Narsizm Nedir

Sigmund Freud Narkissos adli mitolojik kisilikten etkilenerek narsisizm terimini kullanan ilk kisidir. Narsistler baskalarinin halk ve gerek...

Sigmund Freud Narkissos adli mitolojik kisilikten etkilenerek narsisizm terimini kullanan ilk kisidir. Narsistler baskalarinin halk ve gereksinimlerini goz onune almadan kendilerini one cikarmaya ve her seyi istedikleri şeklinde yonlendirmek icin baskalarindan yararlanmaya calisirlar. Gercek disi guc, para, basari, guzellik ya da ideal ask fantazileri gelistirirler. Hic bir süre doymazlar. Bunun sonucunda kendine onem verme duygusunun yerini depresyon ve degersizlik duygulari alir. Çunku sergiledikleri bu ustunluk tavirlari derin bir guvensizligi gizler. duygusal ve cinsel iliskileri cok yogun ve doyurucu gorunmesine ragmen, kendi mutlulugundan cok karsi tarafin ona hayranlik duymasi, ve memnun kalmasini onemsedikleri icin, hic bir süre doyum olamazlar. Baska insanlarin dusuncelerini sallamiyor şeklinde gorunseler de, aslinda bu onlar icin en onemli seydir. İstedikleri en onemli sey kendilerine hayranlik duyan, ilgilenen insanlardir, ve bunun icin hep kisiliklerinden odun verirler, ve gercek olmayan, balon ustun imgelerinin arkasina gizlenirler. Narsisizm bir hastaliktan ote bir dramdir.

* Narcissus'un mitolojik hikayesi için alt-kültür bölümümüze bakabilirsiniz.gitmek için tıklayın..

Narsizim hakkında ayrıntılı bilgi için:
Bakınız : Narsist
Bakınız : Etnik Narsizm
Bakınız : Hanım ve Narsizm

Mitolojide Narsizm


Mitolojiye bakılırsa, dünya üstünde pek çok tanrı bulunmaktaydı. Bu tür durumlar türlü tabiat vakalarından ya da canlı-cansız varlıkların kontrolünden, davranışlarından sorumluydular. İnanışa bakılırsa bu tanrılar insan şeklindeydi ve insanlarla ilişki içine de girerlerdi.

Size narsisizm sözcüğünün köken almış olduğu narkissos’un mitolojik öyküsünü aktaracağız. Kendine aşık olanlara aldırmayıp, onları karşılıksız bırakan ve çok güzel bir peri kızı olan Ekho, bigün avlanan bir avcı görür. Narkissos adındaki bu avcı çok yakışıklıdır. Ekho bu genç avcıya ilk görüşte sevgi duymaya başlar. Fakat Narkissos bu sevgiye karşılık vermeyerek, peri kızının yanından uzaklaşır. Ekho bu vaziyet karşısında günden güne eriyerek, kara sevda ile içine kapanarak ölür . Tüm vücudundan arta kalan kemikleri kayalara, sesi ise bu kayalarda ‘eko’ dediğimiz yankılara dönüşür.

Olimpos dağında oturan tanrılar bu duruma çok kızarlar ve Narkissosu cezalandırmaya karar verirler. Gene günlerden bigün av izindeki Narkissos susamış ve bitkin bir biçimde bir dere kenarına gelir. Buradan su içmek için eğildiğinde, sudan yansıyan kendi yüzü ve vücudunun güzelliğini görür. O da kısa süre önce fark edemediği bu güzellik karşısında sanki büyülenir. Yerinden kalkamaz, kendine aşık olmuştur. O ana dek kimseyi sevmediği kadar, sevmiştir kendi görüntüsünü . O şekilde orada ne su içebilir, ne de yiyecek yiyebilir, ayni Ekho şeklinde Narkissos ta günden güne erimeye başlar ve orada bir tek kendini seyrederek ömrünü tüketir. Öldükten sonrasında da vücudu nergis çiçeklerine dönüşür.

İşte narsisistik kişilik bozukluğu olan kişiler, başkalarına ait fikir ya da isteklerine ihtiyaç duyulan ilgiyi gösteremeyen kişilerdir. Plan ve hedeflerine ulaşamadıklarında, ihtiyaç duyulan ilgiyi göremediklerinde aynı Narkissos şeklinde erirler, çökerler. Başkalarına ait hakkına saygı göstermeden ve gerçeklerle bagdaşmasa dahi daima kendilerini haklı göstererek ve o hedefi, lüzumlu emeği vermeden dahi haketmiş sayarak en onde, en gözde ve tek olmak isterler.Kendilerini başkalarına ait yerine koyamaz ve başkalarini anlayamazlar.Sanki hersey bir tek kendileri için vardır ve ne olursa olsun herşeyin kendi amaçlarına hizmet etmesi gerekir. Başkalarına ait düşünce ve hareketleri kendi amaçlarına hizmet ediyorsa vardır, ters halde bu düşünce ve hareketler tahammül edilemez düşüncelerdir. Gerçekle bagdaşmayan, başkalarinin zararına olup bir tek kendi çıkarlarına uygun, kendi plan ve hedeflerine hitap eden maddi ve içsel kazanç sağlayabilecek plan ve hedeflerine ulaşamadiklarinda öfkelerine hakim olması imkansız, saldırganlaşır ,çöker hatta ağır psikotik tablolara girerler.

Narsizm Kişilik Bozukluğu



Beğenilmeyi,başarıya ulaşmış,güzel,kusursuz ve kıymetli olmayı, önemsenen, sevilen bir şahıs olmayı; kendini eşsiz,üstün, değişik bir şahıs olarak hissetmeyi kim istemez ki? Fakat kibirli olarak nitelenebileceğini düşündüğünden bu tarz şeyleri asla kimse bu konuyu açık açık dile getirmez. “Kendini herkesten üstün tutma, başkalarına yüksekten bakma huyu, büyüklenme” olarak tanımlanan kibir, toplumumuzda hoş görülmez ve tam tersi alçakgönüllülük önemsenir. Kibirliliğe yüklenen mana öylesine etkilemiştir ki toplumu; bunlarla ilgili içten gelen isteklerin ifade edilmesi bir yana, hissedilmesi dahi rahatsız edici bir şey olarak yaşanır.

Oysa bu isteklerin günlük yaşamımızı ne kadar etkilediğini görmek için oldukça fazla uğraş harcamaya gerek kalmamıştır. Asla kimse aynaya yalnız kendisini görmek için bakmaz. Giyimin, kuşamın kendisine en yakışanını bulmaya çabalama, yalnız eğlence olsun diye yapılmaz. Başkasının nasıl göreceği, başkalarına nasıl görüneceği, ayrı bir zihin uğraşıdır insan için. Yalnız kendisinin göreceği ilerlemeyi elde etmek o denli da coşku yaratmaz. Başarı göstermiş bulunmak ayrı bir mutluluk membaıdır. Hele sevilmek, sevildiğini sezmek, insanoğlunun en mühim beklentilerindendir.

Günlük yaşamda çok karşılaşılan kırılma, darılma, gücenme, küsme, alınma ve geri çekilme de aslına bakarsak tüm bunların bir göstergesidir. Adam yerine konulmadığını, önemsenmediğini, kıymet verilmeğini, sevilmediğini düşünen hepimiz bu tarz şeyleri yaşar. En yakınındaki insana dahi kırılmayan, gücenmeyen ya da küsmeyen kimse yoktur. Kişinin kendisini kıymetli, eşsiz, mühim, üstün, değişik bir şahıs olarak hissetmesi ruhsal doyum yaratan yaşantılardır. Asla hiç kimseye yabancı değildir bu hisleri. Hepimiz kendini değişim gösteren oranlarda sevme, güzel bulma, başarıya ulaşmış bulma, sevilen biri olarak görme gereksinimi içindedir. İnsanlar, bu tarz şeyleri hissettiren insanlarla daha çok beraber olmak ister, bu tarz şeyleri yaşattıran ortamlarda bulunmak ister. Yaşandığında hoş duygulardır; hep aranılır o nedenle. Türkçe’ye “özsevi” olarak çevirdiğimiz narsisizm, kişinin kendisini sevmesidir. Başka bir deyişle, narsisizm, kişinin kendisi ile ilgili hissettiği değerlilik, beğeni, benzersizlik, üstünlük duygularıdır. Kendini sevme şekli, insandan insana büyük farklılıklar gösterir. Kendini seven bir takım insanlarla (kendilerini, başkalarını, yaşamı seven kişiler) beraber olmak istenen-aranan bir vaziyet iken, bazıları (“burnundan kıl aldırmayan” kişiler) ile beraber olmak itici bir durumdur. Başka bir deyişle bir uçta, başka insanlarla ilişkileri besleyen ve ruhsal bir gereksinim olarak tüm insanlarda varolan kendini sevme (düzgüsel narsisizm), başka uçta ise başka insanlarla ilişkileri baltalayan düzmece kendini sevme (patolojik narsisizm) mevcuttur. Bu ikisini ayırt edebilmek bir takım durumlarda çok zor olmakla beraber, kişilerarası ilişkilerin niteliğine bakıldığında narsisizmin patolojik boyutlarını ayırt etmek mümkün olabilmektedir. Başka insanlarla birlikteyken karşıdaki/öbürü için ne yapmış olduğu ve ne hissettiği mühim ipuçlarıdır.

Genel olarak düşünüldüğünün tam tersine kişinin kendisi ile alakalı pozitif his ve fikirleri (kendini sevmesi, düzgüsel narsisizm), onun başkaları ile olan ilişkilerini pozitif etkisinde bırakır. Kendisiyle barışık, kendisini seven, kendisinden memnun bir şahıs, başkalarını da (şüphe, haset ya da kıskançlık hissetmeden) sever. Bunun oluşabilmesi, kişinin kendi pozitif yanlarını görmesi yanında negatif yanlarını de hastalık hissetmeden kendisinin bir parçası olarak kabullenmesini gerekmektedir.

Patolojik narsisizmi olan kişiler dıştan bakıldığında kendini herkesten değişik, üstün gören ve kendisini beğenen, seven bir insan görünümü çiziyorlarsa da bu yalnız görünümdedir. Bu kişiler daha derinlerde kendilerini değersiz hisseden kişilerdir. Büyüklenmeci tavırlarının altında yatan da tam olarak budur. Patolojik narsisizmde şişirilmiş bir büyüklenmecilik vardır. Şahıs bilinçdışı olarak özdeğerinden şüphe duyduğu için şişirilmiş bir özdeğere gereksinmektedir. Söz konusu özdeğerlilik duygusu dışarıdan beslenmeye (devamlı övülme, beğenildiğini duyma, büyüklüğünün onaylanması) gereksinim duyar. Söz konusu narsisizm kişiyi eleştiriye çok fazla hassas hale getirir; kendi değerlilik duygularını etkileyen her türlü etkiye (eleştirilme, ufak düşme, başarısızlık) duyarlıdırlar ve bu şekilde durumlarda çok öfkelenir ve depresyon yaşarlar. Patolojik narsisizmi olan kişilerin başkalarını sevebilme kabiliyetleri yoktur. İnsanlarla ilişkilerinde önemsedikleri tek mevzu kendi büyüklüklerinin onaylanmasıdır. Karşısındaki insanoğlunun talep, gereksinim ve duyguları onlar için asla mühim değildir. Kendisini daha kıymetli sezmek için karşıdakini değersizleştirmek, onu yoksamak, onu asla önemsememek gereksinimi içindedirler. Kendini sevebilmesi için başka insanları aşağılama ya da küçümseme zorunluluğu duyarlar.

Kendisini sıhhatli bir biçimde sevenler mutlu-huzurlu bir yaşam sürdürürken; büyüklenmeci ve şişinmeci bir biçimde kendini sevenleri kıskançlık, haset, hiddet ve depresyon dolu yaşam beklemektedir.

Prof. Dr. Erol ÖZMEN
Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi






YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Narsizm Nedir
Narsizm Nedir
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/narsizm-nedir.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/narsizm-nedir.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content