MARİZ sıt. ve a. (ar. maraz'dan mariz). Esk. 1. Hastalıklı, hasta: "Mariz bir kuvve-i mütehayyilesı vardı" (H. E. Adı...
MARİZ sıt. ve a. (ar. maraz'dan mariz). Esk.
1. Hastalıklı, hasta: "Mariz bir kuvve-i mütehayyilesı vardı" (H. E. Adıvar).
2. Mariz atmak, dövmek, dayak atmak (arg.).
3. Mariz i mûtekavvi, kuvvet kazanan, iyileşmeye süregelen hasta.
1. Hastalıklı, hasta: "Mariz bir kuvve-i mütehayyilesı vardı" (H. E. Adıvar).
2. Mariz atmak, dövmek, dayak atmak (arg.).
3. Mariz i mûtekavvi, kuvvet kazanan, iyileşmeye süregelen hasta.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR