NAKDİ sıt. (ar. nakd ve -i'den nakdi). 1. Parayla ilgili, para bakımından; parasal: Nakdi yardım. 2. Nakdi ceza, para cezası. |...
NAKDİ sıt. (ar. nakd ve -i'den nakdi).
1. Parayla ilgili, para bakımından; parasal: Nakdi yardım.
2. Nakdi ceza, para cezası. || Nakdi kıymet, bir şeyin parasal kıymeti.
*Huk. Nakdi tazminat - TAZMİNAT. || Nakdi güvence, alacaklıya, borcun ödeneceğine ilişkin olarak, parayla sağlanan güvence.
*Tic. Nakdi güvence, kullanılan krediye güvence olarak gösterilen nakit kıymet. (İhalelerde, genellikle ihale bedelinin belli başlı bir oranı kadar nakdi güvence gösterilmesi istenir. Dış tecim işlemlerinde de dışalımcının geçirme taleplerine karşılık, nakdi güvence yatırması istenebilir.)
*Verg. huk. Nakdi vergi, mal ve hizmet yerine para şeklinde ödenen vergi. (Karşt. AYNİ VERGİ.)
1. Parayla ilgili, para bakımından; parasal: Nakdi yardım.
2. Nakdi ceza, para cezası. || Nakdi kıymet, bir şeyin parasal kıymeti.
*Ask. tar. Bedei-i nakdi * BEDEL.
*Çal. ekon. Nakdi ücret, emeğin karşılığı olarak para ile meydana getirilen ödeme. (Karşt. AYNİ1 üCRET.)
*Çal. ekon. Nakdi ücret, emeğin karşılığı olarak para ile meydana getirilen ödeme. (Karşt. AYNİ1 üCRET.)
*Tic. Nakdi güvence, kullanılan krediye güvence olarak gösterilen nakit kıymet. (İhalelerde, genellikle ihale bedelinin belli başlı bir oranı kadar nakdi güvence gösterilmesi istenir. Dış tecim işlemlerinde de dışalımcının geçirme taleplerine karşılık, nakdi güvence yatırması istenebilir.)
*Verg. huk. Nakdi vergi, mal ve hizmet yerine para şeklinde ödenen vergi. (Karşt. AYNİ VERGİ.)
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR