MüSMİR , sıf. (ar. müsmir, dişi, müsmire). Esk. 1. Yararlı, verimli: ‘‘Kendimize yirmi beş, otuz yıl geriden bakanlara ne sus de...
MüSMİR, sıf. (ar. müsmir, dişi, müsmire). Esk.
1. Yararlı, verimli: ‘‘Kendimize yirmi beş, otuz yıl geriden bakanlara ne sus demeği meşru görürüz ve ne de bizim benzer biçimde söyle demeği müsmir" (Cenap Şahabettin).
2. Etkili, netice veren: â€... hayır hususunda son aşama müsmir bir azim ve irade mahsulüdür" (H. C. Yalçın).
3. Müsmir olmak, yararlı olmak; etkili olmak: "... tüm kuvvetini saıi ettiyse de müsmir olamadı..." (F. Köprülü).
—Esk. bot. Meyve veren ağaç için kullanılır: Eşcarı müsmir (meyveli ağaç). Eşcarı gayri müsmire (meyvesiz ağaç).
1. Yararlı, verimli: ‘‘Kendimize yirmi beş, otuz yıl geriden bakanlara ne sus demeği meşru görürüz ve ne de bizim benzer biçimde söyle demeği müsmir" (Cenap Şahabettin).
2. Etkili, netice veren: â€... hayır hususunda son aşama müsmir bir azim ve irade mahsulüdür" (H. C. Yalçın).
3. Müsmir olmak, yararlı olmak; etkili olmak: "... tüm kuvvetini saıi ettiyse de müsmir olamadı..." (F. Köprülü).
—Esk. bot. Meyve veren ağaç için kullanılır: Eşcarı müsmir (meyveli ağaç). Eşcarı gayri müsmire (meyvesiz ağaç).
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR