NEVRUZİYE a. (fars. nevruz ve ar -iyye'den nevruziyye). Esk. Nevruz günü verilen armağan. *-*Ed. Nevruzu mevzu edinen şiir. (B...
NEVRUZİYE a. (fars. nevruz ve ar -iyye'den nevruziyye). Esk. Nevruz günü verilen armağan.
*-*Ed. Nevruzu mevzu edinen şiir. (Bk. ansikl. böl.)
*-*Folk. Nevruz günü sebebiyle meydana getirilen hususi macun ve tatlılara verilen isim. (Bk. ansikl. böl.)
*-*ANSİKL. Ed. Divan şairleri nevruzda padişaha, devlet büyüklerine baharın gelişini, tabiatın değiştiğini vb. mevzu edinen kaside şeklinde nevruziyeler sunarlardı (örn. Nedim'in "Hoşâ kutsal ümes'ûd rûzi ferrûhdem..." [Ne hoş, kutsal, mutlu, uğurlu gün...] diye süregelen kasidesi). Gazel şeklinde yazılmış nevruziyeler de olurdu (örn. Nef'i'nin "Erişti bahar oldu gene hemdemi nevruz..." [Yine bahar geldi; nevruzun sıkı fıkı arkadaşı oldu...] diye süregelen gazeli). Alevi ve bektaşiler nevruz törenlerinde nevruzu gösteren nefesleri ezgiyle okurlardı (örn. Pir Sultan Abdal'ın "Tümce eşya bugün destur aldılar..." diye süregelen şiiri).
*-*Folk. Persler döneminde her nevruz günü hekimler ve eczacılar toplanıp hususi bir macun yaparlardı. Bu macundan yiyenin o yıl süresince hastalıklardan korunabileceğine inanılırdı. Zaman içinde bu anane kimi değişimlere uğradı, nevruziye nevruzda meydana getirilen hususi bir tatlının ismi oldu. Bu tatlı, farsça "sin" harfiyle süregelen yedi madde (sumak, sebze, sümbül, semek [balık], sirke, sîr [sarmısak], senced [iğde]) ve şekerle meydana getirilen bu tatlıya “heft sin†de denir. Tatlının üstüne konan balık, bolluğu ve bereketi simgeler. Kırk bir türlü baharat ve koyuca şerbetle meydana getirilen bir tür macuna da nevruziye denmektedir. Bir takım araştırmacılar “nevruziye" ismi verilen macunla, Manisa'nın mesir bayramında halka dağıtılan mesir macunu arasındaki benzerliğe dikkati çekerler.
*-*Ed. Nevruzu mevzu edinen şiir. (Bk. ansikl. böl.)
*-*Folk. Nevruz günü sebebiyle meydana getirilen hususi macun ve tatlılara verilen isim. (Bk. ansikl. böl.)
*-*ANSİKL. Ed. Divan şairleri nevruzda padişaha, devlet büyüklerine baharın gelişini, tabiatın değiştiğini vb. mevzu edinen kaside şeklinde nevruziyeler sunarlardı (örn. Nedim'in "Hoşâ kutsal ümes'ûd rûzi ferrûhdem..." [Ne hoş, kutsal, mutlu, uğurlu gün...] diye süregelen kasidesi). Gazel şeklinde yazılmış nevruziyeler de olurdu (örn. Nef'i'nin "Erişti bahar oldu gene hemdemi nevruz..." [Yine bahar geldi; nevruzun sıkı fıkı arkadaşı oldu...] diye süregelen gazeli). Alevi ve bektaşiler nevruz törenlerinde nevruzu gösteren nefesleri ezgiyle okurlardı (örn. Pir Sultan Abdal'ın "Tümce eşya bugün destur aldılar..." diye süregelen şiiri).
*-*Folk. Persler döneminde her nevruz günü hekimler ve eczacılar toplanıp hususi bir macun yaparlardı. Bu macundan yiyenin o yıl süresince hastalıklardan korunabileceğine inanılırdı. Zaman içinde bu anane kimi değişimlere uğradı, nevruziye nevruzda meydana getirilen hususi bir tatlının ismi oldu. Bu tatlı, farsça "sin" harfiyle süregelen yedi madde (sumak, sebze, sümbül, semek [balık], sirke, sîr [sarmısak], senced [iğde]) ve şekerle meydana getirilen bu tatlıya “heft sin†de denir. Tatlının üstüne konan balık, bolluğu ve bereketi simgeler. Kırk bir türlü baharat ve koyuca şerbetle meydana getirilen bir tür macuna da nevruziye denmektedir. Bir takım araştırmacılar “nevruziye" ismi verilen macunla, Manisa'nın mesir bayramında halka dağıtılan mesir macunu arasındaki benzerliğe dikkati çekerler.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR