MüSTENİT sıf. (ar. istinad'dan müste- nid). Esk. 1. Bir şeye müstenit, ona dayanan, yaslanan: "Bunlarda esbâb ve hikmete m...
MüSTENİT sıf. (ar. istinad'dan müste- nid). Esk.
1. Bir şeye müstenit, ona dayanan, yaslanan: "Bunlarda esbâb ve hikmete müstenit hiçbir kanaat yoktur" (H. C. Yalçın).
2. Bir kanıta, belgeye, senede dayanan, bunlarla kanıtlanabilen.
3. Bir şeye müstenit olmak, ona dayanmak, yaslanmak: "Bundan dolayı bu muhabbet bu tasvîb ve takdir umumiyetle akıl ve muhakemeye müstenit olduğundan..." (H. C. Yalçın).
1. Bir şeye müstenit, ona dayanan, yaslanan: "Bunlarda esbâb ve hikmete müstenit hiçbir kanaat yoktur" (H. C. Yalçın).
2. Bir kanıta, belgeye, senede dayanan, bunlarla kanıtlanabilen.
3. Bir şeye müstenit olmak, ona dayanmak, yaslanmak: "Bundan dolayı bu muhabbet bu tasvîb ve takdir umumiyetle akıl ve muhakemeye müstenit olduğundan..." (H. C. Yalçın).
Kaynak: Büyük Larousse
müstenit
ödat, eskimiş Arapça mustenid
ödat, eskimiş Arapça mustenid
- Dayanan, yaslanan.
müstenit ingilizcesi
- (something) which is based on or supported by
YORUMLAR