Meteorit

Mete­oritler Temel Britannica Meteor ve mete­oritler, Güneş sistemimizdeki en küçük gökci­simleridir. Bunlar aslında gezegenle...

Mete­oritler
Temel Britannica




Meteor ve mete­oritler, Güneş sistemimizdeki en küçük gökci­simleridir. Bunlar aslında gezegenler arası uzayın engin boşluğunda, Güneş'in çevresin­de dolanan kayaç ve demir parçalarıdır. Dünya atmosferine girenler meteor ve meteo­rit olarak adlandırılır. Aralarındaki en önemli fark, meteoritlerin meteorlardan daha büyük olmasıdır. Meteorlar, Dünya atmosferine gir­dikten kısa bir süre sonra yanıp yok olur. Meteoritler ise daha büyük kayaç ve metal kütleleri olduklarından, atmosferden geçerek yere düşer.
Meteoritler, gezegenler arası uzaydan Dünya atmosferine girdiklerinde tümüyle yanıp yok olmadan yeryüzüne düşen demir ve kayaç parçalarıdır. Meteorlardan daha büyük ol­dukları için tümüyle yanıp tükenmezler. Bun­ların 1 gram ile onlarca ton arasında değişen kütleleri olabilir. Meteoritler genellikle mete­or yağmurları sırasında düşmez. Küçük geze­genler gibi meteo­ritlerin de gezegenleri oluşturan maddelerden artakalmış parçaları olduğu sanılmaktadır. Meteoritler, "gökten gelen taş" olarak kav­randığından, Türkçe'de "göktaşı" olarak ad­landırılmıştır.
Meteoritler, parlak bir ışık saçarak düşer ve yere bir ateş topu halinde çarpar. Bazı meteo­ritler düşerken ya da yere çarptıklarında pat­lar. Meteoritler aslında uzayda dolanan gök­cisimleridir; bunların Dünya'ya düşmelerinin nedeni, yakınından geçerken Dünya'nın kütleçekimine yakalanmalarıdır. Yeni düşmüş bir meteoritin üzerinde si­yah bir kabuk görülür; buna, atmosferde dü­şerken sürtünme etkisiyle oluşan ısı neden olur. Bazı büyük meteoritler yere düştüğün­de, yüzeyde büyük kraterler oluşturur; bunla­ra çarpma krateri denir.

Başlıca iki tür meteo­rit vardır:
  • Taş meteoritler
  • Demir meteorit­ler
Aerolit olarak da adlandırılan taş meteo­ritler, bir miktar demir içermekle birlikte te­mel olarak kayaç yapısındadır. Siderit olarak da adlandırılan demir meteoritler ise, genel­likle bir miktar da nikel içerir.
Yere düştüğü görülen meteoritlerin çoğu­nun taş yapısında olduğu belirlenmiştir. Taş meteoritlerin büyük bölümü, gökkumu denen küçük, yuvarlak parçacıklar içerir. Bu parçacıklar, kondrit denen ve çeşitli mineraller içe­ren kayaç benzeri bir maddeden oluşur; bu maddenin Güneş sistemiyle aynı zamanda oluştuğu sanılmaktadır. Bazı kondritlerde karbon bulunur; bu karbonun çoğunlukla, canlılardakine benzer organik bileşikler biçi­minde olduğu saptanmıştır. Bilim adamları bu meteoritleri inceleyerek, uzayda hangi ele­mentlerin bulunduğunu öğrenirler. Bazı bilim adamları, meteoritlerin Dünya'ya taşıdıkları organik maddelerin canlıların ortaya çıkma­sında ve gelişmesinde etkili olduğuna, ayrıca bugünkü hastalıklara yol açan bazı mikropla­rın bu yolla Dünya'ya geldiğine inanmak­tadır.
Bugüne kadar bulunmuş olan en büyük me­teorit 60 ton ağırlığındadır; bu meteorit Namibia'daki Grootfontein'e düşmüştür. Çok eski jeolojik çağlarda Dünya'ya düşmüş olan meteoritlerin açtığı ünlü kraterler vardır. ABD'de Arizona'nın orta kesimlerindeki Me­teor Krateri'nin çapı 1 kilometrenin biraz üze­rindedir ve derinliği 180 metredir. Kraterin yakınlarında çok sayıda küçük meteorit par­çası bulunmuş, ama büyük tek bir parçaya rastlanmamıştır. Meteoritin, yere çarptığında patladığı sanılmaktadır. Öteki en büyük me­teorit olan Grönland'daki Ahnighito Meteoriti'ni kâşif Robert Edwin Peary 1897'de bul­muştur. Antarktika kıtasının buzulları üzerinde de binlerce meteorit bulunmuştur.



Meteor için ayrıca bakınız:













Bir dürbün vasıtasıyla aya baktığımızda görülen delik deşik olmuş sathı ibret vericidir. Ayın bu görünüşü zamanla meydana gelmiştir. Uzun müddet devam eden meteorit yağmurları bu ürpertici tabloya sebeb olmuşlardır.


Meteoritlerin saldırısına devamlı maruz kalan ayın sathında büyüklü küçüklü birçok kraterler meydana gelmiştir. Bizi böyle saldırılardan arzımızı bir zırh gibi saran atmosferimiz korur. Bir günde atmosferimize giren ve görülebilecek kadar parlak olan meteorların toplam sayısının 200 milyon kadar olduğu tahmin edilmektedir. Gözle görülebilenlerin kütleleri toplamı takribi 10 tondur. Gözle görülemeyecek kadar sönük olanların sayısının 9 ila 10 kat daha fazla olacağını düşünürsek, bir günde atmosferimize giren meteor maddesinin toplam kütlesi hemen hemen 100 tonu bulur.





Meteoritler, fezadan gelen semavi cisimlere ait parçalardır. Bunlar arza, atmosfer tarafından tamamen yakılmadan düşerler. Meteoritler, meteorlardan yapı itibariyle farklıdır. Meteoritler daha büyüktürler ve çok daha az kırılma arzetmektedirler. Çoğu astronomlar, meteoritler ve kuyruklu yıldızlar (kornet) arasında bir alaka olmadığını, fakat meteoritler ve astreoidMsn Star'ler arasında hakiki bir alakanın olabileceğini tahmin etmektedirler.


Şimdiye kadar birçok meteorit bulunmuş ve incelenmiştir. Hatta bunlardan çok azı, düşme esnasında görülmüş ise de, çok kısa bir zamanda toprağa gömülmüşlerdir. Meteoritler, demirler (sideritler) ve taşlar (aerolitler) olmak üzere ikiye ayrılırlar. Bunlar arasındaki farkı belirten kesin bir çizgi olmamakla birlikte, kısmen taşlı ve kısmen de demir-nikel ihtiva eden ara tipler de vardır.


Meteoritlerde bizce bilinmeyen hiç bir elemente rastlanmamıştır. Mesela sideritleri ele alırsak, yapı itibariyle % 90 demir, % 8-9 nikel, % 1'den daha az kobalt ve ayrıca fosfor ve kükürt gibi elementlerin daha küçük miktarlarını ihtiva etmektedirler. Aerolitler ise % 36 oksijen, % 24 demir, % 18 silisyum, % 14 magnezyum ve küçük miktarda diğer elementler ihtiva ederler. Bu rakamlar takribi olarak verilmiş olup değişik meteoritler farklı element yüzdelerine sahip olabilirler.


Bir meteoritin çarptığı yerde iz bırakabilmesi için futbol topu büyüklüğünde olması kafidir. Küçük meteorlar atmosfere giriş esnasında, sürtünme neticesinde hasıl olan sıcaklıktan dolayı ergirler. Daha büyükleri ise gaz tabakasını zorlarken ısınır ve neticede parçalanırlar; parçalar halinde arza düşerler.


Bir Meteorit arza yaklaşırken önünde itmekte olduğu bir hava sütunu bulunur Hava sütununun ağırlığıyla metoritin ağırlığı birleşir. Hava sütununun ağırlığı meteoritin çapıyla orantılıdır. Bir meteorit 100 m. veya daha fazla bir çapa sahipse, arz atmosferini yaprağı delen bir kurşun gibi geçer. Kurşun saniyede 600 m. yol alırken meteoriter saniyede 12.000 ile 70.000 m. yol alırlar. Böyle bir kütle arza eriştiğinde, geriye şok dalgalan, basınç dalgaları ve sıcaklık kalmaktadır. Büyük bir meteorit çarpmasındaki enerji, atomun parçalanma enerjisine yakın bir değerdedir. Buna bağlı olarak yapılan hesaplamalarda, Bavyera'daki "Nördlinger Ries"isimli meşhur kraterin meydana gelmesine, saniyede 20 ile 50 km hızla hareket eden 500-900 m. çapa sahip bir meteorit sebep olmuştur. Kozmik hız ve muazzam kütlenin (4 milyar ton kadar) çarpma esnasında yapmış olduğu tahribat 1 megatonluk atom bombasının yaptığı tahribata eşittir.Çarpışmanın olduğu yerde 5 ile 28 atmosfer basıncı meydana gelmiştir (Oto lastiğininki ise 2 atmosferdir). Sıcaklık ise 14.000-38.000 C'yi bulmuştur. (Güneşin satıh sıcaklığı 7.000 C'dir). Çarpışmada ayrıca 4 km3 kaya da buharlaşmıştır. Çarpışmadan sonra meydana gelen büyük basınçla 90 km3 'lük taş, 20 km yüksekliğe kadar çıkmıştır. Çarpma arz sathına da tesir ederek, sözü edilen bölgenin altında 5 km. derinliğe varan kaya tabakası çatlamalarına sebebiyet vermiştir. Şayet bu çarpışma Orta Avrupa'da 15 milyon sene önce değil de bugün vuku bulsaydı hayat felce uğrardı.


Büyük bir meteorit düştüğünde önce bir krater meydana getirir. Arizona'daki Barringer krateri bunun en güzel misallerinden biridir. Kanada'da Sudbury yakınında 140 km. çaplı bir krater bulunmaktadır. Buna benzer büyüklükte biri de Güney Afrika'da Johannesburg'dadır. Daha büyük kraterlerin denizlerde bulunduğu düşünülmektedir. Çünkü karalarda vuku bulan bu çeşit hadiseler denizlerde de olmuştur, keza arzımızın üçte ikisi sularla kaplıdır. 2 trilyon ton ağırlığındaki bir nesnenin (Kanada Krateri kadar) suya nasıl düşebileceğini bir kaç ilim adamı şu şekilde tasavvur etmişlerdir: "Saniyede 20 km. hızla yaklaşan nesne atmosferde bir kaçyüz km. 'yi bulan bir yırtılmaya sebep olur. İtilmiş olan havanın tesiriyle saatlerce süren fırtınalar oluşur ve binlerce km. öteden duyulur. Civarındaki bütün ağaçları yerle bir eder. Meteoritin suya çarpmasıyla suyun sathında 140 km. büyüklüğünde bir krater meydana gelir. Bu kraterin derinliği ise 35 km. 'yi bulabilir. İtilmiş olan okyanus suları da bir kaç bin km. ötede dev dalgalar halinde yakınında bulunan kıtaları basar. 35 km. lik derinliğin dünya mağma tabakasına erişmesi dolayısıyla mağma fışkırarak civarındaki suyu ısıtır. Su bir iletken olduğundan ve atmosferle sıcaklık alışverişinde bulunduğundan büyük sıcaklık değişmeleri vuku bulur. Bu durum okyanusun geçici olarak ısınmasına yol açar. Meteoritin çarpmasından sonra 10 trilyon ton su ve kaya dev bir bulut teşkil eder. Bu bulut 60 km. kadar yüksekliğe çıkabilir ve arza toz ve su yağdırır. Suyun büyük bir kısmı enlem derecesine bağlı olarak sel şeklinde kar veya yağmur halinde yağar. Bütün arz küresi üzerinde böylece metrekareye 43 kg. yağış düşmüş olur. Daha sonraki yağışlar ise atmosferde tutunabilen toz ve sağlam partikülleri bir kaç hafta içinde silip süpürür. Atmosferde bulunan tozların güneş ışıkları üzerindeki sera tesiriyle 1 °C'lik bir sıcaklık artışı olur. Yükselen sıcaklık atmosferde bulunan suyun azalmasıyla düşmeye başlar."İlim adamlarına göre en azından 65 milyon sene evvel dünyamız böyle bir afete maruz kalmıştır.


Tahminen bir trilyon taş, metal, ve buz parçası 7 m. lik bir çapa sahip oldukları halde güneş sisteminde düzensiz olarak hareket halindedir. Bunların büyük bir kısmı da Mars ve Jüpiter arasında yer alan asteroid kuşağındadır. 800'e yakın gök cismi ise Dünya yörüngesinden geçmektedir. Bu cisimlere Apollo adı verilir. 100m. çapındaki Apollo'ların toplam sayısının 100.000 kadar olduğu hesaplanmıştır.



348?phpMyAdmin1la9BEVF632CgFC9jm41e6qQbexd




Arzımızla, asteroid kuşağında yer alan bir meteoritin çarpışmasında, gravitasyon kuvveti yanında temelde yörünge bozucu tesirler rol oynamaktadır. Yörüngesini terk eden bir meteoritin mutlaka Dünyaya çarpması diye bir şey söz konusu değildir. Bunlar Merkür ve Venüs'ün çekim sahalarına da girmektedirler.







100 Milyon Yıllık Meteor Krateri Bulundu

120726kraterhmedium

Kanadalı bilim insanları, Kuzey Kutbu'nda 100 milyon yıl önce dünyaya çarpan bir meteora ait krater buldu.

Kanada'nın Saskatchewan üniversitesi'nden bir grup bilim insanı, Kuzey Kutbu'nda 100 milyon yıl önce dünyaya çarpan bir meteora ait krater bulunduğunu açıkladı.Bilim insanları ortaya çıkarılan kraterin, bugüne dek keşfedilen 30.meteor krateri olduğunu belirtti.Grubun lideri Profesör Brian Pratt yaptığı yazılı açıklamada, ''Bu krater, kozmik kainat bulmacasının bir başka parçası'' ifadesini kullandı.

Kraterlerin katmanlarında, yerkabuğunun dönüşümlerinin aşamaları ve o zamanki hayata dair ipuçları olduğunu kaydeden Brian Pratt, 25 kilometrelik bir alanı kaplayan krateri 2 yıllık bir çalışma sonunda bulduklarını belirtti.



Kaynak : AA (26 Temmuz 2012,09:28)


Göktaşları Açık Artırmayla Satılacak


120924meteorhlarge

Ekim'de New York'ta yapılacak müzayedede, aralarında Ay ve Mars'tan parçaların da bulunduğu 125 meteorit açık artırmayla satışa sunulacak.


Mars, Ay ve asteroid adı verilen küçük gezegenlerden kopup yeryüzüne düşen parçalar, New York'taki Heritage Auctions isimli müzayede evinde yapılacak olan açık artırmada satışa çıkıyor.Organizasyon, şimdiye kadar yapılan en büyük meteorit müzayedesi olacak.Müzayedede 125 parçanın açık artırmaya çıkacağı ve bunlardan bir kısmına verilecek teklifler için alt sınır konulmadığı açıklandı.

Meteorit En Az Bulunan Nesnelerden


Göktaşlarının hızla büyüyen bir pazara sahip olması, Kuzeybatı Afrika ve Umman'da göktaşı arama endüstrisinin oluşması için taban oluşturdu. Çöllerde devam eden meteorit bulma çalışmalarına rağmen, uzaydan gelen taşlar dünya üzerinde en nadir bulunan nesnelerden biri olma niteliğini koruyor. Müzayedenin göktaşı danışmanı Darryl Pitt, şimdiye kadar bulunan her göktaşının ağırlığı toplandığında bile, dünyadaki yıllık altın üretiminin çok altında kaldığını ifade etti. Şimdiye kadar yeryüzüne ulaşmış olan meteoritlerin çoğunun Mars ve Jüpiter arasındaki asteroid kuşağından, bunlardan altı tanesinin ise büyük bir asteroid olan Vesta'dan geldiği biliniyor.

Mars'tan gelen ve çok daha az rastlanan parçalar da asteroidlerden kopan parçaların etkisiyle yeryüzüne ulaştı. Ay'dan kopan meteoritlerin ise yaklaşık 68 kilogram ağırlığında olduğu ifade edildi. Henüz Avrupa ve Amerika kıtalarında hiç bulunmamış olduğu belirtilen Ay'dan gelen meteoritlerin dörtte biri Antarktika'nın soğuk çölünde araştırma yapan bilim insanları tarafından bulundu.

Meteoridin Kökenini Saptamak Zor


Şimdiye kadar insanlar tarafından Dünya'ya hiçbir parçası getirilememiş olan Mars meteoritlerinin kökenini saptamak, tıpkı Ay'dan gelenlerde olduğu gibi zorlu bir süreç olarak nitelendiriliyor. Ancak bilim insanları, bazı meteoritlerde Mars atmosferindeki gazlara rastlayarak bunların kökenini tesbit edebiliyor.


Live Science sitesinin verdiği bilgiye göre, Ekim ayında yapılacak olan müzayedede 2011 yılında Fas'a düşen ‘Tissint' adlı meteoritten bir parça da yer alıyor. Birçok koleksiyoncu ve kurumun satın almak için yarıştığı 327 gram ağırlığındaki meteoritin büyük bir kısmı Londra Doğal Tarih Müzesi'nde saklanıyor. Ay'dan geldiği tesbit edilen, 1.8 kilogramlık iki parçalı bir meteorit de müzayededenin en büyük dördüncü parçası olarak satışa çıkıyor.

Dünya dışından gelmiş olması ve bilimsel ilgi dışında, güzel birer obje olarak dikkat çeken meteoritlerden bazıları soyut heykellere benzetiliyor. Bunların arasında Ağustos ayının doğum taşı olarak bilinen ‘peridot' adlı değerli taşla bezenmiş olan parçalar da bulunuyor. Bazı taşların kesitleri ise metalik bir yapıya sahip olduklarını gösteriyor.

Göktaşının Değerini 'Hikayesi' Belirliyor

Göktaşı uzmanları tarafından uzaydan geldiği ispatlanana kadar hiçbir değer taşımayan meteoritlerin bir parçası kesilerek temel yapısının incelenmesi gerekiyor. Darryl Pitt, bununla ilgili olarak “Aynı meteor yağmuruyla yeryüzüne ulaşmamışsa, tüm meteoritlerden bir kesit alınıyor. Bundan sonra, meteoritin adı ve tanımı yayımlanıyor†açıklamasını yaptı.

Yeryüzüne düşerken görülmüş bir göktaşının, yere ulaştıktan sonra keşfedilen meteoritlerden daha değerli olduğunu ifade eden Pitt'e göre, meteoritin bir öyküsünün olması, nesneyi alıcılar için daha değerli kılıyor. 11-13 Ekim günleri arasında halka açık bir sergide sergilenecek olan göktaşlarının satılacağı açık artırma 14 Ekim'de gerçekleşecek.



Kaynak : Ntvmsnbc / Live Science (24 Eylül 2012,15:39)


Son 25 Yılın En Büyük Meteor Parçası


18kilogrammeteoriteanta

Bilim insanları, Güney Kutbu'nda son 25 yılda keşfedilen en büyük meteorit parçasını bulduklarını açıkladı. Belçikalı ve Japon araştırmacılardan oluşan uluslararası ekibin bulduğu meteorit 18 kg ağırlığında.


Araştırmacılar, Doğu Antarktika platosunda kar araçlarıyla gerçekleştirdikleri aramalarda son yılların en büyük meteorit (atmosfere giren meteorun yere düşen parçası) kalıntısını buldu. Gök cismi üzerinde yapılan ilk araştırmalar, meteoridin Dünya'dan en fazla bulunan türden, sıradan bir çakıllı göktaşı olduğunu gösterdi. Araştırma ekibinde yer alan Belçika'nın Libre de Bruxelles üniversitesi'nden jeolog Vinciane Debaille, ‘Meteoridin Doğu Antarktika'da son 25 yılda bulunan en büyük gök cismi olduğunu' ifade etti. Debaille, “Bu çok istisnai bir durum. Dünya üzerinde bu tür bir meteorit bulmamız, kozmik cismin ait olduğu meteorun çok daha büyük olduğunu gösteriyor†dedi. Rus bilim insanları, 15 Şubat sabahı Çelyabinsk üzerinde patlayan yaklaşık 17 metre genişliğindeki meteorunda çakıllı göktaşı sınıfına girdiğini belirtmişti.

40 Günde 75 Kilo

Space'in verdiği bilgiye göre bilim insanları Dünya'nın geçmişindeki izleri araştırmalarında yardımcı olmaları için her yıl Güney Kutbu'nda meteorit araması yapıyor. Antarktika'nın kar ve buz örtüsü altında korunan gök cisimleri, kuru iklim sayesinde sahip oldukları mineralleri de saklıyor. Uluslararası araştırma ekibi, kar araçlarıyla dolandıkları Antarktika düzlüklerinde 40 gün içinde 425 meteorit buldu. Gök cisimlerinin ağırlığının toplamda 75 kilo olduğu belirtildi.Debaille, bulunan meteoritlerden bir tanesinin Mars, bir tanesinin de Asteroid Kuşağı'nın en büyük ikinci asteroidi Vesta'dan gelmiş olabileceğini ifade etti. Aramamalar, Uluslararası Kutup Derneği'nin Prenses Elisabeth İstasyonu'nun 140 km güneyinde kalan Nansen Buz Alanı'nda gerçekleştirildi. ABD, Antarktika'nın diğer ucunda kalan McMurda İstasyonu'nda meteorit aramak için bu yıl kıtaya bilim insanı gönderen bir diğer ülke.


Kaynak: Ntvmsnbc / Space (01 Mart 2013,14:47)




 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Meteorit
Meteorit
http://www.muhteva.com/wp-content/uploads/2017/04/msn_star-13.png
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/meteorit.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/meteorit.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content