Müşir Gazi Ahmet Muhtar Paşa yaşamı, başarı göstermiş ve periyodu ile ilgili vakalar hakkında bilgilendiren yazımız Büyük bir Türk komutanı...
Müşir Gazi Ahmet Muhtar Paşa yaşamı, başarı göstermiş ve periyodu ile ilgili vakalar hakkında bilgilendiren yazımız
Büyük bir Türk komutanı ve matematik bilginidir. 1 Kasım 1839’da Bursa’da dünyaya geldi. Babası Katırcızade Hacı Halil Edhem Efendi 1845’te ölünce, Ahmet Muhtar’ı büyük babası Hacı İbrahim Edhem Ağa büyüttü. Ailesi Bursa’nın ünlü ipek tacirleriydiler.
Ahmet Muhtar 1856’da Bursa Askerî İdadîsini (lisesini) bitirip Harbiye’de okumak suretiyle İstanbul’a geldi. Harbiye’yi bitirince, muhteşem istidadı dolayısı ile Mekteb-i Erkân-ı Harbîye-i Şahane (İmparatorluk Harb Akademisi) ne gönderildi. 1861’de sınıfının birincisi olarak okulu tamamladı, kurmay yüzbaşı rütbesiyle Serdâr-ı Ekrem (başkomutan) Ömer Paşa’nın yanına verildi. Hersek ve Karadağ isyanlarının bastırılmasında başarı gösterdi, kolağası (kıdemli yüzbaşı) rütbesiyle Harbiye’ye öğretmen oldu. 1864’te, binbaşı rütbesiyle, Anadolu’da ıslahata işgören Müşir Derviş Paşa’nın yanına atandı. 1869’da albay rütbesiyle İşkodra’da ıslahata işgören edildi. 1870’in son günlerinde mirliva (tümgeneral) ve «paşa» oldu; Yemen’e liva (tugay) komutanı atandı. Yemen’deki isyanı şiddetle ve kati şekilde bastırması ve Yemen’deki ordunun komutanı Müşir Redif Paşa’nın hastalanması üstüne 1871’de ferik (orgeneral) rütbesiyle Yemen genel vali ve ordu komutanlığına vekâleten atandı. 11 eylül 1871’de en yüksek askerî aşama olan müşirlik (mareşallik) verilerek bu görevlere asâleten tâyin edildi.
Ahmet Muhtar Paşa, 32 yaşlarında bulunuyordu. Devrinde bu yaşta bu kadar yükselmiş asla kimse yoktu. Ahmet Muhtar Paşa bir ara Nafia Nazırlığı (imar bakanlığı), Şumnu’da ordu komutanlığı, Erzurum’da genel vali olarak bulunduktan sonrasında 1876 başlangıcında Bosna – Hersek genel komutanı olarak Mostar’ a gitti. 21 ocakta, yanına bir tümen ile birlikte, Ruslar’ın kışkırtıp yardım etmiş olduğu Hersek asilerini kati şekilde bozguna uğrattı. Bunun üstüne Büyük Devletler, asiler lehine Osmanlı’yı sıkıştırmaya başladılar. Cenk çıkacağı anlaşılmıştı. 1877’de Rusya ile harbe girilip girilmemesinin görüşüldüğü toplantıya Ahmet Muhtar Paşa da katıldı, Karadağ Prensliğine 2 ilçenin bırakılması suretiyle savaşın önlenmesi fikrini ileri sürdü. Fakat Anayasa’ya gore devletin toprak terk edemiyeceğini ileri devam eden müfritler, bu tecrübeli askeri susturdular, büyük bozguna uğradığımız Doksanüç Savaşı’nı göze aldılar.
Bu harpte Anadolu Cephesi Başkomutanlığına atanan Ahmet Muhtar Paşa, dünya cenk tarihinde kendisine ün kazandıran pek çok meydan savaşlarında büyük Rus kuvvetlerini bozguna uğrattı. Kendisine II. Abdülhamit tarafınca «Gazi» unvanı ve altın kılıç verildi.
Ruslar’ın Kafkas Cephesi başkomutanı Melikov azledildi, Çar’ın ufak kardeşi Grandük Mareşal Mihaylo, başkomutan olarak ezici kuvvetlerle Ahmet Muhtar Paşa’nın karşısına gönderildi. Paşa savaşı kabul etmedi; kuvvetlerini ezdirmeden Erzurum’a çekildi. Bu çekilme dahi sonradan Avrupa harp akademilerinde örnek olarak okutulmuştur.
Savaşın son günlerinde Ahmet Muhtar Paşa erkân-ı harbiye-i umumiye reisi (genelkurmay başkanı) atanarak İstanbul’a çağırıldı. 1878 eylülünde, Berlin Antlaşması gereğince, Girit’i ıslaha gönderildi. Bir süre sonra türlü görevlerde bulundu, 1892’de Mısır muhteşem komiseri oldu. 1908’e kadar 16 yıl bu şatafatlı, fakat âtıl görevde kaldı. 1908 sonunda İstanbul’a çağırıldı. Kendisini sadrazam yapmadığı için II. Abdülhamit’e büyük bir kin besliyordu. Öyleki olması durumunda, İttihatçılar tarafınca da tutulmayarak, emekliye ayrıldı.
Ahmet Muhtar Paşa’nın bundan sonraki siyasal yaşamı oldukça sönük geçmiştir. Kurduğu hükümet tarihte “Büyük Kabine” diye ünlüdür; çünkü bu hükümette kendisinden başka üç eski sadrazam (Kâmil, Ferit ve Hilmi Paşalar) vardı. Fakat bu kabinenin yapmış olduğu işler «büyük» olmaktan uzaktır.
İktidarı geçici olarak elden kaçıran İttihatçıların baltalamaları içinde Balkan Savaşı’nı yürütemeyen bu hükümette Ahmet Muhtar Paşa hiçbir başarı gösteremedi, bahriye nazırı olarak kabinede bulunan oğlu Mahmut Muhtar Paşa’nın iyi olmayan tesiri altında hareket etti. 3 ay 8 günlük iktidardan sonrasında 29 ekim 1912’de istifaya zorlandı.
Ahmet Muhtar Paşa 21 ocak 1918’de, 77 yaşını geçkin olarak, Feneryolu’ndaki köşkünde öldü. Büyük törenle Fatih Camisi’ne gömüldü.
Muhtar Paşa 40 harbe katılmış, ikisinde yaralanmıştır. Zamanının büyük askeri olarak, Mareşal von Moltke ve İmparator Franz-Joseph dahil, Avrupa’da alkışlanmıştı. Fransızca, Arapça ve Farsça bilirdi. Matematik ve astronomi bilgini olarak da pek ünlüdür. Bu mevzularda Türkçe bir çok kitabı vardır. Bazıları Arapça’ya, Fransızca’ya çevrilmiş, Garp’da çok kıymet kazanmıştır.
YORUMLAR