler tek ya da çok yargıçlı olarak kurulur Ağır ceza mahkemeleri ve asliye tecim mahkemeleri, üç yargıçlıdır. Diğeri ilk aşama mahkemelerinde ise, tek yargıç vardır. Yüksek mahkemelerin tümü, çok yargıçtan oluşur.
1. Huk. Yargı yetkisini kullanarak hukuksal anlaşmazlıkları karara bağlayan devlet örgütü. (Bk. ansikl. böl.)
2. Dava, duruşma: ' Mahkemelerin uzun sürmesi, birçok insanı zor durumda bırakıyor. Mahkeme bir ay sonrasında başlamış olacak.
3. Davalara bakılan, duruşmaların yapıldığı bina: Mahkemeye gitmek. Mahkeme koridorlarını aşındırmak.
4. (Yüz, sima) mahkeme duvarı, (yüzü, suratı) mahkeme duvarı, bir kimsenin yüzünün asıklığını ya da utanmazlığını vurgulamak için kullanılır. || (Bir kimseyi) mahkeme etmek, onu yargılamak: Mahkeme etmeden zavallıyı astılar. || Mahkeme kapısı, yargı yeri, mahkeme: Mahkeme kapısına düşmemeye bak. || Mahkemede dayısı olmak, işbaşında kendisini koruyup arkalayacak, ona kol kanat gerecek bir yakını bulunmak. || Mahkemeye düşmek, bir uyuşmazlık ya da ihtilaf konusunu mahkemeye götürmek.
—Esk. Mahkeme-i girdgâr, Tanrı'ın mahkemesi. || Mahkeme-i kübra, kıyamet günü kurulacağına inanılan mahkeme. || Mahkeme-i nikâh, miras.ve din işleriyle ilgili mahkeme.
—Huk. Ağır ceza mahkemesi - AĞIR. || Anayasa mahkemesi - ANAYASA. || Askeri mahkeme -ASKERİ. || Asliye mahkemesi -ASLİYE. || Bölge yönetim mahkemesi - BÖLGE. || Çocuk mahkemesi - ÇOCUK. || Devlet güvenlik mahkemesi - DEVLET. |j İdari mahkeme -İDARİ. || Barış mahkemesi - SULH.
—isi. huk. Mahkeme defteri, kadılar tarafınca verilen ilam, hüccet ve cezalarla çeşitli mahkeme kayıtlarını içeren defter. (OsmanlI kadıları tarafınca tutulan mahkeme defterleri, İstanbul müftülüğündeki Şeriye sicilleri arşiviyle çeşitli müzelerde bulunmaktadır.) || Mahkemei şeriye, şeriat hükümlerine uygun olarak her türlü davaya bakmakla görevli mahkeme. (Mahkemelerin başlangıcında bulunan kişiye kadı, başat ya da naip adı verilirdi. Osmanlılar'da nizamiye mahkemeleri kuruluncaya kadar tüm yargı yetkisi şeriye mahkemeleri tarafınca kullanıldı. Tanzimat'tan sonrasında, yetkisi gittikçe sınırlanan şeriye mahkemeleri 8 nisan 1924 tarih ve 469 sayılı kanunla kaldırıldı.)
—far. Devrim mahkemeleri, 1792'den 1795'e kadar Paris'te ve (görevli temsilciler tarafınca) bazı departement'arda kurulan muhteşem mahkemeler. (En önemlisi, mart 1793'te Konvansiyon tarafınca kuruldu.) || Karma yargıcı mahkemesi, Birinci Dünya savaşı'nı sona erdiren sulh antlaşmalarının, savaştan ya da antlaşmaların yürütülmesinden doğacak uyuşmazlıkları yargılamakla görevlendirdiği internasyonal mahkeme, (ilgili iki ülkenin her birinin gösterdiği birer üye ve bir yansız üyeden oluşuyordu.)
—Uluslarar. huk. Halkların devamlı mahkemesi, haziran 1979'da Bologna'da kurulan ve görevi, devletler ya da başka güçler tarafınca, halkların haklarına yöneltilen her türlü ağır ve sistemli saldırıları inceleyip görüş izah etme biçiminde işlev gören mahkeme. (Hükümetler-dışı bir örgütün, Halkların hakları ve kurtuluşu için internasyonal Lelio-Basso vakfı'nın girişimiyle kurulan devamlı mahkeme, otuz kadar devletten gelen saygı duyulan kişilerden [52 kişi] oluşur).
—ANSİKL. Huk. Mahkemeler yargı yetkisini bağımsız olarak kullanırlar. Hiçbir organ, makam, merci ya da şahıs, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve yargıçlara buyruk ve yönerge veremez. Yasama ve yürütme organlarıyla İdare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve yönetim, mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez (Anayasa md. 138). Mahkemelerde duruşmalar her insana açıktır Tüm mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır (Anayasa md. 141). Mahkemelerin kuruluşu, vazife ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri yasayla düzenlenir. Mahkemeler, uzmanlık alanları ve derecelerine gore türlere ayrılır: hukuk, tecim, ceza, vergi, iş, yönetim, ağır ceza, asliye ceza, barış ceza, asliye hukuk, vb. Anayasa'da belirtilen yüksek mahkemeler şunlardır: Anayasa mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askeri yargıtay, Askeri yüksek yönetim mahkemesi, Uyuşmazlık mahkemesi. Mahkemeler tek ya da çok yargıçlı olarak kurulur Ağır ceza mahkemeleri ve asliye tecim mahkemeleri, üç yargıçlıdır. Diğeri ilk aşama mahkemelerinde ise, tek yargıç vardır. Yüksek mahkemelerin tümü, çok yargıçtan oluşur.
Kaynak: Büyük Larousse
mahkeme
isim Arapça
1 . Bir yargıçtan ya da kimi zaman savcı ve yargıçlardan oluşan bir kurulun, yargı görevini yerine getirdikleri yargı yeri.
2 . Dava, duruşma.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
mahkeme açmak
(birinin) mahkemede dayısı olmak
mahkeme kadıya mülk değil
mahkemeye düşmek
mahkemeye vermek
Birleşik Sözler
mahkeme duvarı
mahkeme kapısı
mahkeme sonucu
mahkeme harcaması
isim Arapça
1 . Bir yargıçtan ya da kimi zaman savcı ve yargıçlardan oluşan bir kurulun, yargı görevini yerine getirdikleri yargı yeri.
2 . Dava, duruşma.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
mahkeme açmak
(birinin) mahkemede dayısı olmak
mahkeme kadıya mülk değil
mahkemeye düşmek
mahkemeye vermek
Birleşik Sözler
mahkeme duvarı
mahkeme kapısı
mahkeme sonucu
mahkeme harcaması
Mahkeme
- (Yargı. den) Dâvaların görülüp hükme, karara bağlandığı yer. İcrayı hakkaniyet için çalışan resmî daire.
mahkeme ingilizcesi
1. law court.
2. trial, hearing.
-de dayýsý olmak to have a friend at court, have a friend who holds an important position.
-ye düþmek
1. (for a dispute) to be taken to court.
2. (for people) to go to court (to resolve their differences).
- kapısı law court.
1. law court.
2. trial, hearing.
-de dayýsý olmak to have a friend at court, have a friend who holds an important position.
-ye düþmek
1. (for a dispute) to be taken to court.
2. (for people) to go to court (to resolve their differences).
- kapısı law court.
Mahkeme Sonucu
TDK, Türk Dil Kurumu
TDK, Türk Dil Kurumu
- a. huk. Dava sonunda açıklanan karar, yargı.
Yüksek Mahkeme ne vakit devreye girer?
Mahkeme (Nefkar Sarı Solar) - Kalmaz Ahım
YORUMLAR