Orta Nedir?

Orta TDK, Türk Dil Kurumu -I- hususi, isim (o'rta) Çankırı iline bağlı ilçelerden birisi. -II- isim 1 . Bir şeyin kena...

Orta
TDK, Türk Dil Kurumu




-I-
hususi, isim (o'rta)


Çankırı iline bağlı ilçelerden birisi.




-II-

isim

1 . Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru ortalama olarak aynı uzaklıkta olan yer:

"Tam bağın ortasına geldikleri vakit düşman askerlerini gördüler."- Y. K. Karaosmanoğlu.


2 . Başlangıcı ile bitimi içinde eşit uzaklıkta olan süre:
"Senenin ortası. Haftanın ortası. Günün ortası. Kışın ortası."- .

3 . Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm:

"Seccadesini ortasından kesip ikiye böldüler."- Ö. Seyfettin.


4 . Ne uzun ne kısa, midi.

5 .
Ne büyük ne minik, midi.

6 .
İyi ile fena arasındaki vaziyet.

7 .
Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki aşama:
"Orta ile geçti."- .

8 . Defterde, bir araya getirilmiş belirgin sayıda yaprakların oluşturduğu bölümlerden her birisi.

9 .
(ödat) Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen.

10 .
(ödat) Her iki yanında kendi türünden aynı özellikte nesneler, durumlar bulunan:

"Hademe orta bölmeyi açmak suretiyle koştu."- R. H. Karay.


11 . (ödat) İki karşıt kalite ya da vaziyet içinde bulunan, tutarlı, ılımlı, orta derece.

12 .
(fizik) Bir olayın, içinde gerçekleştiği yer.

13 .
(matematik) Orantı.

14 .
(spor) Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yapmış olduğu vuruş:

"Aut çizgisinden nefis bir orta..."- H. Taner.


15 . (tarih) Yeniçeri Ocağında tabur.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • ortadan kaldırmak
  • ortadan kalkmak
  • (birisi ya da bir şey) ortadan yitmek
  • ortadan sır olmak
  • ortadan söylemek
  • ortasını sağlamak
  • ortaya alabilmek
  • ortaya atılmak
  • ortaya atmak
  • ortaya balgam atmak
  • ortaya çıkarmak
  • ortaya çıkmak
  • ortaya dökmek
  • ortaya düşmek
  • ortaya konuşmak
  • ortaya koymak
  • ortaya sürülmek
  • ortaya yayılmak
Birleşik Sözler

  • orta ağırlık
  • orta boy
  • Orta Çağ
  • orta dalga
  • orta damar
  • orta ten
  • orta dikme
  • orta doğrudan
  • Orta Şark
  • orta elçi
  • orta yargıcı
  • orta hâlli
  • orta hece düşmesi
  • orta hizmeti
  • orta işi
  • orta kaldırım
  • orta karar
  • orta karın
  • orta kat
  • orta kulak
  • orta dönem
  • orta malı
  • orta masası
  • orta mektep
  • orta nokta
  • ortaokul
  • orta oyunu
  • ortaöğrenim
  • ortaöğretim
  • orta parmak
  • orta saha
  • orta sıklet
  • Orta Doğu
  • orta şekerli
  • orta tedrisat
  • orta terim
  • orta uç
  • orta yaşlı
  • orta yaylak
  • orta yol
  • orta yuvar
  • orta yuvarlak
  • ortanın sağı
  • ortanın solu
  • aritmetik orta
  • büyük orta
  • minik orta
  • yüce orta
  • yarı orta sıklet
  • deprem ortası
  • gün ortası
  • meyve ortası






  • Orta Asya (Orta Asya Hakkında)


  • Orta Şark (Orta Şark Hakkında)


  • Orta Avrupa (Orta Avrupa Hakkında)





ORTA a.

1. Bir şeyin iki uç noktasından ya da bir şeyin her noktasından eşit uzaklıkta olan yer, merkez: Çemberin ortasına bir nokta koymak. Alanın ortası. Ekmeği ortasından ikiye bölmek. 2. Bir yerin kenarlarından üç aşağı beş yukarı aynı uzaklıkta bulunan yer: Yolun ortasına park eden otomobiller. Nişan tahtasının ortası. Ovanın ortasında ikiye ayrılan bir ırmak.

3. Bir devrin, bir sürecin, bir eylemin bir metnin vb. başlangıç ve bitiş noktalarından eşit uzaklıkta olan an; bölüm; bu ana, kısma yakın olan vakit yer: Yüzyılın ortalarında büyük bir bunalım patlak vermişti. Kış ortasında baharı yaşamak. Filmin odalarına doğru ritim düşüyor. Romanın oltasında düğüm çözülüyor.




4. Görülen, içinde bulunulan yer: Odada kimseler yok. Odadaki eşyaları bir kenara yığınız.

5. Bir şeyin, bir kimsenin başka şeyler kimseler içinde, içinde bulunmuş olduğu zamanki konumu: Kalabalığın odasında bir nokta benzer biçimde kalmıştı. Sizi odamıza alalım.

6. Bir ödev ya da imtihan kâğıdının verilen en yüksek notun yarısına eşit ya da ona yakın olan not: İngilizceden orta alabilmek. Odayla mezun olmak.

7. Siyasette ılımlılığı ve kanatlar içinde aşırılıktan uzaklığı belirtir: Odanın solu. Ortanın sağı.

8. Oda baklası, her insanın cinsel isteğini doyurmak için ilişkide bulunmuş olduğu hanım. || Oda hizmetçisi, evin içini temizleyip düzenlemekle görevli hizmetçi. || Oda işi, bir evin silinip süpürülmesi benzer biçimde işlerin tümü. || Oda malı, bir kişinin olmayan, her insanın yararlandığı şey; bayağı, özgünlüğü bulunmayan, beylik, basmakalıp: Söylediklerinin garip bir yanı yok, orta malı düşünceler; her isteyen kişiyle cinsel ilişkide bulunabilen hanım. || Odada, apaçık, görünür durumda olan, hiçbir gizliliği olmayan: Cinayeti onun işlediği odada; sonucu kesinleşmemiş, taraflardan her birinin kazanma şansı eşit olduğu durumlar için söylenir: Anketlere nazaran seçim odada. Şampiyonluk hemen hemen odada, ilk üç takımın da kazanma olasılığı var || Odada bırakmak, bir kimseyi çok güç koşullar içinde kendi halinde ierk etmek: Çocuklarını odada koyup kaçan bir baba, bir ana || Odada fol yok yumuda yok - FOL YOK YUMURTA YOK. || Odada katmak, sözkonusu bir şeyse, kimse üstüne almamak, üstlenmemek, halletmeye yanaşmamak: işler odada kaldı, kimsenin oralı olduğu yok; bir kimse ise, barınacak bir yer bulamamak; çok güç koşullar içinde iki şey ya da iki seçenek içinde içinde kalmak, bir türlü karar verememek. || Ortada olmak, üstünde durulması, düşünülüp ele alınması gerekmek: Odada bunca problem varken bir de onunla mı uğraşacağız? || (Bir şeyi) odadan kaldırmak, onu gizlemek, açıkta bulundurmamak: Şu kitapları odadan kaldır, baban okuduğunu görmesin. || Bir kimseyi odadan kaldırmak, onu öldürmek, yok etmek: Bu adamı odadan kaldırmadıkça işler iyi gitmeyecek. || Odadan kalkmak, sözkonusu bir mal ya da nesne ise, görülmez, bulunmaz olmak: Şeker de çay da odadan kalktı, herhalde zam gelecek; yok edilmek: Ilkin şu pislikler odadan kalkmalı; bir kimse ise, yok edilmek, öldürülmek. || Odadan yitmek, bir kimse sözkonusuysa, sezdirmeden gitmek ya da nerede olduğu bilinmemek. || Odadan konuşmak, söylemek, bir mekanda her insanın içinde isim belirtmeden kimi kimselere dokunacak sözler söylemek: Seni kastetmedim, ben ortadan konuşuyorum. || Odasını sağlamak, ılımlı bir yol seçmek, uzlaştırmak. || Bir şeyi ya da kimseyi odaya alabilmek, etrafını kuşatmak, her taraftan çevirmek. || Odaya atılmak, sözkonusu bir kimse ise, bir işi yapmak için talep duyduğunu coşkuyla göstermek: Oysa kendileri odaya atılmış, bu işi bizler yaparız demişlerdi; bir sav, bir fikir ya da söz ise, ileri sürülmek, söylenmek, her insanın bilgisine sunulmak: Yeni yeni düşünceler atılıyor odaya. || Odaya balgam atmak, bir iş yolunda giderken zihinleri bulandıracak, herkeste şüphe yaratacak bir söz söylemek (kaba.). || Bir şeyi odaya çıkarmak, onu kanıtlarıyla göstermek, araştırmalar sonunda o şeyin varlığını keşfetmek: Suçluyu odaya çıkarmak. Bir casus şebekesini odaya çıkarmak. || Odaya çıkmak, belirgin olmak, türemek: Hele o vakit gelsin, başkaları da odaya çıkar; kendini göstermek: Kim yaptıysa ortaya çıkıp söylesin. || Odaya dökmek, göstermek, çıkarıp sergilemek: Bohçasında- kileri tek tek odaya döküp yaydı; izah etmek, dile getirmek: Fikirlerini odaya dökmekten kaçınıyordu. || Odaya düşmek, bir bayan sözkonusuysa, beraberce düşüp kalkmaya, cinsel üşki kurmaya adım atmak. || Odaya koymak, bir şeyi her insanın görebileceği bir yere, açığa koymak; emek vererek bir şey yapmak, yaratmak: Çok sorun çekmiş, ama unutulmaz yapıtlar odaya koymuştu.


*Astrol. Sema odası, tutulumun belli başlı vakit ve yerde yüceldiği nokta. (Sema ortası boylamı, aynı durumlarda side- ral dönemin değerine göksel ekvatorun üstünde karşılık gelir.)


*Dilbil. Orta çatı. || Odaya çıkma, dilsel bir olgunun (sessel, dilbilgisel, sözlüksel) bir bütüncede belirmesi.


*El sant. üç parçadan oluşan ağızlıklarda başlıkla etek içinde kalan kısma verilen isim.


*Geom. iki noktanın eşağırlık merkezi. (Bk. ansikl. böl.)


*Koregr. Oda alıştırmaları, sınıfın ortasında, bara dayanmadan meydana getirilen alıştırmalar. (Dans eğitiminin ikinci aşamasını oluştururlar ve dans etmeyi öğretmek amacına yöneliktirler: her birisi üstünde sırayla durularak rahat, yavaşlatılmış ve barda öğrenilmiş adımlardan başlanır ve bağ adımlarıyla birbirine bağlanan ve zincirlemeler ya da cümleler oluşturan karmaşık adımlara geçilir Orta alıştırmalarına, sıçramalar, dönüşler, batterie, pointe'ler, agage'lar girer. Eşgüdüm ve ezberleme emek vermesi plan orta alıştırmaları, bir koregrafik yapıtın çalışmasına hazırlıktır)


*Kur tar. Yeniçeri ocağı'nda cemaat ortalarının kısa ismi. (Bk. ansikl. böl.)|| Orta bayrağı, her ortanın kendine özgü bayrağı. (Bununla birlikte orta komutanı yayabaşının forsu sayılan orta bayrağı, çatal şeklinde; yarısı kırmızı, yarısı sarı renkteydi. üstünde orta nişanı bulunurdu.)


*Mad. oc. Yer altında sürülen bir galeri arınında ilk olarak patlatılarak kopartması ihtiyaç duyulan göbek kısımı. || Orta deliği, orta açmak için delinen lağım deliği.


*Oy. Ortaya koymak, masaya para sürmek.


*Sesbil. Hece içinde, bir enerji doruğu oluşturan ve böylelikle daha yüteek bir algılanma derecesine ulaşan bütünleştirici unsur. (Eşanl. ÇEKİRDEK.)


*Siyas. bil. Ortanın solu, türk siyasal yaşamında bir yaklaşıma verilen isim. (Bk. ansikl. böl.)


*Spor Futbol, hentbol, hokey vb. oyunlarda topun kanatlardan merkeze doğru atılması.


* sıf. 1

. Her iki yanında kendi türünden eşit sayıda şey bulunan, onların içinde kalan şey için kullanılır: Orta parmak. Orta kat.

2. Bilhassa siyasette ılımlılığı, aşırılıktan uzaklığı temsil eden eğilim için kullanılır: Orta sağ. Orta sol.

3. Bir kimsenin, bir şeyin benzerleri içinde en altta ya da en üstte yer almadığını, aralarda bir mekanda bulunduğunu söylemek için kullanılır: Orta kat. Orta dereceyle mezun olmak. 4. Orta boy, ne büyük ne minik olan şey için kullanılır: Orta boy bir ceket isterim || Orta boylu, çok uzun ya da çok kısa boylu olmayan kimse için kullanılır: Orta boylu bir genç. || Orta doğrudan, çadırın ortasında bulunan doğrudan - ORTADİREK. || Orta halli, ne varlıklı ne yoksul kimseler için kullanılır: Orta halli bir aile olmak. || Orta karar, ne iyi ne de fena derecede olan şey için kullanılır: Orta karar çalışır. || Orta şekerli, şekeri ne az ne de çok olan şey için kullanılır: Bana bir kahve, orta şekerli olsun; iyi de fena de sayılmayacak vaziyet için kullanılır. || Orta yaş, gençlikle ihtiyarlık arası yaş. || Orta yaşlı, ne yaşlı, ne genç olan, ikisinin de özelliklerini taşıyan: Orta yaşlı birisi sizi sordu.


*Anat. Orta çizgi, insan vücudunu iki eş kısma böldüğü varsayılan çizgi. || Orta sinir, kol sinir ağından çıkarak koltukaltı boşluğunu geçen, sonrasında kolun iç yüzünden aşağı inerek önkolun orta eksenini izleyen ve el ayasına ulaşarak orada son dallara ayrılan sinir. (Önkolun tüm ön kaslarına [ön dirsek kası ile ortak derin bükücü kasın iç demetleri hariç], tenar tümseği kaslarına [tenar dalı] dal verir ve elin büyük bir kısmının duysal sinirlerini sağlar) || Orta toplardamar önkolun ön yüzünde yukarı çıkan toplardamar.


*Arabac. Orta göbek çivisi, eski at otomobillerinde kundak, yastık ve barcığı birbirine bağlayan kalınca ve uzun çivi.


*Bel. Orta üslup Avrupa'da üslupların belagat açısından sınıflandınlmasında (bozuk, seçkin) asil duygulara olduğu benzer biçimde (destan, trajedi) hicivli ya da parodinin komedi öğelerine (güldürü) yer vermeyen türlere özgü ölçülü bir üslup için kullanılır.


*Bine. Orta dörtnal, herhangi bir düz koşu ya da kros yarışmasından ilkin idman amacıyla meydana getirilen diri fakat orta kesin dörtnal. Çabalama dörtnalı da denir.


*Dilbil. Bir dilin evriminde eski bir durumla çağıl vaziyet arasındaki geçiş evresi için kullanılır (örn. orta fransızca, transız dilinin XIV. ve XVI. yy. arasındaki durumudur). |] Orta çatı, bilhassa sanskritçe ve yunancada görülen hint-avrupa eylem çekimi çatısı. Eylemin dolaylı ya da dolaysız olarak özneye dönüşünü dile getirir ya da kimi geçişsiz fiillere benzer.


*Dilbilg. Orta hece düşmesi, eklerin etkisiyle kimi sözcüklerde orta hece durumuna gelen seslerin kaybolması. (Ağız, burun, karın, omuz, göğüs benzer biçimde ikinci hecelerin ortasında dar ünlü bulunan organ adılından sonrasında ünlüyle başlamış olan bir ek erişince ikinci hecelerdeki dar ünlüler düşer: ağzı, burnu, karnı [baldır, topuk gibi kimi organ adlarında orta hecenin düşmediği görülür: baldırı, topuğu]. Bunun benzer biçimde ikinci hecelerde -v-,-y- ya da dar.ünlü -r- olan eylem köklerinden (devir,-kıvır-çevır-, savur-) sonrasında -i, -ım-indi, -ik yapım ekleriyle edilgenlik eki -il vardığında ikinci hecelerdeki dar ünlüler düşer: deririm > devrim, kıvırım > kıvrım, çevirim > çevrim, benzer biçimde.)


*Ekmekç. Orta maya, "minik* maya"yı altı misli hamurla yoğurup 20° de altı saat bekleterek elde edilmiş maya. (Orta maya üç misli hamurla yoğrulup bekletilerek "ana* maya" elde edilir.)


*Esk. denize. Orta kat, yelkenli harp gemilerinde, yukarıdan aşağıya doğru üçüncü kat güverte. || Orta kayık, KüTüK'ün eşanlamlısı.


*Esk. mim. Orta kapı, osmznlı konaklarında harem ve selamlık bölümlerini bağlayan kapı. (Topkapı sarayı'ndaki Haremi hümayun kapısı ile Babüsselam da bu adla anılırdı.)


*Genet. Orta sentromerli, sentromeri az ya da tam ortada olan kromozoma denir. (Karşt. UÇ SENTROMERLİ.)


*Havc. Orta menzilli tayyare, orta mesafelerde (çoğu zaman 4 000 km'nin altında) kullanılan nakliye uçağı. || Orta menzilli tayyare hattı, ortamenzilli uçakların çalışmış olduğu hava hattı


*Hidrol. Orta sıcaklıklı, çıkış sıcaklığı 25 ile 42 °C içinde olan suları için kullanılır. (Eşanl. MEZOTERMAL.)


*Kur. tar. Orta çavuş * ÇAVUŞ-İ MIYANE || Orta kapı - BABüSSELAM. || Orta kazanı, her "ortaâ€nın yemeğinin piştiği kazan.


*Mant. Orta terim, bir tümdengelimci usavurmada birinci önermeyi İkincisiyle ilişkiye sokan ve böylelikle sonucu geçerli kılan unsur. (Bk. ansikl. böl.)


*Meyve. Orta boylu ağaç, yüksekliği 1,2 m ile 1,40 m içinde olan ağaç. (Uzun boylu ağaç ile bodur ağaç içinde yer alır.)


*Müz. Orta bölge, insan sesinin ya da bir çalgının pes ve tiz sesleri içinde kalan ses alanı.


*Sabunc. Sabun yapımında, yağ asidi miktarı % 30-50 oranına karşılık gelen, anizotrop yoğun ve akışmaz faza denir


*Sesbil. Eklemleme yeri, ağız boşluğunun uçlarından birinde değildir de, orta kesiminde bulunan bir sesbirim için kullanılır (örn. çevre sesbirimleri olarak nitelenen dudaksıl ve artdamaksılların tersine dişyuvasıllar, damaksıllar). || Eklemlenme noktası ağız boşluğunun orta bölgesinde bulunan bir ses birimi için kullanılır || Tinısı, açık bir ünlüyle kapalı bir ünlü içinde bulunan bir ünlüye denir || Orta açık ünlü, açıklığı, yüksek bir ünlüyle alçak bir ünlü içinde bulunan ünlü.


*Spor. Orta saha - SAHA. || Orta saha oyuncusu, futolda müdafa ve saldırı oyunculan arasındaki bağlantıyı sağlamakla görevli futbolcu, (Eşanl. HAF.) || Orta sıklet, profesyonellerde 69,853 ve 72,574 kilo arası, amatörlerde ise 71 ve 75 kilo arası ağırlıkta olan boksörlerin dahil oldukları kategori; bu kategoriye giren boksör.


*Halterde 72-79 kilo arası ağırlıkta olan haltercilerin bulundukları kategori.


*Süslem. sant. Orta bağ, tezhipte bakışık motifleri birbirine bağlayan bezeme öğesi.


*Topbil. Orta sınıflar, üçüncü sektör (hizmetler sektörü) kapsamına giren ve işyar, zanaatkâr, minik tüccar işletme mensubu vb. kişilerden oluşan cemiyet tabakalarının tümü.


*Yerbil. Orta sıcaklıklı, az sıcaklıklı damar için lüzumlu olandan daha az tazyik ve ısı (200-300 °C) koşullarında dolan bir damar için kullanılır (Eşanl. MEZOTERMAL.)


*Zootekn. Orta kesicidiş, evcil otçul hayvanlarda, ön kesicidişlerle yan kesicıdış- ler içinde bulunan kesicidiş.


* ortalar çoğl. a. Arit. Bir orantının ortaları, orantının ikinci ve üçüncü terimi. (Her orantıda, ortalar çarpımı yanlar çarpımına eşittir.)


*Kur. tar. Şimdiki bölük karşılığı olan özetlemek gerekirse orta diye anlatılan cemaat ortaları aniden yüz bire kadar sıra numarası alırdı. Başlarına "yayabaşı" denirdi. 60, 61, 62 ve 63. ortalar padişahın maiyetinde hizmet görürler ve solak diye anılırlardı. Başka ortalar vilayetlerde vazife yaparlardı. Her ortanın ayrı bayrağı ve tanıtıcı amblemi vardı; muharebede bu tarz şeyleri çadırlarının üstüne koyarlardı. Ilk başlarda yalnız 101 cemaat ortasından oluşan Yeniçeri ocağı'na Fatih döneminde Sekbanlar ocağı katıldı. Bayezıt II döneminde ise yalnız devşirmelerden oluşan Ağa bölükleri kuruldu. Böylelikle 65. cemaat ortasını teşkil eden 34 sekban ortasıyla beraber Yeniçeri ocağı üç zümreden oluşmuş oldu.


*Mant. Orta terim. Bu kavram ilk uygulanış alanını klasik tasımda buldu. Aristoteles, orta terimi şu şekilde açıklar: "Orta terim, kendisi başka bir terimde içerilmiş olan ve kendisinde başka bir terimi içeren ve bu nedenle ortada yer edinen terimdir" (Analitikler, 1,1,4). Mesela, "Tüm kuşlar hayvan, tüm serçeler de kuş ise, tüm serçeler hayvandır" tasımında, "kuş" terimi "hayvan" teriminde içerilmiştir, bununla birlikte üçüncü bir terimi, "serçe" terimini de kendi içermektedir. Bu durumda, "kuş" orta terim, "hayvan" büyük terim, "serçe" de minik terim ismini alır.


*Siyas. bil. 1965 genel seçimlerine gidilirken CHP genel başkanı ismet İnönü, partinin ortanın solunda bulunduğunu ileri sürdü. CHP'nin altı temel ilkesi'nden (altı ok) halkçılık, laiklik ve devrimciliğin partiyi, partiler yelpazesinde ortanın soluna yerleştirdiğini açıkladı. 1961 Anayasası' nin da partiler için ortanın solunda bir siyaseti öngördüğünü savundu. Ortanın solu, çok fazla sol girişimlerin yayılmasını önleyecek bir akım olarak sunuldu. CHP'de bu akıma karşı çıkan sağ gruba, genel yazman Bülent Ecevit önderliğindeki ortanın solu grubu üstün geldi; sağ kanatta olanlar CHP'den ayrıldılar. Ortanın solu akımı 1939 seçimlerinde de savunuldu; anlamı açıklandı. Karşı partiler kendi propagandaları açısından "ortanın soluâ€nu değerlendirdiler ve CHP'ye karşı "Ortanın solu, Moskova'nın yolu" şeklinde çarpıcı sözler ürettiler.

Kaynak: Büyük Larousse








 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Orta Nedir?
Orta Nedir?
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/orta-nedir.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/orta-nedir.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content