Narin ödat (na:rin) Farsça nÂ¥r³n 1 . İnce yapılı, yepelek, nazenin: "Bir tezgâhta tülbent dokuyan narin bir kıza âşık oldu...
Narin
ödat (na:rin) Farsça nÂ¥r³n
1 . İnce yapılı, yepelek, nazenin:
2 . İnce:
ödat (na:rin) Farsça nÂ¥r³n
1 . İnce yapılı, yepelek, nazenin:
"Bir tezgâhta tülbent dokuyan narin bir kıza âşık oldum."- S. F. Abasıyanık.
2 . İnce:
"Söğüdün yaprağı narindir narin"- Halk türküsü.
Narin Hotel - Hatay
NARİN sıf. (fars. narin).
1. İnce yapılı, zayıf bir kimse; inceliği, zarifliği gösteren şey için kullanılır: Narin bir kız. Narin bir yüzü var.
2. Nazik, acele kırılan: Narin bir çiçek.
*Denize. Pruvası dar ve keskin, eni boyuna gore daha dar olan bir tekne için kullanılır.
*Kuşç. Gövde ölçüleri (uzun gövde, minik kafa, uzun boyun) çok iyi orantılı kuşlar için kullanılır.
1. İnce yapılı, zayıf bir kimse; inceliği, zarifliği gösteren şey için kullanılır: Narin bir kız. Narin bir yüzü var.
2. Nazik, acele kırılan: Narin bir çiçek.
*Denize. Pruvası dar ve keskin, eni boyuna gore daha dar olan bir tekne için kullanılır.
*Kuşç. Gövde ölçüleri (uzun gövde, minik kafa, uzun boyun) çok iyi orantılı kuşlar için kullanılır.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR