Naz isim Farsça nÂ¥z 1 . Kendini beğendirmek amacıyla meydana getirilen davranış, cilve, eda. 2 . İsteksiz benzer biçimde görü...
Naz
isim Farsça nÂ¥z
1 . Kendini beğendirmek amacıyla meydana getirilen davranış, cilve, eda.
2 . İsteksiz benzer biçimde görünerek yalvartmak amacıyla meydana getirilen davranış:
3 . Şımarıkça davranış.
isim Farsça nÂ¥z
1 . Kendini beğendirmek amacıyla meydana getirilen davranış, cilve, eda.
2 . İsteksiz benzer biçimde görünerek yalvartmak amacıyla meydana getirilen davranış:
"Çok naz âşık usandırır."- .
3 . Şımarıkça davranış.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- (kendini) naza çekmek
- naz etmek
- (birine) nazı geçmek
- nazına katlanmak
- (birinin) nazını çekmek
Naz Elmas
Naz Aydemir
NAZ a. (fars. naz).
1. Kendini beğendirmeyi amaçlayan davranış; cilve eda.
2. istemiyormuş benzer biçimde görünerek karşısındakini yalvartmaya yönelik yapmacık davranış: Çok naz aşık usandırır. Bir iki nazdan sonrasında gelmeyi kabul etti.
3. Şımarıklık, kapris: Onun bunun nazıyla uğraşamam, hepimiz haddini bilsin.
4. Naz etmek, naz satmak, nazlanmak. || Naz uykusu, tembelliğin yol açmış olduğu uyuşukluk. || (Kendini) naza çekmek, kendisinden istenilen bir işi sonunda yapacağı halde baştan halletmeye isteksiz görünmek: Onun huyu böyledir, ilkin naza çeker sonrasında yapar. || (Birine) nazı geçmek, bir hiç kimseye istediklerini yaptırabilecek seviyede onunla bir yakınlığı bulunmak: Ona nazım geçer, isteyebilirim. || Nazını çekmek, bir kimsenin her istediğini yerine getirmek, onu kırmamaya çalışmak: Yoo bir de onun nazını çekemem.
*Esk. Naz û niyaz ile, istemeyerek, isteksizlikle, zorla, yalvarıp yakararak. || Naz-balin, naz-baliş, yastık. || Naz-perdar, bir kimsenin nazını çeken.
1. Kendini beğendirmeyi amaçlayan davranış; cilve eda.
2. istemiyormuş benzer biçimde görünerek karşısındakini yalvartmaya yönelik yapmacık davranış: Çok naz aşık usandırır. Bir iki nazdan sonrasında gelmeyi kabul etti.
3. Şımarıklık, kapris: Onun bunun nazıyla uğraşamam, hepimiz haddini bilsin.
4. Naz etmek, naz satmak, nazlanmak. || Naz uykusu, tembelliğin yol açmış olduğu uyuşukluk. || (Kendini) naza çekmek, kendisinden istenilen bir işi sonunda yapacağı halde baştan halletmeye isteksiz görünmek: Onun huyu böyledir, ilkin naza çeker sonrasında yapar. || (Birine) nazı geçmek, bir hiç kimseye istediklerini yaptırabilecek seviyede onunla bir yakınlığı bulunmak: Ona nazım geçer, isteyebilirim. || Nazını çekmek, bir kimsenin her istediğini yerine getirmek, onu kırmamaya çalışmak: Yoo bir de onun nazını çekemem.
*Esk. Naz û niyaz ile, istemeyerek, isteksizlikle, zorla, yalvarıp yakararak. || Naz-balin, naz-baliş, yastık. || Naz-perdar, bir kimsenin nazını çeken.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR