Özür -zrü TDK, Türk Dil Kurumu isim Arapça ¤u£r 1 . Bir kusurun hoş görülmesini gerektiren sebep, mazeret: "Harp zamanı...
Özür -zrü
TDK, Türk Dil Kurumu
isim Arapça ¤u£r
1 . Bir kusurun hoş görülmesini gerektiren sebep, mazeret:
2 . Bir kusurun, bir suçun elde olmadan yapıldığını ileri sürme, mazeret.
3 . Sakatlık, bozukluk, eksiklik ya da elverişsizlik:
4 . Kusur, defo.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
TDK, Türk Dil Kurumu
1 . Bir kusurun hoş görülmesini gerektiren sebep, mazeret:
"Harp zamanı bu hücum için hiçbir özür bulamayacaktır."- F. R. Atay.
2 . Bir kusurun, bir suçun elde olmadan yapıldığını ileri sürme, mazeret.
3 . Sakatlık, bozukluk, eksiklik ya da elverişsizlik:
"Bu evin bazı özürleri var. Özrüm var, uzun yol yürüyemem."- .
4 . Kusur, defo.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- özrü kabahatinden büyük
özür dilemek
1 . Özrünü ileri sürerek bir işi yapmayı istememek, bir işten bağışlanmasını istemek:
"Onları, ayakta bekleyenleri görünce özür diledi."- N. Araz.
2 . Yapmış olduğu bir yanlıştan dolayı bağışlanmasını istemek:
"Karyolasına ilişti, odası için özür dileyip dilememeyi düşündü."- P. Safa.
Burçların Özür Dileme Sistemleri,metotları
Öğretmenimden nasıl özür dileyebilirim?
Murat Korkmaz - Özür Dilemiyoruz
ÖZüR, -zrü a. (ar. cuzr'dan).
1. Kendini haklı göstermek, bir kusur ya da hatayı bağışlatmak için öne sürülen niçin; mazeret: Özrü kabul edilmedi. Özrü olmadığı halde toplantıya katılmadı.
2. Bir şeyin yapılmamasını, bir kusur ya da hatanın hoş görülmesini, kabul edilmesini gerektiren niçin, mazeret: Zamanında uyanamamış olman işine geç kalman için özür olması imkansız.
3. Bir şeyde, bir üründe, bilhassa de kumaşlarda bulunan yapım hatası, eksiklik, kusur; defo: Bu kumaş bir takım özürleri olduğundan bu kadar ucuz.
4. Fizyolojik eksiklik ya da zihinsel bozukluk; sakatlık.
5. Özür dilemek, özrünü ifade ederek bir işten bağışlanmasını, bu durumun anlayışla karşılanmasını istemek; meydana getirilen bir yanlıştan dolayı bağışlanma dileğinde bulunmak. || Özür dilerim, hatasının ve kusurunun bağışlanmasını isteyen kişinin söylediği nezaket sözü: Özür dilerim, sizi kırmak istememiştim. || Özrü kabahatinden büyük, yapmış olduğu bir kabahat ya da kabahat için özür dileyeyim derken daha büyüğünü işleyen kimsenin şartları için kullanılır.
*Esk. Öznhah, özür dileyen, affedilmek isteyen. || Özr-pezir, affedilir.
*isi. Aptes tutmayı önleyici vaziyet. (Bk. ansikl. böl.)
*Metalürj. Parçaların hazırlanması, ısıl, kimyasal ya da mekanik dönüşümleri ya da kullanımları esnasında meydana gelen iç ya da dış kusur; hata. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. İsi. Olağan durumlarda aptesli olarak yerine getirilmesi ihtiyaç duyulan ibadetler için özürlü olunması halinde bu şart özür geçince ortadan kalkar, idrar tutamama, sık sık burun kanaması, devamlı ishal ve kanama şeklinde durumlar birer özür sayılır. Bu özürler, aptes alıp namaz kılacak kadar bir süre kesilmemek koşuluyla tam bir namaz vakti süresince sürer ve gelecek her namaz vaktinde de minimum bir kez görülürse bu durumdaki kişiye “özür sahibi" denir. Özür sahibi, her namaz vaktinde bir kez aptes alır ve kanama, idrar şeklinde özür namaz içinde dahi sürse, içinde bulunmuş olduğu zaman doluncaya kadar aptesli sayılır, dilediği kadar yakarma edebilir. Sonraki vakitte gene aptes alınması gerekir. Bu durumdaki kişinin özründen dolayı bedeninin ya da giysisinin kirlenmesi de özrün bir parçası sayılır ve yakarma etmesini engellemez. Tam bir namaz vakti geçmiş olduğu halde özür şartları görülmeyen, mesela kanaması kesilen şahıs, özür sahibi olmaktan çıkar.
*Metalürj. Bir özür ama kalite normuna gore tanımlanabilir (çünkü bu, yargı belirten bir terimdir); ters takdirde biçimsel ya da yapısal bir özellik olarak adlandırmak gerekir (bu durumdaysa bir saptama olur). Özürler; geometrik ve metalürjik olarak ikiye ayrılır. Geometrik özürler parçanın şekli ve yüzey kalitesi ile ilgilidir; metalürjik özürlerse çatlaklıklar, gözeneklilikler ve enklüzyonların (kalıntı) yanı sıra kırılganlık, yetersiz sertlik ve heterojenlik şeklinde yapısal kusurları kapsar. Bir metalde üretim ve kullanımın her aşamasında özgül kusurlar görülebilir ve bu kusurlar mesela çatlak, soğuma çatlağı, damar, kabartı, pürtük, pul ve türlü kırılganlıklar şeklinde hususi terimlerle anılır.
1. Kendini haklı göstermek, bir kusur ya da hatayı bağışlatmak için öne sürülen niçin; mazeret: Özrü kabul edilmedi. Özrü olmadığı halde toplantıya katılmadı.
2. Bir şeyin yapılmamasını, bir kusur ya da hatanın hoş görülmesini, kabul edilmesini gerektiren niçin, mazeret: Zamanında uyanamamış olman işine geç kalman için özür olması imkansız.
3. Bir şeyde, bir üründe, bilhassa de kumaşlarda bulunan yapım hatası, eksiklik, kusur; defo: Bu kumaş bir takım özürleri olduğundan bu kadar ucuz.
4. Fizyolojik eksiklik ya da zihinsel bozukluk; sakatlık.
5. Özür dilemek, özrünü ifade ederek bir işten bağışlanmasını, bu durumun anlayışla karşılanmasını istemek; meydana getirilen bir yanlıştan dolayı bağışlanma dileğinde bulunmak. || Özür dilerim, hatasının ve kusurunun bağışlanmasını isteyen kişinin söylediği nezaket sözü: Özür dilerim, sizi kırmak istememiştim. || Özrü kabahatinden büyük, yapmış olduğu bir kabahat ya da kabahat için özür dileyeyim derken daha büyüğünü işleyen kimsenin şartları için kullanılır.
*Esk. Öznhah, özür dileyen, affedilmek isteyen. || Özr-pezir, affedilir.
*isi. Aptes tutmayı önleyici vaziyet. (Bk. ansikl. böl.)
*Metalürj. Parçaların hazırlanması, ısıl, kimyasal ya da mekanik dönüşümleri ya da kullanımları esnasında meydana gelen iç ya da dış kusur; hata. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. İsi. Olağan durumlarda aptesli olarak yerine getirilmesi ihtiyaç duyulan ibadetler için özürlü olunması halinde bu şart özür geçince ortadan kalkar, idrar tutamama, sık sık burun kanaması, devamlı ishal ve kanama şeklinde durumlar birer özür sayılır. Bu özürler, aptes alıp namaz kılacak kadar bir süre kesilmemek koşuluyla tam bir namaz vakti süresince sürer ve gelecek her namaz vaktinde de minimum bir kez görülürse bu durumdaki kişiye “özür sahibi" denir. Özür sahibi, her namaz vaktinde bir kez aptes alır ve kanama, idrar şeklinde özür namaz içinde dahi sürse, içinde bulunmuş olduğu zaman doluncaya kadar aptesli sayılır, dilediği kadar yakarma edebilir. Sonraki vakitte gene aptes alınması gerekir. Bu durumdaki kişinin özründen dolayı bedeninin ya da giysisinin kirlenmesi de özrün bir parçası sayılır ve yakarma etmesini engellemez. Tam bir namaz vakti geçmiş olduğu halde özür şartları görülmeyen, mesela kanaması kesilen şahıs, özür sahibi olmaktan çıkar.
*Metalürj. Bir özür ama kalite normuna gore tanımlanabilir (çünkü bu, yargı belirten bir terimdir); ters takdirde biçimsel ya da yapısal bir özellik olarak adlandırmak gerekir (bu durumdaysa bir saptama olur). Özürler; geometrik ve metalürjik olarak ikiye ayrılır. Geometrik özürler parçanın şekli ve yüzey kalitesi ile ilgilidir; metalürjik özürlerse çatlaklıklar, gözeneklilikler ve enklüzyonların (kalıntı) yanı sıra kırılganlık, yetersiz sertlik ve heterojenlik şeklinde yapısal kusurları kapsar. Bir metalde üretim ve kullanımın her aşamasında özgül kusurlar görülebilir ve bu kusurlar mesela çatlak, soğuma çatlağı, damar, kabartı, pürtük, pul ve türlü kırılganlıklar şeklinde hususi terimlerle anılır.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR