Nazir ödat, eskimiş Arapça na©³r Benzer, eş, örnek. NAZİR a. (ar. nezr'den). 1. Nezire girme kanalıyla kendi...
Nazir
ödat, eskimiş Arapça na©³rBenzer, eş, örnek.
NAZİR a. (ar. nezr'den).
1. Nezire girme kanalıyla kendini adayan şahıs (Tevrat'ta en ünlü nazir Şimşon'dur).
2. Adak adayan şahıs.
NAZİR sıf. (ar. nazar, tazelik'ten nazil). Esk. Taze.
NAZİR sıf. (ar. nazardan nazır). Esk. Benzer, eş, örnek.
*Esk. gökbil. Ayakucu. || Nazir-i eve, en yüksek noktanın ayakucu, alt apsis. || Nazir-i şems, güneşin yerinin karşıtı olan, tutulum noktası
*Esk. mat. Bir dairede bir bir başkasına karşıt olan nokta.
1. Nezire girme kanalıyla kendini adayan şahıs (Tevrat'ta en ünlü nazir Şimşon'dur).
2. Adak adayan şahıs.
NAZİR sıf. (ar. nazar, tazelik'ten nazil). Esk. Taze.
NAZİR sıf. (ar. nazardan nazır). Esk. Benzer, eş, örnek.
*Esk. gökbil. Ayakucu. || Nazir-i eve, en yüksek noktanın ayakucu, alt apsis. || Nazir-i şems, güneşin yerinin karşıtı olan, tutulum noktası
*Esk. mat. Bir dairede bir bir başkasına karşıt olan nokta.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR