NAHVET a. (ar. nahvet). Esk. 1. Kendini beğenme, ululanma, böbürlenme, kibir, gurur 2. Nahvet-füruş, nahvet-pişe. gururlanan, böbür...
NAHVET a. (ar. nahvet). Esk.
1. Kendini beğenme, ululanma, böbürlenme, kibir, gurur
2. Nahvet-füruş, nahvet-pişe. gururlanan, böbürlenen.
*Tar. Nahvet-i milliye, OsmanlI devletinde ilkin Jön Türkler'in, sonrasında da ittihat ve Terakki cemiyeti'nin savunuculuğunu yapmış olduğu manevi değerlerden biri, (ikinci meşrutiyetten [1908] sonrasında dış güçlere ve yabancı hayranlığına karşı, halk içinde, “ulusal onur" anlamındaki bu duygunun yerleşmesi için çalışıldı.)
1. Kendini beğenme, ululanma, böbürlenme, kibir, gurur
2. Nahvet-füruş, nahvet-pişe. gururlanan, böbürlenen.
*Tar. Nahvet-i milliye, OsmanlI devletinde ilkin Jön Türkler'in, sonrasında da ittihat ve Terakki cemiyeti'nin savunuculuğunu yapmış olduğu manevi değerlerden biri, (ikinci meşrutiyetten [1908] sonrasında dış güçlere ve yabancı hayranlığına karşı, halk içinde, “ulusal onur" anlamındaki bu duygunun yerleşmesi için çalışıldı.)
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR